Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilgi Toplumu Sınıfı ve Dünya Karl Marks ve Bugün" başlıklı gündem yazısına desGeçen haftaki "K tek çıkan okurlara teşekkürler.. Yazıdan hareketle, geçen 12 ve 14 Şubat tarihli Cumhuriyet gazetesindeki Pazar ve Salı köşe yazılarımda, yine bu konuyu iki açıdan daha anlamaya ve tartışmaya çalıştım.. Şüphesiz yazıların gelip odaklandığı nokta "Bilgi Toplumu İnsanı" sınıfıdır. Bu "sınıf"ın özellikleri, bileşenleri ve onu güçlü kılan nedir? Bugün bu noktaları anlamaya çalışacağım. Bilgi Toplumu Sınıfı’nın esas özelliği, sistemin ana üretici gücü olmasıdır: Sermaye’yi esas büyütendir; Günümüzde bilgi temelli ekonominin sonsuz bir şekilde gereksinim duyduğu "Bilgi"yi ve teknolojiyi üreten ve üretecek olandır. Şimdi doğru rakamları veremiyorum, ama bu sınıfın harcadığı mali kaynak, ARGE, eğitim vb. olarak, trilyon dolarların üzerindedir. Yarattığı parasal, sosyal ve toplumsal değer de şüphesiz bunun bir kaç katıdır (10 ve üzeri katları!).. Bu nedenle, sermayenin, kapitalizmin ve küresel sistemi ile bunun politik yönetiminin vazgeçilmez girdisi, ayakta tutucusu Bilgi Toplumu Sınıfı’dır. Eski Marksist teori açısıdan bakıldığında, İşçi Sınıfı’nın yerine bu sınıf gelmiştir! Bu sınıfın diğer özelliği, şüphesiz, yarattığı artı değerden göreceli olarak, Marks dönemindeki ve bugünkü işçi sınıfına kıyasla çok daha fazla pay almasıdır.. Ancak, yeni sınıfın yarattığı değerin niteliğine ve niceliğine bakılacak göre oranlanabilirse, Marks zamanındaki işçi sınıfının yarattığı değer ve aldığı paya göre, bunun daha fazla olduğunu söyleyebilir miyiz, bilmiyorum.. Çünkü, günümüzde, üretimin kitleselleşmesi ve müthiş ucuzlaması ile ücretin ve gelirin satın alma gücü de müthiş artmıştır! Bu yeni sınıfın ve en uçtaki kesiminin, sistemden aldığı payla, bütün ihtiyaçlarını, arzularını karşılamasına rağmen, yarattığı değer temel alındığında, ve aldığı buna oranlandığında, belki de daha fazla "sömürüldü ğü"olgusu ortaya çıkarsa, hiç şaşırmam! (Hele Türkiye’de hem de nasıl!) *** Bilgi Toplumu Sınıfı, sadece, fen bilimleri ve mühendislik kapsamına girenlerden oluşmuyor. Sosyal bilimleri de diğer aslı unsurdur. Sosyalsiyasal ve toplumsal bilimler de, "sistemi durmadan yeniden üreten", "yenileyen"ler kesim arasındadır. Şüphesiz, edebiyat ve sanat da, Bilgi Toplumu Sınıfı’nın ana unsurları arasındadır. Çünkü, edebiyat ve sanat, toplumun ana yaratıcı, toplumu yeniden üreten ana kesimler arasındadır.. Onlar, "Bilim ve Sanat"ın ayrılmaz parçasıdır. Bilgi Toplumu sınıfının piramidini oluşturursuk, tepesinde, sistemi durmadan yenileyen, her türlü katma değerini yaratan, fen bilimleri mühendislik ve topluminsan bilimleri, edebiyat sanat, yani "cephe"deki "kaymak tabaka" oturuyor. Bunlara bağlı araştırmacılar, araştırma laboratuvarları ve teknisyenleri, bilgi işleyenler, üretilen bilgiyi kullananan entelektüel kapasiteli ve potansiyelli herkes ve herşey, bilgi üretimi sistemini ayakta tutan yardımcı personel.. Sistemin "ürettiği", yetiştirdiği insanların önemli bir kesimi.. giderek piramidin tabanına yayılıyor. Bu sisteme yakın duran entelektüel insanların hepsi.. *** Bilgi Toplumu Sınıfı’nın davranış, düşünme biçimi, esas olarak bilimseldir; bilimsel akli düşünce, eleştirel bakış; doğruya, iyiye, güzele en yakını arayış, hemen her konuda.. Bu açıdan, bu sınıf aynı zamanda, zorunlu olarak, önemli ölçüde de adaletli, sosyal adil, ahlaklı ve etik olmak zorundadır. En azından, salt paranın büyümesine bakan sermaye sınıfı ve onun siyasal iktidarlarından, kat be kat daha fazla! *** Bilgi Toplumu Sınıfı, çevre dostudur, dünyayı en çok koruyucudur, çünkü en üst düzeyde bilgiye, kavrayış gücüne ve bunların doğurduğu bilince sahiptir.. Sahip olduğu üst düzey bilinç, dünyanın, evrenin, insanlığın ve bütün canlı varlıkların, aslında bu sınıfa emanet edilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır! Dünyamızıninsanlığın ana sorunu, uygarlığın bugüne kadar yarattığı kültürün üst düzeydeki birikiminin, yönetimde olmamasından kaynaklanıyor.. En azından bu birikimin ortalaması bile yönetimde değildir.. Hele Türkiye söz konusu olduğunda, birikimin en alt düzeydeki temsilcileri ile karşı karşıyayız.. Bilgi Toplumu Sınıfı’nın en üst temsilcileri, belki yeterli para kazanmaktadır.. Ama vicdanları ikiye bölünmüş durumdadır. Gördükleri gerçeklerle yaşanılan olaylar arasındaki büyük çelişki, vicdanlarda, bilinçlerde, akılda, uyuyan ve uyumayan, canlı ve potansiyel canlı, derin yarıklar yaratmıştır. *** Ne yapılması gerektiğini en iyi bilen bu sınıftır, ama yapılması gerekenler konusunda da etkisi az sınıftır.. Bilgileri, birikimleri, bilinçleri, dünya ve insanlığın kötüye gidişini değiştirebilecek bir erkten yoksundur.. Bu sınıf, henüz gücünün farkında değildir... Sistemin kendisine verdiği minik paylarla, bu paylar sayesinde kendisini toplumun ayrıcalıklı bir kesimi, bireyi gibi hissetmekle yetinmektedir.. Oysa, kendisi için en önemli pay, aldığı maddi değer değil, veya bu maddi değerin yanı sıra, uygarlık birikim ve bilincinin, bir yaptırım gücü olarak belirginleşmesi olmalıdır.. insanlığın en büyük kazanımı olan bu birikimin dünyayı, toplumu yönetmesini istemek ve görmekten daha büyük bir değer var mıdır? Maddi değer birikimi, giderek, bir ölçüden sonra, yiyeceğin bulunmadığı kış aylarında veya kıtlık zamanlarında, yiyecek depolayan ve ne yazık ki sanki bir gen bozukluğu nedeniyle bunu sürekli hale getiren canlıların biyolojik bir davranışa dönüştürmektedir! Peki kültür ve birikim, ve bunun iktidarı, insanlık ve dünya, nerededir? *** Bilgi Toplumu Sınıfı, başkası için değil, kendisi için davranan bir sınıf olabilir mi, buna dönüşebilir mi? İşbirlikçi olmaktan kurtulabilir mi? Gelecek cumartesiye kadar hoşçakalın... [email protected] CBT İnternet adresi: Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No: 987 18 Şubat 2006• İmtiyaz sahibi:Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına İlhan Selçuk . Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Danışmanı: Orhan Bursalı • Sorumlu Müdürler: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) Görsel Yönetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosnaİst. İdare Merkezi ve Yazışma adresi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok.No:2 34381/Şişliİstanbul Tel: (212) 343 72 74• Faks: 0212343 72 64. Cumhuriyet Reklam Tel: 0212 512 47 78 Yerel Süreli Yayın. 987/318 Şubat 2006