Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bîlim dünyasından Kısa Haberler Ağrıları dindirmenin yeni bir yolu Evet ağrılarınızı dindirmek en azından hafifletmek istiyorsanız, pozift düşünmeye önem veriniz, Olumsuz düşünceler ağrıları arttıran bir.etken. Bu sonuca Âmerikalı bilim adamları, WakeForest Üniversitesi'nden Tetsuo Koyama yönetiminde çalışan ekibi, vardı; araştırmacılar ağnnın şiddetinin azaltılması için, unutulmaya çalışılmasının etkili olduğunu gördüler. Ve ağrıların psikoterapi ile tedavi edilebileceği gündeem geldi. PNAS (www.pnas.org) dergisinde yayımlanan makaleye göre, ağrı süreçlerin nöroiojik mekanizmasmt öğrenmek amacıyla, deneklerden ağnnın şiddetini hissedene dek geçen süreyi saptamaları istendi. Yanma şeklindeki ağnnın şiddeti, bekleme süresinin uzamasına göre arttı. Ancak 7,5 saniyelik bekleme süresinin ardından ağnnın şiddetinin q fazla hissedilmediği, 15 saniyenin arkasından orta derecede, 30 saniye sonra ise çok fazla hissedildiği açıklandı. Testler sırasında deneklerin beyin etkinlikleri fonksiyonel fMRT görüntülenmesiyle izlendi. Araştırmacılar, ağrı beklentisinden ve ağnnın işlenmesinden sorumlu beyin bölgelerinde daha düşük bir etkinlik saptadı. Bu sonuca göre ağrının etkisi, beklenen ağrı şiddetiyle yakından ilişkili. Araştırma kısmen de olsa, iyimserliğin kronik hastalar üzerinde neden pozitif bir etki yaptığını gösteriyor.. ı kalması sonucu duyarlaşırlar. Kemiklerin içi sıvı dolu minik kanalla diş merkezindeki sinir uçlarından dışarı uzantr ve sıcak, soğuk, tatlı veya ekşi duyu ve kimyasallarıyla temas etliğinde sinirler uyarılmamı sonucu biz ağrıyı duyarız, Nano kiirecikler delikleri kapatarak kanaldaki sıvı akımını düşürür ve ağrıları da keser. tuz iyonlarının ne şekilde atıldığını gösterdiler Araştırmacılar tasarımlarını ilk önce saf suda denedıkten sonra 720 su moleküllü bir sistemin ve ıkı veya dört sodyum klorid molekülünün ne şekilde davrandıklarını izleyince, tuzun donma sürecini yavaşlattığını görmüşler. Saf su 250 nanosaniye içinde tamamen donarken, en yoğun tuz çözeltisi iki misli sürede donmuş. Donma sürecinde su molekülleri önce buzun önünde düzenli bir şekilde sıralanırken tuz iyonları atılmakta Bu şekilde suyun yoğunluğu azalarak yeni bir buz tabakası oluşmakta. Ve en sonunda kristalizasyon sırası kırılıyor ve yoğun bir tuz solüsyonu kristal bir nişe yerleşmekte. Simülasyonda tek bir klorid iyonu kristal kafese yerleştirilmiş.Bilim adamları sürecin ayrıntılı bir şekilde anlaşılması için yeni araştırmaların gerekli olduğunu söylüyorlar. Tuzlu suyun donması sadece ağır tuz solüsyonlarının, akımların sirkülasyonunu tetiklediği denizlerde değil fırtına bulutlarında da önemli bir rol oynamakta. iki bilim adamının çalışması deniz suyundaki tuzun arıtılmasında yararlı olabilir. Bu koku nereden geliyor? Son araşhmlara göre biz de kokuların hangiyönden geldiğini ayırt edebiliyons. Kokuların algılanması burun üzerinden gerçekleşir. Kokular burada sezilip koklama (olfaktör) sinirleri üzerinden beyneaktarılmakta. Kokuların birçoğu Trigeminus olarak adlandırılan diğer bir siniri de etkinleştirirler. Örneğin soğan kokusunun bu sinir üzerindeki etkisi o kadar güçlüdür ki bu yüzden birçoğumuzun gözünden yaşlar akar. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nden Jess Porter ve eki!ıı, koku algılamasından sorumlu beyin bölgesi dışında sesli ve görsel uyartıların konumlanmasından so Havvking'in sağlık durumu iyi değil ALS diye bilinen ender bir sinir hastalığına ttulmuş olan, ancak bu hastalıkla çok özel koşullarda yaşamını sürdüren ünlü ingiliz tizikçi ve Newton kürsüsünün sahibi Stephen Hawking'in sağlık durumu iyi değil.Bilim adamı, BBC'nin haberine göre, ellerini hareket etti remiyor ve özel bilgisayarını sadece gözleriyle kullanabiliyor. ingiliz kaynaklar, Hawking'in iki aydan beri gözlüğünde bir enfraruj cihazı taşıdığını belirtiyorlar Hawking bu sayede bilgisayarını idare ediyor. Gözlerini açıp kapadıkça enfraruj ışınlar bilgisayarı çalıştırıyor. Ünlü bilim adamı, ülkemizde de Zamanın kısa Tarihi kitabıyla üne kavuşmuştu. Bilim dünyasında, kara delikler üzerine ortaya attığı yenilikçi ve devrimci teorisi ile tanındı. bölgenin de sorumlu olduğunu saptadı. Araştırmacılar deneklere Trigeminus sinirini çok az ve daha kuvvetli bir biçimde etkileyen iki koku maddesi koklatırlarken, denekler özel maskeler takmışlar. Bu sayede bilim adamları kokuyu sağ veya sol burun deliklerinden ayrı ayrı verebilmişler. Deneklerin kokunun hangi yönden geldiğini fark ettikleri testler sırasında beyin etkinlikleri de takip edilince her iki burun deliği için koklama kabuğunda ayrı bölgeler bulunduğu anlaşılmış. Burada kokunun yeri ile ilgili bilgiler kaydedilmekte. Ayrıca normalde sesli ve görsel verileri mekânsal bilgilere dönüştüren Gyrus temporalis superior bölgesi de (şakak lopunun üst kısmı) de fazlasıyla etkinleşmiş. Bilim adamları bundan sonraki koku algılama ve yerlerini saptama yetisini arazide test edecekler. Hayvanlar dünyasındaki en yakın akrabalanmızın soyları tükenmek üzere insansı maymunların geleceği hiç de parlak değil. Kısa bir süre önce BM çevre organizasyonu UNEP tarafından sunulan "World Atias of Great Apes'e (insansı maymunların dünya haritası) göre insanın hayvanlar dünyasındaki en yakın akrabaları bir insan kuşağı sonra tamamen tükenebilecek. Endonezya'daki orangutanlar, maden ocakları, ormanların yok edilmesi veya yeni hastalıklar yüzünden tehdit altında. Yaşam alanları önümüzdeki beş yıl içinde %50 azalacak. Şempanzeler için de benzer bir durum söz konusu. 20.000 insana bir şempanze düşüyor. Cambridge'deki Dünya Konservasyon Merkezi'nden Lera Miles'in açıklamasına göre tünrr insansı maymun türleri ya "tehdit" altında veyatıut da "çok büyük tehdit altında". Çok büyük tehdit altında olanların sayısı %80 azalmış veya üç kuşak sonra bu oranda azalacak olanlar. En kritik durumda olanlar ise Sumatra orangutanları. Aceh bölgesindeki doğal yaşam alanlarda geriye sadece 7300 orangutan kaldı. Tsunami dışında, neredeyse 30 yıldan bu yana Ayrılıkçılar ve Endonezya hükümeti arastnda yaşanan çatışmalar da bu konuda etkili. Miles ormanların yasal veya yasa dışı olarak yok edilmesi yüzünden 50 yıl içinde doğal yaşam alanlarında sadece 250 orangutanın kalacağını tahmin ediyor. Borneo adasındaki durum biraz daha iyice. Burada hala 45.000 orangutan yaşıyor. Nijerya, Kamerun ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasında kalan bölgede yaşayan dağ gorillerinin yaşamı da büyük tehlike altında. Şu anda sadece 700250 goril yaşıyor. Gorillerin birçoğu Ebola yüzünden ölöyor. Ancak bilim adamları bunun nedenini bilmiyorlar. Bir tahmine göre bundan ormanların azalması sorumlu. Ebola mikrobu bir olasılıkla bilinmeyen bir hayvan türünden bulaşmakta. Şempanzeler, cüce şempanzeler ve Bonobo maymunları da aynı son bekliyor. Bunlar da durmadan hastalıkların ve avcılann kurbanı oluyor. 966/4 24 EylUI 2005 Nanoteknoloji ile diş ağrıları durdurulacak Leeds Üniversitesi'nden Jonathan Eari, nano parçacıklarla kemikteki delikler kapatacak ve dişleri soğuğa, sıcağa ve zararlı çeşitli kimyasaflara karşı duyarsız tıale getirecek bir yöntem geliştirdi. Yapılan deneyler, milimetrenin milyonda biri büyüklüğündeki küreciklerin dişlerdeki delikleri kolayca kapattığı görüldü. Bilindiği gibi dişler, normalde diş minesiyle kaplıdır ve örneğin diş etlerinin çekilmesi sonucu gibi nedenlerle diş kemiği Donmuş deniz suyundaki tuz oranı neden daha düşük? Çek Bilimler Akademisi araştırmacıları Lubo Vrbka ve Pavel Junpirth, bir tasarımla ilk kez büyümekte olan buz kristalle