02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim ve Düşünce Tarihi Teknohaber Bffim Sanat Ankara nasıl bir şehir olacak? ra'nın nüfusunun 150.000'e kadar ulaşacağı olası sonucuna varılır. Sanal bekçi köpeği Bundan böyle Japon evlerini, hırsızlara ve soygunculara karşı sanal bir bekçi köpeği koruyacak. Sanal köpek içeri giren olursa çektiği görüntüleri videolon üzerinden sahibine gönderiyor. Roborior (robot ve vvarrior sözcüklerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş) adı verilen köpeği Sanyo Electric ve robot üreticisi Tmsuk birlikte tasarlamış. Sanal köpek kızılöresi sensorlar ile eve giren hırsızı tespit ederken, dijital bir kamera ile de iş üzerindeki hırsızı görüntülüyor. Celal Esat eş on evli küçük bir köyün oluşumu için bile ekonomik, toplumsal ve coğrafı etkenler gerekirken, büyük bir şehrin öyle sebepsizce oluşacağını ve gelişebileceğini düşünmek abes olur. Diinya üstündeki şehirlerin her biri birçok faktörlerin etkisi altında ortaya çıkmış ve o etkenlerin yarattığı sonuçlara göre gerileme veya gelişme göstermiştir. Asya'nın ilkçağlara ait yüzlerce önemli şehrinden bugün kaç tanesi kalmıştır? O zamanın Paris'i ve Londra'sı olan Babil ve Asur şehirleri bugiin bir yığın toprak halindedir. Hani Mısır'ın Teb'i, Menfi'si? Hani Fenike'nin Sur'u ve Sayda'sı? Zamanla değişen ekonomik ve sosyal koşulların, bu şehirleri yaratan etkenleri ortadan kaldırmasıyla o şehirler de yok olup gitmişlerdir. Diğer taraftan Avrupa'nın Roma İmparatorluğu dışındaki ormanlan bugiin fabrika bacalarıyla dolmuş, Cermen kulübeleri yerine Reichstag binaları yapılmış, çayırlar çimento sokaklara dönüşmüştür. Amerika'da her gün yeni bir şehrin birkaç ay içinde mantar gibi yerden çıktığını, içinde şimendiferler, otobüsler, tramvaylar işlediğini, fabrika bacalarının tüttüğünü okuyoruz. Hiç şiiphesiz ki bunların da sebepleri vardır. Niçin Kütahya veya Çankın, Ankara'nın gösterdiği gelişmeyi göstere B Şehirlerin doğmaları, büyümeleri, gelişmeleri ve sönmeleri de tıpkı bir canlı maddenin hayatı gibi doğal kanunlara bağlıdır. tnedi? Niçin İstanbul ve Boğaziçi eski halini kaybediyor? Çünkü şehirlerin doğmaları, büyümeleri, gelişmeleri ve sönmeleri de tıpkı bir canlı maddenin hayatı gibi doğal kanunlara bağlıdır. O halde bir şehrin ne olabileceğini ve ne dereceye kadar gelişme ve genişleme yeteneği taşıdığını bu kanunlardan anlamak mümkündür. Öncelikle, şehir demek nüfus demektir. Bir şehirde nüfusun çoğalması iki şekilde oluşur; biri doğumlar, diğeri de dışardan gelmek suretiyledir. Bu iki yol da o şehrin ekonomik ve iklim durumuna bağlıdır. Bir memlekette iklim fena olursa doğumlar gittikçe azalır ve ölenler artar ve o suretle ki gitgide nüfusu azalır ve o şehir söner. İklim iyi olur fakat ekonomik koşullar fena olursa o şehir gene söner. Çünkü orada doğanlar büyüdükten sonra daha müreffeh yaşamak ve para kazanmak için ekonomik koşulları daha iyi olan şehirlere giderler. Ankara'nın eski ekonomik durumuna göre nüfusu 25.000 olduğu halde, bugün 75.000 nüfusa çıkması, sadece hükümet merkezi kabul edilmiş olmasından dolayıdır. Şüphesiz ki, bu yeni etken şehrin nüfusunu bir miktar daha arttıracakbr. Nüfusun daha fazlalaşması kesinlikle ziraatin, ticaretin ve sanayinin gelişmesine bağlıdır. Ziraat ve sanayinin Ankara'da ne dereceye kadar gelişebileceğini şimdiden tahmin etmek mümkündür. Ona göre bir hesap yapılacak olursa Anka Bilgisayardan telefona ses dosyası transferi Cep telefonu kullanıcıları, bir yazılım ile gençlerin son meraklarından biri olan "podcasting" çılgınlığına katılabilecekler. Bu yazılım, bilgisayardan telefona doğrudan ses dosyalarının akışını sağlıyor. Podcasting işlemi yardımıyla haberleri ve radyo yayınlarını internetten indirebiliyorsunuz. Ancak bu olanak şimdilik yalnızca İPod gibi MP3 çalıcılar ile kısıtlı. Kaliforniya'da Pod2Mob adı verilen bir şirket tarafından geliştirilen yazılımın içindeki bir program, kullanıcının dinlemek istediği podcast'ı seçebilmesine olanal sağlıyor. ANKARA'NIN DÜZENİ O halde Ankara'yı şimdilik 150.000 nüfuslu bir şehir olmak üzere düzenlemeliyiz. Bu esas elde olunca, çeşitli sınıfları hesaplamak ve ona göre mınükalara ayırmak sorunuyla karşılaşırız; 1 Her şehirde öncelikle bir iş merkezi olması gerekir. Buna site derler. Bu mıntıka, şimendifer garı yanında , toplu kurumları içermek üzere bir ticaret ve iş merkezi oluşturur. Ticarethaneler, avukat yazıhaneleri, bankalar, sigortalar, sanayi yönetimleri, komisyoncular, oteller, lokantalar, dükkanlar hep bu kısımda bulunur. Ankara'da bu kısım şimendifer istasyonu, Osmanlı Bankası, Hakimiyeti Milliye meydanı ve Anafartalar caddesine rastlayan mıntıkalardır. Sitede çalışanlar ikiye aynlır. Biri ekonomik durumları nedeniyle işlerine yakın oturmak mecburiyeü'nde olanlar, diğeri de civarda bahçeli evler mıntıkalannda oturabilecek durumda bulunanlar. Merkezde oturacaklann evleri ve apartmanları mümkün mertebe kalabalık ve gürültüden uzak olmakla beraber, site etrafında bırakılacak ağaçlık ve boş sahaya yakın ve havadar olmalıdır. İşte bu sebepledir ki, Ankara şehrinin sitesini oluşturan bu saha çevresine yeşil ve boş bir park alanı bırakılmıştır. Bahçeli evler alanı bu park alanından sonra başlar. 2 Sanayi mıntıkası ve işçi evleri. Fabrikalar ve sanayie aynlan kısımdır ki, bu da şehirden bir parça uzak ve koku ve dumanları şehire getirmemek için rüzgarlara göre durumu en uygun olan bir mıntıkadır. Bu kısımlarda çalışanların ise ikametgahlarının gene bu kısma yakın olması gerekir. Hayatı fabrikada geçen işçinin dinlenme ve uyku zamanını iyi hava ve bol ışık içinde geçirebilmesi için işçi mahallesinin bahçeli evler içinde bulunması ve işçi hayatına uyan sosyal kurumlara sahip olması gerekir. Özellikle işçilerin büyük çoğunluğu bekar olduğu için onlara göre odalar, hamamlar, lokantalar ve hatta işçi gazinoları ve kıraat salonlarının yapılması gerekir. Yazının devamı 22. sayfada 966/19 24 Eylül 2005 Nanoparçacık kaplama ile buğulanmaya son Silis nanoparçacık ile kaplanan araba camları buğulanmayacak. Su damlacıkları camın üzerinde yoğunlaştığı zaman cam buğulanır. Bu da görüşü kısıtlayacağı için kazalara yol açar. "Bizim kaplamamız suya doymayan parçacıklardan oluşuyor" diye konuşan MIT'den Michael Rubner, "Bu parçacıklar suyu içinde saklar. Dolayısıyla su damlacıklarının yüzey üzerinde bir tabaka gibi yayılmasını sağlar. Bu durumda su damlacıkları ışığı dağıtmaz" diyor. Rubner, saydam kaplamanın sürekli olarak buğulanmayı engelleyeceğini söylüyor. Yalnızca 100 nanometre kalınlığında olan kaplama, çok az miktarda malzeme kullandığı için maliyeti de düşük olacak. 25 yıl içinde piyasaya çıkması beklenen kaplama, aynı zamanda içirden geçen ışığı da en iist düzeye çıkartacak. Bu sistem güneş panellerinde de kullanılacak. Hızlı veri indirimi Japonya'da NTT DoCoMo, benzeri görüfmemiş bir şekilde, hızlı veri indiren cep telefonları geliştirdi. Şirket, hareket halindeki cep telefonlarının saniyede 100 megabit, sabit cep telefonlarının ise saniyede bir gıjabit veri indirdiğini bildiriyor. Bu durumda bir DVD'yi bir dakika içinde dolduracak bilgiyi depolamak mümkün olacak. Bu ultra hızı elde etmek için şirket, VSFSpread OFDM denilen bir yöntemden yararlanarak verileri birden fazla frekans üzerinden gönderiyor. (18761971) Celal Esat Arseven Galatasaray Lisesi'nde, Mülkiye Mektebi'nde ve Sanayii Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Daha sonra Harbiye Mektebi'ne girdi ve 1908'de bu okuldan mezun oldu 1908'de b.ir grup ressam ve miizikçiyle birlikte öğrenim için Avrupa'ya gönderildi. Dönüşünde bütünüyle sanat çalışmalarına yöneldi. 1920de Sanayıı Nelise Mektebi'ne mimarlık tarihi ve şehircilik dersleri vermek üzere atandı ve bu görevini 1941'e kadar sürdürdü. 1923'te Darülbedayi müdürlüğü, 192527 arasında Herman Jansen'ın yanında Ankara kenti imar müşavirliği yaptı. 1942de istanbul, 1946'da da Giresun milletvekili seçildi 195158 arasmda Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtiar Yüksek kurulu'nda üyelik ve başkanlık yaptı. Tiyatro ile de ilgilenen Arseven çeşitli oyunlar ve operetler yazdı. Resim çalışmaları ve lilm yönetmenliği yaptı. 192127 arasında Salah Cimcoz'la birlikte Kalem adlı bir dergi çıkardı. 1909'da Paris'te iken Fransızca olarak istanbul'un sanat ve arkeolojik değerlerini inceleyen Bizans'tan Istanbul'a Konstantinopolis adlı bir kitap yazdı Istılahatı Mimariyye (1908/09), Sanat Kamusu (1926), TürkSanatı (1928), beş cilt halinde yayınlanmış olan Sanat Ansiklopedisi (194352), Resim Dersleri (1897/98), Ressam ve Mimarlara Mahsus Menazır (1898), Renkler ve Yağlıboya (1900), Arseven'in diğer önemli eserleri arasındadır. Katlanabilir ekranlar rıusetfs'de bulunan ortağı Elnk i\e birlikte, yıllardır üzerinde konuşulan rulo haline getirilebilir ekranları nihayet üretti. Readius adı verilen prototip.15 cm boyutlarında monokrom bir ekran. Cep cihazlarında kullanılabilmesi için ürefilen ekran, rulo yapıldığı zaman başlangıçtaki boyutlarının üçte birine iniyor. Farklı açılardan ve farklı aydınlatma koşullarında kâğıt gibi okunabiliyor. Boyut küçültmesinin yanı sıra bir diğer avantajı da çok az enerji tüketmesi. Hollanda'nın ünlü elektronik şirketi Philips, Massac
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle