Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup Tıbbi Biyoloji bölümüne neden gerek yok! 45 Ocak 2005 tarihlerinde Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu'nda I. Tıbbi Biyolojik Bilimler Kongresi ve IV. Tıbbi Biyolojik Bilimler Öğrenci Sempozyumu yapıldı. Kongrenin ardından 67 Ocak günlerinde I. Deney Hayvanları Araştırmaları Uygulama ve Etik Kursu yer aldı. Y urtiçi ve yurtdışındaki tüm Tıbbi Biyologları bir araya toplamayı amaçlayan Kongrede tıbbi biyolog, biyolog ve hekim araştırmacılar tarafından alanlarındaki en son bilimsel gelişmeleri açıklayan 4 konferans ve 36 bildiri sunuldu. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümünün kuruluşundan bu yana gelişiminin (ve ne yazık ki kapanışının da) anlatıldığı açılış konuşmalarından sonra, Prof. Dr. Beyazıt Çırakoğlu (Marmara Üniversitesi) "Gen Teknolojisinin Bugunü ve Yannı" başlıkh konferansı ile önümüzdeki yıllarda bu bilim dalından neler beklendiğine ışık tuttu. Ardından Kongrenin ilk oturumunda günümüzde moleküler tıpta kullanılan değişik tekniklerle ilgili beş ayrı bildiri sunuldu. İkinci konferansta Doç. Dr. Aslı Silahtaroğlu (Kopenhag Üniversitesi, Danimarka) "Hastalıktan Gene, Genden Hastalığa" başlıklı çok ilginç konuşmasında belirli hastalıklara yol açan genlerin nasıl tespit edildiğini anlattı. Arkasından çeşitli hastalıklar üzerinde sitogenetik ve moleküler genetik teknikleriyle yapılan çalışmaların anlatıldığı altı bildirinin sunulduğu ikinci oturum yer aldı. Üçüncü oturumda ise diyabet hastalığının genetik temelleri ile ilgili beş ayrı çalışmanın sonuçları sunuldu. ransın ardından deney hayvanları ile yapılan beş ayrı çalışmanın sunulduğu altıncı oturum ve yine değişik alanlardan çalışmaların sunulduğu son serbest bildiri oturumu yer aldı. IV. Tıbbi Biyolojik Bilimler Öğrenci Sempozyumu kapsamında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü 3. ve 4. sınıf öğrencileri tıbbın en güncel konularında derleme ya da katıldıkları > özgün çalışmaların sonuçlannı içeren başarılı bildiriler sundular. Kongrede ayrıca 15 poster bildirisi de yer aldı. Kongre ve Sempozyumun programı ve bildiri özetleri http://www.ctf.edu.tr/ctftbiyo adresinden izlenebilir. TIBB] BİYOLOJİK BİLİMLER BÖLÜMÜ Bölüm 198485 öğretim yılında hizmete girmiş ve başkanlığına Prof. Dr. Asım Cenani atanmıştı. Kuruluş amacı, tedavi edici hekimin yeterince uğraşamadığı tıbbın temel konularında geniş teorik bilgiye sahip ve uygulamaya yatkın araştırmacı niteliğinde kaliteli eleman yetiştirmekti. Günümüzde modern tıbbın gereksinim duyduğu nitelikte eleman yetiştiren bö'lümümüz, kurulduğu sırada dünyada tekti ve çok büyük bir ileri görüşlülük örneği idi. 4 yıllık öğrenim süresince temel tıp derslerinin yanı sıra, hematoloji, immünoloji, enzimo ' Ioji, fonksiyonel patoloji, laboratuvar yöntemleri, temel ve tıbbi genetik, sitogenetik, moleküler genetik, sitobiyoloji, moleküler biyokimya gibi bölüm özel dersleri alınmaktaydı. Öğrenciler bir yıl boyunca Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakültelerinin çeşitli laboratuvarlarında staj yapmak, ayrıca 4. sınıfta belirli bir konuyu araştırıp bir mezuniyet tezi hazırlamak ve sunmak zorunda. Tıbbi biyolog, tedavi edici hekimlik yapmaz, ama tıp alanında hekimlerle işbirliği içinde çalışır. Tıbbi biyoloğun, temel tıp konularında da çok iyi yetişmiş olması gerekir. Tüm bunlar ancak tıp fakültesi içinde yetişerek mümkün olabilir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi de, öğretim üyesi kadrosunun genişliği ve kalitesi ile, 20 yıldır bize mükemmel bir yuva oldu. Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü bugüne kadar yaklaşık 500 mezun verdi. Mezunlarımız lisans diploması ve Tıbbi Biyolog ünvanı aldı. Tıbbi Biyologlar, kanun ve tüzüklerde biyologlara tanınan bütün haklara sahip. Mezunlarımızın yaklaşık %80'i Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı dallarda veya yurtdışında çeşitli üniversitelerde yüksek lisans ve doktora yaparak, kuruluş amacımız olan akademik kariyere devam etmektedir. İlk mezunlarımızı verdiğimiz 1988 yılından bugüne kadar 5 doçent arkadaşımız oldu. TUS ile biyologla » rın kabul edildikleri tıp dallarında ihtisas eğitimi yaparak uzman olan mezunlarımız var. Ayrıca ülkemizde giderek gelişmekte olan ilaç ve gıda endüstrisi içinde yer alan deneme, geliştirme ve kalite kontrol laboratuvarlarını yönetmede bölümümüz mezunlarına giderek daha fazla gereksinim duyulmakta. Bölüm mezunları birçok alanda aranan elemanlar haline geldi. Ancak yurtdışında benzerlerinin giderek çoğaldığı bir dönemde yurdumuzdaki tek örnek olan bölümümüz 2003 yılında kapatıldı. Ülkemiz bilimine katkısı açısından önemi açıkça görülebilecek böylesi bir bölümün artık varolmaması gerçekten üzücü ve düşündürücü. Tıb. Biyo. Dr. Yelda TarkanArgüden Tıbbi Biyologlar Demeği 2. Başkanı TRANSGENİK ORGANİZMALAR Kongrenin ikinci gününün açılış konferansı Prof. Dr. Nermin Gözukırmızı'nın (İstanbul Üniversitesi) "Transgenik Organizmalar ve Ulusal Biyogüvenlik Kanun Taslağı" başlıklı konuşmasıydı. Prof. Gözükırmızı, konuşmasında, genetik olarak değiştirilmiş canlılardan elde edilen gıdaların kullanımının uzun süreli kümülatif etkilerinin insan ve çevre sağlığına verebileceği zararlar bilinmediği için bu tip ürünlerin kullanımının birçok gelişmiş ülkede yasal çerçevede kontrol edilerek sınırlandırıldığını, yurdumuzda da Avrupa Birliği mevzuatı ile 8. uyum çalışması paketi kapsamında genetiği değiştirilmiş organizmalardan üretilen katkı maddeleri içeren gıdaların etiketlenmesi ile ilgili yasanın Mayıs 2()05'de yürürlüğe girmesinin beklendiğini anlattı. Kongrenin son konferansı, Prof. Dr. Tuncay Altuğun (İstanbul Üniversitesi) "Tıbbi Biyolojik Çalışmalarda Deney Hayvanlannın Kullanım İlkeleri" başlıklı çok ilgi toplayan konuşmasıydı. Bundan böyle her isteyenin hayvanlar üzerinde deney yapamayacağını, ancak Üniversitelerin Deney Hayvanları Etik Kurullarının onayladığı sertifıkaya sahip kişilerin hayvan deneyi yapabileceğini bildiren Prof. Altuğ, bu tür çalışmalarda hayvan kullanımının genel ilkelerini anlattı. Bu konfede şu noktanın dikkate alınması önemli görünmektedir. Türkiye Bilimler Akademisi başta olmak üzere, Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı, Üniversiteler ve Türkiye Felsefe Kurumu, Türkçede üretilmiş kimi felsefe yapıtlarını İngilizceye çevirme konusunda etkin olmalıdır. 5) Felsefe bölümleri planladıkları ve gerçekleştirdikleri felsefe ö'ğretimindeeğitiminde disiplinlerarası yaklaşımın önemini vurgulamalıdırlar. 6) Bütün bunlara ek olarak son bir belirleme daha: felsefenin popüler kültürün bir parçası olması ya da olmaması konusunda titiz bir biçimde düşünmek. Sanal gerçekliğin olanaklarını kullanarak felsefi bağlamda kışkırtıcı olanlan fark edebilmek. Prof. Dr. Betul Çotuksöken menin örneklerinin olup olmadığı biçiminde "garip" ya da "tuhaf" bir tartışma sürdürülüyor. 2) Bu tartışmanın sürdürülmesine: 2.1. Felsefe denilince salt yerel/geleneksel "bizden olan" kahplarını anlayanlar; 2.2. Felsefe denilince neredeyse yalnızca İngilizcede üretilen felsefi söylem örneklerini dikkate alan düşünme biçimleri; 2.3. Felsefe ile kuram (: theoria) arasındaki neredeyse birebir ilişkiyi fark etmeyenler; 2.4. Felsefe ile eleştirel düşünme arasındaki aynılığı/benzerliği göremeyenler yol açıyor diyebiliriz. 3) Ayrıca filozofların/felsefecilerin şu noktalan da dikkate almalarının bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum: Filozof: 3.1. Varlık/varolan anlayışı 3.2. İnsan aniayışını; 33. Bilgi/bilim aniayışını; 3.4. Felsefi söylemden ne anladığını; 35. Felsefe tarihiyle nasıl bir hesaplaşma içinde olduğunu; 3.6. Kısaca "felsefi duruş"unu, belirgin kılmalı; 3.7. Meslektaşlarının yapıtlarını yok saymaktan vazgeçmeli; 3.8. Eğer üniversitede tez çalışması yönetiyorsa, danışmanlığını üstlendiği çalışmalarda Türkçe felsefe kaynaklarına da aüfta bulundurma konusunda cesaretlendirici olmalıdır. Bu son nokta ortak bir araştırma alanı yaratma konusunda belki de en belirleyici olandır. 4) Kurumsal yapılan geleceğe dönük olarak planlayanlar/planlamaları gerekenler için nı; 945/21 30 Nisan 2005