Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
enetik tekniğiyle insan üretimine kesinlikte karşıyım. •Paul Ehrlich Vakfi'na göre Dolly'nin erken ölüm sebebinin kopyalamayla ilgili olup olmadığı kesin değil. Fakat basında genelde kopyalama yüzünden erken öldüğü yazılıp çizilmekte. Hangisi doğru? • Dolly, kopyalama tekniğinin olumsuz etkisi yüzünden değil, virüse dayalı bir akciğer tümörü yüzünden öldü. • Yine de sağlıklı kopya hayvanlar istisna sayılır. Bu üzerinde çalışmak istedi. ğiniz kopya insan hücreleri için de geçerli değil mi? • Biz de bu yüzden hücrelerin ne kadar normal olduğuna dikkat edeceğiz. •Kopyalama tekniğindeki en kritik nokta, yetişkin bir canlının kalıümıru embriyon evresine göre yeniden programlamakur. Araşbrmalarınızda bunu nasıl yerine getireceksiniz? • Buna kesin olarak karar vermek mümkün değil. Bu nedenle kopyalamaya KOPYA KOYUN DOLLY'NİN BABASIANLATIYOR DNA'ların evlerini istediğimiz gibi değiştirme dönemi başlad "Kopyalama tekniği, ayrıntılı olarak incelenmiş olan gen türlerinin hayvanlara aktarılmasının tek yoludur. Bu şekilde her genin rolü araştınlabilir. Mesela hastalıkları daha iyi anlamalr için veya hastalıklara karşı bağışıklık kazandırılması için bazı özelliklerin değiştirilmesi gibi." bağlı olası neticelerin, araştırmamızın sonucunu etkileyip etkilemediğini kontrol edeceğiz. • Bu nasıl olacak? • Karşılaştırmalarla. Mesela ALS vakalarının yaklaşık olarak yüzde 2'sinden sorumlu olan bir gen biliyoruz. Bu geni kopyalanmış kök hücrelerine aktardığımızda burada normal (kopyalanmamış) hücreden farklı davranıp davranmadığına bakacağız. Bu tür yöntemlerle, kopyalamaya bağlı bozucu etkileri kontrol edebiliriz. • PPL Therapeuticsfirmasının,kopyalanmış koyunlann sütünden değerli protein ilaçları elde etme projesi niçin başansız oldu? • En başta, ekonomist olmadığım için değerlendiremeyeceğim ekonomik' faktörler yüzünden. Yoksa teknik tamamdır ve araştırılmaya devam edilmekte. Söz konusu ilaçların klinik araştırmaları ABD'de sürüyor. • Kopyalama hangi alanlarda git gi * de daha fazla önem kazanacak? • En başta daha önce de sozünü ettiğim kalıtsal hastalıklarda. İkinci olarak da hayvanlardaki genetik değişim çalışmalarında. Kopyalama tekniği, ayrıntılı olarak incelenmiş olan gen türlerinin hayvanlara aktarılmasının tek yoludur. Bu şekilde her' genin rolü araştınlabilir. Mesela hastalık (opya koyun "Dolly"nin babası lan Wilmut, kısa bir süre önce Alnanya'nın en saygın bilim ödüllerinden biri olan Paul Ehrlich İdülü'nü aldı. Wilmut şimdi de insan hücrelerini kopyalamak isiyor. Ingiliz bilim adamı, Die Zeit gazetesindeki söyleşide kopya nsan hücreleriyle araştırmanın önemini anlattı. lolly, "Yetişkin DNA işlevinin artık değiştirilemez olduğu savını ürütmiiş oldu. Eninde sonunda DNA işlevlerini hedeflerimize uyun olarak değiştirmeyi ö'ğreneceğiz. 0 zaman Parkinson hastala\ndan kan hücrelerini alacağız, onları kendi kendilerini yenilecek ir düzeye ulaşıncaya kadar gençleştireceğiz" dedi. •Araştirma amaçlı olsa da Almanı'da insan hücreleri kopyalamak yasak. ysa Almanya'dan Paul Bhrlich Ödulü alnız.. İnsan hücrelerini neden kopyalaak istiyorsunuz? • Hücre çekirdeklerinin kopyalanası sayesinde, başka hiçbir şekilde mümin olmayan kalıtım hastalıklarının ne•nlerini araştırmak mümkün olacak. • Neden? • Kalıtsal hastalıklarda, genetik donımları kopyalanmış embriyoları, kopya ibriyodan elde edilmiş kök hücrelerine hücre kiiltürlerine aktarılabiliyorsunuz. iylece hasta hücreleri laboratuvarda çok ha ayrıntılı bir şekilde inceleyebiliriz. idefimiz kasları çalıştıran ve yoklukları ci doğuran motorik sinir hücrelerini jştırmak. Hastalığın adı ALS, amiyotro< lateral skleroz. • Fizikçi Stephen Havvking'in de yakalanmış olduğu hastalık aslında çok ender görulmekte. Bu tür araşbrmalar embriyolann kurban edilmesini haklı çıkanyor mu? • ALS dışında, kopyalama tekniğiyle çok daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilecek çok sayıda kalıtsal hastalık var. Araştırmaya dayalı temel etik farklılıkJar, embriyonun korunması konusundaki görüş ayrılıklarıyla ilgili. Bana göre insan olmanın, bilinç ve zekâ gibi ana elementleri, hamileliğin ilerlemiş haftalarından sonra gelişmekte. Bizim kullandığımız embriyolar bir kum tanesinden bile küçük ve eminim bilinçleri de yoktur. •Almanya'da embriyolar en başından itibaren kab bir şekilde korunmakta, araştarmaya dayalı kopyalama yasak. Kök hücre araşbrmacılan bu yüzden geri mi kalacaklar? • Elbette. Bu sadece Almanya için değil birçok Avrupa ülkesi için geçerli. Rekabet Avrupa içinde değil, küreseldir. Bu nedenle Avrupalılar birlikte çaba harcamahlar. • Kaliforniya'daki milyarlık projeleri veya Singapur ya da Kore'deki yoğun araşbrmalan aşabilmek için mi? • Kesinlikle. Fakat bununla birlikte herkesin aynı şeyi yapması ve İngilizler gibi düşünmesi gerektiğine de inanmıyorum. Etik sorunlarla ilgili farklı görüşler var ama bu konuda her ülke kendi kararını verıneli. • Kopyalamayla ilgili eleştiriler en çok da tekniktekirisklerve başansızlıklarda odaklanmakta. •Doğru, bu nedenle de kopyalama Sayfayı çeviriniz 945/1330 Nisan 2005