24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlıklı Beslenme .,«*«!», Kahve antioksidan kaynağı olarak meyve, kırmızı şarap ve çikolaianın öiesindedir. Kahve, binlerce yıldır insanoğluna keyif veriyor. çiniz rahat olsun: Kafein sanıldığı kadar zararlı deği ünyada en fazla tüketilen uyarıcı maddelerden biri kafeindir. Hemen hemen tüm kültürlerde insanları canlandırdığı, uyanık tuttuğu, zihinsel performansı arttırdığı gerekçesiyle kendine köklü bir yer edinmiştir. Son yıllarda yapılan bir araştırmaya göre yalnızca Kuzey Amerika'da yetişkinlerin yüzde 9O'ı her gün kafein kullanıyor. D Espresso, kapuçino, çikolata... Kafeinineşekildealdığınıztattığınız keyfi etkilemeyecektir. Ne yazık ki fazlasının zarar vereceği kaygısıyla, kafeinden aldığınız keyfi hiçbirzaman doyasıya yaşayamamış olabilirsiniz. Neyse ki son günlerde kafeinin düşünüldüğü kadar zararlı olmadığı ortaya çıktı. Şimdilik kafeinin yararları, zararlarından daha çokmuş gibi duruyor. ma, kafein ile sağlık problemleri arasında bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Oysa son çalışmalar bütün bunların yanlış olduğunu, kafeinin çok sayıda yararı olduğuna işaret ediyor. Bu kadar yaygın bir gıda maddesi üzerindeki bu tartışmaların ne şekilde sonuçlanacağı doğal olarak herkesi ilgilendiriyor. lışmaların idrar kesesi kanseri ve kalp hastalıkları ile kafein tüketimi arasında bir bağlantı kurmasıyla başladı. Bu yalnızca bir başlangıç idi. "Bugüne kadar herhalde 4 bin ile 5 bin arasında kafein araştırması okumuşumdur" diye konuşan güney Kaliforniya'dan bağımsız toksikolog (zehirbilim uzmanı) James Coughlin, "Neredeyse insanlarda görülen her hastalığın kahve ve kafein ile bir ilişkisi olduğu iddia ediliyordu" diyor. Kahvenin etkin maddesi olan kafein çeşitli şekillerde tüketiciye ulaşır. Dünyanın en büyük kahvehane zincirlerinden biri olan Starbucks iki düzineden fazla türde kahve ve çay satıyor. Çikolata da bir kafein deposudur. Sanayileşmiş ülkelerde gıda işleyen şirketler bazı içecekleri kafeinsiz hale getirirken (decaf), bazı alkolsüz meşrubatlara ve soğuk algınlığı ilaçlarına kafein katıyor. Bu kadar yaygın olmasına karşın, insanların pek çoğu gün boyunca vücutlarına giren kafeinin zarar vermesinden kaygı duyuyor. Kaldı ki kafeinin alışkanlık yarattığı biliniyor. Ayrıca kafein ile ilgili medyada yer alan birbiriyle çelişen haberlerin de etkisiyle, insanların bu konuda kafası karışık. Sözgelimi "Kafein kalp krizini tetikler; inmeye yol açar; kromozomlara zarar verir; kilo aldırır..." şeklindeki söylentiler kafeinin gönül rahatlığı ile tüketilmesinin önündeki en büyük engel. Bugüne dek çok sayıda bilimsel çalış KAFEİNİN ZARARLARI KONUSUNDAKİ İDDİALAR Kafein tüketiminin geçmişi büyük bir olasılıkla 8 bin yıl öncesine dayanır. An ÇALIŞMALARDAKİ cak yayılması daha yakın tarihlere rastlar. Kafeinin sağlığa zararlı olduğuna ilişkin ilk iddialar 1911 yılında ABD yönetiminin CocaCola şirketini, ürünlerinin içindeki kafeinin sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle mahkemeye vermesiyle başladı (Sonuçta CocaCola davayı kazandı). Kafeine karşı gerçek saldırılar, 1970'li yılların ortalarında bazı bilimsel ça METODOLOJİK SORUNLAR Bunların arasında en fazla ses getireni, 1980 yılında Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi'nden (FDA) Thomas Collins'in sıçanlarda kafein ile doğum kusurlarının arasında bir bağlantı bulunduğunu iddia eden çalışmasıydı. Bu çalışma içecek sanayinde şok yaratırken, FDA hamile kadınları kahve ve çaydan uzak durmaları yönünde uyardı. Söz konusu çalışmada Collins, hamile sıçanlara aşın dozda kafein verdi. Bu da bir yudumda 200 fıncan kahve veya çaya eşdeğerdi. Kafein, sıçanlara boğazlarından mıdelerine indirilen borularla verıliyordu. Lastik sonda ile besleme yöntemi olarak bilinen bu uygulama, tadı kötü olan maddeleri laboratuvar hayvanlarına vermekte kullanılan standart bir yöntemdir: Ancak bu kafein için gerekli değildi ve kafein basit olarak hayvanların içme sularına ilave edilebilirdi. Bunun bir hata olduğunu kabul eden Collins, aynı deneyi 1983 yılında tekrarladı. Bu kez kafeini sıçanların içme sularına kattı. Böylece dozu gün içine daha gerçekçi bir şekilde dağıtmış oldu. Bu kez doğum kusurlarında artış izlenmedi. İnsanlar üzerindeki araştırmalarda da çok sayıda metodolojik sorunlar olduğu ortaya çıktı. Bazıları gerçekten de kahve tüketimi ile kanser gibi bazı hastalıklar arasında istatistiksel korelasyonlar buldu. Ancak bunların hatası sigara faktörünü göz ardı etmeleriydi. Çünkü o dönemlerde sigara ile kanser arasındaki bağlantı hakkında çok kesin bir bilgi yoktu. KAFEİNİN ZARARLARINA ODAKLANAN ÇALIŞMALAR "O dönemde ortalıkta çok sayıda aslı astarı olmayan söylentiler dolaşıyordu" diye konuşan Coughlin, "Sigara içen insanların pek çoğu kahve içer ve kahve içmeyen 973/8 12 Kasım 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle