Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bilim dünyasından Kısa Haberler bir rol oynadığını tahmin ediyorlardı. Son araştırmalar sayesinde hastalıktan hangi genlerin sorumlu olduğu ve hastalığın gelişimi üzerindeki etkisi kısmen açıklanabildi. Stanford Üniversitesi'nde Doron Gothelf ve arkadaşları, şizofreninin gelişimini etkileyen bir genetik etken belirlediler. 22q11.2 sendromu olarak adlandırılan bir değişime sahip kişilerin çocukluk döneminde şizofren olma risklerinin çok yüksek ol Bakterilerle geliştirilen bir elektronik devre, havadaki nem oranında meydana gelen değişimleri bugüne kadar ulaşılamayan kesinlikte gösteriyor. Nebraska Üniversitesi bilim adamları tarafından uygulanan yöntemde, altın nano parçacıklarla kaplı bir bakteri kolonisi bir silisyum çipi üzerindeki iki elektrotu bağlayarak elektrik akımı sağlıyor. Bakteriyle çalışan nem sensörfi bakterilerin yüzeyine yerleşerek elektrik akımını sağlamışlar. Saraf'ın açıklamasına göre bu sistem, bakterilerin ölmesinden sonra birkaç hafta işlevini sürdürmekte. NASA, ay taşlannda oksijcn arıyor Ancak Garvin bir açıklama yapmadı. Araştırmacılar Ay jeolojisi ve Aristarchus krateriyle ilgili bilgiler sayesinde gelecekteki robot misyonları ve insanlı uzay uçuşları için yeni iniş yerleri belirlemek istiyorlar. ilemit gibi oksijen içerikli taşlar sayesinde atmosfersiz Ay üzerinde oksijen üretimi mümkün olabilir. NASA bilim adamları şimdi oksijenin taşlardan nasıl ayrıştırılabileceğini araştıracaklar. Bakterinin ve filin metabolizma oranlan birbirine çok yakın Bakteriler ve filler birbirlerine sanılandan daha çok benziyorlar. iki organizmanın, beden kitlesine göre enerji dönüşümü birbirine çok yakın. Amerikalı ve Rus bilim adamlarının bu bulgusu, küçük canlıların kitle başına dönüştürdükleri enerji miktarının daha düşük olduğuna dayanan teze ters düşmekte. Rus Bilimler Akademisi'nden Anastassia Maraieva yönetiminde çalışan ekip, araştırma sırasında bakteriden böcek ve file kadar çok sayıda organizmayı incelemış. Gözlemlerimiz, beden kitlesi başına genel bir metabolizma oranının bulunduğunu göstermekte diye açıklayan araştırma yazısını ele alan BaiLian Li, beden boyutundan bağımsız olarak her canlı için optimum bir ritmin var olduğuna inanıyor. Fakat bununla birlikte mesela memeli sınıfından farklı boylarda iki canlının kitle başına enerji dönüşümünde farklılıklar da söz konusu. Mesela filin milyonda bir ağırlığında olan sivri burunlu fare (Sorex araneus), filin bir gramına göre 25 misli enerji harcamakta. Oysa ağırlığı bir milyonluk faktör farkını aşan farklı sınıflardaki organizmalarda enerji sarfiyatında farklılıklardan çok benzerlikler var. Mesela bir bakterinin minimum metabolizma oranı, kış uykusundaki bir ayının metabolizma oranıyla karşılaştırılabilmekte ve bu oran bir kilogramlık beden ağırlığında on Vat enerjiye eşit. Tüm canlılar besinle aldıkları enerjiyi organizmaları dahilinde aktarmak zorundalar bu nedenle beden büyüdükçe nakil yolları da uzar. Mesela filin hortumundan kalbine giden yol bir bakterinin boyundan çok daha uzundur. Fakat filler buna rağmen enerji naklinde minicik bir bakteriden bile geri kalmıyorlar. duğu belirtilmekte. 22q11.2 sendromuna, beyindeki birçok işlevde etkisi olan dopamin uyarı maddesinin indirgenmesinde büyük rol oynayan COMT proteini eksikliğinin yol açtığı açıklanıyor Bu eksiklik, psişik hastalıklara yol açıyor Bu bulguların psişik hastalıkların oluşumundaki etki mekanizmasının daha iyi anlaşılmasında yardımcı olması ve hastalığın ilk belirtilerden önce tedavi edilmesi umuluyor. Yeni AIDS ilacı deneniyor Bilim adamları 10 bin üzerinde yeni bir AIDS ilacının deneneceği Bakteriler havadaki nem oranına bağlı olarak şiştiklerinde, altın partikülleri arasındaki mesafenin büyümesine bağlı olarak elektrik akımı da zayıflamakta. Ravi Saraf'ın açıklamasına göre bu yöntemde canlı bakteriler ilk kez elektrik devresine aktarılmış. Araştırmacılar bakteriyle işleyen nem sensorunu üretebilmek için önce iki elektrotlu bir silisyum çipini canlı Bacillus cereus bakterilerinden oluşan ince bir tabakayla kaplamışlar. Böylece bakteriler birden bire iki elektrotun arasına dizilerek devre arasındaki boşluk kapanmış. Bakterilerin iletkenliğı daha sonra altın nano parçacıklı sulu bir çözeltiyi çipin üzerine sürmüşler. Parçacıklar bir peptit bileşimiyle Hubble uzay teleskopuyla yapılan araştırmalar sonucunda Ay'da oksijen içerikli taşların bulunduğu ortaya çıktı. Goddard Space Uçuş Merkezi'nde Jim Garvin yönetiminde çalışan ekip bu yüzden ilmenit gibi mineraller arıyor. Titan, demir ve oksijen bileşiminden oluşan ilmenit gelecektekı Ay misyonlarının oksijen ihtiyacını karşı layabi I ir. Bilim adamları Ay toprağındaki oksijen rezervlerini Hubble uzay teleskopunun yüksek çözünürlüklü ve duyarlı morötesi ışın alanıyla arıyorlar. Fakat Hubble teleskopu Ay'da taş aramak için üretilmediği için bilim adamlarının, çekimlerin değerlendirilmesi için yeni yöntemler bulmaları gerekiyor. Daha önceki Apollo misyonlarının iniş yerlerinden toplanan örnekler büyük bir önem taşımakta. Projeyi yöneten Garvin, Apollo 17'nin iniş yerindeki örneklerin oksijen içerikli taşlara işaret ettiğini söylüyor. Kemik kmklarma titan Almanya Mainz Üniversite Kliniği'nde çalışan uzmanlar, kemik kırıkları için titandan yeni bir çivi üretti. Bu çıvinin özellikle incik kemiğindeki zor kemiklerin iyileşmesini kolaylaştırdığı belirtiliyor. Yeni çivi diz veya ayak eklemi için de kullanılıyor. Mainz Kliniği müdürü Pol Rom mens'in yaptığı açıklamada, istatistikler trafik ve spor kazaları ve yüksekten düşme olaylarında incik kemiği kırıkları sık görülmekte. Dizin hemen altında kırılan incik kemiğinin iyileştirilmesinin de zor olduğuna işaret edilmekte. Mars bir zamanlar dünyaya benziyordu İlk kez Mars'ın manyetik alan haritasını çıkaran NASA bilim adamları, Kızıl Gezegen'in eskiden dünyaya çok benzediğini gösteren kanıtlar buldular. Şizofreni geni ve hastalığın üzerindeki etkisi açıklandı Şizofreni kimi ailelerde daha çok göüğü için bilim adamları uzun bir süredir bu ni, jel şeklindeki ilacın etkisinin daha önce hayvanîarda gösterildiğini ve virüsün insan hücresine girmesini engelleyeceği umudunda olduklarını açıkladı. Kadınlar bu jeli, kondomla birlikte kullanacak. Amerikan Tıp Araştırmaları Konseyi (Medical Research Council) ile Department for International Development/DFID ortak projesi ile Indevus ilaç şirketi Pro 2000 ismi verilen jeli üretti. ilacın cinsel yolla bulaşan klamidya, genital herpes ve bel soğukluğu gibi hastalıklara karşı etkisi biliniyor. Yüksek çözünürlüklü manyetik alan haritasından, Mars'taki dağların ve çukurlukların tıpkı dünyadakiler gibi geliştiği anlaşılmakta. Nasa Goddard Uzay Uçuşları Merkezi'nden Jack Conneme/in açıklamasına göre örneğin Tharsis volkanları, Havvaiî adalarına benzer bir şekilde meydana gelmiş ve sabit bir "Hot Spot* (Sıcak nokta) ve altındaki mantoyla bir levha hareketi yaşanmış olabilir deniyor Spiegel Online sitesinde (wvw.spiegel.de). Gran Canyon vadisinden sekiz misli derin olan Marinneris vadisi de Doğu Afrika çukurluğu gibi aynı ilkeye göre oluşmuş. Connery, bunu Mars çukurluğundaki taşların manyetik yönüne göre saptadıklarını söylüyor. NASA'nın taşlardaki karakteristik çizgi motiflerine göre elde ettiği sonuçlara göre iki levhanın çarpışmasıyla bir çukur oluşuyor ve lav fışkırıyor. Mars Global Surveyor uydusu. Orta Atlantik Sırtı'nda bulunan ve manyetik olarak farklı yönlere bakan taşlarınkine benzeyen tipik çizgi motifleri de saptamış. Connerney bu verilerden yola çıkarak, Mars'ta milyonlarca yıl boyunca manyetik alanın birkaç kez değişmiş olduğu sonucuna vardı. 973/4 12 Kasım 2005