Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre mektup Dış bilimsel yayınların, ülkemiz halk sağlığına yararı ne? Uluslararası atif indeklerine göre yapılan karşılaştırmalar, biitün ulusal bilimsel etkinliklere ölçiit ve yararlı olur mu? ldukça sık aralarla derginizde yayımlanan "Türkiye'nin uluslararası bilim ortamındaki yerini" inceleyen ve çoklukla uluslararası indekslerde taranan yabancı dildeki yayınlara ve atıflara göre belirlenen sıralamalara dayandırılarak yapılan, CBT'nin 18 Aralık 2004 tarihli 926.sayısındaki Sayın Bahattin Uysal ve Hasan Seçen tarafından üretilmiş "Ulusların Bilimsel Etkinlikleri" başlıklı yazıyı okudum. Bilim, adı üzerinde bilmek için yapılıyorsa, bilmenin amacı nedir? Daha doğrusu kendi ulusuna faydası olmayan bilginin dünyaya faydasının olması öncelikli midir? Bence bilim ınsanının amacı ve bilimsel karşılaştırmanın ölçütii öncelikle kendi ulusuna yararlı olmak olmalı. Bilimin temelinde bireysel merak olsa bile sonuçları itibarıyla 'bilimsel yarar'ın önceliği bilimin üretildiği, yapıldığı yer ve ulus olmalı. O sağlığı camiasında akademik yükselmelerin başat (olmazsa olmaz) koşulu olarak giderek artan yabancı dilde yayın çabası, yerli yayınlara gönderilen yayınların ve bilimsel üretimin konu ve önceliklerine olumsuz bir etki yapmaktadır. Bu çabaya rağmen çoğu, gelişmiş ülke yayımcılarınca yayımlanan tıp ve halk sağlığı dergilerine gönderilen yerli yayınlar, araştırma konularının yayımcının veya söz konusu ülkenin önceliklerine uygunluğuna göre kabul görüyor. değerlendiremeyebiliriz. Çünkü karşılaştırmaya uygun yerli bilgi ve başlangıç verisi bir türlü üretilemiyebilir. Tıpkı yıllardır bilinemeyen ölüm sayısı ve ölüm nedenleri sonucunda Çernobil Nükleer Kazası nedenli kanser olguları artışlarının bilinememesi gibi. Yabancı yayıncının öncelikli araştırma konularının, büyük ölçüde ulusal araştırma konuları öncelikleriyle örtüşmediğinin bilinmesinin getirdiği akademik isteksizlik, halk sağlığında yakın çevremde tanık olduğum önemli bir bilimsel etkinlik azalması nedenidir. BİLÎNMEYENLER Örneğin, uzun yıllardır köylerdeki çok az puan almaktır. Buna karşılık deney hayvanlarında yapılan ve halk sağlığı veya bilim insanının bağlı olduğu bilim dalının ilgi alanı dışındaki bilim dallarında ve konularında yapılan bir klinik veya temel bilimler konulu deneysel araştırmanın istatistik değerlendirmesine yardımcı olarak veya yayına sondan birinci, ikinci isim yazdırılarak yapılan yabancı bir yayının halk sağlığındaki (veya akademisyenin uğraş alanı olan bilim dalıyla ilgisiz bir bilim dalındaki) akademik atama ve yükseltmelerdeki ve TÜBİTAK desteklerindeki yeri ve itibarı; gerçek (halk sağlığı) biliminsanlannı özendirmekten çok bilim yapmaktan caydırıcı bir etkiye sahiptir. Doğrusu, bilim dünyası içerisinde diğer bilimlerden farklı olmamakla birlikte yayın sayısı ve etki büyüklüğü bakımından yerli veya yabancı olsun diğerlerinden görece büyük bir paya sahip tıp biliminin halk sağlığı dalından son altı yıldır yaptığım gözlemler ve kendi üniversitemdeki akademik yükseltmelere, yabancı dilde ve yayınlarda yapılan bilimsel yayınların, ulusal etkilerinin olmadığını göstermektedir. BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİ Bu durum TÜBİTAK Bilim Politikaları danışma toplantılarında da saptandı. Doğrusu, üniversitelerimizde yapılan ıraştırmaların bilimsel yönden niteliklerili, yapılma amaçlarını ve bilimsel veya :konomik yönden ulusal etkilerini incele>en bir böyle bir araştırmanın yapılmasını >neririm. Türkiye'de ulusal halk sağlığının baılı anlamda bilimsel geçmişi yaklaşık 40 'îldır. Bu kırk yılın sonunda "Kendisi nuhtaç bir dede; başkasına mihnet ede" ızdeyişindeki gibi yerli bir bilimsel dergii ve çabası olmadığı halde, ulusal halk Böylece ulusal öncelikleri su götürmez halk sağlığı bilimini de araştırmacılarımız ülkemizin halk sağlığı sorunlarından ziyade yayımcının kabul ettiği araştırma konularına öncelikle önem vermeye başlamışlar ve yerli dilde nitelikli ve önceliği olan ulusal konularda akademik ve yönetimsel anlamda kullanılabilir yararlı bilginin üretilmesi aleyhine çalışma saatleri kaybedilmektedir. Bu yenı bir beyin göçü biçimıdir. Bu kayıpların sonucunda üretilemeyen veya geç üretılen ulusal öncelikli bilimsel bilgi yoksunluğunun sonuçlarını gelecekte bile ölüm sayısını, dolayısıyla köy ve kent olsun toplam ölümlerinin sayısını, en çok görülen ve en çok öldüren hastalığının ne olduğunu hâlâ bilmeyen ülkemizin en azından bir ilinin veya ilçesinin köy ve beldelerindeki ölüm sayısının ve ölüm nedenlerini araştıran; araştırmacı açısından yöntem ve bütçe açısından zor ve zahmetli ama yerellik ve özgül olmama gibi nedenlerle uluslararası atıf indekslerince tarananlarca red edilen ve uluslararası indekslerce taranmayan yerli dildeki dergilerde yayımlanan bir araştırmanın karşılığı, TÜBİTAK ve üniversitelerce ödüllendirmemekte ve akademik yükseltmelerde Dr. Umur Gürsoy Öğretim Görevlisi ğursoy@akdeniz. edu. tr Turkiye, ölüm ve hastalık kayıtlannm güvenilir olmaması nedeniyle toplam yıllık hasta sayısının sadece sağlık kurumlarına başvuran hastalann yatarak tedavı ğörenlerine karşılık gelen yaklaşık % 2,2'smin en çok görülen hastalık nedenlerini güvenilir olarak bilmektedir. Olüm nedeni istatistikleri ise çoklukla kenderde ve yataklı kurumlarda gerçekleşen ve trafik kazaları nedenli olüm istatistiklerine dayanır; ancak nitelik ve nicelik olarak guvenılirlıklerı çok duşüktur. 929/21 8 Ocak 2005