Katalog

ve 148 çıft yumurta ıkızıyle anket yaparak genlerın sosyal davranışlar uzerındekı etkısını oğrenmeye çalışmı^ Gruplarda sadece genetık benzerlıkler arasında farklılıkları olduğu ıçın, Rushton sosyal davranışlardakı farklılıklann genetık olması gerektığı sonucunu çıkarmiş Araştırmacının goruşune gore genler bır ınsandakı sosyal davranışın benım senışı uzerınde en onemlı rolu oynamakta Oysa orneğın arkadaş ılışkısı, kaza veya hastalık gıbı kardeşler tarafından paylaşılmayan farklı deneyımter daha az etkılı oluyor Aıle çevresı daha onemlı bır rol oynamakta dıyor Rushton Halkah solucanların beslenme taktiği Denızde yaşayan halkah solucan larvalarının yemeğı doğrudan dogruya ağızlarına gelıyor Solucanlar denız suyunda akan yemı suzebılmek ıçın bedenlerının Şempanze beynindeki işbölümü bizimki ğibi... Şempanzenın ıkı beyın yarısında ınsandakıne benzer bır ış bolumu olduğu saptandı Behavıoral Neuroscıence dergısınde yayımlanan Yerkes Prımat Araştırma Merkezı'nden VVıllıam Hopkins'ın araştırmasında manyetik rezo nans tomogratısıyle 60 şempanze bey nınde ıkı onemlı yapı amıgdala (beyın bademcığı) ve hıpokampus goruntulen dı ve şempanze beynının ınsan beynıyle aynı asımetrıye sahıp oldugu goruldu Bılındığı gıbı hıpokampus oğrenme bellek, moral ıştah ve uyku gıbı faktor lerın ışlenmesınde etkılıdır ve asımetrıktır, oyle kı sağ tarafta çok daha buyuktur Duyguların oluşmasından sorumlu beyın bademcığıyse ıkı beyın yarısında da aynı boydadır Işte bu ozellıklere gore şempanze beynı de benzer ozellık taşıyor Başka bır araştırma araştırmacılar 66 şempanzenın hangı elı daha fazla kullandığını uç ayrı davranışla saptadı Mesela kalese bırakilan kuru uzumlerı hangı elle topladıkları gozlemlendı ve maymunların da bızım gıbı daha çok sağlak oldukları saptandı Ayrıca sağlaklarda ve solaklarda hareketlerın koordınasyonundan sorumlu ıkı beyın bolgelerı arasında da onemlı farklılıklar var Demek Manyetik alan buzun erime noktasını yükseltiyor etralında geçırgen bır ağ oluştururken aynı zamanda da mınık akıntılar meydana getırerek yemlerın ağızlarına gelmesını sağlıyorlar Kalıfornıya Devlet Unıversıtesı bıyologu Bruna Pernet, larvaların bu ılgınç stratejılerını Scıence dergıHalkalı solucan larvalarını (Pectınarıa calıfornıensıs) laboratuvarda yetıştıren Pernet, ılgınç bır durumla karşı karşıya kalmış Larvalar uzantılarını sureklı hareket halınde tutmalarına rağmen, hıç ılerlemıyorlardı Bu etkınlığın ne ışe yaradığı, suya ılave edılen boyalı parçacıklarla ortaya çtkmış Uzantıların hareketlerı beslenme ıçın Boya partıkullerı sayesınde bılım adamı larvaların etratında oluşan geçırgen ağı da gorebılmış Bu oluşum ıçınde uzantıların hareketıyle meydana gelen akıntılar, besınlerı doğrudan doğruya larvaların ağzına goturuyor Ağın bıçımı ve oluşumu suyun basıncına bağlı Larvalar ılk ağlarını, bağırsaklarının ışlevsel hale gelmesınden hemen sonra uretıyorlar Fakat eğer ağlarını dış etmenler yuzunden terk etmek zorunda kalırlarsa, yedı ıla on ıkı dakıka sonra yenı bır ağ uretı yorlar Bu agların başlıca lonksıyonu beslenme olsa gerek dıyor Pernet Ama bır olasılıkla da duşmanları korkutmak ıçındır kı bır şempanzenın sağlak veya solak oluşu noroanatomık bır olay Bılım adamları el tercıhının yaklaşık olarak beş mılyon yıl once gelışmış olduğunu tahmın edıyor Bıldık su buzu kuvvetlı bır manyetik alanın etkısınde bırakıldığında erıme noktası yukselıyor Sonuç, normal ve radyoaktıf suyla deneyler yapan Chıba Unıversıtesı (Japonya) araştırmacılarına aıt Buzun ıçındekı su molekullerı arasındakı hıdroıen koprusu bağlantıları manyetik alanla guçlendırılmekte ve boylece buz daha yuksek ısıda erıyecek duruma gelıyor Hıdeakı Inaba deneylerı sırasında ıçı buzla dolu bır tankı 6 tesla kuvvetındekı bır manyetik alanın etkısınde bıraktıktan sonra bır kalorımetreyle, buzun erımesı ıçın gereklı olan ısıyı belırlemış Buna gore erıme noktası manyetik alan sayesınde yaklaşık olarak 5,6 mılıkelvın yukselmekte Bu manyetik etkı, normal su yerıne doteryum atomları ıçeren radyoaktıt suyun kullanılmasıyla daha kuvvetlı hale gelmekte Bu durumda erıme noktası 21,8 mılıkelvıne yukselıyor Ancak bu değışım teorık modellerle açıklanamadı henuz Fakat bılım adamları, manyetik alanın, su molekullerı ıçındekı hıdrojen koprusu bağlantılarını guçlendırdığını tahmın edıyorlar Inaba'ya gore bu etkı molekullerın doğal ısı hareketlerını zayıflatan Lorentz kuvvetının bır sonucu Sert lens miyopluğun gelişimini önlüyor Amerıkalı bılım adamları sert kontakt lensın çocuklarda mıyop gelışımını yavaşlattığını buldular Kontakt lensler geçıcı olarak, mıyoplukta onemlı bır rol oynayan nasırlı tabakanın bıçımını değıştırıyorlar Bılım adamları uç yıl boyu, yaşları sekız ıla on bır arasında değışen 116 mıyop çocuğu ıncelemışler Çocuklar haftada ortalama olarak 70 saat kadar sert veya yumuşak lens kullanmışlar Sert lens kullanan çocukların goz bozuklugu sadece %30 oranında yanı yumuşak lens kullananlara gore çok daha az ılerlemış Gozyuvarı normalde yuvarlaktır ama mıyoplukta yavaş yavaş yumurta bıçımını alır Mıyopluk genelde sekız ıla on dort yaşları arasında 928/5 1 Ocak 2005 başlar Miyopluğun uzun vadede onlenebılmesı ıçın bu buyume evresınde gozyuvarının bıçımı kontrol altında tutulmalı dıyor bılım adamları Gerçı sert lensler bu gorevı yerıne getırmıyorlar ama en azından kısa vadede nasırlı tabakanın bıçımını değıştırerek, gorme bozukluluğunun ılerlemesını onluyorlar Hazırlayan: Nilgün özbaşaran Dede Koleraya karşı yosun Koleraya karşı yenı keşfedılen ılacın temelı, Avustralyada yetışen bır denız yosunu ıçındekı etkı maddelerıne dayanıyor Bunlardan yepyenı ılaçlar gelıştınlebılecek New South Wales Unıversıtesı Dıane McDougald yonetımınde çalışan ekıp, bılımsel adı Delısea pulchra olan kırmızı yosundakı bellı başlı maddelerın (turanonlar), kolera bakterılerının hastalık yapıcı ozellıklerını yok ettığı sonucuna vardı Furanonlar bakterılerı oldurmek yerıne aralarındakı ıletışımı engellıyorlar Bakterıler kımyasal madde alışverışıyle ıletışım kurarlar Furanonlar, sınyal maddesının, hucrenın bağlantı noktalarına sızmalarını onlemekte, boylece hucreler sınyal maddesıne reaksıyon gostermeyınce, bakterıler enfeksıyona ve hastalığın yaygınlaşmasına neden olan toksınlerı salgılayamıyorlar