02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim Olayları 9) Sıvı suyun yapısı ile ilgili 100 yıllık bilgiler yine gündemde 2005 de gündemi şunlar oluşturacak: 2005 yılında hücre biyologları yepyeni bir siireç üzerinde odaklanacak. Otofajl (kendlni yeme) olarak nitelendirilen bu olguda hücreler, açlık ve stres dönemlerinde sitoplazmik moleküllerini ve zarlannın bir kısmını parçalayarak, stres ve açlık dönemlerinde kendi kendilerine yiyecek sağlıyor. Yıllarca belirsizliğini koruyan otofajlnin ne olduğunu araştıran bilim adamları, önümüzdeki günlerde bu sürecin hücre büyiimesi ve gelişmesinde oynadığı önemli rolü açıklamaya hazırlanıyor. S u üzerinde yüzyıldan beri sürdüriilen araştırmalar, bu çok tanıdık maddenin yapısı ve kimyasal davranışlarıyla ilgili bazı bilgilerin henüz tamamlanmadığını gösteriyor .Bu yıl su konusunda yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar, bilimsel doğruluğu kanıtlandığı takdirde, kimyadan atmosferik bilimlere dek pek çok alanda köklü değişikliklere yol açacak. ABD, Almanya, İsveç ve Hollandalı bilim adamlarının birlikte yüru'ttükleri bir araştırma, sıvı suyun yapısıyla ilgili 100 yıllık bilgilerin yanlış olabileceğini işaret ediyor. Kuramcılar, oksijen ve hidrojen atomları arasındaki ufak yük farklılıklarının suyu genişlemiş bir ağ içine çektiğini ve her bir su molekülünün diğer dört tanesine dört yüzlii bir şekil oluşturacak şekilde bağlandığını düşünüyordu. Fakat ekibin sinkotron Xışınları sonuçlarına göre çok sayıda su molekülü aslında yalnızca iki komşusuna bağlanıyor. Bu sonuca bakıp, hemen kimya kitaplarını yeniden yazmaya kalkışmalın. En son elde edilen Xışını verileri orijinal yapının doğruluğunu teyid ettiği için bu tartışmanın 2005 yılına sarkacağına kesin gö'züyle bakılıyor. Suyla ilgili bir diğer tartışma da geniş bir su hacmi içinde iyonların nerede durduğu ile ilgili. Bunların hepsi yüzeyde mi birikir, yoksa iç kısımlara doğru emilir mi? Konvansiyonel görü'şe göre suyun yüzeyindeki elektrostatik kuvvetler, deniz suyunda bol miktarda bulunan iyonları iterek daha derinlere inmesine yol açar. Ancak Los Angeles üzerindeki havanın içinde deniz tuzu parçacıklarının izini arayan bilim adamları, parçacıkların Halide'ler (klor gruplarından bir unsurla meydana gelen tuz) içinde çok bol bulunduğunu keşfetti. Dolayısıyla bu iyonların suyun yüzeyinde de bulunması gerektiği sonucuna vardı. Bu yıl bilgisayar simülasyonları da bu fikri destekler nitelikte. Eğer bu fıkrin doğruluğu kanıtlanırsa, atmosfer konusunda uzman bilim adamları, aerosol parçacıklarının yüzeyinde meydana gelen yeni bir tip kimyasal reaksiyonu daha araştırmak zorunda kalacak. Biyoteknoloji şlrketleri şişmanları fazla terletmeden kilo vermelerini sağlayacak yeni ilaçların peşinde. Şu anda bu amaca yönelik 100den fazla ilaç üzerinde çalışılıyor. Bunların bazıları Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi'nin onayına . sunulmuş durumda. Bunların içinde en umut verici olanı | rlmonabant. Bu ilaç marihuana'nın tetiklediği beyin reseptörlerlni harekete geçiriyor. Son yapılan araştırmalar, ilacın uzun vadeli kilo kaybına yol açtığmı gösteriyor. Ayrıca ilaç sigarayı bırakma konusunda da yararlı. Huygens, Satürn ün Titan isimli uydusunun yüzeyine 2005 yılında paraşüt ile indirildiği zaman, gezegen biliml İçin çok önemli keşiflerde bulunacak. Cassini şimdiye dek hidrokarbon denizlerine ilişkin bilgi toplamayı başaramadı, ancak Huygens gezegene indiğinde en azından bir nokta hakkında bilgi toplayabilecek. Cassini 2005 yılında Titan 'ın yakınlarından 7 kez geçecek. Bu sırada çektiği görüntüleri Dünya 'ya gönderecek. Kuzey Kore, Brezilya ve Iran 2005 yılında nükleer silah üretecek mi? Uzmanlar bu konuda kesin bir değerlendirme yapamıyor, ancak Kuzey Kore 'nin ekonomik yardım ve güvenlik garantileri karşılığında nükleer heveslerinden vazgeçebileceğini ileri sürüyor. Brezilya ise nükleer santralar için uranyum zenginleştirdiğini ileri sürdüğü Resende tesislerinin denetienmesine karşı çıkıyor. • A¥<"!!!$ %r?!':t.'TlT\?, KfjrjSÛVJ • Obezite ilaçları • Nükleer savaş teknolojisi 2004 yılında AB'nin Avrupa çapındaki temel araşlırmaları finanse etmeye yönelik girişimleri sağlam bir temele oturtuldu. Bu çabaların 2005 yılında hız kazanması bekleniyor. AB'nin yeni araştırma komisyonu başkanı Janez Potocnik, 2007 yılında başlatılması planlanan T.Cerçeve Programında bu hızı artırmayı hedetlediklerini bildirdi. den geçirerek sağlıyor. Madenin zeminindeki suyun içindeki DNA, yalnızca 5 genom içeriyor ve bu 5 mikrobun her birinde bulunan enzim repertuvarı, bunların aralarında yakın ilişki olduğunu gösteriyor, çünkü mikroplar bu sert koşullarda hayatta kalmak için birbirlerinden destek almak zorunda. Bu mikrop topluluğundan hareketle, bilim adamları şimdi daha karmaşık popülasyonları incelemeye hazırlanıyor. Bu amaçla, bir çiftlikten alınan toprak örneğindeki mikrobiyal biyota (bir bölgedeki flora ve fauna) büyüteç altında. Reyhan Oksay 10) Her yerde gen var ^.nanılması güç bir bilimsel gelişme yakında gerçek I olacak: Bir gün gelip okyanustan veya yeraltı sulaArından alacağınız bir örneğin içindeki DNA'yı avlayıp, gen dizilimini çözeceksiniz ve buralarda yaşayan organizmaları tespit edebileceksiniz. Çevre bilimciler ve evrim biyologları, laboratuarda geliştiremedikleri türlerle ilgili genetik ilişkileri incelemek için bazı molekü'ler teknikler geliştirmişlerdi. Şimdi bazı hevesli genom bilimcileri tek bir gen yerine tiim genomu ayrıştırmayı başardılar. Bu genomlar yalnızca organizmanın kimliği ile ilgili ipuçlarını değil, spesifik türlerin nasıl hayatta kaldığına ilişkin de bilgileri de içeriyor. Bu çalışmalar ayrıca binlerce yeni gen ile ilgileri de su yüziine çıkartıyor. Biyologlardan oluşan bir bilim ekibi Sargasso Denizi'ne yelken açarak 1500 litrelik su örnekleri içindeki yaşamların genomlarını çözdü. Bu çalışmada 1 milyondan fazla yeni gen buldular. Bilim adamları şimdı Charles Darvvin'in Beagle gemisinin izinden giderek dünyadaki çeşitliliği araştırıyor. Çevresel genom uzmanlarından oluşan başka bir bilim ekibi de, terk edilmus bir maden ocağının içinde, yaklaşık bir kilometre derinliklerde yaşayan küçük, tuhaf mikrobiyal organizma topluluğunu araştırıyor. Bu organizmalar ışıksız ortamda yaşamlarını sürdürdükleri gibi, enerjilerini de demir bileşimlerini işlem928/15 1 Ocak 2005 Kaynak: Science, 17 Aralık 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle