25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kurgtıyu gerçeğe dönüştürmeye çalışıyorlar. Chris Binns, yüriirlükte olan pmjeleri şu şekilde özetledi: "Araştırmamızın ağırlık noktası, iki nanometre boyutunua on ila yüz atomlu nano partikülleri. Bu parçacıklar bir malzemenin yapısını, bir bileşimdeki atomlann azalması veya çoğalması halinde özelliklerin ne şekilde değiştiğini göstermekte. Atom bileşimleri birbirinden farklı karakteristik özelliklere sahip olmalan nedeniyle özellıklere hedeflere göre değiştirilerek bir türyapay atomlara dönüştürülebilmekte." Bınns ve ekibi bu tür kümelerle yeni malzemelerin ne şekilde üretilebileceğini araştırdı. Önce özel yapılı atomlarla işe başlayarak malzemeler üreten araştırmacılar hunları gaz haline getirildiklerinde kümeler oluşturuyorlar ve bunlarla daha sonra yüzeyler kaplanıyor. Kümeler gaz haline geldikten sonra kazandıkları özellikleri akıllarında tutabildikleri için kaplama da özel bir karaktere sahip oluyor. Bilim adamları şimdı bugiine değin en lazla manyetik olan bir malzeme üzerinde çalışıyorlar. Halihazırdaki manyetik malzeme yüz yıldan bu yana varlığını korumakta. Üzerinde çalıştıkları kümelerle çok daha güçlüsünü üretebileceklerine inanan Binns, bu konuda başarılı olursak çok daha güçlü bilgisayar diskleri üretebileceğiz dedi. Bilim adamları hedellerine yüz atomdan oluşan soğan biçiminde nano kümeleri üreterek ulaşmak istiyorlar Böylece 100x100 nanometrelik bilgisayar çıplerı 2x2 nanometreye kadar küçülebilecek. ZümrüttenAkisler AM Celal Şengör Cehalet Simsarları Pamukova tren kazası hepimize asla unutmamamız gereken korkunç bir ders verdi: Cehaletle toplum yönetilemez, bilim veteknolojitemellimodernyaşam, palavrayı kaldırmaz Bilim ve onun çocuğu olan teknoloji temelliyaşam tarzını özümsememişyöneticiler toplumu felSkete sürüklerler. YıllardırAtatürk Türkiyesi düşmanlığıyapıp Osmanlı geçmişini yüceltenlerin Türkiye'yi sürükledikleriyolunsonistasyonunutanımakistermisiniz?GelinOrhanKaraveli'den naklen'MustafaKemal'inkurtarmaküzerekellekoltuktayolaçıktığıAnadolu'nun ve Türklüğün o tarihlerdekigörüntüsü'nü AhmetHaşim'in kaleminden (Karaveli'nin ve benim sadeleştirmelerimizle) birlikte okuyalım: "Ankarada Almanya imparatorunun Anadolu hastalıklarını incelemek üzere gönderdiğibir tıbheyetininbazı büyük rütbeliüyeleriylegörüştüm...Anlamışlar ki Anadolu Türklerihin karınları kurtlarla yüklü ve kanları bu kurtların salgıladığı parazitlerle dolu bulunuyor. Cinsiyakın biryok olma ile tehditeden bu halin sebebi nedir bilir misin? Beslenme eksikliği. Her ne kadar garip görünse de Anadolu Türklerihenüzekmekyapımından bi/e habersizd/r/er Yediklerimayasızbiryutkadırki, ne olduğunuyiyenlerin midesine bir sorma/ıi... Istisnasız nakil vasıtaları olan kağnı hiç şüpheyok ki taş devri keşiflerinden ve aletlerindendir... Evlerine gelince, onlarda öyle: Duvarlaryontulmamış alelâde taş/ann, çalı çırpının, leylekyuvasında olduğu gibi gelişigüzel dizilmesinden hasıl olmuştur. Anadolu külliyen temizlikten mahrumdur. Sakallı Celâl'in dediğigibi en nefis icatları olan yoğurt bi/e pis/ik mahsülünden başka birşey değildir.... Anadolu hemen baştan başa frengilidir Anadolululann güzelliğı de bozulmuştur. Birköy, bir kasaba veya bir şehrin kalabalığına bakılsa, topluca o kadar topal ve topalların o kadar muhtelilçeşidigörülür ki insan kendini eşyanın şeklini bozan dışbükey bir camlaetrafa bakıyorum sanır" (Ahmet Haşim'in Manisa milletvekili Refik Şevket ince'ye yazdığı 3 Eylül 1919 tarihli mektuptan: 0. Karaveli, Sakallı Celâl, 5. baskı, 2004 Pergamon Yayın/arı, s. 4546) HalbukiAnadolu bilim temelli uygarlığın doğduğuyer değil midir? Ûrta Çağ'daaynen Ahmet Haşim'inyirminciyüzyılın ilk çeyreğinden çizdiği Anadolu resmine benzeyen Avrupa'yı o korkunç kâbustan uyandıran Rönesansın beslendiğibilginin birkısmıAnadolu'danakmamış mıdır?Pekisonra ne olmuştur? Sonra Anadolu'nun hâkimleri okullannda dünyevi değil dini bilimleri egemen kılarak bilimselgözlemevlerini "uğursuzluk getırir" dıye topa tutarak, serbestdüşünceyitırpanlıayarak.teknolojiningelişmesineizinvermeyerek toplumu din adamlarının, şeyh/erin, dervişlerin kucağına iterek yukarıda okuduğumuz cehennemiyaratmışlar, zavallı Anadolu insanını o cehennemdeyaşamaya mahkum etmişlerdir. 0 günlere özenenlerin kafalarını bulandırdığı günümüz Türk kadınlarından bazılarının hareket serbestisini kısıtlayan elbiselerle denizegirip erkekten "günahtır" diye yardım almadıkları için boğulduklarını okuyoruz gazetelerde! Bugün Türkiye'yiyönetenlere bir bakınız: Sayın Başbakan tek biryabancı dil bilmemektedir! Bakanlann bazılarının ellisinden sonra ilk kez bir operaya gittiklerini öğreniyoruz. Çeşitlisenfoniorkestralarının, opera vebalelerinbuhükumet tarafından kadrosuz ve bütçesiz bırakılması şaşırtıcı mıdır? ImamHatip liseli bakan ve müsteşarlar ülkenin bilim ve teknolojiyaşamını aşındırmakla meşguldürler. Normalsiyantometrik ölçüleregöre uluslararası bilim dünyasınca "yok" olan ancak Prof. Dr. titrini taşıyan Sayın Başbakanlık Müsteşan, bilimsel aşırmacılık iddialarını yalanlayamadığı halde nıakamında oturmakla kalmamakta, TÜBİTAK'ın başından uluslararası şöhretlibir kadroyu alıpyerine bilim dünyasınca hemen hemen meçhtıl bir kadroyu atamakta serbest bulunmaktadır. 1990dayapılan (ve bilim dünyasındahayranlık uyandıran) TÜBİTAKatılım hareketinde ışine son verilenlerden olan Sayın Enerji Bakanı MTA hın gelmiş geçmiş en kaliteligenel müdürlerinden birinin önce altını oyup sonra görevine uydurma nedenlerle son verebilmekte (Orhan Bursalı'ya bakanlıktan verilensözümonacevaplarıngerçeklerinedereceçarpıttığıherkesinmalumudurl), Türkiye'nintek Doğa Tarihi Müzesinin resmiaçılışını neredeyse biryıldır ısrarlayapmamaktadır. Işte bu hükumetin MilliEğitim Bakan/, eğitimde din simsar lığına soyunmuştur! Şimdi Ahmet Haşim igene okuyun, Pamukova kazası resimlerine birkez daha bakın ve bunların bizinereye sürüklemekte olduklarını tekrar düşünün. Böceğin zırhı hormonla sertleşiyor Araştırmacılar uzun yıllardan bu yana böceklerin sert bir koruyucu tabakaya ne şekilde sahip olduklarını bulmaya çalışıyorlardı Kısa bir süre önce sağlam zırhtan sorumlu homıonun gen sekansı çözüldü. Bilim adamları bu hormonu hedefe uygun bir şekilde devre dışı bırakmayı başarırlarsa, çekırgelere karşı etkili bu ilaç elde edılebilecek. 1935 yılında bulunan Bursicon hormonunun kitin tabakasının sertleşmesinde önemli bir oynadığı aslında biliniyordu. Ama kesin yapısı ve genetık sekansı çözülememişti. Vanderbilt Üniversitesi'nden HansWilli Honnegger, şimdi Cornell ve Seattle'deki arkadaşlarıyla birlikte Bursicon hormonunun gen sekansını ve kımyasal yapısını ayrıntılı bir şekilde çözmeye başardı. Genetik değişimden geçirilen sirkesinekleriyle yapılan deneylerle araştırmacılar söz konusu hormonun sadece zırhın sertleşmesinden değil kanatların açılmasında da önemli bir rol oynadığını lark etmişler (Current Biology). Araştırmacılar hormonu hedeflere uygun bir şekilde devre dışı bırakabilmek için reseptörü araştırdıktan sonra böceklerin hayatta kalabilmesi için büyük bir önem taşıdığını anlamışlar. "Reseptörü ve hormonu bılirsek. reseptöre uygun bir etki maddesi üretebiliriz" diyor Honneger. Ve bu madde sadece kabuk değiştiren böcekler üzerinde etkili olacağı için toplu halde kabuk değiştiren çekirge sürüleri üzerinde de etkili olabilır. Burcion hormonundan sorumlu gen sekansı çok sayıda deneyler sonucunda bulunmuş. Araştırmacılar ılk başta bol mıktarda hormon elde etmek için hamamböceklerinden yararlannıışlar ve kımyasal sekanslanıayla dört aminoasit saptanmış. Aynı sekanslar daha sonra sırkesıneğinin kalılıımnda da bulunmuş. Ve diğer böcek kalıtımlannın karşılaştırılması sonucunda hepsinin aynı Bursicon gen sekansına sahip oldukları ortaya çıkmış. Bilim adamları gen sekans verileriyle en sonunda Bursicon moleküllerinin yapısını çözebılmişler. Bu tür pıoteinler daha önceleri sadece memelilerde büyüme lakturu olarak biliniyordu. Araştırmamız doğanın aynı yapıyı tamamen farklı canlılarda kullandığını gösterıyor. Bu açıdan baktığımızda doganın ne kadar tutucu olduğunu görüyoruz diyor Honnegger 907/5 7 Ağustos 2004 BAŞTAN BAŞA FRENGİLİ Çocuklara günde bir saatten fazla TV zararh Çocukluöunda günde iki saatten lazla televizyon karşısında oturan kişilerin, yetişkinliklerinde şişman ve nikotin bağımlısı olma riski daha yüksek Yeni lelanda'daki Otago Üniversitesi bilim adamları 1000 çocuğu erken çocukluk döneminden 26yaşına kadar izlemişler. Robert Hancox'un ekibi böylece ilk kez televizyon izleme alışkanlığı ve şişmanlık arasındaki ilişkiyi saptadı Çocukluk döneminde günde iki saati aşan televizyon izlencesi tazla sayılmakta. Çok fazla televizyon izleyenlerde daha sonraları kalp damar hastalıkları ve yüksek kolesterol seviyesi oıtaya çıkıyor. The Lancet dergisindeki araştırma yazısına göre aşırı televizyon izlemek yüksek kan basıncı üzerinde etkili değil. 26 yaşındakı bu yetışkının çocukluğunda izledıgı televizyon süresi, aşırı kiloların, yüksek kolesterol seviyesi ve nikotin bağımlılığının %15'inden sorumlu Hancox, herhangı bir hataya sebep vermemek için ailenin sigara tüketimi ve sosyal statü gıbı dığer taktörlerin de dikkate alındığını söylüyor. Bilim adamı çocuklann günde en fazla iki saat hatta sadece bir saat televizyon ızlemelerıni önerdi. RUHKARARTICIDURUM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle