Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
laları mbaya dönüşüyor getirdiği sayısız dağ buzullarının oluşum süreci içinde ele geçirilen hava kabarcıkları buzul çağı atmosferinin bileşimi konusunda kesin bilgiler sunuyor. Dahası, buzul çağında buz kitlelerinin coğrafik dağılımları, bitki örtüsü ve kıyı biçimleriyle ilgili veriler de buzul çağı ile günümüz arasında geçen süre boyunca iklimde zorlayıcı unsurlara bağlı olarak meydana gelen değişimin metrekartde yaklaşık 6,5 vat kadar olduğunu gözler oiü'ine seriyor. Bunun küresel çapta 5 Celsius derecelik bir sıcaklık farkına denk düşmesı, ik liın duyarlığının da metre karede vat başına 0,75± 0,25 olduğu anlamına gelir. Iklim nıodelleri de duyarlık konusunda benzer bir sonuç vermekle bırlikte, gerçek yaşamımızda etkili olup da henuz bilgisayar örneklerine yansıtılamayan tüm süreçleri içeren deneyimsel sonucun çok daha kesin ve güvenilir olduğu söylenebilir. Eski çağlarla ilgili veriler dünya yörüngesindeki değışikliklerin iklim değışimini etkilediğinı, ancak bunlarııı atınosfer ve yüzeyin doğasını, buna bağlı olarak da gezegenler arasındaki enerji dengesini değiştirmek suretiyle etkili olduklarını da ortaya koyuyor. Atmoster ve yeryüzüyle ılgıli ö'zellikler günümüzde gezegenlerin yorüngesel değişımlermden çok in.san eliyle yaratılan unsurlardan etkileniyor. ha karmaşık etkiler yaratan havadaki toz parçacıklarıdır. "Beyaz" aerosollar güneşin yeryüzünü ısıtmasına engel olurken, halk arasında kurum olarak bilinen siyah karbon güneş ışığını emdığınden atmosferin ısınmasına yol açar. İklimi etkileyen öteki insan yapımı unİklimi Zorlayıcı Unsurlar surlar arasında orİklimde zorlanma küresel enerji dengesini değişliren bir manla: ın yok edilnıesi düzenektir Zorlanma dünyanın yörüngesinin değişmesi de fayılabilir. Ormanörneğlnde olduğu glbi doğal, ya da aerosoller ve sera gazlar yer karla kaplıylarındaki gibi insan eliyle iiretilmiş olabllir. Günümüzde ken bile karanlık olinsan eliyle üretilen zorlayıcı unsurların doğal unsurlarduklarından, bunların dan daha ağır bastığı görülüyor. yok edilmesı guneşin yeryuzunu daha az ısıtmasına rıeden olur. yüksek olduğu görülüyor. Buna bağlı olaYanardağ patlamaları ve güneşın rak, atmosferin bileşiminde başka herhanparlaklıgında meydana gelen dalgalanmagi bir değişiklik meydana gelmese bile, lar gibi doğal unsurlar 1000 yıllık bir zadünya yüzeyinde zamanla 0,4 ile 0,7 dereman diliminde belki belli belirsiz bir etki celik ek bir ısınma olması bekleniyor. yaratırlar. Gelgelelim, son 150 yılda giiEnerji dengesizliğinin büyük bir böneşte küçük bir parlamanın meydana gellümü sıcaklığın okyanuslara kaymasıyla ordiği yönündeki kanıtlar, iklimde metrekataya çıkıyor. re başına vatın birkaç onda birine eşit bir Son 50 yılda okyanus sıcaklıklarında zorlamaya da işeret ediyor. meydana gelen değişimleri inceleyen Ulu1850 yılından bu yana zorlayıcı unsal Okyanus ve Atmosfer Yönetımi uzmansurlarda 1,6 ± 1,0 değerinde net bir artış larından Sydney Levitus dünya okyanuslameydana geldiği görülüyor. Tüm belirsizrındaki sıcaklığın bu süre içinde metrekaliklere karşın, son birkaç onyılda küresel rede yaklaşık 10 vat kadar yükseldiğine, sıcaklıklarda bir artış meydana geldiği yöson yıllarda okyanuslardaki sıcaklık deponündeki kanıtlar bu değerin üç aşağı beş lama hızının da dünyadaki metrekare başıyııkarı doğru olduğunu ortaya koyuyor. na 0,5 vatlık enerji dengesizliğıyle uyumlu Üaha da önemlısi, okyanuslarda son 50 olduğuna dikkat çekiyor. yılda gözlenen sıcaklık artışı da elde ediDeniz yüzeyinde bir metrelik bir yüklen bu değerle örtüşüyor. selişe yol açabilecek miktarda buzun erimesi için yaklaşık 12 vatyıla eşit bir sıcakKÜRESEL ISINMA lığa gerek duyuluyor. Bu da, gezegendekı 18()0'lu yılların sonlarında başlatıdengesizliğin metrekare başına bir vat ollan ve kapsamlı bir biçimde sürdürülen ması durumunda, 12 yılda toplanabılecek aletli olçumler o tarihten bu yana yeryübir enerji anlamına gelıyor. zünde ortalama 0,75 derecelik bir artış Gerek gözlemler. gerekse bilgisavar meydana geldığini gösteriyor. Bu artışın örnekleri küresel ısınmanın doğal gıiçlerin 0,5 derecelik büyük bir bölumünun yanı sıra insan eliyle yaratılan unsurların 1950'lerden sonra meydana geldiği görübir sonucu olduğunu ortaya koyuyor. luyor. iklimi zorlayıcı unsurların büyük SAATLİ BOMBA bir bölümü son 50 yılda gözlendığinden, Sera gazlarındaki hızlı artışa karşın, söz konusu ısınmanın nedenlerinm de en iklimde görülen ufak tefek değişimler çok lyı bu dönemde ıncelendiğine dikkat çekida ciddi bir tehlıkeyle karşı karşıya olmadılıyor. Dahası, sera gazlarındaki insan köğımız ızlenımmı verebilır. Ne var kı, ortada kenli artışın %70'inin de 1950 yılından sanıldığmdan çok daha cıddi bir sorun vaı. sonra meydana geldiği belirtiliyor. Küresel ısınma konusunda öncelikle Bu konuda en önemli nıceliği yeryüdeniz düzeylerindeki değişim ve buz kitlezündeki enerji dengesizliğı oluşturuyor. lerinin ne kadarlık bir hızla parçalandığı Bu dengesızlık okyanusun ısınması için gibi soruların irdelenmesı gerekıyor. Dungereklı sürenin uzun olmasından kaynakya nüfusunun buyuk bir bolumunün deniz lanıyor. İncelemeler sonucunda dünyadadüzeyinin birkaç metre üzerinde yaşadığı kı denge yitiminin şimdilerde metrekare düşünüldüğünde küresel ısınma korkunç başına 0,5 ile 1 vat arasında değiştığine, bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. yeryüzünün emdiği güneş ışınımının uzaSayfayı çeviriniz ya ısı olarak yayılan miktardan çok daha Metrekare başına vat Zorlayıcı unsur IKLİMİ ZORLAYICI UNSURLARI Son yüzyıllarda iklimde zorunlu değişime neden olan en bıiyük unsurların başında insan eliyle uretıleıı sera gazları geliyor. Atmosferdeki sera gazları ısı ışınımının uzaya sızmak yerine emilmesine neden olurlar. Öyle ki, yeryüzü güneşten aldıgı enerjinin çok daha azını uzaya yansıtır. Gezgenler arasındaki bu geçici enerji deııgesizliği yeryuzunun zamanla ısınmasına yol açar. Okyanusların ısıyı soğurma yeteneğınin çok yüksek olması nedeniyle, yeryüzünün yeniden dengeye kavuşması, bir başka deyişle yeniden aldığına eşit miktarda enerjiyi uzaya yansıtabılır durunıa gelmesi yaklaşık bir yüzyıl alır ve deııgenin kurul duğu sıcaklığın çıtası da doğal olarak daha yükseğe çekilıniş olur. Bu arada, dengeye ulaşılıncaya dek başka zorlayıcı unsurlar da devreye gırebılir. İnsan eliyle ureüleıı sera gazlarının başında, genellikle fosil yakıtların yakılmasından oluşan karbon dioksit gelir. Ancak öteki insan yapımı gazların hep bırlikte yarattıkları etki de karbon dioksidın etkısınden geri kalmaz. Başta troposferik ozon ve aralarında ınetanın da yer aldığı öncü gazlardan oluşan bu gazlar insan sağlığına zarar veren ve tarınıa ket vuran dumanlı sisin bileşenlerindendir. olmak uzere. başka guzegenlerin çeguçleri ııt'deniyle dunya yörüngesınin aııla değişime uğramasıyla ilintili. Genlerden kaynaklanan bu değişimler üzüne yansıyan yıllık ortalama guneş jisi miktarını pek etkılemese de, dün>ıireu guneş enerjısinin coğrafik ve siınsel dağılımında %20'lere varan bir lılığa yol açıyor. Dağılımdaki bu farklızun erimde buz kitlelerinin oluşumune bunların erımesınde etkılı oluyor. Dünyaya giren guneş enerjisi miktarı ;lımdekı değışımler bilki, tuprak ve okı.sların karbon dioksit ve metan alım ve mını da etkiliyor. Iklimbilimciler yeryüin giderek ısınmasıyla birlıkte okyaarla karalardakı karbon dioksit ve meyayılımını sağlayan düzeneklerin sayı>ır portresini oluşturmaya çalışıyorlar. Ancak eski çağlara ait veriler zaten açısından zengin bir kaynak oluşturuBuzul çağı iklimindeki oynamalar ikliduyarlılığı açısından çok önemli dene.el ölçüleri gözler önüne sunuyor. İANELİ Antarktika ve Grönland'daki buz kiti ile her yıl yağan karların meydana ÖRTÛŞEN DEĞERLER Bir başka insan yapımı zorlayıcı unsur da aerosoller olarak bilinen ve çok da 894/13 8 Mayıs 2004