Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yerbilimleri den fay zonları ile ayrılan ve farklı jeolojik özelliklere sahip olan üç eski kıta parçasmdan oluştuğunu gösteriyor (Şekil 5 ve6). Akia, Akulleg ve Tasiusarsuag olarak adlandırılan bu kıta parçaları, 3.8 ile 2.5 milyar yıl yaşlı başkalaşmış (metamorfık) magmatik ve çökel kayaçlardan oluşmaktadır. Bu kıta parçaları, yerin derinliklerinde (1020 km) katılaşmış büyük miktarda (%8090) tonalit ve granodiyorit gibi sokulunı kayaçlarından ve az miktarda da (% 1020) yeryüzüııde oluşmuş volkanik ve çökel kayaçlardan meydana gelmişlerdir. Yapıları itibarıyla ğünümüz kıtalarına büyük bir henzerlik gösteren bu eski kıtalar, kimyasal özellikleri bakımından günümüz kıtalarından önemli farklılıklar sunmaktadır. Eski ve yeni kıtalar arasındaki bu farklılıklar ve sebepleri aşağıda özetlenmektedir. %• Mılonit Makaslanmış asimetrik kıvrım Ultramafik volkanik Bindirme fayı \ ''\ Yanal atılımlı fay düzlemi Makaslanmış asimetrik kıvrım NEDEN FARKLILAR? Eski ve yeni kıtalar arasındaki kimyasal farklılıklar ve nedenleri: Eski kıtaların yer aldığı Grönland, Kanada, Avustralya, Çin ve Güney Afrika'nın yeşil kayaç kuşaklarındaki volkanik kayaçların jeokimyasal analizleri, buıılarm günümüz ada yayı ve okyanus platolarına benzer jeolojik ortamlarda olııştuğunu gösteriyor. Çoğunlukla komatitik, boninitik, pikritik ve bazaltik hileşime sahip olan bu kayaç grupları içindeki yüksek Mg, Ni ve Cr değerleri, bunların günümüz volkanik kayaçlarına nazaran daha yüksek sıcaklıkta (11001200T karşılık 13001600°C) oluştuğuna işaret etmektedir. Benzer şekilde, eski kıtaların büyük bir kısmını teşkil eden tonalit türündeki sokulum kayaçları, günümüz kıtalarının K ve Rb bakımından zengin granitik türdeki sokulum kayaçlarına nazaran, Na, Ca, Al, Sr, Tlı ve hafif nadir toprak elementleri (l.a, Ce) açısından daha zengindirler. Eski ve yeni sokulum kayaçları arasındaki bu kimyasal farklılık, günümüz ve Arkien dalmabatma zonlarındaki değişik ergime nıekaniznıasıyla açıklanabilir. Deneysel ve teorik çalışmalar, günümüz kıtalarını oluşturan granitik türdeki sokuluın kayaçlarıııııı, dalan okyanusal kabuktan çıkan suca (H2o) zengin çözeltilerin etkisiyle ergiyen üst nidiıtodan lüreyen bazaltik magmalann ayrımlaşmasıyla oluştuğunu göstermektedir. Yanal fay çızgileri Şekil 5. Yaklaşık 3.8 ve 2.7 milyar yıl önce Grönland ve Kanada da oluşmuş jeolojik yapılar. Bu tiir yapılar, günumuz çarpışma kuşaklarında yanal levha hareketlerine bağlı olarak oluşmaktadır. Yapılardaki bu benzerllk, Arkien dönemindeki çarpışma kuşaklarının da yanal tektonik olaylarla geliştiğini göstermektedir. 25 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu da, Arkien döneminde çok sayıda yayılma merkezinin dalmabatma zonlarıyla çarpışmış olmasını gerektiriyor. Cünümüzde cereyan eden yayılma merkezi ve dalmabatma zonu çarpışmalarının jeolojik neticeleri göz önüne alındığında (örneğin Alaska ve Cüney Andlar'daki dalmabatma zonları), Arkien kıtalarının büyük bir kısmını oluşturan tonalitlerin, ya dalan genç okyanusal kabuğun doğrudan erğimesiyle, ya da dalmabatma zonlarındaki yığışım karmaşığmın dalan yayılma merkezlerinin sıcaklığının etkisi altında erğimesiyle oluştıığu tahmin edilmektedir. muazzam derecede yüksek bir ısıııın çıkmış olduğunu gösteriyor. Bu ısıya ek olarak, çarpışmalarııı hemen ardından, birçok elementen daha yoğun olan demiriıı, yerçekirni etkisiyle mantodan ayrılarak çekirdeği oluşturması ile Yer'in ısısı daha da artnııştır. Bu ısı kaynaklarına ek olarak, yüksek orandaki radyoaktif elementler de önemli ısı kaynağı oluşturmuştur. Bu yüksek ısı nedeniyle Dunya'nın sıcaklığının binlerce dereceye çıktıgı tahmin edilmektedir. Bu şarllar allıııda, Yer'in üst kısmı PETROLOJİK SONUÇLAR Buna karşılık petrolojik çalışmalar, eski kılaları oluşturan lonalitlerin dalan ya da ekletıen okyanusal kabuğun yüksek sıcaklıklar altında doğrudan erğimesiyle türediğine işaret ediyor. Ru farklı ergime mekanizmaları, 4.02.5 milyar yıl öncesi ycr mantosunun daha sıcak olmasından kaynaklanmaktadır. Yapılan ısı modelleri, Arkien dönemindeki okyanusal yayılma merkezlerinin toplanı uzunluğunun, güncel yayılma merkezlerinin toplam uzıinluğundan 20 MAĞMA OKYANUSU! Dunya'nın ısı kaynağı ve jeolojik neticeleri: Astrofiziksel hesaplar, 4.5 milyar yıl önce göktaşlarının çarpışarak Dünya'yı oluşturması sırasında ortaya r i Şekil 6. All Polal} Akulleq kıtasında bulunan 1200 metre yükeskliğinde bir tepe üzerinde durmakta ve arka plânda ise Akia kıtasmın tepeleri görülmektedir.JklJdta,bulutlannwmnHâ bulunan bir deniz kolunun (fiyord) tabanındaki fayla birbirindenayrılmaktadır.. 922/18 20 Kasım 2004