Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Beyin / Bilimin en önemli bilmecesi: Beyin bilgiyi nas nnın yoğunluğu arttıkça nörunun ateşleme hızının da arttığını keşfetti. Adrian'dan sonraki 20 yılda yapılan araştırmalar, tiim hayvanların sinir sistemlerinin bilgiyi bu yöntemle aktardığını ortaya çıkarttı. Bilgi aktarım yöntemine hız kodu adı verildi. Bilim adamları ayrıca spesifik nöronların, dikey çizgileri görmek, spesifik bir perdeden gelen sesi duymak gibi son derece spesifik görevler yüklendiğini dc keşfetti. Bütün bunlar, bcyindeki doğru sinir kümesine doğru miktarda elektrik akımı verildiği takdirde beynin kontrolünün mümkün olabileceğine işaret ediyordu. lisana benzetebiliriz. Bunun sonucunda beynin çok gürültülü ve işe yaramaz bir organ olduğu düşünülebilir. Oysa bir sinyalin gerçek sayılabilmesı içın hücrenin saniyede 2 ile 50 kez ateşlemesi gerekir. Birbiri ardına oluşan uç noktalar (spike) arasındaki aralık çeşitliliğinin hiçbir anlamı olmadığı düşünülüyordu. Ancak şimdi bazı sinir bilimciler bazı bilgilerin bu aralıkların içinde gizli olduğuna inanıyor. Zanıan kodları adı verilen bu görüşe göre büyük miktarda bilgi hir veya iki uç nokta ile ifade edilebiliyor. Zamana duyarlı bir başka kod da, senkronize bir şekilde ateşleyen bir grup nöronla ile ilgili. Son bulgulara göre senkronizasyon dikkatimizi bir nokta üzerinde yoğunlaştırmamızı sağlıyor. Gürültülü bir kokteyl partide, yanı başınızdaki bir kişiııin sizinle ilgili bir şeyler söylediğini duyduğunuz anda, partinin gürültüsiinü geri plana atıp bu konuşmaya kulak misafiri olursunuz. Bu beceriyi size kazandıran senkronize olarak ateşlenen nöronlardır. Bir diğer kod da Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden Walter ) . Freeman'ın ortaya attığı kaotik kod'dur. Freeman, eylem polan.siyellerinin ve nöronların tek tek ele alınmasının yanlışlıgına değiniyor. Eylem potansiyellerı verilen duzenler, kolay öğretilir. Verilerin de uç noklalar yardımıyla iletildiği düşünülür. Oysa Freeman'a göre uç noktalar yalnızca getirgötür işini yapan "office boy"lardır. Bunlar beyne ham duyusal bilgiyi taşır. Ancak bu aşamadan sonra dalıa gizemli, geniş ölçekli bir süreç devreye girer. Freeman'a göre kavrama eyleminin en önemli parçaları, elektriksel ve manyetik alanlardır. Bunları sinaptik akımlar yaratır. Bu alanlar oldukça kaotiktir. Kaotik olmaları bunların ğizli ve karmaşık bir düzeni saklamalarından ve en ufak bir etkiye duyarlı olmalarından kaynaklanır. Buna kelebek etkisi adı verilir. Kulağa bir ses girdiği zaman bir dizi eylem potansiyeli tetiklenir. Fotansiyellerin harekete geçirdiği elektriksel faaliyet dalgaları kaotik bir düzen içinde kortekste yol alır. Bu kaotik düzen giderek son derece hassas ve dakik bir GEÇERLİLİĞİ SORGULANAN GÖRÜŞLER Ne var ki kısa sürede işlerin sanıldığı kadar basit olmadığı anlaşıldı. Son çalışmalar, bevnin bilgiyi nasıl işlemden geçirdiğine ilişkin temel iki görüşün geçerliliğine gölge düşürdii. Bunlardan biri nöronların basit olarak spesifik görevleri yerine getırdiği düşüncesiydi. Çünkü lıücrelerin tarklı işleri yapacak şekilde yeniden eğitilebileceği anlaşıldı. Sözgelırnı yüz ifadesinden soruınlu olan bir sinir hucresi parmakları oynatma görevini üstlenebiliyor. Sinir devrelerimiz sürekli olarak görev değışimi yapıyor ve bu değişim yalnızca çocukluk evresi ile sınırlı değil. Saıı Francisco'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden Michael Merzenich, sinir devrelerinin yaşanı boyuııca gorev değişikliğine gittiğini belirterek, nöronların değişim geçirme yeteneklerinin tahminlerin iizerinde olduğunu söyluyor. Ceçerliliği sorgıılanan bir diğer görüş de beyin hücrelerinin kendilerini yalnızca ateşleme hızı ile ifade edebildiği ile ilgili. Hız kodları bu bağlamda yetersiz kalıyor. Hız kodlarını, bu görüşe göre bilgiyi yalnızca ses perdesini değiştirererek ifade eden Sinirsel çeşillilik: Beyin hücreleri çok büyük bir çeşitlilik göslerir. Yukarıda Piran gi birikimi merkezi olan beyin korteksinde bol miktarda görülür. Hareket ve deng, jinje nöronları. (Altta) algı ile son bulur. "Telefon çaldığı zaman telefonu açar ve bir ses duyarsınız" diye konuşan Freeman, "Ve duyduğunuz seslerin ne anlama geldiğini anlamadan kiminle konuştuğunuzu ve arıyanın hangi duygudurumu içinde olduğunu anlarsınız" diyor. ni çok basit ve tutarsız olmasıydı. B. rak bu varsayıma göre beynimizdek bankamızda her insan, her mekan \ yükanne gibi düşüncelerimizi meşgı her şey için tek bir nöron talısıs ıd Teorisyenlerin pek çoğu bu kadar 1<, bir kavramın geniş bir lıucre popül, ııun desteğine ihtiyaç duydıığunu c yordu. Fried ve Koch büyukanne hı gibi davranan bazı hücrelerle karşı bu eski varsayımı yeniden gözden g ye karar verdi Bilım adamları denek epilepsi hastalarından yararlandı. D rin beyinlerine geçici elektrotlar yeı di. llastalara bazı hayvan, insan ve nesnelerin görüntüleri gösterilirkeı rotlardan gelen veriler ekrandan BÜYÜKANNE HÜCRESİ VARSAYIMI 1 lız kodlarına alternatif oluşturan bu görüşlerin hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanımş olmasa da beynin bilgiyi nasıl işlemden geçirdiği konusuna ışık lutuyor. UCLA Tıp Fakültesi'nden sinir bilimci ve sinir cerrahı Christof Koch ve Itzhak Fried son olarak "buyükanne varsayımı" olarak bilinen çok eski bir görüşü yeniden ele aldılar. Bu görüşürı uzun süre gözardı edilmesinin nede Yeni nesil sinir implanlları insan sinir sisiemiyle bağlantı kurmak için elektrotlar yerine lazerlerden yararlanacak. Bu teknik daha emekleme aşamasında. 922/12 20 Kasım 2004