01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KongrelerdenTıp Tartışmaları Dahiliyeciler, yan dal uzmanlaşmasından dertli! 75'i yabaneı konuk olmak üzere 2500 İç hastalıkları uzmanın katıldığı 6. Uluslararası İç Hastalıkları Kongresi 1419 Eylül tarihlerinde Antalya'da yapıldı. 6 Uluslararası İç Hastalıkları Kongresi bu sene ilk defa 2500 • katılımcıyla rekorunu kırdı. Çok kapsamlı içeriyi ile iç hastalıklarının güncel bilgilerinin tartışıldığı kongrede en önemli konu başlıkları: Sık rastlanan infeksiyon hastalıklannda tanı ve tedavide yenilikler, Kronik obstruktif akciğer hastalığı. romatizmal hastalıklarda kortizon kullanımı, İnsülin direnci sendromu ve Astımda immünoterapi olmalı mı? İlaca neden bu kadar fazla harcama yapılıyor? Bu sorunun cevabını İç Hastalıkları Derneği Kongre İkinci Başkanı Prof. Dr. Serhat Onal şöyle yanıtlıyor. "Genel sağlık giderlerine bakıldıgında ilaç giderlerinin çok önemli bir yekun tuttuğunu görüyorsunuz. Hükümetimiz ilaca bu kadar para harcanmayacağına karar verdi ve nedenlerin araştırmaya başladı. Bu konuyla ilgili rıet araştırmalar yok. Yanlış ilaç kullanımı mı çok yay çok mantıksız. Bu mantıkla ilaç harcamalarını denetlemek mümkün değil. Bu İç Hastalıkları uzmanları için de geçerli. İç Hastalıkları uzmanları rolükopsrüklif akciğer hastalığı olan bir hastaya, astım tedavisinde kullanılan bazı brokodulacdatör ilaçları, antidepresif ilaçları, antibiyotikleri yazamıyor. " İÇ HATALIKLARI UZMANI BAZI İLAÇLARI YAZAMIYOR "Bazı antibiyotikleri ğöğüs hastalıkları uzmanı, kulakburun boğaz uzmanı yazabiliyor ama iç hastalıkları uzmanı yazamıyor. Bu dahiliyecilerin hastayı bir bütün olarak izleyip tedavi edebilmesini engelliyor. Bu nedenle meseleye daha dal uzmanlaşma yaygınlığını becerememiştir. Hem çok pahalıya mal olan bu uygulama malesef yaşam kaybına neden olmaktadır. Amerika da ve Avrupa'da denenmiş ve başarıya ulaşamamış bir uygulamanın Türkiye'de uygulanıp başarması mümkün değildir. Türkiye'de de ihlisas tüzüğünün son şeklinde dahiliyenin bütün yan dalları ana bilim dalları oldu. Tüzükte belirtildiği üzere TUS sınavma girilirken gastroentrolog olmak için bu dal işaretlenir ama önce dahiliyede üç yıl çalışmak gerekınektedir. Şimdiki sisteme göre önce dahiliye işaretlenecek sonra yan dal sınavında istenilen alan seçileckDahiliyenin U'e yakın yan dalı var. Türkiye'de dahiliye diye bir alan kalmadı. Bu eğitimi Hacettepe liniversitesi dışında kim verecek bilinemiyor. Bir başka konu da bu gasteentorolog ya da nefrolog'lar nerede çalışacak? BÜYÜK KENTLERİN SORUNU YOK Konuya Prof. Dr. Kadir Biberoğlu ise şöyle yaklaştı: "Olaya sadece İstaııbul, Ankara, İzmir olarak bakmamak gerekiyor. Mesela Ağrı, Erzincan ya da Elazığ'ı düşünelim. Hem depresyonu, hem astım hem de böbrek sorunu olan yani birden çok şikâyetle gelen bir hasta her sorunu için ayrı bir uzman arayışına girecek. Bu uzmanları bir arada bulmak mümkün mü? Türkiye'nin sağlık altyapısında biriken o kadar çok sorun var ki, sorunu akılcı çözmek varken bu sorunlara ek sorunlar katıyoruz." Bu sene ilk kez Avrupa İç Hastalıkları Derneği Birliği (Europen Federation of İnternal MedicineEFİM) ile birlikte organize edilen " Ist European Day of İnternal Medicine, yabaneı konuşmacıların katılımıyla gerçekleşti. Bu top lantıda Avrupa ülkelerinde iç hastalıkları eğitiminin ortak standartlarının belirlenmesi ve genel bir yeterlilik sınavı yapılması ile ilgili çalışınalar yürütüldü. İÇ HASTALIKLARI YAN DALLARI VE STATÜSÜ Kongre panellerinde tartışılan en önemli konulardan biri de Türkiye'de iç hastalıkları uzmanlarının ve iç hastalıkları eğitiminin sorunları üzerine yoğıınlaştı. Tüm katılımcıların ortak göriişii olarak iç haslalıklarına bağlı yan dalların, yan dal statüsünde devam etmesi gerekliliği idi. İç hastalıkları yaklaşık 11 yan dalıyla birlikte hastayı bir bütün olarak gören, bu bakışla tanı koyabilen gerektiğinde ise yan dalların uzmanlığına başvuran çok ğeniş kapsamlı bir uzmanlık alanı. İç hastalıkları problemi diğer ihtisas dallarımn problemlerinden çok da farklı değil. İç hastalıklarını direkt olarak ilgilendiren en önemli sorun, dünya nüfusunun yaşlanması, yaşlı hasta sayısının geriatrik nüfusun artıyor olması. Yaşlılar sağlık sistemi içinde en çok talebi olan, hastanelere, ilaca, sağlık hizmetlerine ihtiyacı olan gruptur. Tıp teknolojisinin hızla gelişmesi bunun tanı ve tedaviye hızla uygulamaya başlanması bir sorun ama daha da önemli bir sorun var ki sağlığa yapılan harcamaların hızla artıyor olması.. Sorun yiııe ekonomide dügümleniyor. Hem hükümetlerin sağlığa ayırdıkları para, hem de kişilerin tek tek harcadıkları para önemli ölçüde artıyor. Bu para nereden bulunacak. nasıl bulunacak? Türkiye'de sağlığa ayrılan para belli. Giderinin bıiyük bir bölümünü personel giderleri, diğerini ise ilaç giderleridir. Türkiye'de kişi başına düşen ilaç ınaliyeti 40 dolar kadar. Diğer ülkelerdeki kişi başına düşen giderle karşılaştırıldığında belki önemli bir rakam değil ama Türkiye'nin sağlığa ayrılan kısıtlı bölumünde bu oran dikkat çekici gözüküyor. \ TIP VE AVRUPA BİRLİĞİ EFİM Başkanı Prof. Dr. Daniel Sereni, ise konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı. "Türkiye EFİM'e Türk Tabibler Birliği kanalı ile üyedir. Kuruluşumuz Avrupa'da yalnız iç hastalıkları konusunda değil, tıbbın tüm branşlarında eğitimi, yaygınlaştırmayı ve zaman içinde müşterek standartlar oluşturmayı amaçlar. 25 Avrupa ülkesinin katıldığı bu toplantılarda 1 İç hastalıkları uzmanlığınm çeşitli hastalıklardaki bugünkü duruınu ve ileride ne yöne gideceği, eğitimin nasıl olacağı, 2 İç hastalıkları konusunda Avrupa seviyesinde tek bir sınav olabilir mi? Türk hekimleri iç hastalıklarıyla ilgili bir sınava ğirip diploma alabilir mi? 3 Pratik anlamda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak. Türk doktorların tecrübelerinden eğitmen olarak destek istemek, gibi konular tartışıldı. Tules Hasdemir Prof. Dr. Serhat Onal, Prof. Dr. Daniel Sereni, Prof. Dr. J.F. Blicke, Prof. Dr. Dinçer Fırat ve Prof. Dr. Kadir Biberoğlu 6. Ulusal İç Hastalıkları Kongresini değerlendirdller. gın, yoksa parasal bir suistimal mi var bu olayın kontrol edilmesi gündemde. En çok kullanılan ilaçlar arasında birinci sırada antibiyotikler ikinci sırada antidepresanlar alıyor. Depresyonu kim tedavi eder, leorik olarak psikiyatrist. O zaman antidepresif ilacı psikiyatristlerin dışında kinıse yazamaz. Bu mantık doğrultusunda gittiğimizde Türkiye'deki bütün depresyonluları psikiyatrisler ıni tedavi ediyor? Bir taraftan iki sene öncesine gidiyoruz. Sağlık Bakanlığı 1. Basamakta Depresyon Tedavisi" adında pratisyen hekimler kursu düzenledi. İki sene önce bir kurs düzeııleyip sonra sen bu hastalıkla ilgili ilaç yazamazsın demek global bakan, hastanın kardiyolojisini, gastronolojisini, endokrinini, infeksiyonunu bir arada halledebilen, ve daha bu hastalıklar orlaya çıkmadan, çok daha ucuza mal edilebilecek genel dahiliye pratiği kayboluyor. Prof. Dr Serhat Onal, dahiliyenin ve yan dalların işyelişiyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Derneğiınizin çabalarıyla genel dahiliyenin öneminine dikkat çekilerek genelleme yaparak şöyle bir soruyu gündeme getirdik. Türkiye'de kaç tane gastroentrolog var ve nerelerde çalışacak? Türkiye'nin bu yan dalların uzmanlığına tabii ki ihtiyacı var. Ama bazı dallarda da ihtiyaç azalmıştır. Amerika bile bu yan 915/2 2 Ekim 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle