Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup AKP'nin çağdaş eğitim(!) salvosu llköğretimde yapılacağı söylenen değişim, öyle birpazarlanıyor ki, sanki eğitim sorunu çözüldü çözülecek! Kâğıt üzerindeki ifadeleri okuyup, yaldızlı sözleri dinlerseniz; umutlanmamak elde değil. Çağdaş ve halkçı kesimlerin yıllardır dile getirdiklerini anımsarsanız, umutlarınız daha da artıyor; "sonunda bu iş olacak gibi" diyorsunuz. Bu konuda pek çok "ancaklar var. erçekten de, ders ızlencelerının guncelleşürılmesı, uzun zamandır dıle getmlen egıtım snrunlarından bırıdır Ancak, bu sorun, tek başına var olan bır sorun değıldır, eğıtım Mbtemımı zın başka temel surunlarıyla ıç ıçe olan bir sorundur Orneğın, sıstem, • eğıtım hızmetlerının amaçlanna ulaşıp ulaşmadığryla ilgılenmemektedır, • eğıtım sıstemıne guncel sıyaset gırmıştır, • sısteını yonetenlerın yaklaşımları, eğıtım Mstemıınızm genel ve ozel amaçlarıyla ortuşmemektedır, • sıstemın burokratık yapısı çok çetrefılleşmış ve hantallaşmıştır, • burokratlar, genelde, uzmanlıklarına ve deneyımlerıne gore ğoreve gelmemektedır, bistem, sorunları gerçekçı olarak saptayıp çozum uretecek yapıda değıldır, • sıstemde kararlar, dar bır çerçevede, gunluk sıyasal kaygılarla alınıp uygulanmaya çalışılmaktadır, • ezbercı ve ogretmen odaklı eğıtımoğretım yanında, sıstem halkçı eğıtımden uzaklaşmıştır (paralı eğıtım ve seçkincı eğıtım gıderek yaygınlaşmaktadır), • sıstem bılımsel eğıtımden uzaklaşmıştır, sıstemın amacı, duşunen ve araştıran değıl "ınançlı1" ve "ıtaatkar" oğrencı yetıştırmeye donuşmuştur, • yabancı dılle oğretım, seçkıncı eğitim ve dolayısıyla dersanelerle sınavlar, ezbercı eğıtımın kemıkleşmesıne, oğrencının anlamadan ve de ıstendık davranışları kazanmadan okuldan ayrılmaMna yul açmaktadır Kısaca, sıstem, Cumhurıyetın temel ılkelerıne, laık, demokratık ve sosyal hukuk devletıne ozgu bır eğıtım anlayışından uzaklaşmıştır G Ancak, AKP'nin çalışmalarına bakarsanız, cuına gunu başlanan ışler pa zartesıye bıtıyor gıbı' AKP, ışe "acıl ey lem planı" ıle başladı, bu hızı ve acelecılığı hala surduruyor Bakan basın toplantısmda, Talım ve Terbıye Kurulu Başkanı (TTKB) televız yonda, "4050 yıldır eğıtım sıstemı hıç de ğışmedı, dunyadakı gelışmelerden gerı kaldık" dıyorlar Eğıtım tarıhımızı yadsıyorlar 1960'lardakı klasık fen eğıtımınden modern fen eğıtımıne geçışı, fen lıselerı nın açılışını, ılkoğretım programlarındakı 19b8 değışımını, bu programla oğrencı merkezlı eğıtıme geçılmek ıstendığını, da Iktıdarda hangı partı varsa, ış uygulamaya geldığınde, soylemlerını unutup "toplum boyle ıstıyor" dıyerek, kendı on celığını eğılım sıstemıne taşıyor Yuzde 3035 oyla ıktıdara gelenler, kendı duşuneelerını butun topluma dayatmış oluyor "Uzlaştık' dıyorlar, kımınle uzlaştıkları pek bellı değıl Uılaşma dedığmız, kendı yandaşlarınıza danışmakla olmuyor, karşıt goruşte olanların da benımseyeceğı bır noktada bırleşmeyı gerektırıyor "Bu sureçte, 26 bın oğrencıden goruş aldık, 38 sıvıl toplum kuruluşuyla, 8 fakulteyle ve 53 akademısyenle ışbırlığı yaptık" dıyorlar Ancak, nasıl uzlaşmaysa, 80 kadar eğıtım fakultesınden sekızınden çalışmalara katılan olmuş, dıger fakultelerın ve sayıları bınlerce olan sıvıl toplum kuruluşları ıle mılyonlarca aydının/ du şunurun/ yetışkının haberı olmamış' BİR YIL DENEME OLUR MU? Getırmek ıstedıklerı uygulamayı, nasıl bır deneme olacaksa, bır yıl deneyeceklerını soyluyorlar' Sekız yıllık programm denenmesı sekız yıl olmaz mı? Dene me bırıncı sınıfta başlar Bu yontemle yetışmış ogrencının ıkıncı ve daha sonrakı sınıflardakı gelışımı, ılkoğretım sonuna kadar ızlenırse deneme olur, bu yenı uygulama da ne olup bıttığı anlaşılır Yedı yıl eskı programda okumuş çocuğun, bır yıl yenı programda okumasıyla elde edılecek gerı bıldırım, yedı yıl yenı programda okuduktan sonra sekızıncı yılı da yenı programda okumasıyla elde edılen gerı bıldirımle aynı olur muı1 Bır bakıyorsunuz, unutulmuş değerlerı one çıkarıyorlar, "fikrı hur, vıcdanı hur ve ırfanı hur" dıyorlar, umutlanıyorsunuz Ancak, satır aralarını okurken yıne umutlarınız sonuyor Mıllı Eğıtım Bakanı 1921 yılında yapılan ılk eğıtım (maarıO kongresının "ıktıdar mucadelesı surduğu donemde" toplandığını soyluyor Onun gozunde, Mustafa Kemal'ın ışgal kuvvetlerıne karşı yuruttuğu savaş, nedense Kurtuluş Savaşı değıl, ıktıdar mucadelesı1 AKP'nin hukumete gelışı de herhalde, bır ıktıdar mucadelesı değıl, kurtuluş savaşı1 "Cumhurıyetın kuruluş yıllarındakı felsefeden sapıldığım" soyluyorlar Tam umutlanıp, "herhalde Cumhurıyet felsefesıne gerı donecekler" diyorsunuz, olmuyor TTKB, "sıstemın felsefesını oluşturduk" dıyor Ilk bakışta, "aman ne lyı yapmışlar, felsefe.sız ış olur mu" diyorsunuz •f felsefesı yok muydu, var olan felsefenın neyı bozuktu, var olan felsefe nereye gıttı, nasıl gıttı, kımler goturdu" soruları akla gelıyor Felsefe oluştururken, dıncı bır yaklaşım mumkun, kapıtalıst bır yaklaşım mumkun, ozgurlukçu, bagımsızlıkçı, ınsanı gelıştırıcı, demokratık bır yaklaşım da mumkun Hangı yaklaşım egemen olmuş, şımdılık meçhul' Felsefe oluştururken, Kurtuluş Savaşını ıktıdar mucadelesı olarak yansıtan anlayışın hakım olmuş olmasından korkuluyor Işler bu korkuyla bıtmıyor 20 Ağustos 2004 gunu Star televızyonunda konuşan TTKrf, Ataturk'un "oğretmenler yenı nesıl sızın eserınu olacaktır" sozunu kastederek, "artık bu soz, guncellığını yıtırdı" gıbılerınden bır şeyler soyluyor Var olan ılkoğretım programlarmda oğretıne nın başarılı olmasını, oğretmenın kışısel becerısıne baglayıp, "yenı uygulamayla her oğretmenın başarılı olmasını saglayacağız" dıyor Bu açıklamayla, öğrencının ıstendık davranışları kazanması rastlanlılara bıra kılmadığı ıçın, "yenı nesıllerın oğretmenın eserı" olması olasılığı daha da artacak, Ataturk'un deyışındekı gorunen anlam daha da pekışmış olacak Demek kı, bu deyışın guncellığını yıtıren yanı, goru nen anlamı değıl, gorunmeyen aıılamı Bu deyışın gorunmeyen anlamı ıse, bılındıgı gıbı, oğretmenın eserı olacak yenı neslın, cumhurıyet rejımının "fikren, ılmen, fennen, bedenen guçlu, fıkrı hur, vıcdanı hur ve ırfanı hur" yurttaşları ol ması Ataturk'un sozlerındekı yıtırılen guncellık, bu anlamda ıse, korkular daha da artıyor KUANTUM VE DARWİN "Ezbercı eğıtımı kaldırıyoruz, New toncu eğıtım sıstemı yerıne kuantumcu sıstem getıreceğız, fıkrı hur, vıcdanı hur ve ırfanı hur bırey, ulusal ve evrensel değerlerı bır arada gelıştırmeye çalışma" gıbı soylemlerı peş peşe sıralıyorlar Evrım kuramını yok sayıp yaratılış kuramına sarılanların, bır "bılımsel" yak laşımın ezbercılığı one çıkardıgını soyleyenlerın, Yuksekoğretım Kredı ve Yurtlar Kurumu yonetmelığınde değışıklık yaparak, slogan atan, yazı yazan, boykot ya pan oğrencılerın burs parasını kesmeye karar verenlerın, dıncı eğıtımı, değışmez ınançların bellenmesmı ve o ınançlara harfıyen uyulmasını ^avunanların, eğıtım sıstemınde doğrusal mantıgın olduğunu savlayanların, "turbanı" açamayanların, "zınayı" akıllarından çıkaramayanların ve "geçmışe hayranlığı" kalplerınden uzak laştıramayanların, "eleştırel, araştırmaya yonelık bır oğretım planlanıyor, nıye sentez olmasın' demelerıne ınanmamız bek lenıyor Rıfat Okçabol BUGÜNDEN YARINA REFORM! Cenelde, koklu değışıklıklere yol açacak degışımlerın hazırlığı uzun zaman alıyor Orneğın, MEB, 1999 yılında oğretmen yeterlılıklerını belırlemeye karar vennce, akademısyenlerden ve burokratlardan oluşan bır komısyon kurmuştu Bu komısyon aylarca çalışmış, çalışma sonııçlarını eğıtım fakultelerıne gondermış, onlardan aldıgı gerıbıldırımlere gore surdurulen çalışmaların tamamlanması bırkaç yıl surmuştu ha sonra ışlevsel okuryazarlığın gunde me geldığını, 1950'lerden ıtıbaren, başta ABD olmak ıızere pek çok ulkeyle ve son 10 yıldır (kendılerının de devam ettırdıklerı gıbı) Dunya Bankası (I)B) ıle çeşıtlı projelerın yapıldığını, gormezden gelıyor lar Belkı de yadsımıyorlar, gerçekte, ya bancıların, ABD ve DB'nın eğıtım sıstemımızı kurtarmak ve Allah rızası ıçın proje yapmadıklarını bılıyorlar1 KİMİNLE UZLAŞTILAR? Ilkoğretımdekı yenı yaklaşımı, laık, demokratık ve bılımsel eğıtımden yana olan kesimlerin soylemlerını kullanarak bunuyorlar Ancak, bılındıgı gıbı, bu lur soylemlerı dıllerınden duşurmeyen ıklı darlar sayesınde eğıtım sıstemının halkçı ve bılımbel nıtelıgınden uzaklaşmış olduğunu duşunmuyorlar YİTEN GÜNCELLİK NE? Ancak, hemen ardından, ıster ıstemez, "80 yıllık Cumhurıyetın bır eğıtım Boğazıçı llnıv 915/20 2 Eklm 2004