Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ooof off ir ne A 8 Tanol Turkoğlu (TanolT@yahoo com) Bilgi Çağı ve Cahiliye Bılgı Çagındayı/ Yanı dıınyanın merkezınde bılgı var Bılgmın uretılmesı kullanılması hızlı bır şpkıldp ^k. mk dunya denılen kuçucuk gezegenın bır yanından öla yanına ışık hızında ulaşabılmesı Pekı bu çag, gerı kalmış gelışememış ya da gelışmek ısteyen (tdbıı bu sıfdtlardakı gorecelılığı göz ardı etmemek lazım neye göre gerı kalmış neye göre gelışmemış) daha doğru bır tabırle kendı kulluru ıçınde aydınlan ma gereksınımı duyan ulkeler, toplumlar ıçın nasıl bır anlam ılade edıyor? Bu kulturler bu toplumlar böyle bır aydınlanmayd gereksınım duyuyor mu? Bu aydınlanmayı ıçınde bulunduğumuz bılgı çağında gerçekleştırebılecekler mı? Aydınlanmd ıle bılınen sahıp olunan kullanılan bılgmın hacmı arasında bır doğru orantı olduğu sanırım yadsınmaz Bu bılgı bır toplumun, kulturun gelışmesını sağlayacak her alanda geçerlı olan bılgıdır Yanı eko nomıde eğıtımde, sanatta, sıyasette, vb Şımdıye dek bılgı çağı kavramını belkı de olası her açısından bakmı şırndır Ama bu satırları yazarken ılk defa olaya bır de bu açıdan bakmam gerektığını kavrıyorum Bılgı Çağı tanımı gpreğı aydınlanma gereksınımmde olan toplumlar ıçın en buyuk kurtuluş ımkânı Ancak ne yazık kı bu toplumlar, bu kulturler bu ımkanı ya goremıyor, ya da gorse bıle onu bu şekılde algılayamıyor, değerlendıremıyor Yaşamın Evrimi Fikrinin Darwin Dönemjnin Sonuna Kadarki Kısa Tarihi Şengör, A. M Celâl İTÜ Yayınevı (BılımKültür Kıtaplan Dızısı No 1), Istanbul, 2004 Yukarıda kunyesı verılen kıtap Turkçe'mızde evrım kavramının oluşum ve gelışımını ayrıntılı bır şekılde ınceleyen ust duzeydekı ender bılımsel yapıtlardan bırıdır Esas ıtıbarıyle unıversttede okutulması öngörulen bır ders kıtabı olarak duşunulduğu anlaşılmaktadır önsözu ızleyen beş bölum ıkı ek notlar, dızın ve 41 şekıl / resımden oluşur Bırıncı bölumde (s 1635) evrım kavramı, ıkıncı bölumde (s 3653) Ilk ve Orta Çağ da evrım duşuncesı uçuncu bölumde (s 5479) Yenı Çagda yavaş yavaş oltışrnaya başlayan modern bılım duşuncelen ıle bırlıkte evrım kavramı dorduncu bölumde (80127) Yakın Çağ ıle bırlıkte modern jeoloji ve bıyolojının gelışımıne koşut olarak Darwın ve evrım fıkrının koksalışı, beşıncı bölumde ıse (s 128131) sonuçlar ele alınmıştır Eklerden bırıncısınde (s 132133) gelışme ve evrım ıkıncısınde ıse (s 134135) gelışme ve dıyalektık ırdelenmektedır Yapıt metın ıçınde geçen goruşlerı desteklemek amacına yonelık çok genış kapsamlı ve olağanustu zengınlıktekı notlar bolumu (s 136173) konu ıle ılgılı resım ıle çızımler ve (konu ve yer takson kışı adları olarak uç ayrı bölumden oluşan) dızın (s 174187) ıle son bulur KENDİÛLKEMİZEBAKAUM Kendı ulkpmıze bakalım Bız Turkıye olarak bır aydınlanma gereksınımı ıçınde mıyız? Ya da bır başka açıdan bakarsak ekonomık anlamda sıyası anlamda, kulturel ya dd sdnatsal açılardan daha ılerıde olmaya gereksınımı var mı bu toplumun7 Elbette var Şu an ulkemızın toplam borcu yuz mılyar doların uittındp Terör son kırk yıldır adını degıştırerek sureklı çevremızde varlıgını hıssettırıyor Dını devlet ışlerıne karıştırmama sayesınde cumhurıyet donemınde almış oldugumuzyol ve atmış olduğumuz fark ortada, bugun Turkıye Mısırdan çok Italyaya Irak'tan, Iran'dan çok Japonya'ya, Fınlandıyaya benzıyor Ana dılımız Turkçe, belkı de bugun dunyadakı en populer dıllerden bıle daha matematıksel bır şaıranelığe sahıpken ona sahıp çıkamıyoruz Dunya bılımı ve kulturu onunde kendımıze özgu eserler vermede nıspeten gerıdeyız 0 halde tum bu saptamalar reddedılemez bır gerçekken ve bugun dunyanın efendılerı dünyada yenı geçerlı altın bılgıdır derken, bız neden takıyye ıle 10 Yıl Marşı'nın dızelennı, zınayı, başın örtulme bıçımını mesele halıne getırıyoruz Kör muyuz? Yoksa bınlerı arkamızdan gözlenmızı mı kapatmış durumda? Sıyası dunyada artık ıdeolo/ı tabanlı yönetım modelı kalmadu Tum güçlü ıdeolojiler teorısınde ne denlı değerlı dahı olsa pratığınde başarılı olamadı Ben bu konunun uzmanı değılım ama ış sadece aşka değıl ıdeolo]iye geldığınde de şu dızenın yalın doğruluğundan kurtuluş yok "Yenık duşuyor herşey zamana" Zamanın, değışımın sımgesel bır adı olduğunu unutmayalım Zaman pasıf olarak yaşanırsa elbette bır şey değışmez Ama sadece sızın (bırey, aıle, ya da toplum, ulke) olarak zamanı pasıf yaşamanız bır şeylerı değıştırmemeye yetmez Tum dunyanın da sızınle bırlıkte pasıf kalması gerekır Oysa bu tarıhın hıçbır aşamasında gorulmemıştır Bınlerı durmuş, yerınde saymaya başlamış Ama bınlerı yoluna devam etnıış Gerıden gelmış one geçmış Bızım ulkemızde ıse belkı de güçlu ıdeolo/ık odaklann tamamı ıktıdarda denenmemış olduğu ıçın onları denıyoruz Sanırım şu ankı hukumetın temsıl ettığı ıdeolo/ı de denenmekte olan son ıdeoloji olacak Kuşkusuz her yazarın kendıne ozgu bır uslubıı vardır bu tartışılmaz Ancak boylesıne (ozellıkle genç unıversıte öğ (encılerıne hıtap eden) bır yapıtta kullanılan dılde daha dıkkatlı ve tutarlı davranılması gerektığı soylenebılır Yapıtta yer alan ozellıkle koyu Osmanlıca ve Batı dıllerınden alınma bazı sözcuklerın tumunun gunumuz genç unıversıte oğrencıle rı tarafından rahatlıkla anlaşılacağını sanmıyorum Bu tur kp lımelerın anlaşılabılmesı ve buna bağlı olarak da genel anla ıııııı kavranabılmesı ıçın okurun sık sık tarklı sözluklere baş vurmasının ıse yapıttan alınacak butunsel zevkı azaltacağı da kuşkusuzdur Sonuç olarak kıtabın konusu, ıçerığı kapsamı ve duzeyı açılarından sayın Prof Dr Celâl Şengor'un başarılı bır çalışma gerçekleştırdığı açıktır, Turkçe'mızde böyle bır kıta bın bulunması başlı başına bır kazançtır Ancak, kıtabın ılerıde gerçekleşeceğınden kuşku duyulmayan yenı basımlarında hıtap ettığı kıtle(ler)ce daha rahat anlaşılması ıçın dılının gözden geçırılerek genel anlamda bır uslup bırlığının sağlanması ve okurun gerek duyabılece ğı başvuru kaynaklarma rahatça ulaşabılmesı ıçın yapıtın so nuna mutlaka bır bıblıyografya eklenmesı herhalde yararlı olacak ve yapıtın değerını daha da arttıracaktır Prof Dr GOven Arsebök Istanbul Unıversıtesı öğretım Uyesı (e) "DİL" ELEŞTİRİSİ şunce ve Postmodernizm GOzde Dedeoğlu Telos Yayınları Önce entelektueller arasında tartışılan yenı ve masum bır akım olarak belırdı postmodernızm Ardından hızla yay gınlaşmaya ve yaygınlaştık ca da tuhat bır kımlık kazanmaya başladı Akımın ıdeologlarınagöre modernıte aşıl mış, onun temel daya nakları olan akılcılığa, bılıme ve evrensel değerlere ıhtıyaç kalmamış doğrulara ulaşmak ıçın gereklı olan bılımsel kuşkuculuk yerını "hıçbır şey kesın değıldır herşey belırsızdır' e bırakmıştı Kapıtalıst merkezlerde 'ıcaf edılen bu akım aynı merkezlerın yönlendırmesıyle, toplumsal yaşamda karşılığını bulmakta geçıkmedı Hedef, arkasına guçlu bır ruzgâr almış olan pıyasa ekonomısının ruhuna uygun olarak, ınsanları ve toplum ları butun değerlerınden soyutlayıp yenıden bıçımlendırmektı Her şey belırsızdı, hıçbır şey kesın değıldı, ama bu hedel kesın ve nettı Insanlann hayallerı bıle basıt maddı karşılıklara markalara ve bunlara anlam kazanan ımajlara hapsedıldı Toplumlar ve bıreyler buyuk bır yanılsamayla yuz yuze bıra kıldı Ardından dunyayı çok daha derınden etkıleyen kureselleşme gundeme geldı Artık akla, bılıme etık değerlere olduğu kadar ulus devletlere de ıhtıyaç kalmamıştı Ne garıptır kı bu fıkrı başkalarına dayatanlar kendı ulus devletlerınemuhataza etmek bır yana daha da guçlendırmekten gerı kalmıyorlardı Hedeftekı ulus devletlerı ve kıtlelerı zayıtlatmak ya da parçalamak ıçın dınsel/etnık larklılıklar uzerınde özel bır gayretle duruluyor bırçok değer tersyuz edılerek açık ve ısrarlı bır yıkıcılık yapılıyordu "Herkese sosyal relah" vaadının pratıktekı karşılığı, etık değerlerde yaşanan çurumeyle bırlıkte ınsanlar ve uluslar arasındakı refah uçurumuunun kolayca gıderılemeyecek duzeyde buyutulmesı oluyordu Gözde Dedeoğlu bu kıtabında postmodernızmı, kureselleşmeyı ve bunların çeşıtlı sorunlarını bılımsel bır tıtızlıkle ıncelıyor ONDAN SONRA Ondan sonra sanırım artık ıdeolojıye, altmış bın kışıyı partının en ufak kadrolarına dek yerleştırerek onlann elıne bır oyuncak vermeye fılan değıl sıra ulkemızın guncel sorunlarına gelecek Bunlara konsantre olan ve bunları çözmeyp çalışan sıyası erklere ve hukumet modellenne Bundan sonra eğer bır sıyası ırade bılgı kavramını Turkıye kultumnun yaşamının merkezıne koyuyorsa, gerek bıreylerın gerekse de kurumlann hayatlarını bılgı olgusu etrafında döndurebılıyorsa o sıyası ırade, seçeceğım, sonuna dek destekleyeceğım ırade olacak Bılgı kavramını bu şekılde merkeze koyamayan zıhnıyet ıse şöyle (kısır) duşunmeye devam edecek "Ya ne oldu da cılt cılt ansıklopedılerdekı o yararsız şeyler bu kadar değerlı oldu' Esas ıtıbarıyle kamuya XIX yuzyılın ıkıncı yarısından ıtıbaren Darwın'ın göruşlerı doğrultusunda mâlolmuş olup gunumuzde dahî tartışılmaya devam edılegelen evrım kavramının zaman ıçındekı gelışımını ayrıntılı bır şekılde ınceleyen, bılımsel yerıne oturtma çabasına yönelık böyle bır yapıtı gerçekleştırdığı ve ustelık böyle bır kıtabı Turkçe olarak yayınladığı ıçın yazarı ıçtenlıkle kutlamak gerektığı kanısındayım Bu yapıtı (sayın Celâl Şengör'ün kendısının de onsözunde belırttığı gıbı) ıkı tarklı duzeyde ele alarak, değerlendırmek olasıdır Metın ıçınde belırtılen notlar atlanarak okunursa kıtap populer bır bılım kıtabı nıtelığını kazanır Kaynaklan ve ayrıntılarla ılgılı açıklama ıle tartışmaları ıçeren (251 ana bölumde bırleştırılmış ve çoğu kendı ıçınde alt bolumlere / konulara da ayrılmış olan) notlar ıse doğrudan konunun uzmanlarını ılgılendırmektedır Konuya ılgı duyan ancak gerçek anlamda jeolojt ve/veya bıyolojı ıle ılgılı olarak belırgın bır duzeyde bılgı bırıkımıne sahıp olmayan okurların bu dıpnotlardan yararlanmayacakları deyım yerındeyse "ağaçlardan ormanı göremeyeceklerı" ve hatta sıkılarak sonuçta kıtapı okumaktan dahî vazgeçebıleceklen soylenebılır Genel olarak ele alındığı takdırde kıtabın kapsamı (dıpnotlu veya dıpnotsuz olarak) duzeyı ıle sunuluş bıçımı başarılıdır Buna ragmen kıtaba (temel nıtelıkte bıle olsa) bır kaynakça ılave edılmemış olması, başvurulan eserlerın adlarının yalnızca dıpnotlarda geçmesı kayda değer bır eksıklıktır Bu tur bır yaklaşım herhangı bır konuda daha ayrıntılı bılgı almak ve/veya tarklı göruşlere ulaşmak ısteyen okuru büyuk ölçude engellemektedır 915/22 2 Ekım 2004 İKİ AYRI DÜZEY