Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Müzik: Üslup geleneksel am Nerede çalınırsa çalınsın, muzik, her zaman Leo Tolstoy'un "Duyguların ozeti" olarak tanımladığı olacaktır. "Chopin'i çaldıktan sonra sanki hiç işlemediğim günahlar için ağladığımı ve hiçbir zaman yaşamadığım trajediler için üzülmüş gibi hissettim" demişti Oscar Wild de. Thomas Mann'ı büyüleyen ise Beethoven'in 32 numaralı miminorOp.lll piyanosonatındaki son notaydı. bağlaı Dunyadakı ton sıstemleıı ne kadar farklı olursa olsun her bı rınde ornegın dınleyıcıye tanıdık gelen temel tonlar vardır ve her melodı hep seçılmış temel tona gerı doner Bunun nedeııı tun Msterrüe rmde bır oktavlık aralıklarla duzenle nen tonların bırbırıne yakınmış gıbı algı lanmasıdıı 'üktav eşıtlığı evıensel açıdan geçeılı olan tek annonık ılkedıı dıyor muzık draştırmdcısı Jourdain. 'Şarkıcüar bıJe ba zen geıçekte bu oktavdan dynJdıklarındd dahı aynı tonda soyledıklerını sanırlar" Ozeliıkle de eıkek ve kaduılar bulıkte aynı melodıyı soyledıklerınde bu fenomen oıtaya çıkaı ama yırıe de aynı şekılde algıla nır beyin bu karmaşayı dayanılmaz bır ınleme olarak yorumlar Tvluzıkte tıtıeşımlı objeler ve kulağın fızyolojLsıyle ılgılı bırçok şey kanıtlanabıldı" dıyor Alman psıkıyatr Manfred Spitzer. Ku lak, dogada duyduklırı seslere uyum sagla niLştu Ve on ıkı aralıklı oktav ve eşıt aralıldaı da yer dlan ydrım tonlar da dogal seslerle ortuştugu ıçın batı muzığı kulağa "hoş" gelıı Bu açıdan bdküdıgında çok sayıda farklı muzıklerın neden bubırıne bu kadar çok benzedıkleıı ve hep aynı doğa kurailarına uyduğu anlaşılıı Muzık kurallannın evren sel geçerülıgı boylece herıu/. devam edıyor demek Araşürmacılar muzıgın ortaya çıka şında ozeliıkle de duygular uzerındekı etkı sıyle ılgılenırler Beyin, müziği ne şekilde algıhyor? 1 Ifitme siniri müzik mesallannı beyin sapına iletir 2 Bazı iinyaller, duygulann iflenmesinde önemli bir rol oynayan limbik ihteme ulaşır. Kulağa hoş gelen müzik teks ya da güzel feyler yediğlmlzde uyanlan bölgeleri uyanr. Bu bölgeler, aynca ağlamak ya da tüylerin diken diken olması gibi bedensel reakslyonlar urasında da uyanlmakta. I Mesajlar işitmenin komut merkezi sayılan blrindl Ifitme kabuğuna ulafir. 4 Bunlann etrafında iklncil Ifitme bölgeleri yer alır. Sol be yin yansmda ritlmler, sağ yannnda he seslerin rengi ve tonlar iflenlr. opuleı Muzık Araştumaları Erıs tıtusu ııdeıı Susanne Binas patçanın heı yerde faıklı algılandıgı ürlaya çıkar "Muzığı pembe dızüerle karşüaştnabüuız yeıel motıfleıe goıe faıklı yoıumlandığı ıçın çok farklı bıçımlerde algüanabüır" dıyoı aıaştıı rridcı Muzık geıçekien de o kadaı çeşıtlı ve eskı kı çok sayıda uslup ve geleneklerden bıı tur ozetleme yaprridk zor gorunuyor Eskı Mısıılılar trompet ve çıft govdelı üut Sumerleı ıse 5000 yıl kadar orıce arp ve rebap (govdesı Hındıstaıı cevızı kabuğundan yapılrııu? uzurı saplı saz) çalıyorlardı Hatta taş devıı ınsanlaıının büe ateşın etıafında muzık yaptıklaıı bulurıtularld kanıtldndı Mesela Almanyada 1973 yüırıda bır mağarada buluııan kugu kemıgınden yapılmış uç delıklı flutun % 000 yıllık oldugu tahmm edılmek te Rıtmık yapılaı dunyanın çeşıtlı bolgele ı ınde faıklı bıçımlerde yorumlanır Hafta porteler bıle faıklı yeıloıdc faıklı zamdiılaıda ge lıştıı ılmıştıı Mesela Lndonezya muzığındekı oktav sadece 5 7 Hındıstaıı rnuzıgmde ıse 22 entervdllı ıken Avrupadakı sıstemde yalmzra 12 yaınn ton vaıdıı Major ve mınorun etkısı bıle evrensel değıldır Mesela Yunanlıların muzık teoıüeıı yedı farklı porteden oluşmakta ve msanlar uzeıındekı efkibme goıerı t>ınıflaııdırılır 16 yy dan ıtıbaren Batı dunyasmda bugun ge çerlüıgını korumakta olan mınoı sıstemıne gore de çeşıtlılıkte bır fakrrleşme başladı Oyleyse muzık etkısını sadece kulturol bır uylaşıma mı borçlu ? Kesınlıkle değıl Geı çı uslup açısından hepsı gelenekleı uı bu sonucudur araa ıçerık evıensel bır dılde ya zümı^tu Fızyolojı ve fızık büımı bunu toıüaıa P 6 Beynin biraz daha önlerinde m anlafilmatından sorumlu beyin bt genel müzik bllgisl kayıthdır. 7 Bunun altında özel müzlk zevkt edlnllen müzik beğenhinln gellfmı vardır. Muzik kulağa hof geliyonı geler, rahatsız edldyte sağ yanda kinleftr. baçuı uzerındekı sevgı dolu bır okşayışl, degerdır O (do dıyezı) dayanılmaz bu ı ıuleştırme etkısıyle eserrrı bır tonunu dın cının kalbıne veda etmesı ıçuı o kadaı yı şak bu şekılde bıidkıyor kı ınsanın go kayıyor' Bu tuı kışısel deneyımlerle bılımdf yerleıe ulaşmak zoı olsa da Ingılız psıkı John Sloboda bunu yme de derıedı Ara macı dencklorıne muzık dınleıkeıı neleı settıkleıuıı soıdugunda denekleıın "'ı bellı başlı parçalann bedensel reaksıyon yol dçtıgını ıtıraf etmışler Bunlara gulme lama veya tuyleı m dıken dıken olnuM ka hızlı atışı ve bogazın dug\ımlenmesı de d Ve farklı dınleyıcıleruı hıssettıklen ılgmç bu bıçunde bırbırıyle ottuşuyo Sloboda orneguı Bach'ın do mınor ayuı 'Dona nobıs pacem" kısmında 40 ve 4 aralıklaıda ağlama hıssı verdıgını faık etı Elfhıan uı "Batman Theme" eserının başlaı cı ıse ınsanı kendınden geçuıyoı Beet ven uı 4 numaralı sı major pıyano korıçe sunun 191 arahgmda ınsanın mıdesı sıkışı Buden bue yaşanan bu heyecdn dal sından sesın anıden yukselmesı ya da < uzaklaıdan eşlığe guerı beklenmedık arrn ve rnelodıler sorumludur Ayrıra araya gı solıstuı sesı son duıgudakı yavaşlarrid vı senkoplu rıtımler de orgarıızmaddkı duy^ laıı uyanduabılıyoı ' Tuyleı ı dıken du ederı faktorler" dıye adlandırılır bu tuı mu, sel elementler ve bestecıler Sesin rengini veren tonlar Ve bu bu ı astlantı da degıldıı Çunku oktavlar zaten dogada vardır Dığer bırçok melodı ve armonı elemeııtıyle bırlıkte kaynd gını tıtreşımlı objelenn seslermden almışlar dır Agaç kutugu taş veya davul olsun bunldi dan çıkan sesler hıçbır zaman tek bır tondan degıl sesm leııgııu veıen farklı tonların bııle şımınden oluşur Algılanan tum tonlaruı dikd plarundd yuksek tıtreşımlı tonlar çırüar Bunlaı çok kı sık olmdsmd ragmen beyınde ışlenıı ve muzıgın genel ızlemmınde etkılıdıı Dogada yayguı olan bu yuksek tıtreşımlı tonlar oktdvlaı olduğu kadar ornegm batı ton sıstemınde onemlı bu yen olan majoı uç seslı akort da dahıldır Ayrıca muzığı guzelleştuen ve çırkmleştuen de dogal yuksek tıtreşımlı tonlardıı Bır konseı de saçlarımızırı dıken dıken olması ya da kendımızden geçmemız paıçada hangı yuksek tıtreşımlı tonlar m bulunduguna baŞflıdır Lger bırçoklan bırbırıne çok yakın salar kulak dlarrn çalar Duyu araştırmacıları bunu şu şekılde açıklıyoılaı Bubume yakuı fıekanslar ıçkulakta bırbırıne yakın sınırlerı etkınleştırdığın den tonlaı aıasındakı faıklılık kalkaı Suııı uyaıtüarı karşüıklı olaıak ust uste bıneı ve Müzik: Duyguların özeti Nerede çalınırsd çdhnsm muzık her zaman Leo Tolstoy'un 'Duygulann ozetı" oldidk tdiumladıgı olacaktır "Chopın ı çaldıktan sonra sankı hıç ışlemedıgım günahlar ıçın agladığımı ve hıçbır zaman yaşamadığım tra jedıleı ıçın uzulmuş gıbı hıssettım" derruşü Oscar Wild de Thomas Mann ı buyuleyen ıse Beethoven ın 32 numaraJı mı mınor Op 111 pıyano sonatınddkı son notaydı Yalnızca fa'nın onune gelen bu do dıyez 'Doktoı Faust" romdiıuıddkı organıst Wendell Kretzschmar m kendınden geçırır 'Dunya nın en dokundklı en okşdyıcı en melankohk ve en ıyı yatıştıncı eylemı olan bu do dıyezı, 862/8