Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tıkayıcı uyku apnesinde üst solunum yollarında darlaşan bölgeler: • Burun içinde nefes almayı engelleyici faktörler (deviasyon, burun etlerinde sişme veya sinüs kaynaklı polipler) • Yumuşak damakta uzama, kalınlaşma, büyük bademcikler, bademcik plilerinde gevşeme veya kalınlaşma, büyük ve sarkık küçük dil • Büyük dil, dil kökü lenf dokusunun belirgin olması, daralan gırtlak girişi yapısı • Cırtlak arkası bölgesinin dar olması lır Emılen ışık enerjısı ısı enerjisine donuşur ve dokuda , hucrede buharlaşma (100 C) oluşur Kuçuk dil kenanndakı her ıki yumuşak damak bolgesme ve kuçuk dıle lazer uygulanır Lazer verılen yerde bır vakuol (boşluk) oluşur, bu kıateı m oluştuğu yer dokunun buharlaşma (nekroz zonu) yerıdır Hemen buraya yakın komşu kısım 100 mıkron gerıış kğınde termal nekroz zonudur, sonraki zon 300500 mıkron cıva rında termal ıletkenlık VP tamır bolumudur Lazeı sonıası doku ıyıleşmesınde bısturiye gore odem daha azdır, çunku damar ve lef dokulan nekroz zonunda kalır, ancak doku tamırı daha problemlı ve nedbe dokusu daha kalındır Horlamada etkılıdır, lokal yapılması bır avantajdır C0rJ lazer pahalı bu dletdıı, heı merkezde bulunmayabılır ve amelıyat sonrası agn radyofrekansa gore daha fazladır Bazı olgularda damak bolgesmde oluşan yayqın fıbrosıaden(nedbe) dolayı, bu bolgenın daha da daıalıp horlamayı artırdıgı gorulmuştur Radyofrekdiıs ıgne şeklınde bır elektrod tarafından dokuya verüir. Elektrod etrafındakı hucre sevıyesınde oluşarı ıoruk ajıtasyon sonucu dokularda surtunrne ısınrridsı oluşur Dolayısı üe ısı elektrod yerme dokudan çıkar Radyofrekans ıle ılk 24 saat de hucre hasan, 3 haftada ıyı oluşmuş nedbe dokusu, en geç 8 haftada hacım kuçulmesı tamamlanır Radyofrekans yardımlı uvulopalatoplasü ve radyofrekans yardınıh submukozal doku gergmleştırme son zamanlardd oldukça sık yaptıgımız mudahelelerdır. Ellmdn surgıtron gıbı rad yofrekans aletlerı ozellikle lazere layasla uygun fıyatlıdır Ancak her elektrod 1 kere kullanıldgı ıçın klasık sısteme veya kotete goıe daha pahalı olabüır Lokal anestezı ıle hasta oturur pozısyonda yapılır Gergınleştırme operasyonu apnesı olmayan horlama has talanna, yumuşak damakta 3 noktaya elektrod ıle 3 5 bırırrı duzeyınde 2b sanıye etıerjı venleıek yapılır ve 6 hafta aralar ıle 3 4 seans tekrarlanabüır Dığer teknık radyofrekans enerjısı ıle yumuşak damak ve kuçuk dil bolgesmı lazerle yapıldıgı gıbı kuçultmektır Hafıf apnesı olan hastalarda bu operasyonun sonuçları çok başanhdır Amelıyat sonrası nedbe dokusu lazeıe gore çok daha az, doku onarımı daha ıyı ve ağrı kıyaslanamayacak kadar azdır Sonuçta, horlama sadece basıt bu şıkâyet degıldır, onemlı olan ve asıl sagük açısından uzun vadede cıddı problemler çıkaran apnenın ük belırtısı olmasıdır ve kesınlıkle apnenın azaltüması gerekmektedıı Teknolojinin ilerlemesı bu konudakı cerrahı gırişımlerı daha basıt, daha etkılı hale getirmektedıı Op. Dr. Esra Eryaman esraer@superonlıne. com Üniversiteler ve değeriendirme Almanya'da araştırmalan finanse eden en büyükkuruluş olan Deutschen Forschungsgemeinschaft (DFC) (Alman Araştırma Birliği), bu yıl Alman üniversitelerini başanmları açısından üçüncü kez değerlendirmeye tabi tuttu. Tabii amaç, üniversiteleri yarışa sokarak üretimlerini, kalitelerini artırmak ve araştırma fonunu başanmlarına göre dağıtmak. Bu değeriendirme sonucunda doğal olarak da üniversiteler arasmda birsıralama ortaya çıkıyor. Zayıfve güçlü ünversiteler vb. DFG'nin sıralamasında sadece isim olarak üniversiteler değerlendirilmedi, doğa bilimleri, sosyal bilimler, mühendislik bilimleri, tıp gibi disiplinlerde güçlüler ve zayıflar da belirlendi. Araştırma ve değeriendirme sonuçları, aynı zamanda başka eksiklikleri de gösterdi: üniversite lerde şeffaflık, en iyi bilim insanlannı üniversiteye kazanmaya çalışmak, parlak yeni bilim insanları nesliyetiştirmek için rekabet... Bu arada, dünya çapmda, pırıltılı Alman bilim adamlannm üniversitelerden ziyade Max Planck gibi araştırma enstitülerinde çalıştıkları görüldü. Araştırma fonlarınm dağıtılmasmda yakın zamana kadar "üniversiteler arasmda eşitlik ilkesi" revaçtaydı. Ancak bugün artık, fonlann eşit dağıtılmasınm başarüı sonuçlar vermediği, bilimsel üretimi yükseltmediği ve geliştirmediği, sadece vasatın tutturulmasma yaradığı görüldü ve bu ilke terk edildi. Almanya'da brüt sosyal üretiminin yüzde 2,5'i araştırmaya ayrılıyor. Bu harcama ile bile Almanya'nm rekabette geri kalacağı saptandı. Çünkü bu oranlar örneğin ABD'de %2,8,Japonya'da %3, tsveç'te %6... Alman hükümeti, DFC raporundan sonra bu yüzdeyi arttırmaya karar verdi. Alman üniversitelerinin değerlendirildiği kıstaslann başmda, üniversitelere dışarıdan ne kadar araştırma için fon aldığı geliyordu. Artık zengin ülkelerde bile üniversitelerin giderek artan maddi gereksinimlerinin hepsini karşılamak mümkün değil. tngiliz ve Amerikan üniversiteleri bütçelerinin önemli bir kısmını çoktan dış kaynaklardan sağlayan sistemlere geçtiler. Üniversitelerin kaynak ihtiyaçlanmn asîında sonsuz olduğu ve bunlann hepsini de kamu bütçesinden karşılamamn mümkün olmadığı düşünülecek olursa, yapılacak tek şey kalıyor: Üniversitelerin ihtiyaç duyduğu fonlann önemli bir kısmını kendisinin yaratması. Bunun başlıca yolu da, üniversitenin, öğretim üyelerinin, başarüı araştırma projeleri gerçekleştirmeleri ve üniversiteye dışarıdan kaynak aktarmalan. Amerika 'da en iyi üniversiteler kaynaklannı ozellikle yüksek öğrenci harçlarından ve sonra da araştırma projelerinden sağhyor. Zengin ülkelerde, bütçeden verilen paralann yerinde kullanılması ve bu kaynaklann topluma katma değerle geri dönmesi konusunda giderek artan bir duyarlılık söz konusu. Hazineden verilen paralann, en azmdan çok iyi bir eğitimöğretimle topluma geri dönmesi (öğretimöğrenim kalitesi) büyük önem kazandı. Üniversiteleri bir iktisadi işletme gibi yönetmenin bile ötesine geçildi ve paranın kullanılma değeri ve yeniden üretme yeteneği gündeme geldi. *** Bu gelişim iyi mi kötü mü? Hem iyi tarafları var hem kötü... Üniversitelerin, genel anlamda pek çok şeye kâr amaçlı yaklaşması ve giderekpara kazanmanın ana kıstas olmaya başlaması kötü. Bu, başka değerlerin aşmması anlamına gelebilir. Bilgi üretme konusuna sadece piyasa merkezli bakmak, üniversitelerin tarihsel asli görevlerinden giderek uzaklaşmasına ve birer ticari kuruma dönüşmesine yol açabilir. Zaten birçok bilim insanı, Batı üniversitelerinde bundan yakmıyor. iyi tarafı da, rekabetin kaliteyi arttıracağı, sanayinin ve toplumun reel, pratik sorunlarına çözüm bulma arayışlannı geliştireceği gerçeğidir. Bizim üniversitelerimize gelince... Sanmm rekabet öncelikle gerekli... Üniversitelerimizde, kaliteyi arttırma ve sanayi ile ortak çözümler arayışma girerek üniversiteye kaynak yaratma önceliği olan konular... En zengin ülkeler bile üniversiteleri kaynak yaratmaya iterken, bizim gibi ülkelerde herşeyi devlet bütçesinden beklemek, tam biryüzyıl öncesinde kalmak anlamına gelir. Tabii ki kamu daha bir süre üniversitelerin bütçe yükünün çok önemli bir kısmını karşılamaya devam edecektir...Ama üniversiteler de her kuruşun hesabını vermeli, tek kuruş bile boşa ve önceliği olmayan yerlere harcamamalı ve ekonomik ve toplumsal hayatm sorunlarına çözümler önererek kaynakyaratacak kaliteli öğretim üyelerine yönelmelidir.... Celecek cumartesine kadar... obuısali@cumhurıyet com tr CBT Internet adresr Cumhuriyet BÎLİMTEKNÎK • No: 862 27 Eylül 2003 tmtiyaz sahibi:Yedi Mayıs Haber Ajansı Basm ve Yayıncıhk A.Ş. adına tlhan Selçuk . Genel Yayın Mudunı: tbrahim Yıldız Yayın Danışmanı: Orhan Bursalı • Sorunüu Mudur: Mehmet Sucu Gorsel Yönetmen: Tüles Hasdemir • Ba«kı:Basın Yatmm Sanayıı ve Tıcaret A.Ş. Esenboğa Yolu Akşam Tesıslerı Ankara tdare Merkezi ve Yazif ma adzesi: Türk Oca$ı Cad. No 39/41 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. Tel: (212) 512 05 05 • Falcs: 0212513 85 95. Merkez Reklam 862/3 Aktivite uyuklama dozu Otururken ve okurken TV seyıederken 'l'ıyatro konferans yerlerınde 1 sdatlık yolculukta yolcu olarak Ogleden sonra dınlenmelerınde OtUIdldk Alkolsuz ogle yemegınden sonra sakırı oturuıken Ttafıkte diaba duruıken Toplam puan 0 yok, I • çok ender, 2 aıa sıra, 3 çok sık Toplam değeı, 0 ıla I aıasmda ıse solunum sıkıntısı ındeksı 0 dır 7 ıla 13 arasmda ıse solunum sıhntN ındeksı 12'dır ve hafılderecede tıkayıcı uyku apnesı anldmmdadır 13 ıla 17 aıasmda ISP solunum sıkıntısı ındeksı 34 duı ve ottadeıv rode ükayıcı uyku apnosı anlammdadu 17 ıla 21 arasmda ıse solunum sıhnüsı ındeksı 56'dıı vc rnklı doıo celı tıkayıcı uyku apnesı dnlammdadıı EPWORTH UYKU SKALASI: