24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Politikbilim Aykut Cöker Prof. Dr. Erol Taymaz'dan önemli bir çalışma ODTU Ekonomi BolumıTnden Prof. Dr. Erol Taymaz bir ilki gerçekleştirdi; yaptığı çalısmayla(*), 1993 sonrasının bilim ve teknoloji politikasını ve bu politikanın en önemli uygulama aracı olan 'Sanayie AR&GE Yardımı'programını değerlendirdı; program kapsamında verilen finansal desteğin ekonomik etkisini olçtu. Olçumun önemli bir yanı, kamu kaynaklarını kullanarak sanayie bu AR&GE yardımını sağlayan TUBİTAKTeknoloji Izleme ve Değerlendirme Başkanlığı (TİDEB) ile Türkiye Teknoloji Gelistirme Vakfı 'nın (TTG V), bu uygulamadaki etkinliğinin de olçulmesi anlamına gelmesiydi. Dusünebiliyor musunuz, kamu kaynaklarının bunca hebâ olduğu ulkemizde, bir kamu kuruluşu ve bir vakıf kullandırdıklan kamu kaynaklarının bir işe yarayıp yaramadığını inceletiyor; bir anlamda, kendi kurumsal başan derecelerini olçturme cesaretini gösteriyor. 1998'de TUBA Tesvik Ödulu'nu alan bir biliminsanı da, tam terimiyle soylersek, AR&GE sübvansiyonlannın yarattığı ekonomik ve toplumsal faydayı olçmek gibi, doğası itibariyle çok zor olan bir olçumu yapıyor... Bu köşeyi izleyenler hatırlayacaklardır; 1993 sonrasında uygulanmasına çalışılan Bilım ve Teknoloji Politikası'nın ana teması Türkiye'nin bilim, teknoloji ve 'inovasyon'da yetkinlık kazanmasıydı. Ama, bu yetkinliğın kazanılması, 'Ulusal Inovasyon Sistemi'nin kurulmasına bağlıydı. Onun için, Bilim ve Teknoloji Yuksek Kunılu'nun (BTYK), bir tur âcil eylem plânı olarak nitelendirilebilecek gündemini, Sistem'in kurulmasını ve gerektiğınce işletilebilmesini sağlayacak önlemler olusturmaktaydı. 'Sanayie AR&GE Yardımı' bu önlemlerin en onemlisiydi. Sanayimizi AR&GE'ye ve inovasyona tesvik için kamu kaynaklarından finansman desteği sağlanmasını öngören bu program 1995'te uygulamaya konmustu. TUBİTAK bunyesinde oluşturulan yeni bir birim (TİDEB) yardımın hibe olarak verilen bölumunu; sanayie teknoloji desteği sağlamak uzere 1991 yılında kurulmus olan TTG V de ucuz kredi biçiminde verilen bölümünü yönetmek üzere gorevlendirilmışlerdi. Sözünu ettiğim çalışmadaki olçumler bu uygulamanın sonuçlanyla ilgilidir. TUBİTAK ve TTGV yaptıkları bu işin değerlendırilmesine, uygulamada hata yapıyorlarsa duzeltmek için, 1997'de karar verdiler. BTYK Kararları kapsamına da alınan bu değerlendirmeye Taymaz 1998'de başladı ve geçtiğimiz gunlerde sonuçlandırdı. Taymaz, çalısmasında, önce, dunya genelinde, teknoloji ve inovasyon politikalannın geliştirilmesinde ve devletin bu alana müdahalesinin sınırlannın çizilmesinde etkili olan ikı ekonomi kuramı üzerinde duruyor: teknolojik inovasyonu, pazann bu alanda tökezlemesi I aksaması tespiti çerçevesinde ele alan neoklâsik kuram ile teknolojik inovasyonu, uzun dönemde ekonomik gelişmenin motoru ve sistemsel bir sorun olarak goren Schumpeterci / evrimci kuramı irdeliyor. Türkiye'nin 1993 sonrası bilim ve teknoloji politikasının temel motifleriyle evrimci kuramın temel motifleri.arasındaki paralelliğin altını çizen Taymaz'm, bu bağlamda, üzerinde ozellikle durduğu motif, "ulusal ınovasyon sistemi". (Taymaz, bilimsel ve teknolojik bir bulgunun pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da gelistirilmiş bir imalât ya da dağıtım yontemine, ya da yeni bir toplumsal hizmet yöntemine dönüsturulmesi demek olan "inovasyon" yerine yenilik" demeyi yeğliyor.) Taymaz, ulusal inovasyon sistemine iliskin kuramsal çerçeveyi çizdikten sonra, teknoloji ve inovasyon politikalarında dunyadaki genel eğilimlere isaretle, Türkiye'n'm 1993 sonrasi politikasını değerlendiriyor. Bu politikanın en etkin aracı olarak yururluğe konan AR&GE Yardımı programından sanayide alınan sonuçlan, katılıma anketleri ve ekonometrik yöntemler kullanarak değerlendiren Taymaz, Türk sanayiinin gelişmesini, yapısal dönüsümünü, teknolojik düzey ve performansını da bu çerçevede etraflıca inceliyor. Kullandığı değerlendirme yöntemleri itibariyle de, bilimsel açıdan bash basına bir başvuru kaynağı olacak bu çalısmanm sonuçlarma ileride değinilecek; ama, su kadarını hemen belirtelim: TÜBİTAKTİDEB ve TTGV bu değerlendırmeden yuz akıyla çıkıyoriar. Kullandırdıklan kamu kaynakları boşa gitmemis; yardım alan firmalar yeni urün ve yontem gelistirme projelerinde ve geliştırdikleri urünleri ticarileştirmede önemli başarılar elde etmisler. Inovasyon yeteneklerinın artmasında yardımm katkısı önemli olmuy, daha fazla AR&GE yapmalannı sağlamış. Toplumsal getiri de yuksek olmus. Ama, madalyonun bir de arka yüzü var: AR&GE yardımı için yeterince talep yokl Bu tespit, sanayideki AR&GE istek ve eğiliminin sınıriılığına, yalnızca yardım programlanyla çözülemeyecek baska yapısal sorunların varlığına işaret ediyor. agoker@ttgv.org.tr (') Taymaz, £., Ulusal Yenilik Sistemi Turkiye Imaht Sanayimde Teknoloıık • Değisım ve Yenilik Sureçlerinın Izlenmesi, TUBİTAKITTCV, Ankara, Mart 2001. 735/8 Deprem, sağ gösterip solu vuruyor Deprem büyüteci, uzaktaki bir depremi eşiğinize taşıyabilir. Amerikalı bilim yazarı Larry O'Hanion, yeryüzünde her noktanın, depremin merkez üssüne yakın veya uzak olmasından bağımsız olarak, deprem bütütecinin gizli tehdidi altında olduğunu ileri sürüyor. T arıhtekı en tuhaf doğa olaylarınddiı bırı Ocak 1994 tarıhınde Cahfornıa'nın Northridge kentınde meydana geldı Kenü vuran deprem pek çok bınanın yerle bir olmasına yol açtı Otoyollarda kopruler çoktu, su ve gaz boruları patldyarak yangm ve su baskınlanna yol açtı Yıkıntılann altından canını kurtarmaya çalışan kent sakınlen, Northrıdge'nm buyuk bir depremin merkez ussu olduğunu ogrendıklennde çok şaşırmadılar Ancak Santa Monlcada yaşayanlar bu habere çok şaşırdıldi Çunku Northridge'ın 21 kılometre uzagındakı bu kıyı kentı, depremi, sıradaglarla aynlmıs oldugu Northridge dekı kddar guçlu hıssettı Dahası, merkez ussune aynı uzaklıktakı bolgelerde boyle bir yıkım soz konusu degıldı Uzmanlar büe bu ışe çok şaşırdılar Yakmlardakı Calıfornıa Unıversıtesı'nden jeoteknık muhendısı Jonathan Steward Gorduklenmızden hıçbır anlam çıkaramadık" dıyerek şaşkınlıgını dıle getırıyor Bu tuhaf doğa olayını ınceleyen jeologlar son derece şaşırtıcı bir sonuca vardılar Dde ettıklerı kanıtlara gore yenn dennlıklermde bir şey kayalann ıçıne yerleş Urılmıs bir buyuteç gıbı sankı Northndge'dekı depremin yıkıcı gucunu toparlayıp, Santa Monıca'nın uzenne odaklamışu 'ftrtısmaya açık olmakla bırbkte, bu fîkn dogrula yan kanıtlar gıderek guçlenıyor Bugun pek çok sısmolog bir yü sonra, 1995de, aynı doga olayının Japonya'ya kı Kobe depremınde tekrar ettıgıne ınanıyor URS adında bir muhendıshk şırketınde gorevlı sısmolog Robert Graves'e gore bu olay dunyanın herhangı bir noktasında tekrarlayabılır, çunku Kobe ve Santa Monıca'nın je OIOJLSI herhangı bir ozellık tasımıyor Bu durumda kentınızm alundakı kayalarm yapısı hakkında bılgı sahıbı ol madıkçd, uzdklardakı herhangı bir fayın bulundugunuz yerde buyuk bir sarsıntıyı tetıkleyıp tetıklemeyecegını büemezsınız Başkd bir deyışle, dunyada yaşayan herkes deprem buyutecının gızıl tehdıdı altmda. Bundan 10 yü once muhendısler Santa Monıca'dakı hasan, çevresındekı dıger yerleşım bolgelen ile karşüaştırdıklannda, suçu buyuk bir olasılıkla yapım kusur lanna ve zemının elvenşsızlıgıne yukleyeceklerdı Ve bu gerekçelerle tatrrun olup daha denn bir ıncelemeye ge rek gormeyeceklerdı Ancak bugunun jeoteknık muhendıslerı ıncelemelennde daha tıtız davrandıklan ıçın Northridge depremınde bazı tuhaflıklar olduğunu fark etüler Muhendısler ıncelemelenne Santa Monıca'nın kırmızı ısaretlı bınalarından başladılar Depremden sonra ağır hasar goren bmalara hrmızı etıket yapısünlmıştı Bınalann kalıtesını gozden geçıren uzmanlar bunlann tahmınlerımn aksıne çuruk ve kusurlu olmadıgını, zemının dc yeterince sert olduğunu gorduler Ayrıca kırmızı etıketlı bınalar fay hattına paralel olarak dızılmıs olmakla bırlıkte, fay henuz yırtümamı^tı Boylece standart deprem rısklerı baglamında hıçbır şey gozle gorulur hasarı açıklamaya yetmıyordu Depremin sısmık venlen de bu karmaşayı artırmaktan başka bir ışe yaramadı Depremden hemen sonra bolgeye yerleştirüen 98 sısmometre ıstasyonu artçı sarsıntıldrı kaydetmeye başladı Verılere gore deprem Northndge'nm 19 kılometre guneyındekı fayın kınlması sonucu olusmuştu Butun depremlerde oldugu gıbı sıs mık dalgalar kuresel olarak dağılıyor ve dalgaların gucu kaynaktan uzaklaşhkça azahyordu Ancak dalgalar Santa Monıca'ya ulaşügı zaman tuhaf bir şey oldu Kentı vuran dalgaların bazıları sısmologların tahmınlerınden 10 mlsli daha gnçlüydü Ve en fazla eüalenen bolgenın merkezınde, dalgalann bırbınne dogru yaklaştıgı gorul du Bu tuhaf oluşuma bağlı olardk yerm ıvmesı tahmınlerın aksme one ve arkaya dogruydu Calıfornıa Unıversıtesı'nden sısmolog Panl Daviea, gozlernlerını şoyle dıle genrıyor "Santa Monıca'da ızlenen ıvme Northridge d e gorulenler üe buyuk benzerlık taşıyordu" Bu beklenmedık bulgular Davıs'ın akhna Santa Monıca'nın altında "sismik bir mercek" olabılecegı fiknnı geürdı, bu merceklerın deprem ddlgdlannı yonlendırmesı üe optık merceklerın ışık dalgalannı yorüendırmesı arasında bir koşutluk olabüecegını duşundu Havada yol alan ışık huzmesı, bir cam parçasma gırdıgı zaman yavaşlar Işık cama egık bir açı üe çarparsa, yavaşlama ışık huzmesının egümesıne yol açar Bu olaya kırüma denır Işık, mercek gıbı egımlı bir yuzeye çarparsa gırış yaptıgı noktaya baglı olarak faıklı derecelerde egım kazanır Işte mercekler bu şeküde ışıgı odaklar Bu sısmık dalgalar ıçın de geçerlıdır Dalgalar sert ve yogun kayalardan geçerken, yumuşak sedımana (çoke le) gore daha hızlı derler Dalgalar bu üasının arasındakı tabakaya çarptıgı zaman kırıkr ve yon degıştırır Eger sert kaya ıle yumuşak çokel arasındakı sınu tabakası dogru yone dogru egımlı ıse dalgalan odaklar (buyutecın ışıgı bir noktaya odaklaması gıbı) Davıs'e gore Santa Monıca'nın derınlüderınde bulunan bir sıs
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle