26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gözünüzü yaşlılardan ayırmayın ^ YACLI YİYECEKLER BEYNİ ETKİLİYOR Kanadalı bilim adamlan yağ içeriği yüksek olan yiyeceklerin yalnızca damariara değil, aynı zamanda beyne de zarar verdiğini söylüyor. Toronto Baycrest Geriatric Care Merkezi'nden Cordon Winocur bir aylık sıçanlan 4 aylık oluncaya kadar hayvansal veya bitkisel yağ açısından zengin yiyeceklerle besledi. Kalorilerin yüzde 40'ını yağdan sağlayan sıçanlar, her bakımdan besleyici gıdalar aldılar. Kontrol gnıbu ise standart laboratuvar yiyecekleri ile beslendi. Bu rejimde kalorilerinin yüzde 10'u yağdan sağlanıyordu. 4 aylık olan sıçanlar (sıçanlarda ergenlik döneminin sonu) "gedktirilmis ardışık görev" olarak tanınan bir düzeneği çahştırmak üzere eğitildiler. Görev söyleydi: Sıçanlar, saniyede bir basmaları için önlerine uzatılan bir kolu ittikleri zaman küçük topaklar halinde önlerine yiyecek geleceğini öğrendi. Bazı sıçanlar kola gelisigüzel bastıkları zaman yiyeceğin gelmediğini çok çabuk öğrendi. Hayvanlar, yemek yemek için bu kola son bastıklarında üzerinde yiyecek olup olmadığını hatırlamak zorundaydı. Yağ oranı yüksek yiyeceklerle beslenen sıçanlann, zayıf sıçanlara oranla belleklerinin daha zayıf olduğu görüldü. Bilim adamlarına göre yağ, büyük bir olasılıkla insülinin faaliyetlerine müdahale ederek beynin glukoz alımını engeller. Yağ açısından zengin yiyecekler insülin direnci olusturur. Ayrıca ileri yaşlarda, şişmanlık nedeniyle ortaya çıkan seker hastalığının bellek sorunlarına yol açtığı biliniyor. Büyümekte olan çocukların pek çoğu kalorilerinin yüzde 40'ını yağlardan alır. Winocur bu durumun gelişmekte olan sinir yollarını geriye dönüsü olmayacak şekilde bozduğunu söyleyerek, "Belki de yağlar gelişmekte olan beyni, yetiskin bir beyinden daha fazla etkiliyor" diyor. ABD Atlanta'da bulunan Everyday Computing Laboratuvan'nda geliştirilen elektronik fotograf çerçevelen yaşlılann saghk durumlan hakkında ilgililere bilgi veriyor. Boylece yaşhların bagımsız bir yaşam sürme şansları artıyor. Yalnız yaşamakta olan yaşh ve hastalar, çogunlukla çocuklan içın endişe kaynagıdır. Yaşlılann huzurevlenne yerleşmesi bazen durumu daha da agırlaştmr. Olumsuzluklann başında huzurevlerinin pahalı olması, komşulardan aynlmak, özel hayann kalmaması ve yabancıların raüdahalesi gelir. Bu durumda yaşblann pek çogu yaşamlarını evlerinde sürdürmeye can atar. Laboratuvar şefı Elizabeth Mynatt ve araştırma ekibinin geliştirdikleri bir sıstem yaşlılann evlerinde nasıl yaşadıgını ızlememize olanak tanıyor. Bu sistemde kapüara ve mobilyalara iliştirilmiş sensorlar yaşlılann hareketierini kontrol alunda tutuyor. Mynatt bu konuda şu bilgileri veriyor:"Bu sensorlar mutfakta olup bıten hakkında bilgi verirken, yaşhnın o anda ne yaptıgını gösteriyor. Bu sensorlar kablosuz olarak Internet'e baglanır. Sensorlann elde ettigi bilgıyı gormek için 'dijital resim çerçevesi' adı verilen yepyeni bir aygıttan yararlaruyoruz. Bu aygıt resim çerçevesi şeklinde yassı bir ekrandır. Göruntulemek istedigimiz kişınin JPEG fotografı çerçevenin tam ortasında yer alır. Çerçevenın etraunda bulunan hareketli ikonlar kışinin faaliyetlerine ilişkin bilgi verir. Uçuşan kelebek ikonlan kişinın ne kadar faal oldugunu gösterir. Ne kadar çok iş yaparlarsa kelebek ıkonu da aynı oranda büyür. Ekrana dokunmakla daha aynntılı bilgi edinebiliriz. Ornegin yaşlılar sık sık su içmezler. Bu nedenle vücutlan susuz kalrr. Klozet içine yerleştirilen bir sensor yaşlınm ne kadar susuz kaldıgını gösterir, Ne var ki denetleme konusunu aşınya vardırmamak gerekiyor, çünku surekli gozetim altında tutulduğunu hısseden yaşlının psikolojik dengesi bozulabilir" anahtar rol oynayan CIP gorevlisi ekonomist Tom Walker "Hasat zamanı geldigi zaman vırüsün bıtkinin yapraklarını sararttıgına ve kuruttuguna tanık oluyoruz" diyor. Araştırmacılar virüs taraması işleminı önce Çin'de surdurduler. Çin bugün tath patates uretiminin yüzde 85'ini saghyor. Anhui ve Şandong eyaletlenndekı çıftçıler geçen yü 30 mılyon ton virusten annmış patates elde ettiler. Bu da üriln miktannda yuzde 30 ile 40 arasında artışa ışaret ediyor. Tath patates, tohumdan degil patatesin kesilmiş parçalanndan yetiştinhr. VValker'a göre virüs taraması çok basit bir işlem oldugu için en basit laboratuvarda bıle yapüabilir. Bu sistemin yaygınlaştınhTiası ile iki yıl ıçınde virusten annmış tek bir patates bitkısınden 25.000 hektarhk alanı ekebilecek mıktarda patates parçası elde edilebüir. Ancak 3 veya 4 yü sonra bıtki yeniden viruse yenik düşebihr. Bu durumda tarama işleminin 34 yüda bh' tekrarlanması gerekir. kanserlerine yol açar. Bu virüse yakalananlann sayısı 1960'lardaki cinsel devrimden sonra giderek arttı. Kanserleri erken evrede tespit etmek için uygulanan "smear testler" zengin ülkelerde hastahgın yayümasını büyük ölçüde engeUiyor. Ancak dunyanın geıi kalan kısmında etkıli bir tedavi yonteminin geçerli olmaması bu ülkelerde hastahgın artmasına neden oluyor Bugün dünyadakı kansere yakalanmış 400.000 kadırun 200.000 'ü ne yazık ki ölüyor. Servikal kanserin oluşumunda genetik ve çev Yaşam tatlıdır Bitkilen zararlı virüslerden anndırmakla dunyanın en yoksul çıftçileri tath patates üretiminde bir patlama yaşadı. Peru, Lima'da bulunan Uluslararası Patates Merkezi (CIP) tarafmdan geliştirilen metod, geçtigımız günlerde Çinli çiftçilerin yüzde 40 oranında bir ürün artışı saglamalanna yol açmışti. Gelişmekte olan ülkelerde tath patates üretimi belli başh besın kaynaklanndan bıridir. Bu kırmızı renkli patatesler makarna üretiminde, çiftlik hayvanlannın beslenmesinde ve gıda endustrısınde nişaşta olarak kullaralır. Ancak tath patateslere musallat olan bir virüs bitkinin fotosentezıne engel olarak urün miktannın ve kalitesinin duşmeshıe yol açar. Yeni teknigin gehşiminde Aşk virüsüne darbe Rahım agzı (servikal) kansenne yol açtgı bilinen ve cinsel temas yoluyla geçen bir vırüse karşı geliştirilen aşıdan ahnan ilk sonuçlar umut verıyor. Insanlarda yaşayan "papıllomavirusHPV" servikal Sayfa haberleri: Nilgün Ozbaşaran Dede Reyhan Oksay resel faktörler de önemli ohnakla beraber, virusun hucre yapısında oluşturdugu degişıkhkler hastahgın tetiklenmesinde yüzde 90 oranında rol oynuyor. Bu nedenle bilim adamlan viruse karşı etkin bir aşı gehşürmek için canla başla çahşıyor VVashington DC yakmlanndakı Ulusal Kanser Enstıtüsü'nden Douglas Lowy ve John Schiller boyle bir aşının ilk klınık sonuçlarmı basına büdirdiler. HPV16 adı verilen bir gen uzerıne dayanan aşı Ll adı verilen tek bir protein içeriyor. Bugune dek 60 gonüllüyü aşılayan aıaştırmacılar, minimum düzeydekı yan etkılerin yanısıra yuzde 40 oranında antikor ürediginı saptadılar Deneym sonuçlarmı beklentilennın üzerinde bulan büım adamlan, gönüllü sayısını arünp, araştırma kapsamını genışletmeyi planhyor 731/7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle