Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HavadanSudan Mikdat Kadıoğlu Kuraklık Kıranı (2) Bir önceki yazımda kuraklığın onemli bir doğal afet (kıran) oldugunu belirtmiş ve "Neden meteorolojik kuraklık yaşıyoruz?" diye sormuştum. Medyada meteorolojik kuraklığa neden olarak "Iklimler değişti, Turkiye yeşile hasret kaldı, Arabistan çöllerinden kum gelmedı ya da zaten Turkıye'de 1015 yılda bir kuraklık olur ve bu kuraklık da 2001 yılının sonunda bitecek" gibi çeşit çeşit açıklamalara rastlıyoruz. Artık bu iddialar neredeyse genel kabul gorme noktasına da geldi. Oysa ki: (1) Her kuraklığı, kuresel iklim değişikliğine bağlamak ve "iklim" ile "hava şartları" arasında bağlantı kurmak doğru olmamakla birlikte, bu tur meteorolojik afetler sanki sadece "iklim değışınce" oluşurmuş gibi kamuoyunda yanlış bir kanı uyandırmakta ve uygulanması gereken çözümleri de geciktirmektedir. Turklerin ana yurdu Orta Asya'dan M.O. 375 yılında goç etmelerinin belli başlı nedenleri arasında bolgede ortaya çıkan kuraklık, salgın hastalıklar ve kıtlık olduğu hatırianmalıdır. Örneğin, 1915 yılında, 7 9 3 0 7 Ü yıllarda ve 19701974 yılları arasında da Turkiye cıddi kuraklık tehlikelen geçırmiştir. Aynca, Associated Press'e gore 1900'lu yıllara damgasını vuran en onemli 15 meteorolojik afetten ilk 6'sını kuraklıklar oluşturmuştur. Bu kuraklıklar: * 1907 yılında Çin'de etkılı olan kuraklık ve sonuncunda yaşanan açlık 24 mılyon, * 192830, 1936 ve 194142 yıllannda Çin'de kuraklık milyonlarca, * 192122 yıllannda Ukrayna ve Rusya'nın Volga bolgesini etkileyen kuraklık 250,000 ile 5 milyon, * 196567 yıllan arasında Hindistan'da hüküm suren kuraklık 1.5 milyon, * 1900 yılında Hindistan da yasanan kuraklık 250,000 ile 3 milyon, * Afnka'nın Sahel bölgesinde 197275 yılları arasında yasanan kuraklık ise 600,000 insan kaybı ile sonuçlandı. Bugunku kuresel ısınma ve iklim değişimı problemi 198O'lı yıllarda ortaya çıktığına göre, gunumuzdekı kuraklığı bu probleme bağlarsak 1980 oncesinde oluşan kuraklıkları nasıl açıklayabiliriz? (2) Kuraklığı betonlaşmaya ve/veya yeşılin yok edilmesine bağlamak da populıst bir yaklaşımdır. Artık şehirleşmeden dolayı yerleşim bölgelerinin yüzeylerinde oluşan puruzlulüğun ve artan sosyoekonomik etkinlikler sonucu atmosfere salınan kirletidlerin, şehirlerin içinde ve şehlrlerin hakim ruzgör yonundeki kırsalda yağış artısına neden olduğu bilinmektedir. Kuraklığın nedeni, "Turkiye yeşile hasret, bu yuzden yağmur yağmıyor" gibı kulağa hoş ama bılimde yeri olmayan demeç ve nutuklar ile de açıklanamaz. Meteorolojinin bulut ve yağış fızıği bilim dalı, yağış oluşumunu ağaçlardan hıç bahsetmeksızın açıklar. Aynca kışın Turkıye'dp gorulen yağışlar da, Turkiye uzerınde oluşmuyor... Turkıye'de "betonlaşmanın" 1950 yıllanndan sonra başladığını kabul edersek orneğın, 192830 yıllanndaki kuraklığı nasıl açıklarız? (3) "Perıyodik bir kuraklık donemi veya Turkıye'de 1015 yılda bir kuraklık yaşanır ve buna göre de 2001 yılı sonundan itibaren kuraklık Türkiye'yi terk edecek" gibi açıklamalar da bilimsel temelden tamamen yoksundur Dünyanm hiçbir yeri için böyle bir bilimsel bulgu ve tahmınden söz edilemez. Cuneş lekeleri, meteor ve toz sağanakları gibi atmosfer dışı etkenlerin dunya atmosferi ile birlikte hava şartlannı da periyodik olarak etkilediği çok eskiden beri iddia edilmektedir. Hatta bazı çalışmalarda hidrometeorolojık gozlemler ile 11 yıllık salınımlar gosteren Cuneş 1ekelerinin sayısı arasında ilişkiler ortaya konulmuştur. Kuraklık ve uzun vadeli hava tahminleri yapmak, su kaynaklannın akıla yönetimi ve kullanılması için bu parametrelerin de goz önunde bulundurulması teklif edilmiştir. Yapılan çalışmaların bazılannda, yağış ve nehir akışlarındaki artış ile birlikte güneş lekelerinin, meteor veya toz sağanaklannın sayısı arasında pozitif korelasyonlar bulunmuşsa da bazı çalışmalar bunun tersini veya karmaşık bir ilişkiyi ortaya koymuştur. Sonuç olarak meteorolojik kuraklığın tek nedeni, belli bir zaman dilimi içinde yeterli miktarda ya da hiç yağmur yağmamasıdır. Yağmur yağmamasının nedeni de, kışın Turkıye'de yağışlara neden olan siklonik cephe sistemlerinin yuksek basınç merkezleri nedeniyle Turkiye'ye sokulamamasıdır. (Dunyada kuraklığa neden olarak durağan antısıklonlar ile birlikte soğuk su akıntıları, denizlere uzaklık ve dağlar da sayılabilir.) Insanlık tarihi kuraklıklar ile doludur. Yarı kurak iklim bölgesinde yer alan Turkıye'de de kuraklık, normal ve bilinen atmosferik sıstemler tarafından geçmişte hep oluşturulmuş ve gelecekte de (küresel ısınma ve iklim değişimi ile birlikte sayı ve şiddet bakımından bazı bolgelerde artarak) oluşturulmaya devam edilecektir. kadioglu@itu.edu.tr 731/18 Nisqually: 6.8,1 ölü Erzincan: 6.8,653 ölı ABD'deki deprem, Turkiye ile benzerlikler ve depremlerin önceden kestirimi üzerine... Ibrahim Çemen 2001 gunu Amenka Bırleşık Devlet, VVashıngton eyaletının en buyuk şehrı olan Seattle'dan gelen 6 8 magnıtudlu bir deprem haben ile sarsıldı Bu deprem, 17 Ağustos 1999 sabahı Turkıye'de buyuk bir şok yaratan 7 4 magnıtud'lu Izmıt depremıne gore çok daha kuçuktu Nisqually Depremi olarak adlandınlan bu deprem Washıngton eyaleünın başşehrı olan Olympıa'nın 20 krn kuzeydogusunda, 47 2 kuzey enlemı ve 122 7 baü boylamı (Şekil 1 ve 2) lokasyonunda yerel saatle 10 54'de (TSI 20 54) meydana geldı ve burun kuzeybat Amenka'da ve guneybaü Kanada'da hıssedıldı Deprem sırasında kalp krızı geçıren bir kışı dışında can kaybı olmadı Resmı açıklamalar hıçbınsı cıddı olmayan yaralı sayısınm 25 ve maddı hasann da 2 mılyar dolara yakm (yaklaşık 2 katrılyon lıra) oldugunu gostenyor K^fnMiu Rasathanesi ınternet sıtesı, ulkemızde 6 8 magnıtudlu en son depremın, 13Mart 1992'dekı Erzincan depremı oldugunu ve bu depremde 653 yurttaşımızın can verdığını ve 2189 bınanın hasar gorduğunu behrtmektedıı Bu yazınm amacı Nısqually depremının tektonık oluşum nedenlennı açıklamak, hasann neden az oldu$n konusunda bırkaç yorumda bulunmak ve aynca ulkemızde son ıkı senedır çok onemlı bir soru halıne gelen depremlenn bırkaç gun onceden büınıp bılınemeyecegı hakkındakı bilimsel kanaatlerımı ozetlemektır n Amenka'da Pasıfik Okyanusu kıyı şendıne oldukça parallel uzanarak Kuzeybaü Amerika'nın dogal guzelhgıne katkıda bulunurlar fakat aynı zamanda aküf olduklan ıçrn de bir doğal afet nederudırler Bunlardan adı en çok duyulanı 1980 senesınde çok buyuk bir volkan patlaması ile 57 tasının hayaünı kaybetmesıne ve yaklasık 2 müyar dolarlık (2 Katrılyon hra) maddı hasar sebebıyet veren St Helens Dağıdır (Şekil 2 ve 3) 28 Şubat Nısqually depremı, Cascadıa dalmabatma zonu uzerınde (Şekil 3) ve yerın 52 km altında bulunan bir normal fay uzennde oluşmuştur 1949 yılmda da aynı alanda 7 1 magnıtudlu bir deprem olmuştur Normal faylarda depremı oluşturan hareket usttekı blokun duşmesı ile oluşmakta buna karşın Kuzey Anadolu fayı gıbı doğrultu atımlı olan faylarda ıse deprem bloklann yanal hareketlen sonucu olmaktadır Haürlanacağı gıbı 17 Ağustos 1999 Izmıt ve 12 Kasım 1999 Duzce depremlen ulkemızın en onemli tektonık ogelennden bın olan Kuzey Anadolu fayı uzenndeh yanal hareket sonucu olmustur Bu bakımdan, 52 km dennlıkte ve Amenka'nın kuzeybaüsındakı dalmabatma zonu uzerındeta bir normal fayın hareketı ile oluşan Nısgually depremı jeolojık konum ıtıbarıyle ulkemızdekı 1999 Izmıt ve Duzce depremlennden bir haylı farklıdır Guneybatı Amerika'nın en onemlı tektonık ogesı, genelde uzennde en çok jeolojık çalısma yapılan fay olarak bılınen San Andreas doğrultu atımlı fayıdır (Şekil 1) Bu fay guneyde Kalıfomıa Korfezı'ndeb Doğu Pasıfik Okyanus Sırtından baslar ve kuzeyde San FVancısco Korfezı alündan geçerek, Pasıfik Okyanusu tabanında buyuk bir donuşum (transform) fayı olan Mendocıno Kırık Zonuna bağlanır Bu tektonık konumu üe San Andreas Fayı, Pasıfik levhası ile Kuzey Amenka levhalan arasında bir donuşum (transfoım) levha kenandır Cascadıa dalmabatma zonu ve Juan De Fuca levhasının Amerıka Levhası alnnda tukeulmesı ile San Andreas fayı arasında çok onemlı bir jeolojık üıskı vardır San Andreas donuşum fayı, Juan De Fuca orta okyanus sırtının Kuzey Amenka htası altında, Cascadıa dalmabatma zonunun guney uzantsı tarafından ruketılmeye başlaması sonucu 29 milyon sene once oluşmaya başlamıştır (Atwater, 1971) San Andreas aküf bir faydır ve, Cahfornıa eyaletınde son yuzyıl içinde meydana gelen butun buyuk depremler, bu fay uzenndekı doğrultu atımlı hareketler sonucu oluşmuştur Calıfomıa'da gelecekte olacak olan buyuk depremlenn de bu fay uzennde olması beklenmektedır San Andreas donuşum fayı tektonık konumu ıtbarıyle ulkemızde 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerıne sebebıyet veren Kuzey Anadolu fayı üe çok benzerlık gostenr Bu fay boyunca Pasıfik levhası, Amerıka levhasına nazaran senede yaklasık 3 cm lık bir hızla kuzeybatı yonunde hareket eder Kuzey Anadolu fayı boyunca ıse Anadolu levhası senelık yaklasık 3 cm'hk bir hızla (Steın et al, 1997) batı yonunde hareket eder ve fay Anadolu levhasının, Arab ve Avrasya levhalan çarpışması sonucu ortaya çıkan batıya kaçışını (Şengor et al, 1985) veya yanal üerlemesını (Cemen et al 1993) kontrol eder San Andreas ve Kuzey Anadolu faylan, karasal kıta kabuğu ıçındekı aktıf donuşum faylarına en onemlı ıkı oı nektır Dığer bir onemlı ornek de Batı Amerika'nın Tektoniği Kuzeyban Amerika'nın en onemli tektonık ogelerı, Cascadıa dalma batma zonu ve bu zorı boyunca Juan De Fuca levhasının, Amenka levhası alunda tuke tılmesı ile üışkık magmank olaylardan kaynaklanan volkanık dağlardır (Şekil 1, 2 ve 3) Bu dağlar, Kuzeyba Kuzey Amenka LEVHASI Şekil 1: Batı Amerika'nın basltlestlrilmlş tektonlk harltatı. San Andreai fayı kuzey Amerlka levhası İle Pashlk levhası arasında bir aktlf dönüfüm fayıdır. Bu fay boyunca Pasfflk levhası, Kuzey Amerlka levhasına nazaran senellk yaklasık 3 an İlk bir hızla Kuzeybatı yönünde hareket etmektedlr.