Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çekınmedı Ama hıçbır zaman Ahmet Refik (Altunay)'mduştugudurumaduşmedı Harfdevrınııne koydugu çelance harıç, dıgerlerınde zaman Koprulu'ya hak verdı Fıkır ve devrımlennın bazüarmı eleşürdıgı Ataturk ıse bızzat onun Kars ve Aıdahan uzennde artan Sovyet tehdıdıne karşı mılletvekılı olmasını ıstedı Koprulu kabul efü ve Ataturk'un 1935de gordugu tehlıke Bcıncı Dunya Savaşı'nda karşımıza dıküınce Buyuk Onder'ın kendınden bekledıgı rolu, bılım adamkgından tek kuruş tâvız vermeden oynadı ve Stalın'ın one surdurdugu duzmece büımsel delıllen tek tek çuruttu Bu Sovyet dıktatorunu o kadar kızdırmıştı kı, Koprulu onun emnyle Sovyet Büımler Akademısı'nden atüdı Koprulu 1935 yılında Sorbonne'da Osmanlı Devleünın Kuruluşu başhklı uç onemlı ders verdı ve menkıbe ve efsanelere sarümış olan bu tarıhı büımsel temeller uzenne oturtmagaçahsü Bugurıku Osmarüı tanhçüığının en onemlı temellennden bın hıç kuşkusuz Fuat Hoca'nın bu derslerden tureyen ufak kıtabıdır Bızans kurumlannın Osmanlı kurumlan uzenne yaptıgı etkı hakkında yazdığı ıncelemesı (1931) bugun artık esas tezı açısından bayatlamış olmakla beraber, konusunun ılk onemlı kaynaklanndan bırı olma gorevını surdurmektedır Selçuklu Tanhının yerlı kaynaklan uzenne yazdıgı monograusı (1943) ıse hâlâ onemlı bır kaynaktır bır fayda olmamacasına Yalnızca ıdeallerı ugruna A. M. C Şengör Son lOyılı ' 19561966 Fuat Koprulu'nun son on yüıdır Fuat Hoca bu yıllarda polıtkanın dagırtıgı hayaünı toplamaya çahsü 1959'da Harvard'a gıtn, çalısmalan esnasında, o gune degın bır turlu ulaşamadıgı Farsça kıtaplann bır lıstesını yapt, dostu Tahran elçımız Izzetün Aksalur'a bu Lsteyı yollayarak onlann Turkıye'ye gelmesını temin etü Journal Asıaüque'ın Turkıye'dekı eksık sayılarının fotograflannı elde etü Bu arada Islâm Ansüdopedısı başta olma uzere bır çok büımsel yayına makale yeüşürdı Bu arada Nadır Nadı'nın arzusu uzenne Cumhunyet Gazetesıne Turkıyede demokrasının gelecegınden herşeye ragmen çok umutlu oldugunu anlatan bır de makale yazdı. Oglu Orhan Koprulu altrruşlı yülann basında Fuat Hoca'nın kıtaplanna gomuldugunu, bol bol not tuttugunu soyluyor Ve sonunda o meş'um 15 Ekım 1965 geldı Turk Tarıh Kurumu'nda bır çalısmasından donerken bır sersen taksı buyuk adamı devırdı Dunya büım çevrelennde en çok anüan Turk, Mehmed Fuad Koprulu, once bacagı kınldıgından hastaneye duştuama oradan bır daha çıkamadı 28 Hazıran 1966 gunu Turkıye buyuk bır evlâdını, dunya buyuk bır büım adamını, Koprulu aüesı de kuşkusuz tanhtekı en buyuk uyesını kaybetü Haüa, yapüklannın pek çogunun gerçek degerını anlayacak duzeyde olmayan, ama onu o duzeye çıkarmak ıçın omrunu verdıgı halkı Dıvanyolu'nu, rum Beyazıt Meydanını doldurdu Fuat Hoca'yı son yolculuguna ugurlarken Fuat Hoca bugun, atalannın yakınında, adını taşıyan kutuphaneye üa adım mesafede, Dıvanyolu ndakı mezarlıkta son uykusunu uyumaktadır O mutevâzı mezar, Turk büım dunyası gelıştıkçe şenlenecekür Yenı Koprululer turedıkçe, Fuat Hoca'nın asü ruhu şâd olacaknr Kımbüır Gemlik, İstanbul ve amatörbilimciler Birbirinden tamamen ılgisiz birkaç olay kafamda bir araya gelerek, toplumumuzun çok onemli, belkı de en onemli eksiklerinden birini farketmeme neden oldu. Ceçenlerde Londra'daki Doğa Tarlhl Müzesl'nin Paleontoloji Bölümu emekli mudürü ve şimdi Londra Jeoloji Cemiyetl başkanı olan dostum Dr. Robin Cocks, ben, Mehmet Sakınç ve Boris Natal'in ile bazı fikir ve bllgi teâtisinde bulunmak ve İTÖ Cenel feoloji Anablllm Dalı'nda birkonferans vermek için ktanbul'a geldiydi. Ziyaretınin bir maksadı da Istanbul Paleozoyik arazisini ilk elden tanımaktı. Anabilim Dalımız başkanı Prof. Dr. Fazlı Y. Oktay, emekli hocamız Prof. Dr. M. Şaklr Abdüsselâmoğlu ve Y. Doç. Dr. Serdar Akyüz'ün de katıldığı blr arazi gezisi yaptık. Hızlı şehirleşme, Şakir Bey'in bildiği fosil yataklannın çoğunu ortadan kaldırmıştı. Bizim Dr. Cocks'a gösterebıldıklerimiz de pek tatminkâr değildi. Zaten elde çağdaş ve detaylı bir Istanbul jeoloji haritası da yok. Robin bu fukaralığımızın nedenini sorunca, eh fazla çalışan jeolog yok demek zorunda kaldık. O da pek doğal bir şey soruyormuş gibi *Pekl, amatörler de mi yok?" demez mi? Amatör jeolog, amatör fosil toplayıcısı? Türkiye'ye bu kadar yabancı gelen bu kavramlar, Ingıltere için ise çok doğaldır. O uygar ülkede hemen her kasabanın en azından bir doğa tarihi kulubu bulunur. Bu kulubun ufak bır müzesi, mutevâzı bir kütüphanesi vardır. Kulup adına amatörler ömek toplarlar, hahtalar yapartar. Bu kulüplerin bazılannın yayın organlan vardır (bazılan yüz küsur yıldır çıkarl). Bu çalısmalar oralarda yayımlanır, Amatör bİIİm VUValanciddî bilimsel literature katkıda bulunur. ' Kulüpler ve üyeleri, ciddî bilimsel kurulus miZ OİSCiydl, bİlimle hdlk ve kişilerle surekli temas halindedirler. Bü arasında b\t köprÜ Oİurdu. yuk Britanya'da en küçük amatörden en Örneğin Ttirkiye'de Köy büyük bilim adamına kadar surekli bır iletisim mevzubahıstır. Dr. Cocks'unpat diye Enstitülerini yok etmek uyamatorlerin katkısını sorması bu nedenle. garlığa karşı işlenmiş bir dir.Bu geziden b'ın\aç gün sonra Gemlik Belediye Başkanı Sayın Mehmet Turgut cinayetti. Onlar olaydı ile Cemlik Kaymakamı Sayın Sadettin hem amatör biHmcilerimiz, Cenç Beyefendiler İTU'ye beni ziyarete geldiler. Maksat Gemlik'in deprem tehlike hem mahalli bilim odaklasinin arastınlmasını temin etmek. Her iki rımız olabilirlerdi... idareci de sorumluluklannın bilinande, en iyi bilimi nasıl bulup Gemlik'e uygulatabiliriz gibi os// bir amacın peşindeler. Bu yüzden yollara duşmuşler (daha önce benim Bursa Uludağ Üniversitesindeki konferansıma da gelmıslerdi). Ben de bolgede çalıştığını bildiğim Prof. Dr. Yücel Yılmaz'ı aradım. Sonunda Yücel'in bir ekip oluşturarak Gemlik'i detaylı olarak haritalaması karara bağlandı. Bu konuşmalar olurken duşundum: Ya bir Cemlik Doğa Bllimleri Cemiyeti olsaydı? En azından boyle bir cemiyetin başkanı veya sorumlu bir uyesi Belediye Başkanı ve Kaymakamı ile birlikte gelir, belkı yapılmış amatör bir Gemlik jeoloji haritasını, burda amatorlerin bulduğu fosil ve mineral yerlerini gösterir bir listeyı, hattâ belki bir amatorun derlediği Gemlik deprem tarihini de getinrdı. Boyle bir on çalışma Yücel'in ekibinin işini çok kolaylaştınr, hattâ belki de gereksiz kılardı. Bergama'nınbelki Galen'in adını taşıyan!bır Doğa Tanhı Cemiyeti olsaydı, Eurogold'la surdürulen tartışma şalvar seviyesine duşmez, akıla, bılgıli bır duzeyde surer, belki de Eurogold'u şimdi almaya kalktığından çok daha ciddî tedbirler almaya sevkederdi. Ya Akkuyu? Ya Gökova? Oralan guzel harıtalamış, deprem tarihini incelemiş, inceletmiş, faunasını, florasını listelemış, meteorolojısinin kayıtlannı tutmuş, MTA ile, Meteoroloji Genel Mudurluğu ile, universiteler ile yıllar suren bir diyalogu olan amatorler karşısında değil şırketler, devlet bile tek bir ters adım atamazdı. Bir Istanbul feoloji Cemiyeti olsaydı, şimdiki çarpık şehirleşme mümkun olabilir miydi? Celecek olan buyuk deprem Istanbul'u bu denli tehdit eder miydP Işte size bilimi halka goturememenin faturalarından birkaç yaprak. "Hele önce bir kalkınalım, sonra bunlara kavuşuruz" boş bir züğurt tesellisidir. Önce bilimi halkına ındiremeyen için kalkınma hep tatlı bir ruya olarak kalır. Işte bu nedenle Türkiye'de Köy Enstitülerini yok etmek uygarlığa karşı işlenmiş bir cinayetti. Onlar olaydı hem amatör biHmcilerimiz, hem mahalli bilim odaklanmız olacaktı. Ne yazık kı olamadı. Uygar dunyada bulunan amatör bilim kurumlan işsiz guçsuz zenginlerin vakit oldurdukleri kulüpler değildir, toplumun her katmanından akıllı ve bilgili insanlann meraklarını tatmın ettikleri, bu suretle de topluma katkı yaptıkları gerçek uygarlık yuvalandır. Bu yüzden doğa bilimlerini halka öğretmenln en etkili araçlanndan blrl olan büyük bir Doğa Tarihi Müzesine, ülkemizin en kalabalık, en kozmopolit, ve en zengln şehri Istanbul'da âcil ihtiyaç vardır. 683/5 Dış işleri Bakanlığı dönemi Her buyuk ve gerçek bılımcı gıbı, Koprulu de ıçten demokrat bır ınsandı 1946 yılında Demokrat Partı kuruculan arasında bu manç ve şevkle katıldı Büımsel çalışmalanndantamamen olmamakla beraber fedâkarlık eden Koprulu, 19461950 yüları arasında hızh bır gazete makalesı yazan oldu, yeru hareketın neden ve hedeflerını halkına anlattı ve savundu4 1950'de gelen ıktıdar onu dısışlen bakanhgına getırdı Burada Koprulu agırhgı nı açıkça hur dunyadan yana koydu Turkıye'yı once Kore Savaşına soktu, arkadan da NATO'ya Ancak ış ler ıstedıgı gıbı gıtmedı Arkadaşları Demokrat Parü nın onun anladıgı kuruluş ıdeallerınden uzaklaşmaga başladılar Once aydınlanma ıdeallerınden tavızOrd. Prot. Dr. h. c. Mehmet Fuat KöprulU elllll yıllann boşmda Diflfleri Ba ler verüdı, arkakam olarak yaptığı blr Londra gezlslndt Instttute of AMcan and Oritntal dan yolsuzluklar Studlesdt kütüphanede öğrendlerl zlyaret ederktn. Kltaba bakifi, zonkl başladı FuatHopolltlkaanın kHaplanm Ozledlğlnl gösteriyor. Köprülü bu resm/n çeklllfln ca arkadaslarını den blrkaç ytl lonra polltlkadan blr daha dönmemek Uzere kaçacaktır. uyarmayı denedı Bu ışe yaramayınca once bakanlıktan 1956 da ıstıfa etü Kotuye gıdıs degışmeyınce 1957'de kendı kurdugu partıden aynldı Ismet lnonu kendısını derhal CHP'ye davet etü, ıstedıgı yerden mületvekıllıgı onerdı Sutten agzı yanan Fuat Hoca bunu ıstemedı ama CHP mıünglennde Demokrat Partı'ye karşı konuşmayı kabul etü, hem de kendısıne hıçbelkı gunun bırınde bınsı çücar da Istanbul Uraversıtesı'nın onune, o unrversıtenın gelmış geçmış bu en buyuk hocasının bır de heykelını dıker, Edebıyat Fakultesıne onun adını venr O unıversıtede okuyan gençler o ısımden, o heykelden şevk ve cesaret akrlar5 Yazınm devamı 21. sayfada