02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı 1994 yıhnda îstanbul'da gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultaylannın altıncısı 45 2000 gunlennde Izmir Dokuz Eylül Üniveraitesi Tıp Fakultesı Konferans Salonu'nda yapıldı. Kurultay'a çeşitli üniversitelerin rektörlerinin ve tip lakülteleri dekanlanrun, Sağhk Bakanlğı uzrnanlannın, Tabib odalan yonetcilerinin yam sıra, 23 t p fakultesi ıle 30 eğitım hastanesinin eğiticileri; 35 uzmanlık demeğinin başkan ve temsilcilerinin aralannda yer aldıgı 324 eğitimci, uzmanlık oğrencisi ile basın mensuplan katıldı. Kurultay'ın ilk oturumunda "Eğitim hastanelerindeki yeni düzenlemeler, şeflik sınavlan" paneli yapıldı. Istanbul Yedikule Goğus Hastalıklan Hastanesı Klinik Şefi Doç.Dr. Veysel Yümaz 12 Agustos 2000 tarihinde yapılan Yonetmeük değişıkhğı ile eğitim hastanelenne getirilen düzenlemeler hakkmda bügi verdı. Bakanlık yetkilerini aruran bu değişikhklerin eğitim hastanelerini ve egiticileri olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti. Izmir Atatürk Egitim Hastanesi Klinik Şefi Doç. Dr. BU Baloflu eğiticileri belirleyen sınavlann nasıi olması gerektigi üzerinde duıdu. Getirilen sınav sisteminin objektif olmaktan uzak oldugunu, egitim hastanelerinde çok farklı yöntemlerle egitici atanmasma son verilmesi gerektiğini vurguladı. SSK Ankaıa Egitim Hastanesi'nden Khnik Şefi Doç. Dr, H. Zafer Kan ıse egıticıde aranan nitelikleri ve bu niteliklerin nasıl ölculebüeceğini anlatn. Kurultay katOımcılannın eleştirileri karşısında Sağhk Bakanlıgı Müsteşan Doç. Dr. Halok Toknço$lu kürsıiye gelerek Bakanhğın düzenlemelennı savundu. Bakanhkça atanan jürilere itimat edilmesi gerektigini belirtti. Daha sonra Prof. Dr. Tnğrnl Çavdar ve Prof. Dr. Tolga Dajlı nın Başkanlıgını yapügı oturumda "Tıpta Uzmanlık Tuzuğu konusundaki gelişmeler" ele alındı. Oturumun ilk bölümünde Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Fttınn Sayek, TTB Uzmanlık Demekleri Koordinasyon Kurulu Başkanı Prof Dr. Semih Baskan, YÖK Danışmanı Prof. Dr. Doğan Taner ve Sağlık Bakanhğı Müsteşan Doç. Dr. Halnk Tokuçoğlu kurumlann görüşlerini açıkladılar. Uzmanlık eğitimine henuz başlamamış olan Dr Petek Bayındır ise genç hekimlerin eğitimden beklentilerini anlatü. Daha sonra Kurultay'a katılan üp fakultesi, egitim hastanesı, uzmanlık dernegi ve Tabip Odası temsilcileri söz alarak görüşlerini açıkladılar. Sağlık Bakanhğı, TTB ve uzmanlık demeklerinin uzmanlık egitim ile ilgili görüş ve onerilerine kapah olmakla eleştirildi. Kurultay'ın ıkıncı gunu ıse "Tıp Kongrelerı" konulu bir panel gerçekleştirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakultesi ogretim üyeleri Prof. Dr Gazanfer JUuakoğln ve Prof. Dr. tlgi Şemin'in yonettiği panelde ilk sozu alan Prof. Dr. Şadl Yenen üp kongrelerınin ana amacının bilımsel bılgmin tarhşılarak onaylanmış bilgi haline gelmesi oldugunu belirtti. Bu açıdan bakıldıgında üp kongrelerınin giderek bu hedeften uzaklaştiğını ve endustnnin yönlendirdıĞfi etkınlıkler haline geldiginı vurguladı. Prof. Dr. Feyza Erkan üp kongrelerinin gereksiz harcamalarla maliyetinin yükseldigini, bunun katıhmı engeüediğini, harcamalann boşa gittiğini savundu. Sağlık sistemımizın ciddi kaynak sıkmüsı çektiği bir ortamda kongre harcamalannı israf olarak gördüğünü belirterek eğitim etkinliklerinin yerelleştirilmesini, lasa sureli Kongreler duzenlenmesıni onerdi. Üaç Endustrısı Işverenleri Sendikası adma konuşan Nuray Kaplan, tıp kongrelerı ve ilaç tanıürrunda etik kurallar konusunda yaptıklan çalışmaları anlattı Turk Biyoetık Derneği Başkanı Prof. Dr Berna Arda Up kongreleımde uyulması beklenen etik kurallar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. tskendeı Sayek ise kongrelerın kredılendırılmesi ile ılgili çahşmalan anlatarak bu konudaki hedefleri açıkladı A. M. C Şengör 2001 yıhnda Eduard Suess'i anmak SONUÇ BİLDİRGESİ 6. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı, 1 1994yıhndanbuyanaçoktarafhvegeniş kaülımlarla gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultaylannın sonuç ve kararlannı dikkate almayan yasal duzenlemelerin, şura ve toplanülann "demokratik katüımcılık" ve "bilimsellik" ilkelerini gözardı eden, eksik ve meşruluğu tarnşmah yaklaşımlar olarak değerlendirilmesi gerektiğıni, 2 Ülkemizin gereksinımlenne uygun sayı ve nitelikte,tiptakigehşmelen dikkate alan uzman hekimlerin yetisnrilmesi, eğitim kurumlanrun bu açıdan yeniden düzenlenmesi amacıyla uzun yıllar boyunca uzmanlık demekleri, TTB, Sağlık Bakanlığı ve YOK'ün kaualanyla oluşturulduktan sonra 1997 yıhnda Danıştay'ca onaylanan Tıpta Uzmanhk Tuzügü Tasansı'ran bir an önce yürürlüğe girmesi gerektigini, 3 Sağlık Bakanhgı ve üniversiteler ile birhkte meslek kuruluşlanmız olan Türk Tabipleri Birliği ve uzmanhk demeklerinin uzmanhk eğitimi konusunda söz ve karar sahıbi taraflar olarak kabul edilmesi gerektigini, 4 Uzmanhk eğitiminin önemh bir kısmını gerçekleştiren üp fakülteleri dışındaki eğitim hastanelerindeki duzenlemelerin politik mudahalelerden uzak olarak gerçekleşmesı, tüm eğitim hastanelerinde (üniversiteler ve diğer eğitim hastaneleri) eğitidlerin belirlendiği sınavlann şeffafhk, hak eşitligi ve bilimsellik olçütleri içinde yapılmasının oneminı vurgulayarak Sağhk Bakanhğı'nın meslek kuruluşlan ve eğitim hastanelerinden gelen elestıri ve önerilen dikkate ahnadan, sınav sistemini geriye götüren ve Sağhk Bakanhgı Merkez Yönetimine "sınırsız ve keyfi" yetki kullanma olanağı veren 12.8.2000 tarihh Yoneünehk Değişikhğı'nın bu hastanelerdeki uzmanhk eğitimi ve sağhk hizmetini olumsuz yonde etkileyecegini, eğitimle ügili taraflara ve kamuoyuna duyurmayı kararlaştirmıştir. 5 Tıpta Uzmanhk Tuzüğu konusunda reform nitehğinde düzenlemeler yapılana kadar, uzmanhk eğitiminin niteliğinı arürmaya yonelik olarak "asıstan kamesı ve eğitim programlan hazırlanması", "yeterlilik kurullan ve sınavlar", "eğitim birimlerinin ziyaretleri", "sürekh üp eğitimi ve kredilendirme" konulannda uzmanhk derneklerımız ve TTB'nin eğitımın dığer taraflan ile temas hahnde bugüne kadar yürüttükleri çahşmalan daha yaygvn ve yoğun olarak sürdurmelerini, boylece bu alandaki füii etkinhklerini ve ağırhklannı arürmalannı, 6 Tıp kongrelerınin ulkemızın sağhk gereksırumlennı dikkate alarak, hekimlerin üptaki gehşmeler konusunda sürekh ve yaygın eğitimi hedefiyle, etik ilkeler doğmltusunda gerçekleştirihnesi içm, "üp kongrelerinin duzenleme ve gerçekleşmesı sırasında dikkate ahnması gereken hedefler, ilkeler ve etik kurallar" ıle ilgıli bir yönerge hazırlamak üzere Prof Dr Berna Arda, Prof Dr Semih Baskan, Prof. Dr. Feyza Erkan, Prof. Dr. lskender Sayek ve Prof. Dr. Şadı Yenen'den oluşan bir komıteye görev vererek, hazırlanacak taslak metnının uzmanlık demeklerinin gorüşune açüarak TTBUDKK Genel Kurulu'nda karara bağlanmasını tavsiye etmeyı kararlaşürmıştır Eduard Suess (18131914) kanımca gelmiş geçmiş en büyük yer bilimddir. Avusturyalı olan ebeveyni bir iş amacıyla Londra'da otururken orada dünyaya gelmiş, aile Eduard üç yaşındayken Prag'g taşınmış, lise tahsilinden sonra da genç Eduard Vlyana Teknlk Ünlversitesine kaydolmuştur. Ancak kendisini en çok çeken fosiller ve bu fosillerin gözlerimi zin önüne serdiği geçmiş çağlardır. 1848 ihtllâllne öğrenci lejyonunun bir üyesi olarak katılınca tevkif edilerek hapsedilir. Bu olay normal üniversite tahsilinin de sonu olmuştur. Vlyana'dakl Doğa Tarihl Müzesine asistan olarak girer ve kısa sürede kendini bilim âleminde keskin bir gözlemci ve yetenekli bir bilim adamı olarak tanıtır. Üniversite diploması bile olmamasına rağmen eğitim bakanı Kont Leo ThunHohenstein 1857 yılında Suess'ü Vlyana Üniversitesine üniversite profesörlerinin itirazına karşı profesör yapar. Bu tüm yerbilimleri tarihinin en görkemli kariyerlerlerinden birinin başlangıcıdır. Suess üniversitede önce paleontolojide, sonra da jeolojide çığır açan çalışmalar yapar, ünü tüm dünyaya yayılan, jeolojiye yön veren bir ekol kurar. Jeolojinin toplum yaşamına uygulanması, Viyana'nın temiz içme suyuna kavuşturulması, Tuna yatağının düzenlenerek sel âfetlerinin önlenmesi ve tifodan ölümlerin eski rakamlann %10'unun altına düşmesi hep Suess'ün eseridir. Suess parlamentoya da seçilir. Uberal Terakkl Partisinin (Fortschrittspartel) en ateşli ve etkili konuşmacılanndan olur. Okulları kilise etkisinden kurtarmak ve toplum yaşamında doğa bilimlerini söz sahibi kılmak için çalışmalar yapar. Ancak kuşkusuz Suess'ün en büyük eseri 18831909 yılları arasında dört büyük cilt olarak yayımlanan Arzın Çehresi (Das Antlltz der Erde) adlı dev sentezidir. Tüm gezegenin yapısal davranışının eldeki jeolojik verilere göre bir model çerçevesinde yorumlanması olan bu eser, 1960'larda levha tektoniğinin ortaya çıkmasından önce yerbilimlerinin en kapsamlı senteziydi ve bir bilimciler ve teknisyenler ordusunun eseri olan levha tektoniğieduan/ *•«« (18131914) nin tersine tek bir kişinin eseriydi. Das Antlitz der Erde'nin 3. cildi 1901 yıhnda, yani tam 100 yıl önce yayımlandı. Bu cilt hemen tamamen Asya'nın jeolojik yapısının irdelenmesine ayrılmıştır. Suess, kıt'anın kuzeydoğusundaki eski çekirdeğinden başlayarak zaman içinde değişik dağ sistemlerinin oluşumuyla nasıl büyüdüğünü anlatır. Önce Baykal Gölü'nden Doğu Sayan dağlarına uzanan çekirdek, sonra Moğolistan'dan Batı Slbirya ya kadar gelen Altaid dağ sistemi; Suess'e göre Altaidlerin bir kısmı Çln'i kaplar ve Birmanya'da Asya'nın en genç elemanı olan güney yay slstemleriyle buluşur. Bu "güney yay sistemleri" bugün Tetisidler dediğimiz, ikinci zamanın büyük bir okyansal alanı olan Tetis'in sıkışıp kapanması sonucu oluşmuş harita şekilleri güneye konveks yaylardan oluşan Torosları, Zagros sistemini, Makran'ı, Klrtar'ı, Süleyman ve Tuz Dağlannı, Himalaya'yı ve nihayet Birmanya kavisini içerir. Das Antlitz der Erde'nin 3. cildinin sekizinci bölümü Tauridler ve Dinaridler başlığını taşır ve büyük ölçüde Anadolu'nun ve Balkan yarımadasınm yapısına hasredilmiştir. Ülkemizin jeolojik yapısının ilk modern sentezi olan bu bölümde Türkiye'nin jeolojik çatısının bugün de bildiğimiz anahatlan sunulmuştur. Ben Suess'ün eserinin 3. cildinin basımının 100. yılının kutlanmasına katkı amacıyla bu bölümü açıklamalı notlarla beraber Türkçe'ye çevirmeyi planlıyorum, Bununla beraber, meselâ Maden Tetkik veArama Enstitüsü, TÜBİTAK, TÜBA ve İTÜ'nün Avrasya EnstitüsU bir araya gele ve belki Türkiye'de faaliyet gösteren diğer yerbilimleri kuruluşlannı da katılıma davet ederek uluslararası bir sempozyumla bu olayın kutlanmasına katkıda bulunsalar ne iyi olur. Bu fikirler, bu yazıyı yazarken aklıma geldi. Bu yazının bir kopyası marifetiyle hem onları hem de Avusturya Kültür Enstitüsü'ndeki dostlarımı yaklaşan yüzüncü yıldan haberdar edeceğim. Cumhuriyet Bilim Teknik okurları da bu konuda takipçimiz olsunlar, belki ortaya iyi birşeyler çıkarabiliriz. ,"" 718/5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle