24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

olur... Yaman Örs Felsefenin bilimi ınmımızin emekli ögretim üyesi Fuat Aziz Göksel'ın, felsefe konusunda üginç düşunceleri vardır. Dergimızin 600. sayısındakı "Olası bır tıp felsefine önsöz" başlıklı yazısma bunlar belli bır ölçüde yansımışlardı. Kuşkusuz oradaki bırçok nokta tartışmaya, elcştirilmeye değecektir, Ancak bu yazıda belirtılen noktalardan yola çıkan ve onun eleştırisıni yapmaya çalışan Sayırı Sedat Memili'nin ileri sürdü gü savlar (CBT, Sa.610, 28 Kasım 1998, s. 17), nereden bakarsanız bakın, kanımca neredeyse tümuyle bir "kaos" nitelıgindedır. Dogrusu böyle bir yazıya yoneltüebilecek eleştırel bir degerlendirmeyı ben kerıdı açımdan pek olanaklı görmüyorum. Çurıkü onun, cıddı bir biçımde eleştirılemeye • cek olçüde yanlışlarla dolu oldugunu görüyoruz. Bence bunların da çogu, felsefe evrimindeki çok degışik okul.ve yaklaşımlann sırurlarını aşacak niteliktedir. Ben burada, bu yazıyla ilgili çok temel birkaç noktaya degmmekle yetıneceğım. Yazısmm giriş bölümünde şunlan soyluyor Sayın Memili: ".. dogru tektir. Yaşam bır matematik, anlatım biçımı ise felsefedir. Yanı felsefe bır yaşam bıçımidir." Daha sonra: "...yaşam safsata değildir, safsata haline getirilmiştir... Felsefeyı (çozumsel, dilsel, uygusal) parçalara ayırmak yaşam biçimini parçalara ayırmakla eşanlamlıdır. Yaşamın kendisi bır bütündur, parçalanmış yaşamlar doganın değil, kırlenmiş aklın ürettıgi kavramlardır," Dogrusu bu sözleri yorumlama yetenegını kendımde bulamıyo rum. Bundan sonra, yazısının başlıgını oluşturan, "Felsefe kuramların kuramı nıı?" sorusunu yanıtlamaya çahşıyor bu yazar. Felsefenin oyle oldugunu ileri süren Göksel'i eleştüırken de yukardakı "yaşam bıçımi" saptamasını yınelıyor. Oysa, felsefenin bır etkınlık, kuramların ise, sözcugun ilk ve en önde gelen anlamında, olgular dunyası üe ilgili olarak büimlerde geliştırümis birer kavramsal yapı oldugunu belirtmesi yeterdi. Bır sonrakı bölümde, ılk filozofun "doga da yalnız ve çaresız oldugunu farkeden ılk ınsan" oldugu ileri surulmektedir. O, ısınmak için "ne yapmalıyım?" sorusunu sormuştur; bundan sonra ise, "nasıl yaparım?" sorusuna yanıt arayan insan olarak bilimlerde geliştırümis bırer kavramsal yapı oldugunu belirtmesi yeterdı. Bır sonrakı bölüm de, ılk filozofun "dogada yalnız ve çaresız oldugunu farkeden ilk insan" oldugu ileri surulmektedir. O, ısmmak için "ne yapmalıyım r ' sorusunu sormuştur; bundan sonra ise, "nasıl yaparım?" sorusuna yanıt arayan ınsan ılk bilım adamı olrrmştur! Bu arada, ifadcsini felsefede bulan doganın "matematik bir dizge" oldugunu, butun bilımlerın "matematik ve felsefenin bırleşmesınden" dogdugunu ögreniyoruz... Bu son iki savm ilkı, T| Uzmanlık, tıp eğitiminin standardizasyon çalışmalan ve Sürekli Tıp Eğitimin kredilendirilmesi Iskender Sayek' P uzmanhk ta B Galüe'nın "doganın dılının matematikle ya zıldıgı" bıçımındekı duşuncesını usumuza getirebilir, ancak ıkıncısmın gerçekte ne anlama geldigi konusunda ben pek bır şey duşünemıyorum, Bunların yanında, "Yaşamın olmadıgı yerde sanattan soz edılemez" dıyor yazarımız... Yazmın otekı bölümlerinden sonra bir oncekınde, "idealist duşunceden sıyrılan" tıbbın, "materyalıst felsefeye yonelmekle gerçek kimlığını" kazanmış oldugunu, boylece "dogru felsefeyı seçtigıru" ogrenıyoruz... Felsefenin "rasyonalizm" ile "emprısi zim" yerıne "idealizm" ve "materyalizm" olarak iki ana kumeye ayrümasının yanlışlığı kuşkusuz çok geneldir ve söz konusu yaza rı aşmaktadır. Gerçekte de onun yazısının giriş bolumunde verdıgı kayrıaga yeruden bakınca, yazının butunundekı dayanaksızlıgın, düşünce karmaşasının kayrıaklarından birıni saptıyorsunuz: Orhan Hançerlioğ T urkıye'de tıp egıtimınin temel amacı "tum toplumun saglık düzeyını yükseltebılecek nıtelüdı hekım yetıştırmek"ttr Bu nıtelık omur boyu suren tıp egıtimınin her uç donemınde, mezuniyet oncesı, mezunıyet sonrası (uzmanlık) ve sürekli tıp egitımınde onemlidır. Tıp egıtimınin üç donemınde niteligin saglanmasında şuphesız standardızasyonun katkılan gozardı edılemez. Bu yazıda Türkıye'de son yıllarda Türk Tabıplerı Bırlıgı'nde mezunıyet sonrası ve sürekli tıp egıtımı alanlannda yürutulen çalışmalar ozetlenecektir. Turk Tabipleri Birligı bu çalışmalarında, özellikle mezunıyet sonrası egıtım alanında Uzmanlık derneklen (TTBUUKK) ıle yakın bır işbırligi ıçerısınde olmuştur. Mezuniyet sonrası tıp egıtımı (uzmanlık egıtımı) standardizasyon çalışmaları ulkemızde uzunca bır zamandır sürdürülmektedır Turk Tabıplerı Birligi'nin, Avrupa Tıp Uzmanları Bırhgı'ne "Asosiye uye" olarak kabulunden sonra bu çalışmalaı ıvme kazanmıştır. Uzmanlık derneklen bir araya gelmış ve egıtıme sıvıl orgutlerın katkısı saglanmıştır. Mezunıyet sonrası tıp egıtiminın standardızasyonu degişik yollarla yapılabilir Bunlar; altyapının standar dızasyonu, egıtim mufredatının standardizasyonu ve yeterlüık (boaıd) sınavlaıının uygulanması şeklmde ozeüenebiür. Şüphesız tabandan tavana dogru yapılacak standardizasyon, altyapı ve mufredat standardızasyonu en saglıklısıdır Ancak yeterlılık (boaıd) smavlaıı tavanda standardizasyonu saglamasına ragmen belli bır sure ıçmde tabanın da standardizasyonunu saglayacaktır ("Sınavı yapan ıçerıgı de kontroleder") Ülkemızdekı yasal durum nedır' Mezunıyet sonrası tıp egitımının duzenlenmesı Sagbk Bakanlıgı nın yetkısı altında olup, Tababet Uzmanlık Tuzuguyle belırlenen esaslarla yu rutulur. 2547 sayılı Yuksek Oöfretım Yasası'nda da mezuniyet sonrası tıp egıtiminın Saglık Bakanlıgı'nca duzenlendıgını belirür. Bu tuzuge goıe egıtımı duzenleyen ve denetleyen degişik kurul ve komısyonlar vardır Ancak tuzügun guncelliginın kayboldugunun anlaşılması ve Saglık Bakanlıgı nın yetküı kurulları toplamaması, yonlendırmesi ve boylece meslekı gelecegimızi sıyasüer ve küçük bir bürokrasi biri mının belırlemesının rahatsızlıgı ve uyum çalışmalan sırasında Avrupa Toplulugu standardında bır egıtım gereklüıgının anlaşılmasından sonra yeni tuzuk taslagı hazırlanmıştır, Bu Tababet Uzmanlık Tuzügu taslagında orgutumu zun ve dolayısıyla derneklerimızin temsiliyeti gundeme gelmiştir. Ancak anlaşılmayan bır nedenle bu tuzuk Saglık Bakanlıgı'nca çıkarılamamıştır. Yenı taslakta Tababet Uzmanlık Kurulu, Egıtım Kurumları Degerlendırme Komısyonu ve Mufredat Degerlendirme Komısyonu du zenleyicı ve denetleyici bır ışlev ustlenmiştır. Boylece meslekı konularda meslek mensuplannın soz sahıbı olmalan saglanmıştır. Bu taslakla onemli bır degışiklık olarak uzmanlık smavının ülke çapmda merkezı yapılması önerümiştir Bu sınavlann aslmda (ABD ve Avrupa Toplulugu'nda oldugu gıbi) derneklerinin denetımınde yapılması en uygunudur. Bu amaçla dernekler ülkemızde Yeterlılık Kurulları (Board) oluşturmak durumundadır. Bugün ülkemızde onemli bir gelişme olarak, Türk Tabıplerı Birlıgi'nin yuruttugu bu çalışmalar dogrultusunda bırçok alanın dernegı Yeterlılık Kurul taslaklarını hazırladıklannı göruyor ve sevinıyoruz. lu'nun Feltefe Ansiklopedisi. Hançeıiıoglu, çok çalışkan ve ıyi niyetli bir araştırıcıydı. Ancak "materyalizm" adına ileri sürdukleri, ortaya koydukları oylesine temelden yoksundu ki bilim, felsefe, bunların evrımsel ilişkileri, insan yaşamındakı yerleri ve benzerı genel noktalar konusunda gençlere çok buyük yanlışlar aşüamıştır dıyeceğım. Adı geçen yazının son bolurnu "Felsefenin bilimi yok!.." başlıgını taşımaktadır, Tarih, sözcugun genel olarak "akademık bır etkmlik" anlamında değil, ılk, çekırdek, "temel biüm" anlamında bır bilim olmadıgı için, Felsefe Tarihı'ni burada bır yana bırakabiliriz. Ancak büımsel gereken en azından bır Felsefe Sosyolojısı var. Bunun yanında, özellikle yazarımızın gelişmesine katkıda bulunmaya çalıştıgı ve bu çabasını akademık çevrelerdeki genç psüayatrist ve psıkologlarla paylaştıgı Felsefenin Psıkolojısı ve Psıkiyatrısi alanları var. Burada amaçlanan felsefe etkinligine kışileri çeken ruhbüımsel etkenlerin, felsefecilerın kişilik yapılarının, en ışlevsel olarak da burüann, onların etkinliklerıne nasıl yansıdıgının araştırılması soz konusudur Böyle bir bağlamda araştırılması gereken en temel noktalardan bırısi de, degişik felsefe okullarına bağlı felsefecilerın ruhbilımsel özellikleri arasında anlamlı ve etkınlıklerıni belırleyıci ayrılıkların olup olmadıgıdır. Ben kendi adıına, "Bilimin yenisi eskisı yoktur. Erken ya da geç keşfedilmışı vardır" gibi bır savda da bulunup, bilimin varlık alanlarıyla büımsel bügi üretimini birbirine karıştıran bır yazan Yeterlilik Kurulları nedir? Yeterlılık Kurulları, ügılı dalda uzmanlık egıtımını duzenleyen, ozerk çalışan, kâr amacı olmayan, derneklerın yan kuruluşudur. Bu kurulların amaçlan, a) Uzmanlık egıtiminın standardını oluşturmak, yukseltmek ve guvence altına almak, b) Kalıte denetımını saglamak, c) Egıtım sonrası ulke genelmde standart sınav yapmak, d) Uzmanlık yeterlılık belgesı vermek ve e) Dgilı alanda sureklı tıp egitıminı teşvık etnıek, katılımı ozendırmek ve denetlemektir Bununla bırlıkte asıl hedef mezunıyet sonrası tıp egıtimimizin duzeyinı yukseltmektır. Yeterlilik Kurullannın hedefi ügılı alanın çalışma ilkelennı, uygulamalannı belırlemek ve denetlemek degıldır ve olmamalıdır. Bu derneklerın gorevıdir Yeterlilik kurulları egitım kurumlarının ve mufredatlannın standardızasyonu konusunda ılkelerı belırler ve denetleme ışlevını usüenir. Egitım sırasında yapılacak asgari uygulamalann lıstesını oluşturur, "yeterlilik" sınavlanna gırış ilkelerıni belırler ve sınavlann yapılmasını saglar. Yeterlilik (Board) Sınavları: Smavlara, ilgili alanda uzmanlıgını almış kışıler "gonullu" olarak gııer. Bu gonulluluk belli bır surecm sonunda zorlayıcı olacaktır. Halen uzmanlıgı alanların bu sınavları almaları zorunlu ve soz konusu degıldır Ancak yeterlılık" belgesı almak ısteyenler Turk Tabipleri Bırlıgısureklı tıp egitimi Kredilendirme Kurulu tarafından ktedılendıı ümış etkınliklere katıldıklannı belgelendırmek durumundadıılar Halen egıtımde olanlar, surelerını tamamladıktan ve uzmanlık belgesı 620/15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle