24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zümrütten akisler Horlamaya karşı işkence yöntemleri Çene vidalan, dil uzatıcılar, gerici askı... bilim adamları her türlü yöntemle horlamaya çare anyor, ancak başarılı oldukları henüz söylenemez. orlarrid, yuzyıllardır ınsanlıgın şıkayet ettıgı bır durum Son yılkrdd ıse horlamdyı tedavı etmeye yonelık bır dızı yontem gelıstırüdı Bunlar arasında neler yok h 1 Bır sure termokoter gıbı daglayıcı aletlerın yardımıyld mu' cadele edılmeye çahşılan horlama, daha sonra bıçakla dıl ve kuçuk düe yapüan mudahalelerle engellenmeye çalısüdı Son zamanlarda ıse gırtlaga laserle yapüan tedavıler uygulanmdktd Ancak tedavilere katlanmak, rahatsızlıga katlanmaktan çok daha zor Bu nedenle hastaların buyuk ço gunlugu tedavıyı sonuna kadar goturmuyor Bılım adamlan da bundan yakınıyor A. M. C. Şengör Doğruluk ile gazetecillk arasındaki mesafe Doğruluk ile gazetecilik arasındaki mesafe toplumun bilimsel düşünebilme kapasitesi ve becerisi ile ters orantılıdır. Bilimsel düşünebilme kapasitesi ve becerisi arttıkça doğruluk ile gazetecilik arasındaki mesafe azalır. Cazeteci haberi zamanında yetiştirme zorunluluğunun yarattığı acelecilik ve haber yelpazesinin genişliğinin neden oldugu kaçınılmaz bir sığlık nedeniyle, pek çok kontrolüne rağmen gözünden istemeden kaçmış olan birkaç hatayla sınırlı olarak haberlerini geçer. Tüm çabalanna rağmen gene de önemli bir yanlış baskıya sızmışsa bunu düzeltmeyi, okuyucusunu yanlış bilgilendirmemeyi, bir onur meselesi addeder. Buna karşılık, bilimsel düşünme, yani akıl ve bilgi ışığında eleştiri yapabilme yeteneği olmayan veya pek az gelismiş bulunan toplumlarda "ne yazsan gider" kıstası geçerli olduğundan gazetecinin doğruyu yansıtma çabası az gelişmiştir. Bilgisi, çok çok kendisigibi yazanların gazete yazılanyla, görsel ve sesli yayın organlannın aynı düzeydeki programlarından kulağında kalanlarla ve okuduğu biriki düzeysiz popüler kitapla sınırlıdır. Eleştiri hissi ise en çok satanın, en çok bağıranın, hattâ sopayı elinde bulunduranın haklı oldugu varsayımıyla belirlenmistir kuçüklüğünden beri. Bu yazımın amacı Türk gazeteciliğinin bu iki uçtan hangisine yakın olduğunu irdelemek değildir. Zaten akıllı, bilgili ve görgülü, eleştiri yeteneği gelismiş olan Türk okurlan bu konuda temelli bir fikir sahibidir. Benim burada yapmak istediğim geçenlerde Milliyet gazetesinin 18.218 sayılı ve 3 Ağustos 1998 tarihli nüshasının 3. sahifesindeki "Dinazorun ayak izleri bulundu" başlıklı haberdeki tek bir hatâyla ilgilidir. Hem halkımızı yanlış bilgilendiren, hem de öğrencilerimiz üzerinde fena tesir yapan bu yanlış, basınımız tarafından o kadar sık tekrarlanmaktadır ki, biz jeoloji hocalannıbunu yazarken kahroluyorumbunun kaynağının gazetecilerimizin öğrenmeye dirençleri oldugu sonucuna getiriyor. Uygar ülkelerde artık minik ilkokul öğrencilerinin bile bildiği gibi (hele Jurassic Park filminden sonra!) dinozor kelimesi 1842 yılında büyük Ingiliz anatom ve paleontologu Sir Richard Owen tarafından icat edilen ve Yunanca "deinos" (deinos=korkunç) ve "sauros" (sauroskertenkele) kelimelerinin birleştirilmesinden oluşmuş bir terimdir. Lâtin alfabesini kullanan butun dillerde bu kelimenin ilk iki hecesi di ve no 'dur (başka hiçbir yerden hatırlayamayacaksanız, televizyondaki Taşdevri çizgi filminden hatırlayıverin!); Turkçemizde de durum böyledir. Bunu dinazor şeklinde yazmak cahilliğin daniskasıdır. Türkiye'de askerlik yapmış olan herkesin bildiği gibi, birlik bahçelerinde komutanların golgede oturmalarını sağlamak için yapılan kameriyyelere kamelya demek kadar cahilliktir, görgüsüzlüktür. Aynı haberin Yeni Yüzyıl'daki (sayı 1327, 3 Ağustos 1998, s. 24) şekli dinozorun imlâsını hatasız olarak içerdiği halde, Associated Press oldugu belirtilen Ingilizce kaynaktaki Late Cretaceous Era'yı Turkçeye çevirememenin sonucu, doğrusu "geç Tebeşir Devri" veya "geç Kretase Devri" olması gereken bir ifade Türkçe bir cümle içinde Lake Cretaceous Era (=Tebeşir Cöl Zamanı) gibi hiçbir anlam taşımayan, zaten profesyonel jeolog olmayan ve Ingilizce bilmeyen okuyucunun hiç anlayamayacağı tam bir zırvalığa donuşmuş. Bir kelimeyi düzgün telâffuz edip yazmak o kelimenin kökünü bilmeği gerektirmez; ama eğer kişi ilgili ise o köku bulmayı kolaylaştırır, kelime ile ifâde ettiği anlam arasındaki köprü boylece daha rahat kurulur, kişi kültürünü genişletir. Muhterem gazetecilerimizden ricamız, ekmek paraları olan kelimelere, yazılı ifödelere biraz daha saygı gostermeleri, onların arkasındaki kavramların okuyucularının beyin gıdaları olduğunu hatırlamalarıdır. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Güvenebilecekleri üniversite hocalan, kütüphaneler onların hizmetindedir, ihtiyaçlan olan bilgi bazan bir telefon hattının ucunda bedava olarak emirlerindedir. Bu duyarlığı ve titizliği kendilerine ve okuyucuları olan muhterem halkımıza lutfen çok görmesinler. Yoksa korkunç kertenkele yazayım derken korkunç zırvalıklara imza atıverirler; daha da fenası, 1946'dan beri kendi seçtiği hükumetlerce cehalet batağına itilen halkımızın beline can simidi değil, ayağına taş oluverirler! 597/5 H Horlamaya karşı teknikler 1 • Dil kemeri: Dilin en arka knmından çapraı çekilen bir ip iki ucundan alt çeneye yerleftirilen bir mlkro vidayla sabitleniyor. 2 Uyandırma gözlüğü: Yüksek teknolojl ünlnü olan bu uyku goılüğUnde bunın kıımına yerleıtirilen bir mikrofon horlama seslerinl aldığı anda uyuyanın gözüne ifik slnyatterl verertk uyandınyor. i Dil baitırıcı: Ucunda bas tıntı plaka olan bir protez Ust çeneyt yerlestlrlllyor, plaka dlll asağıya ve doğru bastınyor. Araştırmacılar bırçok yenı tedavı yontemı gelıştırdıler, ancak bu yılın başlarında yapüan Dunya 5. Horlama Konferansında da ortaya çıktıgı gibı, bu yontemlerın hemen hemen hıçbırı tam anlamıyla kullanılabılır degü, kullanüabüen yon temler ıse yenı degü "Medical Tribune" dergısinde yayınlanan, ve Munıht ekı ürosshadern klınıgınde ük kez uygulanan"düı çeneye vıdalamak" olarak tanımlanan bır "dntıhorlarrid " aınelıyatı, yenı yontemler arasında en urrııt verıcı olanı Amerıka'dan sonra Almanya'da da uygulanmaya başlanan bu mudahalenın denendıgı uç hasta, sankı dıllerının kısal dıÇp hıssıne kapılmaktan şıkayetçıler Deneklerden bırı hâlâ sırtustu yatarken horluyor, dıger ıkısı ıse "çok daha belırgın şeküde ıyüeşen' uyku pozısyonuna sahıpler Son yıllarda gerıcı vıda, çene kenetleyıcı ve dıl tutucu gıbı yontemler gun geçtıkçe, ozellıkle erkekler arasında daha fazld kullanılmaya başlandı Bu akustık problemın nedenı, ust solunum yolldrının hemen hemen bloke olması ve bu daralmayla havd akımırun neden oldugu tıtreşımdır Eğer gırtlak kasları tamamen devre dısı kalırsa ve uykuda sık sık tekrarlanan, 10 sanıyeden uzun sureyle nefes almamazsa bu durum doktorlar tarafından "obstruktıf uyku apne sendromu" 4 Âğız tıkaayla dllln tutturulması: Bu alet horlayanın ağzında balon glbl duran Içl bof bir porçadan olufuyor, hasta dilini bunun Iflne uzatıyor ve olusan vakumla dil gergln pozlsyonda tutuluyor. masında kullanüabüen bır yontem Dılın gerı kaymasından kaynaklanan horlamayı engelle mek ıçın doktorlar, bır ıpı ıgne yardımıyla dıl kokunden, dılın en arka kısmından çapraz olarak geçırıyor ve her üa ucundan çekerek alt çeneye yeıleştırüen bır mıkro vidayla tutturuyoı Horlamanın en onemli nedenı dılın kalmlı gından çok, horlayan kışmın şişmanlığı. Dıger bır neden ıse alkol kullanımı Bunun pn ıyı ornek. lerınden bırısı Sır Winston Churchill. Şışmanlı gı ve korıyak kullanıım arttıkça apne etküerı de gun geçtıkçe artmıs, yorgunluk, asabıyet ve depresyonları oksıjen alımının qcce azalmasına vo duzensız uyku rıtmıne baglanmıştı Ayrıca Lady Churchill gıbı bırçok eşın horlayanlan yatakta terk ederek başka odadd uyumayı ypglemelerı de kdçınılmdz sonuçlarddn bırısı Agız tıkdcıyla dılın tutukrıası, plakayla bastı ıılmdsı veya acımasızca uzatarok sabıtlenmesı gı bı agız ıçıne uygulanan tedavüerın çogu horlama yı engellemekten çok hastanın uyumasmı engellı yor Bu nedenle yapüan araştırmalarda denekle rın ortalama yuzde 74'unun tedavıye tahammul edemeyerek yarıda bırakmaları şaşılacak bır durum degü Oldukça eskı bu yontem olan alt çeneyı uzatan protezler ıse horlamayı bu olçude en gelleyebüıyor, ancak sadece az veya orta şıddet tekı apne durumlarmda ışe yarıyor Alev Kırım; Kaynak Spıegel Iyl hoHayan UnlUler: Churchill ve II. Paul olarak degerlendırılmektedır Bu durum yuksek tansıyon, kalp rıtmınde bozukluk, kardıovaskuler komplıkasyonlara ve kalp krızıne neden olabılmektedır Vıda yontemı bu durumdakı hastalara yar dımcı olabılecek bır yontem degıl Daha çok dılın neden oldugu horlama ıçın dıl kokunun kalınlaşnası nedenıyle uykuda gerı kayarak gırtlagı kapa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle