Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
o JI uyor Evrimin cüceleriyiz, ama ni çin? Farklı bedensel özellikler beş bin yıllık süre boyunca farklı bır hızla değişime uğramıştır. Uzmanlar beynin ne zaman jeğişmediğinden, bu boyda bir kısalma ınlamına gelmektedir. Beden genişliğini enleme bağlayan ienklem ne zaman geçerli olmamakta, jrneğin, Yeni Dünya insanlarında bu ettiye çok daha az rastlanmaktadır. Bu iurum, bedenin yeni iklimlere hızla ayak jydurmasına bağlanabilir. Kuzeydoğu Vsya'dan Amerika'ya göç edenlerin beienleri zamanla yerel koşullara uyum iağlamış ve başta bacaklar olmak üzere >ırçok bölümde değişıkükler meydana jelmiştir. nsan bedeni kabalaşıyor mu, nceliyor mu? Insanbilim uzmanlannın büyük bir böjmü, iki milyon yıl öncesinden ilk insaıın ortaya çıktıöı 300400.000 yıl öncesi1e dek insan bedeninın giderek daha aba bir görünüm kazandığı görüşünde ıjrleşiyor. Bu dönem insanlarının kafaaslarının kalın, bacaklarının kaslı, belenlerinin ise son kerte güçlü olduğu lelirtiliyor. Beden yapıları açısından ilk çağdaş ısan sayılan ve günümüzden 200.000 ıl önce ortaya çıkan insanlann da eskl lorno Sapienslere kıyasla daha ince, ünümüz insanına göre ise iyiden iyiye ıce olduklan bildiriliyor. Avrupa'nın ilk ağdaş insanı da Afrikalı kökeni nedeiyle daha ince idi. Kimi insanbilimcilere öre, ilk çağdaş insanlann kaba çizgilende, yavaş da olsa, giderek bir incelme Imuş, bu süreç buzul çağı sonunda arpıcı bir hıza ulaşmıştır. Ancak süreç3m tüm dünya halkları etkilenmemiş, rneğin Avustralya yerlileri, Patagonyalı\r ve Fueganlıların kafatası ve iskelet apısı kaba çızgilerini günümüze dek kojmuşlardır. Sürecin etkili olduğu yöreırde ise, bedenin inceimesi günümüzen yaklaşık 10.000 ile 5.000 yıl önce aşlamış ve sonra duraklamaya girmişr. Sürece bağlı olarak, beyin, diş ve çee boyutlannda da bir küçülme olmuş küçülmeye başladığı konusunda farklı görüşler ileri sürmekte, ancak tümü beslenme ile ilgili, ya da benzer etkilerin baş gösterdiği geçen yüzyıla dek çağdaş insanlann evrim aşamasında cüceler olduğu ve yapılı atalarına kıyasla ufak tefek olduklan görüşünde birleşmektedir. Yapılı insanlann bu inışli çıkışlı varoluşlarından nasıl bir sonuca varılabilir? Çağdaş ınsan ortaya çıkmadan önce, atalarımız ılkel bir teknolojiden yararlanan bırer avcı konumundaydı; tek silahları kaslarıydı. Durum böyle olunca, kaba yapılı olmaları da kaçınılmazdı. Bu basit açıklamanın dışında, bu konuda daha karmaşık görüşler de ileri sürüldü. Cambridge Üniversitesi'nden Robert Foley, büyük av hayvanlarının bol olmasının erkeklerın kaynakları tekellerinde tutmalarına izin verdiğini, bunun da poligam bir toplumsal düzene yol açtığını savunuyor. Foley'e göre, bu koşullar nedeniyle av hayvanı ve kadınlar konusunda büyük bir rekabet yaşanıyor. Bu dönemde iri yapılı kadınlar yapılı erkekler doğuracağından daha çok ılgi görüyor. O halde bedeninın kaba hatları neden çağdaş insanın ortaya çıkışıyla giderek yok olmaya başladı ve bu süreç neden günümüze dek sürdü Bu sorunun yanıtı, insanlann günümüzde daha barışçıl bir ortamda yaşamalarından çok, teknolojik buluşlarda aranabilir. Michigan Ünıversitesi nden Ann Arbor, insanın giderek daha ince bir yapıya dönüşmesinin teknolojik ve ekinsel etmenler tarafından kamçılandığına uzun bir süredir parmak basıyor. Arbor'a göre, insanlar pişirerek yemeye başlayınca dişler eskı etkinliğini yitirip giderek küçüidü. Bu küçülme dünyanın farklı yerlerinde farklı dönemlerde meydana geldi. Avustralya yerlilerıni inceleyen Peter Brovvn ise, pişirme olmaksızın da dişlerin küçülebileceği görüşünde. O halde olayı körükleyen başka etmenler de var. Buzul çağının sona ermesiyle dünyada büyük bir değişim yaşandı. Foley, insanAncak Ruff bu görüşe burun kıvırmaklann bu dönemde vartıklannı sürdürmek ta ve Pleistosen buzul çağı boyunca döamacıyla iki yola başvurduklarını, her iki nem dönem ısınmalar olmakla birlikte yolun bedenin küçülmesinde etkili olduböylesi bir küçülme sürecine rastlanmağunu ileri sürüyor: tarım ve farklı bir topdığını dile getirmektedir. lumsal yapıya geçiş. Farklı bir toplumsal Teknoloji, nüfus artışı, çevre koşulları yapıya geçen insanlar besin kaynaklannı ve küresel ısınma gibi evrensel nedenler tekellerinde tutamadıklarından artık dişiküresel küçülmenin gizini çözmeye yetler için zorlu bır mücadele vermek zomiyorsa başka ne gibi etmenlere bel runda kalmayıp bedenleri giderek incelbağlanabilir? miş. Johannesburg Witwatersrand ÜniverZürih Antropoloji Enstitüsü'nden Rositesi'nden Maciej Henneberg bu sorubert Martin'ın "Beslenme gerginliği" ya "uzay" yanıtını veriyor. Topladığı verikuramı buzul çağı sonrasında yaşanan ieri bir araya getırerek garip bir sonuca beden küçülmesine koşut olarak yaşavaran Henneberg beden boyutunun binan nüfus patlamasını da açıkça ortaya reyin doğduğu anda dünyanın yörüngekoyuyor. Sınırlı kaynaklar zorunlu olarak sindeki konumuna bağlı olduğuna inanıbedenin küçülmesine de beraberinde yor. Buna göre, şubat ile temmuz ayları getiriyor. Kuram, gerginliğin erken sütarasında doğanlar daha kısa ve zayıf ten kesilme sonucu meydana geldiğini, oluyor. bunun da gelişimini ilk iki yıl ıçınde taBirçok insanbilimcinin inandığı gibi, mamlayan beynin boyutunda bır küçüleğer insanlardaki küçülme birkaç bin yıl meye yol açtığını, ancak beyinde bir küönce durduysa, gelecekte ne tür bir eğiçülmenın söz konusu olmadığını savulim geçerli olabılır? Kimıleri için gelişmiş nuyor. Martin bu kuramıyla bedenin bebeslenme koşulları ve bolluk nedeniyle yindeki küçülmeye bir tepki olarak küyakın gelecek hemen eşiğimizde. Son çüldüğünü savunan çoğu bilim adamlayıllarda, Japonya dışında, gerek Avrupa rından ayrılıyor. gerek Kuzey Amerika'da boyların gideMartin'e göre, kimse bedenle ilintisi rek uzadığı bir gerçek. Ancak uzun döolmaksızın beynin küçüldüğünü düşünnemde bızleri neyin beklediği henüz pek mek istemiyor. AnSonytHarda cak yaşaJaponya dışında nanların gerek, Avrupa gerek salt besKuzey Amerika'da I e n me boylann gkterek gerginliği uzadığı bir gerçek. ve tarımın Ancak uzun dönemde yükselişiybiztert le açıklanhenüz pek ması yebMnmfyor. terli değil. Tarım dünyanın farklı yerIerinde farklı zamanlarda gelişti; kimi yerde ise hiç gelişmedi. •Oysa ki, bedensel küçülme evrensel bir olaydı. Avrupalılar Amerika ve Avustralya'ya ayak bastıklarında insanlar avlanma ve toplamayla geçiniyorlardı, ama aynı küçülme sürecini onlar da yaşıyorlardı. Peki, ama neden? bılınmıyor. Küresel ısınmanın beden yapısındaki etkisi az da olsa yarının insanının sonsuza dek uzun boylu Küresel küçülme olacağını düşünmek yanlış olabilir. TekIşte bu noktada küresel ısınma devrenolojik ve toplumsal değişimler ileride de ye giriyor. Buzul çağının sonunda yaşaetkisini sürdürebilir. Bilgi iletişim ağının nan küresel ısınmanın etkisi küçülmeyi giderek egemen olduğu dünyamızda tek başına açıklayabilecek denli güçlü. acaba uzun boylu olmak işe yarayacak Isınma döneminde küçülen yalnızca inmı? sanlar olmamış, bu süreç hayvanlara da Kaynak: NS. 22. 4. 95. Yazan: yansımıştır. Roger Levin. Türfcçe Ozet Rita Urgan. 4349