Katalog

ARAŞTIRMA DUNYASINDAN HABERLER Dinozop sergisi ve 'zamanda yolculuk' Sergide 100 kadar değişik türün fosilleri yeni bulgularla zenginleştirilerek sergileniyor. Beyin tümörlerine karşı herpes | ir çok insan Herpes virüsü hakıkında olumsuz bir görüşe sahip"tir. Fakat University of Britısh Columbia'dan asıstan VVilliam Jia bu virüsü seviyor. VVilliam Jia, genetik olarak değıştirılmiş bir herpes virüsünün beyin kanserınin en yaygın şekli olan gliomlara saldırmak üzere kullanılabileceğini düşünüyor. Gliomlar nöronlara koruma ve yapısal destek sağlayan beyin hücreleri olan glial hücrelerinin kontrol dışı büyümeleridir. Tüm beyin kanserlerinde olduğu gibi, sağlıklı dokuya zarar vermeden ameliyat, radyasyon veya kemoterapiyle müdahale edilmesi zordur. VVilliam Jia herpes virüsünün komşu hücrelere zarar vermeden beyin tümörlerine saldırma olanağı sağlayabileceğini söylüyor. Jia bir herpes virüsünde genetik değişiklik yaparak onu yalnızca delice çoğalan kanser hücreieri içinde kendini yeniden üretebilir ve böylece yalnızca onları öldürebilir hale getirdiğini belirtiyor. Jia, herpes virüsündeki değişikliği virüs çoğalması için can alıcı önem taşıyan kodu bulunduran genleri iptal ederek sağlıyor. Böylece normal, bölünmeyen beyin hücrelerinde çoğalması engellenmiş oluyor. Fakat virüs kanserli hücrede çoğalabiliyor, çünkü kanserli hücreler onun yeniden üretimi için gerekli bazı maddeleri sağlıyor. Bu virüs çoğalırken kanserli beyin hücrelerini öldüren proteinler açığa çıkarıyor. H ollywood'un "Jurassic Park" düşleminden sonra, bu kez de Manhattan'daki ünlü bir müze dinozor fosillerini yeni bir tasarım içinde halka sergileyerek bu yaratıkların gerçekte neye benzedikleri konusunda ışık tutuyor. Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nde sergilenen dinozorlar gerek bilimsel gerek sunuluş biçimi açısından öteki sergilerden çok farklı bir özellik taşıyor ve "zamanda yolculuk" yaklaşımını bir yana atarak konuyu yeni bir evrimsel görüşle ele alıyor. Sergide yer alan 100 kadar değişik türün % 85'i kuzey Amerika ve Orta Asya'dan elde edilen fosillerden oluşuyor. Çocuklar için eşsiz bir bilimsel eğitim aracı sayılan sergi, gerçek malzemenin yanı sıra, dinozorlarla ilgili henüz çözüme ulaşmamış kimi gizemli ve karşıt örnekleri de içeriyor. Bilim adamlarının en çok tartıştıklan konulardan biri de, dinozorlarla kuşlar arasında evrimsel bir akrabalık olup olmadığı, bu hayvanların 65 milyon yıl önce dünyaya çarpan dev bir kuyrukluyıldız sonucunda mı, yoksa yoğun bir volkanik etkinliğin yaşandığı bir dönemde mi yok olduklarıdır. Serginin yöneticisi Lovvell Dingus'a göre, başka hiçbir sergide evrimsel akrabalık ilişkileri bu denli köklü bir biçimde ele alınmadı. Son buluşlar ve araştırma sonuçları ışığında tasarlanan sergide Tyrannosaurus ile Apatosaurus kıvrık kuyruklarıyla yer alıyor. Daha önceleri kuyruğunun arkasından sürüklendiği sanılan Tyrannosaurus'un, son bulgulara göre kuşlara daha yakın olduğu ve fosilleşmiş izlerde sürüklenme belirtilerine rastlanmadığı görülüyor. 200 milyon yıl önce yaşamış ve bilinen en büyük kara hayvanlarından olan Apatosaurus ise, sergideki ömeğinin tam tersine, daha hantal ve kıvraklıktan yoksun bir hayvan olarak bıliniyordu. "Jurassic Park"ın yıldızlarından biri olan Velociraptor serginin de en can alıcı parçalarından bir tanesinı oluşturuyor. Müzede, bulunan ilk Velociraptor kafatası ve yine bu türde olduğu sanılan iki cenin dinozorun kafatası yer alıyor. Sergide, birbirleriyle bağlantılı 12 video merkezinden iletilen dinozorlarla ilgili biigi ve çizimler de ayrı bir özellik taşıyor. (r.u.) nuç farklı anakaralardan gelen ve biri yumurtadan öteki kemikten alınan örnekler arasında bir benzerlik olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çin'in DNA örneği Henan bölgesinde bulunan fosilleşmiş bir yumurtanın kazara kırılması sonucu ortaya çıkan organik maddeden alınmış ve buradan DNA çıkartıldığı görüşüne varmadan üzerinde sayısız denemeler yapılmıştı. Bu görüşe karşı çıkan bilim adamları ise Chen ve ekibinin mantar ya da bakteri gibi bir tür organik pislik bulduğunu ileri sürmekteydi. Chen ve ekibı ise, örneğın başka örneklerle de karşılaştırıldığını, ancak hiçbir benzerliğe rastlanmadığına parmak basıyor, yumurta ve kemik DNA'ları arasındaki yakın benzerliğin her ikisinin de dinozorlara ait genetik malzeme olmasmdan kaynaklanabileceğini vurguluyordu. (r.u.) Hepatit E'ye karşı bir ilaç Çin dinozorlarımn DNA kuramı Çin'de bulunan bir dinozor yumurtası fosilinden alınan genlerın ABD'de bulunan dinozor kemikleriyle yakın bir benzerlik göstermesitarih öncesıne ait DNA'nın çıkartıldığı yolundakı kuramı destekliyor. Elde edilen sonuç, daha önce 65 milyon yıllık fosillerden DNA alındığını savunan bilim adamlarının görüşlerine uymakta, dinozorların klonlama yoluyla yeniden yaşama dönüşlerini konu alan "Jurassic Park" filmiyle bir koşutluk oluşturmaktadır. Moleküler bıyolojı uzmanı Chen Zhangliang ve ekibinin aylar süren çalışması sonucunda, ABD ve Çin DNA örnekleri çözümlemiş ve genlerin aynı sınıftan oldukları belirlenmiştir. Chen'e göre bu so epatit, karaciğere saldırır ve kendisine yakalanan insanların yüzde 1 kadarını öldürür. Fakat bilinmeyen nedenlerle. hastalığın bir biçimi, Hepatit E, özellikle hamıle kadınlar için öldürücüdür ve bu hastalığa yakalanan hamile kadınların yüzde 20'si ölmektedir. Hepatit, sağlık koşullarının kötü olduğu Afrika ve Asya'nın bazı bölümlerinde yaygındır. Virüs dışkı maddeleriyle kirlenmiş suyla bulaşır. Araştırmacılar bu hastalığa karşı bir aşı üzerinde çalışıyorlar. National Institute of Health'den bağışıklık uzmanı Sergei Tsarev ve arkadaşları viral genetik malzeme parçalarını "PCR" tekniğiyle çoğaltarak Hepatit E virüsünün dış tabakasındaki bir proteinin kodunu taşıyan geni belirlediler. Bu kendi başına bir bağışıkhk yanıtı geliştirebilir ve böylece bir aşı potansiyeline sahip olabilirdi. Araştırmacılar bu genden elde ettikleri aşıyı Hepatit E'ye yakalanabilirlik açısından insanlara çok benzeyen bir tiirden Afrika maymunlarına enjekte ettiler. Daha sonra bu maymunlara virüs verdiler. Bir ay sonra hayvanlarda hastalığın hiçbir belirtisi yoktu. (Disc. n.b.) I 434 7