Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN HABERLER E ski Sovyetler Birliği'nin Altay bölgesinde yaşayan onbinlerce insan, 1949 yılında patlatılan ilk Sovyet atom bombası nedeniyle ağır göz zararlarına uğradılar, kansere yakalandılar ve erken öldüler. Teknikerler, atom bombasını yerin 33 metre yüksekliğinde patlatmışlardı. Bomba patlayınca müthiş büyüklükte bir radyoaktif mantar oluştu ve bulutlar Semiplatinsk kentinin kuzeydoğu istikametinde yüzlerce km. ilerledi ve sonra da hiçbir şeyden habersiz halkın üzerine yağdı. Rusya Federasyonu Sağlık Bakanlığından Leonid lljin, New Scientist dergisine yaptığı açıklamada o zamanlar Altay bölgesinin yarısı kirlendi. Halk ise ancak 40 yıl sonra nasıl bir tehlike atlattığını öğrenebildi. Geç gelen gerçek İkibinli yıllarda ulaşım Çağdaş ulaşım yöntemleriyle serüvenli bir yolculuk başlıyor. 2 Denizden nasıl kuptarmalı? 1. yüzyılda ulaşım her zamankinden çok daha hızlı, seri ve görkemli olacak. Sesten daha hızlı giden uçaklar tuzu kuru Japon turistlerini üç saatte Tokyo'dan Londra'ya taşırken, onlar da beluga havyarı eşliğinde şampanyalarını yudumluyor olacaklar. Çok uzaklara gitmeyen tatilciler ise, saatte 550 km. hız yaparak istedikleri yere bir çırpıda varacaklar. Bu arada kendilerini denizin akıntısına bırakan gezginler de Karaiplerden Güney Çin'e görkemli yüzer saraylarda gırecek. Ulaşımda yeni bir çığırın eşiğindeyiz. 21. yüzyıl için farklı ulaşım yöntemleri ise şimdiden hizmet vermeye başladı bile. Uzun mesafeler. için en çok yeğlenen ulaşım yıne hava yolu olacak. Aşırı ivedi işlerı olanlar için Turkıye Bılımler Akademısi'nin 24 Haziran 1995 tarıhınde yapılan genel kurul toplantısında Prof. Dr. Jale Inan ve Prof. dr. Halet Çambel şeref üyeliklerine seçilmişlerdir. PROF. DR. JALE İNAN Dogum: 1 Şubat 1914, Istanbul, 1934: Erenköy Kız Lısesi ve mezunıyet., 193443: Klasik Arkeoloji Yüksek tahsili, Berlin ve Münich Üniversitelerınde Lisans, Yuksek Lisans ve Doktora, 1943: I.Ü. Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Asistanı, 1953: Eylemli Doçent, 1963: Profesör, 1975: Kürsü Başkanı, 1983: Emekli Profesör Bilimsel Kurum Üyelikleri ve Ödüjleri 1945: Berlin Arkeoloji Derneği Üyesi 1964: Alman Arkeoloji Enstitüsü Asli Üyesı 196758, 197374, 197980: The Institute for Advanced Study Misafir Üyesi 1971: Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Muhabir Üyesi, 197580: Türk Tarih Kurumu Üyesı 1990: Atina Arkeoloji Kurumu Şeref Üyesi 199293: Kültür Bakanlığı teşekkür plaketleri ve takdırnatneler Arkeoloji Bilimine Yaptığı Katkılar Roma Portreleri hakkındaki çalışmaları, SidePerge kazılarına aıt araştırmaları Avrupa ve Amerika müzeierindeki araştırmalarıyla Side/Perge heykellerine ait parçaları saptayarak bu heykel parçalarının yurda dönmesıne yardımcı olması ve heykellerin tümlenmelerinı sağlaması. PROF. DR. HALET ÇAMBEL Doğum: 1916, Berlin, 192735: Amerikan Kız Kolejl 193539: Sorbonne, Ecole Pratique des Hautes Etudes, Institute (Universite) Cathalique, Ecole de Louvre'd Fransız Hükümetı Bursu ile önasya Dilleri ve Arkeoloji Eğıtimi, 1940: I.Ü. Edebiyat Fakültesi Önasya Dilleri Asistanı, 1944: Doktora, 1947: Arkeoloji Bölümü Doçenti, 1960: Prehıstorya Kürsüsü Başkanı, 196263: Saarbrücken Ünıversıtesinde Misafir Profesör, 196384: l.ü. Edebiyat Fakültesi Prehıstorya Kürsüsü (Anabılım Dalı) Başkanı, 1984: Emekli Profesör Araştırma ve Kazılan 1939: Fransız Arkeoloji Enstitüsü Afyon Pişmış Kale Kazısı Üyesi 1943: Has Höyük Kontrol Kazısı, TTK adına 194849: Afyon Yazılıkaya, Midas Kentı kazısı (Fransız Arkeoloji Enstitüsü ile) 19461952: Karatepe Aslantaş Kazısı üyesi, sonra başkanı (TTK adına) Katkıeı Bulunan Projeler (üye ya da başkan olarak) Karatepe Açık Hava Müzesi ve Milli Orman Parkı (Adana) Aslantaş Barajı Göl Alanı ve Çevresi Fizıksel Planlama Projesi (DSİ ile, Adana) lller Bankası Adana Nazım Planı (Devlet Planlama Teşkilatı ve Imar Iskân Bakanlığı Çukurova Bölge Planlama Projesi çerçevesinde Adana, Hatay ve Içel llleri Yüzey Araştırması, MersinAnamur Sahıl Şeridi ören Yerleri Taraması 196284: btanbulChicago Üniversiteleri Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları Projesi ve Çayönü Kazısı Başkan, Prof. Dr. R.J. Braidvvood'la birlikte) 196775: ODTÜ Keban Projesi Yönetim Kurulu Üyesı 197584: ODTÜ Aşağı Fırat (TEKDAM) Projesi Yönetim Kurulu Uyesi Üyesi Olduğu Bilimsel Kuruluşlar 1954: Unıon Intornational des Sciences et Prehistoriqi6s et Protohistorıques (CIPSH) Türkiye Üyesi 1964: Alman Arkeoloji Enstitüsü Üyesi 1979: American Phılosophical Spciety Üyesi 1980: TÜBİTAK Arkeometri Üyesi Kurucu Üyesi 1987: TÜBİTAK AKSAY Ünitesi Kurucu Üyesi TÜBA'nın şeref üyeleri seçildi D enizde kalarak uzun süre üşümüş kazazedelerin denizden nasıl kurtarılması gerektiğin konusunda Lancet'te ilginç bir araştırma yayımlandı. Anesteziyolog Dr. Mark Stoneham bu konuda alınacak tavrın hastanın ölümü ve yaşamını ilgılendirdiğini belirtiyor. Yazıya göre, kazazade denizden dikine çıkartılmamalı, yatık çıkarılmalı. Deniz suyunun vücut üzerinde tıpkı jet pilotlarının basınçlı giysıleri gibi, hidrostatik basınç uyguladığı, vücut sudan çıkarıldığında bu basıncın hemen kaybolduğu ve bunun sonucu olarak da kan basıncının aniden düştüğü belirtiliyor. Felaketzede denizden yatay bir durumda çıkartılırsa basınç düşmesi önemli öiçüde azaltılmış oluyor. Stoneham, bu tezinin doğruluğuna kanıt olarak Ikinci Dünya Savaşı sırasında yapılan kurtarma eylemlerini , Titanic'in 1912'de batışını ve 1979'daki Fastnet Race kazasını gösteriyor. Bu sonuncu olayda su içinde sürüklenen ve imdat diye bağıran bir kazazedenin, kurtarıcılar tarafından birden ve dikine bir biçimde sudan havaya kaldırıldığında ani kalp krizi ile birkaç saniye içinde öldüğünü anımsatıyor. Bu yüzde, kurtarıcılar, kazazedeleri daima, yatay ve yavaş yavaş denizden çıkarmalıydılar... Geleceğin trenleri mıknatıs gücüyle yükselen Japon prototiplerinde olduğu gibi olacak.(üstte). Altta ise çift tekneli olması seyir sırasında denge sağlayan bir deniz taşıtı. sesten hızlı uçan uçaklar 1976 yılında deyreye giren Concorde uçaklarının yerini alacak. Yakıtın litresinin 7 sent olduğu dönemde üretilen Mach2 Concorde uçakları 2010 yılına dek hizmet verecek. Ancak mühendısler daha sonraki yıllar için çok daha fazla yakıt tasarrufu sağla yan, çok daha sessiz ve daha büyük yenı bir uçağın üretimi üzerinde kafa patlatıyoriar. Böylelikle, şimdi 100 kişi taşıyabilen Concorde uçağının yerıne bunun iki katı kadar yolcu taşıyabilen ve çok daha hızlı uçan uçaklar tasarlanıyor. Tasarı gerçekieşirse, şimdi 13 saat olan Tokyo Londra arasının 3 saate indirilmesi beklenıyor. Gelecekte hava ulaşımı olağanüstü boyutlara ulaşırken yer hizmetleri bu gelışmeye ayak uyduramayacak. Şimdi bile, Hong Kong ve Singapur dışındaki hava alanları büyük kitlelere yeterli hizmet vermekten yoksun. Uzmanlar yeni bir hava alanı yapımının en az yirmı yıl gerektirdiğini belirtıyorlar. Tokyo dışındaki Narita ve Frankfurt hava alanlarını genişletme tasarısı ile çevrecilerin karşı çıkması nedeniyle engellendi. Yer hızmetlerinde yaşanan karmaşanın uydu tabanlı hava trafığı denetım sıstemlerıyle bir ölçüde giderileceğine inanılıyor. Hava ulaşımındakı sorunlar gıderek deniz ulaşımının yoğunluk kazanmasına yol açıyor. Geçtiğimız yıl 4,6 milyon kişinin tatilini kruvazyerlerde geçırdığı, bu sayının 2000 yılında 8 mılyona ulaşacağı belirtiliyor. Denızyolları şırketlerı artan istemin karşılanması için daha çok sayıda ve daha büyük gemilerin üretilmesine çalışıyor. Bu arada Fransa'nın ulaşım dünyamıza tanıttığı, bir kent merkezinden başka bir kent merkezine saatte 300 km. hızla giden trenleri de unutmamak gerekir. Japonların 1964 yılında devreye soktukları hızlı trenler ise saatte 550 km. yaparak raylar üzerinde adeta uçuyor. Gelecekte demıryolu ulaşımını farklı kılacak unsur ise, hızdan çok bu demiryolu ağının en uç noktalara ulaştırılması olacak. Tren, uçak ve gemilerin ilk ortaya çıktığı günlerde keyif için yolculuk etmek "işkenceden beterdı." Çağdaş ulaşım yöntemleriyle yolculuk ise artık son derece eğlencelı bir serüven olacak. (Kaynak: Time, Rita Urgan) 4345