Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAYVANLAR DÜNYASI Köpekbalığımn sosyal davramşı Köpekbalıkları diğer hayvanlarla çok iyi geçiniyor ve bir egemenlik alanı peşinden koşmuyor. K öpekbalığı deyince milletin aklına gelen şey malum...Zaten kötü bir ünü olan bu hayvan, Stewen Spielberg'in Javvs'ından sonra iyiden iyiye şeytanla bir tutulmaya başlandı. Aslında köpekbalıklarının saldırgan oldukları doğru (daha geçen sene zavallı bir Avustralyalı bu hayvanlardan birinin öğle yemeği oldu, hem de balayı tatili sırasında). Fakat bu saldırganlık, işin sadece bir boyutu. Cape Town, Güney Afrika Müzesi'nin Köpekbalığı Araştırma Merkezi'nde köpekbalıklarının saldırganlıklarını ve insaniarla olan ilişkilerini inceleyen Leonard Campagno.araştırrnalarının oldukça değişık bir tablo çizdiğinı belirtiyor. 1980'lerin başından beri çalışmalarım biıyük beyaz köpekbalıkları üzerinde yoğunlaştıran Campagno'ya geçen sene California Üniversitesi'nden biyolog Mark Marks da katılmış. Afrika'nın en güney noktası olan Ümit Burnu'nun doğusunda, Gansbaai kıyısından yaklaşık beş kilometre açıkta bulunan Dyer Adası'nın çevresinde köpekbalığına rastlamak pek o kadar zor olmadığı için araştırmaların çoğu burada gerçekleştirilmiş. Bu ada, aynı zamanda ayıbalığı ve penguen kolonilerine de ev sahipliği ediyor. reketi değildi, zaten hayvanların cinsiyetlerini saptayacak zamanım da olmadı. Bir süre o şekilde yüzdükten sonra onları kaybettim. Bunun bir flört türü olup olmadığını hâlâ anlamış değiliz.". Compagno ve Marks, şimdiye kadar saptadıkları hareketlerin çoğunun grup hiyerarşisini sağlamaya yönelik olduğunu söylüyorlar. Bu araştırmacılara göre köpekbalıkları grup içinde avlanma düzenini ayarlamak, aşırı şiddet ıçeren ilişkıleri frenlemek gibi amaçlar doğrultusunda uğraş veriyorlar. Tespit edilen bir diğer ilginçlik de, hayvanın iriliğinin sosyal statüsünü belirleyen tek faktör olmaması. Üç metrelik bir hayvanın da ları için ayıbalıkları bu konuda garip stratejiler geliştirmişler. Köpekbalığı bir ayıbalığını yakalayınca diğer ayıbalıklarının hepsi birden köpekbalığımn üzerine üşüşüyorlar ve kafasının üzerine çıkmaya çalışıyorlar. Bu yaptıkları aslında oldukça riskli, zira her an ısırılabilirler. Fakat birden fazla köpekbalığımn bulunduğu ortamlarda en güvenli yerin, ilk saldıran köpekbalığımn sırtı olduğu da bir gerçek. Köpekbalıklarının penguenlere yaptık Orangutanlamn büyük dramı Bir TV dizisinden sonra ormanlardan avlanıp zenginlere satılan orangutan, maymun ve şempanzeler dizi bitince ortada kaldı... T Campagno ve Marks, beyaz köpekbalıklarının oldukça sosyal hay• vanlar olduklarını, kendi aralarında ve diğer türlerle son derece karmaşık ilişkiler yaşadıklarını belirtiyorlar. Yapılan araştırmalar, yaygın olan bir inanışın yanlışlığını da ortaya çıkardı: Beyaz köpekbalıkları belli bir bölgede krallık ilan eden ve burayı rakiplere karşı savunan hayvanlar değiller. Mantıklı düşünüldüğünde bu durumun yırtıcılıkla da bağdaşmadığ ortaya çıkar. Beyaz köpekbalıklarının genellikle gruplar halinde dolaştıkları biliniyordu, ancak bu grupların ne gibi ortak özellikler üzerine bina edildiklerı pek anlaşılamamıştı. Yapılan genetik çözümleI meler, grup üyelerinın genellikle bir\ birleriyle akraba olduklarını ortaya çıkardı. Tekneyle, platformlarla ve su aftı kafesleriyle yürütülen çalışmalar köpekbalıklarının bilinen garip daranışlarına yenılerini ekledi. Bazı köpekbalıkları ağızlarını sonuna kadar açarak uzun süre yüzüyorlar ve muhteşem dişlerini gözler önüne seriyorlar. Bilim adamlarının çok kurnazca buldukları bir başka hareket ise, arkalarından bir cismın yanaştığını hissettiklerinde kamburlaşarak kuyruk yüzgeçlerıni aşağı ındırıyorlar, böylece normal görüş açıları içın kör nokta olan yerleri görünebılır kılıyorlar. Marks, daha önce kımsenin görmediği bir şeye tanık olduğunu ve açıklamakta güçlük çektiğinı anlatıyor. "Iki köpekbalı• ğı sakin sakin yan yana yüzüyorlardı, birdenbire daha ufak olan diğerinin üzerine çıkıverdı, o kadar yüklendl ki altta kalanın sırt yüzgeci büküldü, bu bir çiftleşme ha Sosyal hayvanlar beş metrelik bir hayvanınkine eşdeğer bir öldürme gücüne sahip olabilmesi, sosyal statüler için şimdiye kadar pek tespit edilememiş olan başka kriterlerin varlığını gerekli kılıyor. Sık sık köpekbalığı saldırısına uğradık a r ı saldırıları inceleyen Marks, köpekbalığımn yemek listesinde olmayan bu hayvanın . saldırıya uğramasının köpekbalığı için "tam bir yırtıcılık" anlamına gelmedığini söylüyor. Marks'a göre köpekbalığımn penguene saldırmasının nedeni hayvanı öldürmek olmayabilır. Marks, bu saldınnın bir antrenman nitelığınde olması olasılığı üzerinde duruyor ve benzer türden saldırıları katil balinaların da ayıbalıkları üzerinde yaptıklarını hatırlatıyor. Evet, köpekbalıklarının birçok değişık türle olan ılişkisı çok karmaşık nedenlere dayanıyor, fakat o kadar güçlü bir hayvan ki, bu ilişkilerin bir çoğu ister istemez kan ve ölüm anlamına geliyor. Sonuç olarak şu veya bu şekilde öldürdükleri için de "nedensiz yere saldıran canavarlar" olarak değerlendiriliyorlar. ayvanlı zengin ailelerin ıskartaya çıkardıkları yüzlerce orangutan doğal ortama geri götürülemediği için yokolma tehlikesi altında. Tayvan Orangutan vakfından bir yetkili maymunların bir çoğunun hepatitis B ve tüberküloz gibi insan hastalıkları taşıdıklarım belirtiyor. Ana vatanları olan Malezya ve Endonezya ormanlanna bırakılmaları halinde bu hastalıklar, zaten yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan yabanıl nüfusun daha büyük bir tehlike içine girmesine neden olacak. Bir yetkili ise, tiayvanları, hayatlarının geri kalan bölümünü çıplak hayvan kafeslerinde tutmak yerine ormanlara geri götürüp bırakmamn daha olumlu olacağını belirtiyor. Orangutanlar televizyondaki The Naughty Family dizisinden sonra Tayvan'da moda ev hayvanı haline geldi. Dizide ideal arkadaş olarak betımlenen Harry adlı bir orangutan yer alıyordu. Yetkiliye göre yaklaşık bin orangutanın kaçak olarak Tayvan'a getirilip gazete ilanlarıyla satıldı. Koruma Altındaki Türler'in Uluslararası Ticareti Birliğine üye olmadığı için Tayvan, orangutan ticaretini kendi Yaban Hayatı Koruma Yasasını çıkardığı tarih oian 1989 yılına kadar durdurmadı. Kanuna göre sahipleri hayvanlannın sicil kayıtlarını yaptırmaları gerekiyordu. 1990 yılı Kasımına kadar yaklaşık üç yüz tanesinin sicil kaydı yapıldı ancak yerel orangutan vakfı hayvan sahiplerinin üçte ikisinin kaguna uymadıklarım düşünüyor. Tayvanlı yetkililer şimdi sahipleri tarafından terk edilen maymunlarla ilgilenmek durumundalar. Henüz çok küçükken getırilen bu memeliler cinsel olgunluğa eriştiklerinde beklenmedik ve saldırgan davramşlarda bulunabiliyorlar. Terk edilmiş şempanze, goril ve evcilleştirilmiş orangutanlar ve bilerek terkedilmış diğer bazı ev hayvanları ve polis tarafından el konmuş bazı orangutanlar Tayvan'dan Endonezya'dakı birrehabilitasyon merkezine gönderildi. Şempanze ve gorilin aksine orangutanlar, yalnız yaşayan bir hayvan olduğundan ve sosyal grup içine uyum sağlamak gibi sorurüar yaşamadıklarından, doğal yaşam ortamlarına geri bırakılabiliyor. Ancak hayatlarını sürüdürebilecekleri uygun ormanlık alan olmaması orangutan neslinin tükenmesine neden olabilecek en büyük tehdidi oluşturuyor. Çevre korumacılar, hastalık taştyan hayvanların ormana geri gönderılmesine karşı çıkanlar arasında. Bu hayvanların Tayyan'ın güneyindeki bir sığınağa gönderilmesi en büyük olasılık. Ancak bu. hayvan sığınakları uygun kafes ve uzman personelden yoksun durumda ve bu hayvanlar ölgün bir yaşam sürecek. (NS, 3.12 1994.) Ortıan Yılmaz 41416