Katalog

H ABER HAFTANIN GÜNDEMİ TÜBA'dan açıklama Turkıye'de bılım konusuna gosterdığıniz ilgj bılım çevrelerınce dıkkat ve takdırle ızlenmektedır Ancak Cumhuriyet'in 23 Temmuz 1994 tarıhlı BılımTeknık ekınde Prof Dr Kazım Türkor'ın TUBA Uyelığınden ıstıfası ve bundan bağımsız olduğu gorulen TUBA ıle ılgıiı bazı yanlış bılgılerın yer aldığı haber yazınız bızlerı oldukça uzdu Özellıkle belırtmek ıstedığımız bır konu şudur Prof Dr. Kazım Turker'ın ıstıfa dılekçesı Akademı Konsey uyelerinin hepsıni gerçekten çok uzmüştur. Bu nedenledir kı 12 Hazıran 1994 tarihiı Konsey toplantısında bu konu gundemın en önemli maddesi olarak tartışılmış ve kendısıne yazılan 15.06 1994 tarıhlı yazı ıle "Bu vesileyle sizin saygın kişiliğinlz, üstun bilimsel niteliklerinlz, bilim tutkunuz ve görev billnclnlz, bu husustaki özverili tutumunuz, dlğer benzeri vasrflannız bir kere daha üyelerln tümü tarafından vurgulanmıştır" denılerek Akademı'nın her zaman kendısıne açık olduğu bıldırılmıştır. Ancak Prof Turker 16 06 1994 tarıhlı cevabî yazısında "Akademl üyesl sıfatını taşıdtğım süredeki edindiğim deneylmler, gelecekteki çalışmalannızda benim fazla blr katkım olamayacağı intibaını uyandırmıştır" dıyerek ıstıfasında ısrar etmıştır. Başka bır nokta da yazınızda belırtılenın aksıne, Prof Dr Kazım Turker'in 2 Eylul 1993 tarihiı resmı gazete yayımlanan 497 sayılı KHK'de belırtılen ılk 10 uye ıçerısınde olmadığıdır Yazınızda geçen Akademı ıle ılgılı bazı bılgılere de açıklık getırmek ısterlz. TUBA Genel Kurulu'nun 15 Mayıs 1994 tarihiı kararı ıle uye sayısı, 9'u Şeref, 30'u Asli ve 16'sı Asosıye olmak üzere toplam 55'e erışmıştır Uyelerın seçıminde gosterılen titızlık nedenıyle uzun suren bu sureç kamuoyunda bırçok yanlış anlamalara neden olmuştur Uye seçımı halen devam etmekte olup Akademı Konseyı uyelerinin tamamının arzuladığı, "bir an önce çoğalmak"tır Altı ay gıbi kısa bır surede kanunda belırtılen sayının % 50'si aşılmıştır Kamuoyunda yanlış değerlendırmelere yolaçabılen ve sızın de yazınızda belırttığınız dığer bir konu ise Akademı uyelerıne verılen araştırma desteğıdır Bugun nerkes tarafından bılınen bır gerçektır kı bırçok bilım adamı mevcut olumsuz ekonomık koşullar Içınde bilimsel çalışmalarına ayıracak zamanlarının çoğunu ekders, proje desteğı vb. uğraşlara harcamaktadır ve bu nedenie bilimsel etkinlıklerı buyuk olçude aksatmaktadır. Akademı Konseyı KHK'nln ongorduğu koşullar ve uzman hukukçuların göruşleri doğrultusunda hazırlanan bir yönetmelık çerçevesinde araştırma desteğı uygulamasını başlatmıştır. Dolayısıyla yazıda belırtıldığının aksine, yapılacak ödemelerın nasıl olacağı saptanmış, yönteml ve kuralı belırienmıştır. Bılgi ıçin bu konudaki yönetmehğı ılışikte sunuyoruz Ayrıca belırtmek gerekır kı Turkiye nın burokratık duzenı içinde, odeneklerın belırlı yuzdelerle açılması, tasarruf tedbırlerı vb kısıtlamalar sonunda, 1994 yılı ıçin ödenebılecek destek Kanun Hukmunde Kararname'ye göre ödenebılecek mıktarın çok çok altındadır. TUBA yeni kurulmuş ve buyümekte olan bir kurumdur Başlangıçta bazı eksıklıkler olması da doöaldır Ancak doğruları el bırlıği ıle bulmak durumundayız ve bunun ıçin hepımıze sorumluluk ve gorev duşmektedır. Bu vesıle ıle Prof. Turker'ı daha kolay olan dısarıdan tenkrt yerıne daha zor olan ıçerıden olumlu katkıya davet edıyoruz. En ıçten saygılarımızla. Prof. Dr. Şeflk SÜZER TÜBA Başkan Vekili Van Gölü, Vanlı yetkililer ve bir proje üzerine Maaş ödemeleri dışında devletin bütün harcamalarımn neredeyse sıfır düzeyınde seyrettıği Türkiye 'de bilim etkınhkleri de tam anlamıyla dıbe vurmuş durumda. Bılım amaçlı dış gezilerin yanı sıra yürürlükteki bilimsel projeler de durma nokîasında. Bir dış bilimsel toplantıya konuşmacı olarak mı davetlisiniz, üniversıteden zırmk alamıyorsunuz. Yüzkarası 100 dolar konut fonunu da cebinizden ödeyerek, buyrun çıkabilirsiniz. Türkiye 'de zaten, az sayıda bilim adamımızın yiiz güldürücü çalışmalanm bir kenara koyarsak, genelde dişe dokunur pek bir şey üretilmiyor. Hadi, Türkiye bilim dünyası buna alışıktır, çarkın büyük kısmı böyle dönüyor; bilim adamlarımız da bu yokluklar ve umursamazlıklar içinde mücadele ederek var olmaya ve Türkiye 'de bilimi var etmeye çalışıyorlar diyelim. Ancak Amerika'da, Avrupa ülkelerinde dokîorasını yaparak ülkeye dönmüş, sayıları hızla artan, birkaç yıl içinde üniversitelerimizin tabanda itici bilim gücünü oluşturacak ve sistemi zorlayacak olan genç bilimciler çıkmaz içındeler. Aldıkları araştırma bilinci ve tadı burada yok olmaya ve yavanlaşmaya başlıyor. tşte asıl tehlike burada; o zaman, gelecek iyice karanlıklaşacak ve Türkiye 'nin bu alana yaptığı yatmmlar boşa gidecek. Genç bilim adamları dayanmalı, özelliklerini kaybetmemeli, kavga etmeli, eskı yapıyı durmadan zorlamalı ve asla teslim olmamalılar. *** Gelelim başlıkta ilan ettiğimiz Van Gölü'ne. Burada sözümüz özellikle Van Valisi'ne, Van Belediye Başkam'na, özelİdaresi'ne, Van'dakive Van dışındaki Vanlı işadamlarına ve Vanseverlere! *** Van Gölü'ndeki su düzeyinin yükseldiği ve belki de yükselişin sürdüğü biliniyor. Su düzeyinin niçin yükseldiği ise bılinmiyor. Araştırılması gerekiyor. İTÜ Meteoroloji Müftendisliği'nde öğretim üyesi, yukarıda sözünü ettiğimiz genç bılımcilerden Mikdat Kadıoğlu, Van'a sahip çıktı, kamuoyunu bilgilendirmek için harekete geçtı, yazılar hazırladı. Bu sayımızda yayımlanan yazısında , Van Gölü su düzeyinin yükselmesinin muhtemel nedenleri üzerınde duruyor Yahu Van Gölü'müz, canımız cığerimiz, niçın orada bir araştırma yapılmıyor diyecek olmaz olaydım. Bıkmış, araştırma projesi hazırlamaktan. Kaynak bulamadıktan sonra proje neyeyarar, diyor. Üniversıte kaynakları kurumuş. TÜBlTAK'ın proje kabul zamam var. Oradan da alıp alamayacağı belli değil. Peki nıçın Van 'dan, Vanlılardan destek almıyorsun? dıye sordum ve bu yazı ortaya çıktı. Ne kadarpara gerekli? Elde edilecek verileri değerlendirmek içın 2 bin dolar civarında bir bilgisayarlayazuıya, bir de araştırmayı surdürecek iki öğrenciye ikiyıllık makul bir burs parasına gereksımm var. Başka bir şey istemiyorlar Ama buna karşılık bır gölümüzü denetim altına alacağız. Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanı, şu sıralarda Mithat Kadıoğlu hazırladığı proje ile kapınızı çalabilir. Hatta Kadıoğlu'nu beklemeden, siz onun kapısım çalın. Projesine ve Van Gölü'müze sahip çıkın. Sonuçta Türkiye bilimine ve bu ülkenin değerlerine katkıda bulunacaksınız. Mikdat Kadıoğlu'nun telefonlarım veriyorum: 0212285 32 33. Ev: 0216310 83 45 Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak ve bu projenin gerçekleştiğini görmek umuduyla sağlıklı günler dileriz. *** *** Cumhurıyet BİLİMTEKNİK »No 384, 30 Temmuz 1994 »Basan ve Yayan Yenı Gun Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A Ş »Genel Yayın Koordmatöru Hıkmet Çetinkaya «Genel Yayın Danışmanı Orhan Erirvç • Yazı Işlerı Muduru Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (sorumlu) •Yayın Yönetmenı Orhan Bursalı «Grafık Yönetmenı Tüles Hasd«mır •Reklam: Reha Işrtman 3843