23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KONGRELERDEN Alerji dünyasındaki yeni gelişmelen Fuat Kalyoncu(*) D ünya Alerji Kongresi 26 haziran 2 temmuz günlerı arasında Amerıkan ve Avrupa Alerjı Akademilen'nın duzenleyıcılıği altında gerçekleştı 84 ulkeden 5000'ı aşkın araştırmacı ve ızleyıcı kongreye katıldı Kongre duzeyınde çok kuçuk bır yuzde oluşturmasına rağmen Turkıye'den de 20 öğretınvuyesı ve serbest çalışan ikı meslektaşımızın katılması guzel bır olaydı Turkıye'den gelen bızler kongrede tartışılan 1896 araştırmadan 22'sının sahıbıydık ve bu sayı geçmış yıllara gore çok lyı bır noktaydı Ulkemızde alerji konusuna ılgı duyan bazı hekımlerın de bulunmasına karşın gunümuzde ancak 30 cıvarında dıplomalı alerjı uzmanı bulunmaktadır Bu sayı elbettekı ulkemiz ıçın çok az olup, bırçok hasta ne yazık kı bu konuda ehıl olmayan ellere kalmaktadır Kongrede tartışmaların en fazla uzerinde yoğunlaştıgı konular, alerji hastalıklarının tum dunyada glderek artması ve bunun nedenlerı, çevre kırlıliğının etkılerı, teşhis ve tedavidekı yenılıkler, yenı ılaçlar ve geleneksel aşı/ılaç tedavısi tartışmalarıydı. Bırçok ulkeden gelen araştırmacılar hem çocuklarda hem de erışkınlerde astma, alerjık nezle, egzama, gıda alerjısı, ılaç alerjılerı gıbl durumların gıderek arttığını bılımsel rakamlarla gösterdıler Batı Avrupa ulkelerı, Avustralya ve Yenı Zelanda bu konuda en başta gelen ulkelerdendı Enteresan olarak dışa kapılarını yenı açan Doğu Avrupa ulkelerınde batıda olduğu kadar sık alerji hastalıkları görulmemekte ama buna karşın örnegın Doğu Almanya'da çocukların % 100'unde barsak solucanı (enterobıus, ascarıs vs) yanı parazıtoz tesbıt edılmektedlr Hava ve çevre kırlılığı Doğu Avrupa ulkelerının hepsınde korkunç derecede önemlı boyutta olup henuz bılınen hıçbır onlem alınmamıştır Bu ulkelerın, gorulduğu kadarıyla ne yazık kı sağlık sıstemlerı tamamıyla çökmuş ve en basıt ılaçlar dahı bulunamaz olmuştur hastalıkları ıse % 13 6 oranında bulunmuştur Yanl bir sanayı şehrı olan Bursa'da çocuklarda astma daha sık gözlenırken, derı alerjılerı bıraz daha az sıklıkta görulmektedır Hacettepe Goğus Hastalıkları Ana Bılım dalınca yurutulen bır dığer çok merkezlı araştırmaya ıse Adana, Samsun, Elazığ ve Izmlr'den katılan Unıversıte ve SSK hastanelerının Göğus Hastalıkları Bölumlen ortak olarak Turkıye çapında erışkın astmalı hastaları ınceleyerek sonuçları bırlıkte yayınlamışlardır Buna göre, ulkemizdeki astmalıların % 4O'ı alerjık yapıdadır ve en çok ev tozu akarları ıle hamam böceğı alerjenlerınden etkılenmektedırler Astmalılarda polen duyaıiılığı kesınlıkle ulkemızın her bölgesınde değışen coğrafl yapıya paralel olarak değışım göstermektedır Ozellıkle astmalı hanımlann eşlerınin yarısı ev ıçınde sigara ıçmekte ve bu durum hastaları kötu yönde etkılemektedır Astmalıların uçte birınde süreklı nezle, uçte ikısinın Ise yakın akrabalarında astma bulunmuştur Hastalar tedavılerı ıçin ne yazık ki bırçok gereksız Ilaç kullanmakta ve bu durum doktorlarımızın daha sık eğıtilmesı gerektiğını vurgulamaktadır Daha önceden aşı tedavısi olarak bılınen ımmunoterapı olmuş astmalılardan Alerjiden korunma yöntemleri: * Sigarasız kapalı ortamlar (hem çocuklar hem de erişkinler için) * Annenin çocuğunu en az 6 ay emzirmesi * lyi havalandırması olan ev ve işyerierlnin yapılması, buralarda yaşamak * Ozelliklek küçük çocuğu olan ailelerin evde hayvan bealememesi * Derinin direkt olarak Nikel'le temasının önlenmesi * Nasıl olacağı bilinmemekle birtikie; hava kiıiiliğinde azalma * Işyeri koşullarının daha sağlıklı hale getihlmesi * Insanlann her turlü alerji hakkında bilgilendirilmesl ancak % 12'sı astmasında kısml duzelme bıldırırken, gerl kalanlar astmalarında kötuleşme veya tedavıden hıç yararlanmadıklannı söylemıştır Kongreye ulkemızden katılan bırkaç araştırmacı ıse aşı Türkiye'den araştırmalar: Bursa'da 2657 çocukta yapılan bır araştırmada, astma % 7 8, alerjık nezle % 11 7, gıda alerjısı % 9 5 ve derı alerjılerı ıse % 5 6 oranında olduğu gorulmuş, buna karşın Izmır'de 3152 çocukta yapılan bır dığer araştırmada ıse astma % 4 9, alerjık nezle % 6 3 ve alerjık' derı Amerikan Psikiyatrisleri Toplantısı M. Emın Ceylan* PA'nın (Amerikan Psıkıyatrı Derneğı Bırlığı) bu yılkı toplantılan 2126 mayıs gunlerı arasında Phıladelphıa'da yapıldı Dunyanın çeşıtlı yörelerınden altı bın kışının katıldığı toplantılan Turkıyç'den aralarında Dr Engın Eker, Dr Mehmet Unal, Dr Savaş Kultur ve Dr Aslan Oğuz'un bulunduğu altı kışılık bır grup ızledı APA'nın 15ü kuruluş yılına denk duşen bu yılkı toplantıların en dıkkat çekıcı özellığı pek çok "nıtelıklı" panel ve konferansın ılaç şırketlerınce fınanse edılıyor olmasıydı Şırketlerın elde ettıklerı mılyarlarca dolarlık kâriaıia araştırmadan toplantıların fınansmanına kadar herşeyı tekellerınde toplayıp yönlendırdıklen ve çoğu araştırıcının kendını bu gıdışın dışında tutmakta zorlandığı açıkça bellı oluyordu Hatta unıversıtelerde yurutülmekte olan sayısız araştırmanın ılaç şırketlerının desteğınde gıttığı, ılaç araştırmalarının ılk ayağının unıversıteiere yaptırılıp, sonrakı aşamaların doğrudan şırketın kendı laboratuvarlarında yurütuldüğu ıfade edılmektedır Bu çerçevede yenı gelıştınlen en çarpıcı ılaç Olanzapın olmuştur Olanzapın yapı ve klınık etkınlık ıtıbarıyle Klozapın gıbı bır atıpık nöroleptıktır Deneysel aşamadakı dığer bır ılaç, etkılı SSRI'lara benzer Duloksetın'dır llacın en çarptcı özellığı bılınen butun antıdepresıflerden daha guçlu olarak serotonerjık özellık göstenrken noradrenerpk etkısının de bulunması, fakat buna rağmen kolınerjik, hıstamınerjık ya da başka bır sıstem uzerınde etkı göstermemesı Kongrede bır konuşma yapan eskı W H 0 Ruh Sağlığı Daıre Başkanı (önümuzdekı dö A nem ıçınde Dunya Psıkıyatrı Bırlığı'nın Başkanlığı'na seçılmesıne kesın gözuyle bakılan) Sartonus önümuzdekı dönemde psıkıyatrının, komorbıdıte tedavıye dırenç, prımer sağlık hızmetıyle entegrasyon, ruh sağlığı yasalannda duzeltme ve duzenlemeler ıle bırlıkte yan etkıden arındırılmış tedavı konusuna ağııiık vereceğını ıfade ettı Kongrede komorbıdıte konusunda en dıkkat çekıcı bulgular Obsesıf Kompulsıf Bozukluk (OCD) ıle ılgılı olanlardı Buna göre OCD spektrum bozukluklar olarak ıfade edılebılecek çok sayıda hastalığın aslında temel olarak ıkı gruba ayrılabıleceğı, bırıncı grup tıpık OCD bozukluğun yer aldığı, rısk almaktan sakınan serotonerjık dısfonksıyonla gıden, frontal lob aktıvıtesının yuksek olduğu bozukluklann yerleştığı gruptur Ikıncı grup ıse daha çok rısk almayı seven noradrenerpk dısfonksıyonun görulduğu, frontal lob aktıvıtesının duştuğu, ımpulsıf ozellıklerın ön plana çıktığı, tıpık ömeğını patolopk kumarbazlık, trıkotılomanı (saç çekıştırme) ve Kendını Yaralama Davranışı'nda görduğumuz gruptur Bu ıkı uçlu okun arasında da ara formlar dedığımız tablolar yer alır Bır dığer konu, şızofrenıde aılesel özellık gosterenlerie, göstermeyenler arasında çok belırgın farklar olduğu, bu nedenle muhtemelen bu ıkı tablonun bırbırınden ayrılması gerektığı ıle ılgılı ıdı Ingıltere'den R. Murray sporadıc olgularda beyın ventnkul genışlığının ötekılere göre %20 daha fazla olduğu ustelık bu fazlalığın yalnızca erkekler arasında bır karşılaştırma yapıldığında daha da belırgın olduğunu ıfade ettı Yıne Murray'e göre erkek şızofren olguların ıçınde doğum sırasında komplıkasyon gösterenlerın hastalık başlama yaşı, doğumu sırasında komplıkasyon göstermeyen şızofrenlere göre daha duşuk Bu komplıkasyonlar çocukta belırgın bır organık yetersızlık yaratıp. genç enşkın dıyebıîeceğımız bır yaşta şızofrenıyı ortaya çıkartıyor Aılesel olgularda ıse ya genetık ya da aıle ıçı dınamık etmenler ya da her ıkısı bırden ortaklaşa olarak nısbeten geç bır yaşa kadar, kendı ıçındekı etkıleşımlerın sonucunda hastalığı neredeyse olgunlaştıra olgunlaştıra ortaya çıkartıyorlar Son yıllardakı buyuk kongrelerde olduğu gıbı bu yılkı APA toplantılarında da tıpık bır özellık, psıkıyatrık hastalıkların bıyolojısı ve psıkofarmakolojısı ıle ılgılı konuların ön planda olması ıdı Bu konuların ışlendığı salonlar hınca hınç dolu oluyordu Hastalıkların bıyolojisı ıle ılgılı konular deyınce değınmeden geçmek yanlış olacak Onun ıçın ozellıkle PET ve SPECT'e değınmek ıstyorum Psıkıyatrık hastalıklar ve onların tedavısi söz konusu olduğunda artık statık değıl dınamık ölçumler önem kazanmış durumda O nedenle beyın kan ve glıkoz metabolızmasını değerlendıren PET ve SPECT, ET ve NMR'ın yerıne geçmış durumda Orneğın BT'de en kuçuk kesıtın kalındığı 2 mm cıvarındadır Halbukı pek çok psıkıyatrık bozuklukta en önemlı odak noktası olan medıal temporal lobda anlamlı bır atrofının tespıt edılebılmesı ıçın en az 0 79 mm'den daha ınce kesrtler almak gerekmektedır O halde BT atrofı çok ılertedıkten sonra bunu ortaya çıkartabılmektedır O nedenle dınamık ölçumler artık daha ön plana geçmış durumdadır Gerçı PET ve SPECT de pahalı aletlerdır Ancak bır Alzheımer tıpınde bunamanın Amerikan toplumuna toplam malıyetının bır yıl ıçın 58 mılyar dolar gıbı ürkütucu bır rakam olduğu duşunulurse bu pahalı aletleıie dınamık değeriendırmeler yapmanın getıreceğı yük o kadar önemlı olmamaktadır Kaldı kı dınamık değertendir melerın malıyetının statık değeriendlrmelerden çok farklı olmadığını da söylemek gerekır Alzheımer tıpı bunamada hem dınamık hem de statık değerlendırmelerın yapılmasının oldukça buyuk bır önemı vardır Çunku bır ıfadeye göre parıetotemporal lobda kanlanma azalması eğer medıal temporal lobda atrofıı ıle bırlıkte gıderse bu ıkılı bulgu Alzheımer içın patognomonıktır (tanı koydurucudur) APA bılımsel teknolojıde de önemlı atılımlar yapıyor Ens on elektronık kutuphanecılıkte bır atılım gerçekleştırmek durumda Yaklaşık 10 psıkıyatrı dergısı ıle bır o kadar kıtabı tek bır dıskte toplamışlar Bu da araş tırıcıya pek çok kolaylık getırıyor APA elektronık kutuphanesı 750 dolar karşılığında APA'da ıstenebılıyor Toplantılarda öne çıkmış bır konu da etık konusuydu Hatta toplantıların devam ettığı beş gun boyunca, kongre sarayının yanıbaşında Meksıka'dakı bır psıkıyatrı hastanesının sureklı protestosunu yaptılar Meksıkalı meslektaşlarımızın bu durumdan oldukça sıkıntı duyduklarını farkettım Ulkemiz şuphesız Meksıka durumunda değıl Ancak yıne de bazı noktalara gun geçırilmeden el atılması, ozellıkle de elektroşok uygulamalarının standartlara uygun hale getınlmesı kaçınılmaz gıbı durmaktadır ABD'de psıkıyatrı ıle ılgılı olabılecek nıtelıkte en az 40 kadar dernek bırlık ve gönullu grupları var Toplantılar boyunca bunların da aktıvıtelerıne tanık olduk örneğın bunlardan bır tanesı Lezbıyenler Derneğı ıdı Amerikan psıkıyatrıstlerının meslekı hsanslarının devamlılığını sağlayabılmek ıçın bu toplantılara katılarak bellı bır kredıyı doldurmak zorunda olmaları, toplantılan çok kalabalıklaştırıyor ve sonuçta her turlü derneğın aktıvıtelerını yurutebılmek ıçın cazıp bır alan oluşmasına neden oluyor APA top lantıları * Doç. Dr., Bakırkoy Ruh v« Sinlr HastalıklanHastan«sl 3841Qt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle