Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DİSLİK şiler. Iki yıl önce kurulan bitki grubu, arpa, tütün ve patates bitkileri üzerinde çalışıyor. Çalışmalarının hedefi bitkilere çok zarar veren virüslere karşı bitkileri dirençli kılmak ve bu amaçla da bitkilere yabancı gen aktarmak. Böylece bitkilerin tohumları, yaprakları ve meyveleri zararlılardanetkilenmeyecek özellik taşıyacaklar ve bitki nesli ıslah edilecek. Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde bu amaçla çalışmalarınyapıldığı biliniyor. Dergımiz okurları, örneğin soğuğa karşı dirençli domates ve çilek türlerinin geliştirildiğini ve daha birçok yeni özellikli bitkilerin laboratuvarlardan araziye çıkma hazırlığı ıçinde olduğunu bilirler. Bitkiye başka bitkinstitü'nün bitki teknololi grubu blr seraya sahip. Burada başka genlerln ba^arıyla aktarıldığı llk transgenik tütün bttkisi ellerde veya hayvane edildi. Şimdllik model çalışmaları yapılıyor. Yakın gelecekte çeşitli bakterilere dirençli tütün bitkileri eldesine geçile gen larda bulunan ve teknik tedavi yöntemleri geliştirmeye aktarımı, biyoteknolojinin gözde ve pek seEngin Bermek bugüne kadar böylesine çalışan önemli bir disiplin. vilen çalışmaları arasında. dialı konuşamadığını belirtiyor ve bugünMehmet öztürk kanser geni olarak biliGMBAE biyoteknoloji grubu da bu alanı durumları hakkında şunları söylüyor: nen p53 geni/proteini üzerinde literatüre da epey mesafe almış ve llk transgenik blt"Çahşmalarımızda belirli bir yere, belirli geçen çalışmalara sahip. kllerinl yaratmış durumda r düzeye gelmek zorundaydık önce. ŞimMoleküler onkoloji bölümü, öztürk dahil Sistemı ve tekniği yerleştirmek amacıyla yükselmeye başlayabiliriz. Artık araştır8 kişi. 5 kişi doktoralı; doktorasını ya dışarbizim tütün ve patates çeşitlerine gen aktaacılar için bir cazibe merkezi olmaya da yapmış veya uzun yıllar dışarda kalmış. rımı başarıldı. Kanamisin antibiyotiğine ışladık. Yakın zamana kadar bize gelen Bir teknisyenleri var ve diğer arkadaşları karşı dirençli bir gen ile £. coli bakterisine muyordu. Geleni de alamıyordum, büöğrenci aşamasında. ait bir işaretleme genini (Gglukuronidaz) kratik engeller ve gecikmeler yüzünden. bir çeşit toprak bakterisi olan agrobacleAmacı öncelikle burada uluslararası dü&çmiş dönemde güvenlik soruşturmaları rim tumefaciens aracılığıyla bitkilere akzeyde ürün verecek çekirdek kadro yetiştirı. gibi işlemler yüzünden bir araştırmacıtardılar. mek. Çok sayıda kanser türlerinde önemli n göreve başlaması 6 ayı buluyordu. Bu rol oynayan p53 kanser geni üzerinde çalıTerasa, seraya çıktık; transgenik bitkileri \dar beklemeye kimsenin ne sabrı ne paşacaklar. gösterdi. Bu bitkilerden elde edilen tohumsı ne de vakti vardı. Şimdi bu zorluklar ların da transgenik özellikler taşıdığı sapBir projeleri, p53 genini hayvanlara akılktı. Bize gelen araştırmacıları tutabiliyotanmış Aktarılan genlerin bitkide "çalıştıtarmak ve transgenik fare modeli yaratz. Çağırdıklanmız da burada gerçekten ğı" şu şekilde anlaşılıyor: Bitkileri kanamimak. Ikincisi p53 proteinini bakteri ve malim üretebileceklerini ve verimli olabilesin antibiyotigi içine koyuyorlar. Normal bityalarda (rekombinant DNA teknolojisi yoıklerini görüyorlar. Bir kişi giderse, yerikiler bu antibiyotiğe karşı dirençsiz olduklaluyla) bol miktarda üretmek. Böylece bir > işi sürdürebilecek nitelikte yeni araştırı için gelişemiyorlar. Ama transgenik bitkiyandan p53 geninin yapısal fonksiyonunu :ılar bulabiliyoruz." 4 ler bu antibiyotiğe karşı direnç kazandıklan araştıracaklar, öte yandan da tıpta p53'ün için etkilenmiyorlar Bu da direnç kazandıktanısını sağlayacak antikor üretmeye çalılarının göstergesi sayılıyor. anser araştırmaları şacaklar. Dr.Mehmet öztürk'le bu konuda yaptığıBölümde ayrıca ülkemizde bulunan 300 Bermek'in hemen yanında anlattıklarımız çok geniş bir söyleşiyi yayımlamayı kadar yabani arpanın genetik özellikleri n canlı bir örneği duruyor. Dr. Mehmet düşündüğümüz için bu kadar şimdilik bu (genetik parmakizleri) belirleniyor. PCR ve rtürk kadarını belirtmekle yetiniyoruz. diğer yöntemlerle çoğaltılan arpa DNA'ları öztürk, Amerika ve Fransa'da moleküler arasındaki tarklılıklar saptanmakta ve ıkoloji konusunda önemli ve ilginç araşDNA'ları istenilen zamanda kullanılmak ümaları olan bilim adamımız. Halen FranBitki teknolojisi bölümü zere 80 derece sıcaklıkta saklanmakta, ı'da bir laboratuvarı yönetiyor ve burada Bu grubun akademik uzmanlarını IstanDNA bankaları oluşturulmakta. oleküler onkoloji bölümünü oluşturmaya bul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden Prof. Şule An, tahıllara gen aktarımı için "eılışıyor. Moleküler onkoloji, kanseri hücNermln Gözukırmızı ve Yrd. Doç. Dr. Şule lektroporasyon" tekniği ile Japonya'da öğdüzeyinde, moleküler ve genetik düzeyAn oluşturuyor Grubun asli elemanı Dr. renilen "Particle gun" tekniklerini yerleşti> araştıran, kanserli hücrelerin davranışKemal Kazan Japonya'ya yeni "transfer" rilmesine çalıştıklarını belirtiyor. Bu ikinci rını, genetik yapılarını öğrenmeye ve ilaç olduğu için kadroda açık var. Şimdilik 7 kiyöntemde Biolistik adı verilen bir aletin yar dımıyla, altın ve tungsten mermilerin üzerine yerleştirilen DNA'lar bitkilere veriliyor. Eski adıyla Biyoloji Bölümü ve şimdiki adıyla Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Enstitüsunde kuruluşundan bugüne Engin Bermek'le birlikte araştırmacı ve yönetici olarak çalışan Prof. Dr. Beyazıt Çırakoğlu'nun yönetimindeki bu bölümde daha önceden başlanan hibridoma çalışmaları sürüyor. Hibridoma teknolojisi, yüksek özgünlük ve etkinliğe sahip monoklonal antikor üreten, bağışıklık sistemine özgu hücrelerle (Blenfositleri), aynı kökenli başka hücrelerin (myeloma) kaynaştırılmasından meydana gelen melez hücre geliştirme teknolojisinin adıdır. Bu teknoloji ile elde edilen monoklonal antikorlar, tanı ve tedavi amaçlı olarak giderek artan bir yoğunlukta kullanılıyor Şu ana kadar bu proje çerçevesinde çeşitli bitki zararlısı bakteri ve virüslere, insan protein ve hormonlarına özgü monoklonal antikorlar üretildi. Şimdi bu antikorlar ın değerlendirileceği ımmün tanı kitlerinin geliştirilmesi üzerinde yoğun çaba sarf edilmekte. Bu antikorların ve kitlerin geniş Ölçekte üretimi ve kullanımı için bir şirketle anlaşma yapılması gündemde. Bu bölum içındeki bir diğer grup şimdi yeni bir proje üzerinde çalışıyor Rekombinant antikor üretlml. Dr.Erol ömer Atalay bu çalışmalarda, gen mühendisliği tekniklerinin yoğun şekilde kullanıldığını söylüyor. Burada, antikorların genleri bakterilerde klonlanarak, üretim bakteriler aracılığıyla yapılıyor. Bu yaklaşım bugün dünyanın birçok laboratuvarında uygulanmakta. Bu yöntemle elde edilen özgün antikor genleri bitkilere aktarılarak, söz konusu antijenlere dirençli türler geliştirilebiliyor. Bu düşünce dünyada AİDS virüslerine karşı da savaşın özünü oluşturuyor. Moleküler immünoloji bölümünde şimdi bu tekniğin uygulanmasına çalışılıyor. Bu bölümün bir diğer etkinliği de, gen teknolojisinde yoğun şekilde kullanılan yapay DNA parçacıklarını hem Enstitü çalışmaları hem de enstitü dışındaki araştırmacılar için üretmek. Bu çerçevede şimdiye kadar 350'yi aşkın yapay oligonükleotid sentezlendi. Bu grup, vücudumuzun temel taşlarından proteinlerin yapısal ve işlevsel ilişkilerini araştırmakta ve günümüzde bilgisayar desteğiyle yapılan protein mühendisliği gibi iddialı bir alana el atmaktadır. Bu grupta Doç. Dr. Füsun Gümüşel, ilaç. sanayiinde yarı sentetik penisilinlerin üretiminde kullanılan penisilin asilaz enzimini büyük ölçeklerde üretecek bir bakteri soyunu geliştirme uğraşısı içinde. Bu enzimin saflaştırılması ve sanayide kulanılabilir hale getirilmesi çalışmaları Doç. Dr. Attan Eraslan tarafından tamamlanmıştı Klonlama çalışmaları içinde penisilin asilaz sentezleyen "pac geni" klonlanarak tam dizi analizi yapıldı Gümüşel, bunun Türkiye'de* ve enstitüde klonlanmış ve dizi analizi yapılmış llk enzlm geni olduğunu belirtmekte. Ayrıca, Hamburg'da çalışan Dr. Zehra Sayers, kristalografi çalışmalarıyla sözkoUMm aaytayı çevlrlnlz. Yapısal biyoloji grubu 3519