26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMA BİLİM DÜNYASINDAN Parasızlık ve "cihazsızlık"mı? Bu iki sözcük, billm üretmemenin gerekçesi oldu. Bugünkü durum ve İki önerl... Dr. İbrahim Azazlı niversitelerjmizde kime sorarsanız sorun, çoflu içlerinde bulundukları "bilimsel çalışma üretme yetmezliğı sendrcmu"nun nedenlerini hemen tesis yetersizllği ve parasızlık gibi nedenlerin arkasına saklanarak yanıtlıyorlar ve kendilerinin yeterli olup olmadıkları konusunda en ufak bir tartışma açılmasına bile izin vermiyorlar. Bana kalırsa (birçok bilım adamımız tarafından kanıtlandığı gibi) maddi yetersizlik önemli bir sorun olmakla birlikte, en önemli sorun değil. (Sadece bir örnek veriyorum: Prof. Dr. Üner Tan Erzurum gibi bir mahrumiyet bölgeslnde nörofizyoloji gibi çok hızlı gelişen bir alanda birkaç konuda uluslararası gündemi yakalamakta ve bu konularda uluslararası lıteratürde neredeyse yönlendirici rol oynamaktadır Bunun için özel tesislere gerekslnlm olmamaktadır. Bana kalırsa tesisleri olsaydı çok sevinlrdi, ama "tesisim yok" diye ağlamamakta, amaçla aracı ayırıp bilimsel üretlmln her koşulda asgarl ölçüde bile olsa gerçekleştırilebillrliğini kanıtlamaktadır. Keşke Sayın Tan'ın bu "asgari ölçüsü" azıcık da diğerlerlnde tezahür etsel Ama genel olarak ünıversitelerimizdeki çalışmalarımız tesisler olsa bile ancak Batı'da yapılmış herhangi bir çalışmanın kötu bir taklidinden öteye gitmemektedir. Bu, kader midir? Hayır. Sadece ve sadece bilimsel amaçların olmayısı ve bilım felsefesi yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Ne yazık ki bizde çalışmalar, bir şeyler ürtmek için değil kariyer elde edip sonra oturup keyflne bakmak için yapılır genellikle. J versitemizde yıllardır bazı altolarin haklm okhıgunu, merkezi sınavların çıkmasından sonra bile çeşitli yasal hilelerle bunu sürdürdüklerini bile görürsünüz. Sınav ilanı verildiğinde alınacak kişiler çok önceden bellidır (Geçenlerde bir ilan gördüm. Bir Tıp Fakültesine Jinekoloji'ye iki Yrd. Doç. alınma llanında başvuracak olanların diyetetik alanında yuksek lısans almış olmalarını şart koşuyor "Diyetetik Jinekoloji" diye bir bölüm olmadığına göre bu özellik niye aranıyor (illa gerekliyse bu yuksek llsans eğitimi rahatlıkla daşırdan bitirılebilinir)? Burada asıl mesele alınacak kışılerın belli olmasıdır. Hangi Jınekolog diyetetik eğitımı görmeyi akhndan geçirir (istisnalar olabllir tabıi)? Demek ki ellerinde kesinlikle alınması gereken iki kişi var ve her olasılığa karşı diğer adayların karşısında göz göre gore kaybetmemelerı için bu "diyetetik" özellığini icat etmişler. Üniversitelerımızde süren ciddiyetsizlik ve aymazlık konularında verilecek o kadar örnek var ki, hepsi toplanacak olursa birkaç cıltlik bir kitapyapar. Işte kozmik toz! Günde üzerimize 100 ton kozmik toz yağıyor Hiç birimiz farkında değiliz, ancak uzaydan yeryüzüne hergün çok miktarda kozmik toz yağıyor. Bu tozların küçükleri, genellikle 1 milimetreden daha küçük olan parçacıklar, mikrometeorlar olarak kabul ediliyor. Bu kozmik tozların miktan konusundaki tahminler de oldukça çeşitli. VVashington Üniversitesi araştırmacıları tozun miktarını hesap ettiler (Science, 262/s.SSO) Bunun için de uzayda 5 yıldan fazla kaldıktan sonra yeryüzüne indirilen LOEF uydusunu incelediler. Uydu 33CM80 km yükseklikteki yörüngede dönüyordu ve üzerindeki allminyum kaplamasında yüzlerce minik delik açılmıştı. Astronotların uzayda yakalayarak yere indirdikleri uydunun 5,6 metrekarelik 1,6 mm kalınlıgındaki yüzeyinde toplam 761 minik krater saptadılar. Bu kraterlerin büyük çoğunluğunun çapı 220 mikron büyüklüğündeydi. Daha büyükleri ise 1 mm. Her deliğin büyüklüğünden yola çıkarak, uyduya çarpan parçacığın kütlesi hesap önerller Benim bu sorunları çözmeye yönelik önerilerim şöyle: 1 Her bilim dalının, her yıl kendi dalı ve sahip olduğu olanaklar cerçevesinde tarafsız hakemlerce yönetilen dergilere kabul edilen makale sayısı belli bir sayının altına inmemelidir. Eger önceden belırlenmiş bu sayının altına inilirse bu bölüm uyarılmalı ve gereklrse bölüm dağıtılmalıdır. Elemanları yeniden seçilmelidir. (Çünkü bilim üretiminde kaybedecek zaman yoktur. Kaybolan her saat ve gun bızim aylarımıza ve yıllarımıza mal olmaktadır.) ("Tarafsız hakem" çok önemli. Çünkü çoğu kışının bıldiği gibi Türkiye'de çıkan bilimsel dergılerin birkaç istisna harıç hemen hemen tamama yakınında isteyen istediği adamı bulunduğunda yayın yaptırabilir. Hatta birçok klinikçe geçici olarak birkaç sayılık dergi çıkarılıp kendi yazılan yayınlandıktan sonra derginın yayın yaşamının sona erdirildiği çok görülmüştür Bunlar ve daha birçok "hlle" ile kariyer eldesıne referans elde edilmekte ve bu referanslara göre kariyer seçiml yönlendirilmektedır) 2 Akademik kariyerin ilk aşamaları olan doktora eğitlmine ve Yard. Doç.'lik kadrolarına atama usulü TUS gibi merkezi bir sınavla yapılmalılıdır. Kim ne dersı desin TUS, tıpta uzmanlık eğltimıne çok adil bir sistem getırmıştir. (Ben fakülteye ihtisasa ilk TUS'la gırene kadar en az 5 fakültenin danışıklı dövüş olduğunu sonradan öğrendiğimiz sınavlarına katılmış ve alınmamıştım. Sonunda TUS çıkınca tabiri caizse istediğim bölüme söke soke girdim ve başarıyia tüm çalışma ve araştırmalarımı da yürüttüm.). Bu yüzden bilim dallarına göre yapılacak adil bir yazılı ve sözlü merkezi sınavla akademik kariyere alınacak kişiler sağlıklı ve kayırmasız olarak belirlenmeli ve bu alınanlar da her 3 veya 5 yılda bir yayınlarıyla araştırmalarıyla tekrar değerlendirmeye tabi tutulmalıdır Bu Doç.'ler ve Prof.'lar için de geçerlı olmalıdır (yayın sayısını veya diğer bir kriter olan "citatıon" sayısını tutturamayan kendine yeni bir kurum arar o zaman). Bu şekilde "kürsü"lere büyük bir dinamızm geleceğıne inanıyorum edilebiliyor Bu hesaplamalar sonucu bilim adamları yılda dünya üzerine ortalama 40 bin ton kozmik tozun yagdığını buldular. Güne bölersek: Ortalama 100 ton! Kurum ve demirbaşlan Dinozorların ayak izleri Almanya'nın Hannover kenti Münchehagen bölgesi yakınlarındaki, resmini gördüğünüzdinozorların ayak izleri 140 milyon yıllık. Üzerlerini su birikintisi kaplamış. Bu ayak izlerinin ilki 1979yıllarındabulundu ve bugüne kadar sayıları 250'yi aştı. Izlerin çoğu 80 cm. uzunluğunda ve70 cm genişliğinde. Bu izlerden yola çıkarak, buradaki dinozorların 2030 metre boylarında ve 25 ton kadar da ağırlığında olduğu hesap ediliyor. Bu fotoğraf, yeni yayımlanan "Almanya'da Dinozorlar" kitabından alındı Almanya'da bugüne kadar, bazen tek bir dişten tam iskelete kadar, 160 dinozorfosili bulundu. ÖZÜR: Goçen tayımızdakl "Bilim uretmede bkanıklık nerede?" yazısının yazannın adı Engin Anoğlu «ekllnde çıkmıştr. Dogrusu "Ergln Anoglu" olacaktr. Düzeltir, özür dlleriz. Dikkatimi çeken diğer bir sorun ise yine çoğu akedemisyenimizin hemen hemen her fırsatta ülkemizde yetışen yuksek okul mezunlarının akademik çalışma alanına pek yönelmediklerini ileri sürmeleridir. Halbuki akademisyenlerin nasıl seçıleceğine ve kimlerın akademik karıyere kalacağına karar verenler, halen çoğunluğunun yetersiz uretim yaptığnı bildiğimiz (bunu kendileri de söylüyor) kurumların başındaki insanlardır. Bu insanlar bir kez kurumu ele geçerdiler mi isterse o kurum batsın, kesinlikle o kurumun demirbaşıdırlar ve hiçbir güç onları oradan ayıramaz. Halbuki üniversitede bilimsel üretim yapamayan şahısın orada calışmaya devam etme hakkı olmamalıdır. Gerçekten adil bir seçlm yapılıp akademik karlyere ıstekli olan insanlar ayak işlerinde değil de akademik işlerde çalıştırılırsa, altmış milyon insandan yuksek okulu bltiren kitlenin içinde yeni açılan üniversiteler de dahil olmak üzere üzere tüm üniversitelerimizi dolduracak kadar insan akademik yasamı tercih edecektir benim görüşüme göre. Ama bizim üniversitelerimizin çoğunda, hatta tıp fakültelerinde neredeyse bir kural olarak akademik personel seçımi daima çeşitli kayırma usulleri ile olmaktadır. Seçılecek kişı ya akrabadır veya siyasi veya başka kriterlere göre belırlenen tanıdık bir klikten olacaktır, kürsüde dönen şeylere uyum sağlayıp dönen çarkı kırmayacaktır. Daima ve daima yukarıya bağlı kalacak, dışarı ser verip sır vermeyecektir. Üsttekinin tüm dünyevi işlerini de ifa edecektir. Bu İnsan, girdiğı kurumda ne kadar bilimsel çalışma üretir, hiç önemli değil. Biraz araştırma yapsanız birçok büyük üni 3514
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle