20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DENİZARAŞTIRMALARI HAFTANIN GÜNDEMİ Denizden gelen zehîr.. Bazı deniz canlılarının cllde teması, kaşıntı, kızarma, kabarma, uyuşma, baygınlık, kusma gibi sonuçlar yaratabilir. îlham Artüz, Hldroblyolog B iyotoksinler, yani çeşıtli canhlann salgıladıkları zehirli maddelerin etkileriinsanvücudundafarklışekillerde ortaya çıkar... Türkiye sahil kesiminde denizel bıyotoksin etkilerinin en fazla gözlendiği olaylar, cilt yoluyla etki yapan biyotoksinlerdir. Denizde yüzerken dokunulan veya balık avlarken avcının oltasına takılan zehirli balıklarla veya meduz gibi organizmalaria direkt temas eden cilt ve dokular, çok kısa sürelerde biyotoksinden etkilenmektedirler. Bu etkı semptomları, temas bölgesinde veya tüm vücudu saran kaşıntı, kızarma, kabarma şeklinde olabildiği gibi bulantı, uyuşma, karıncalanma, baygınlık, kusma ve hatta ölüme kadar varan sonuçlar yaratabilmektedir. Biyotoksın saıgılayan bazı deniz bitkilerinin (algler), süngerler, deniz şakayıkları, taş mercanları ve deniz analarının vücudu saran giysilerden açıkta kalan yerlere sürtünmesinden, genellikle hafif bır acı ve dermatitis oluşur. Polyzoa'lardan yosuna benzeyen koloniler oluşturan organizmalar, ağlara takılan bu canlılan çıplak el ile temizleyen balıkçıların el, yüz ve ayaklarında ültikerli dermatitis meydana getirmektedir. Aure/ia aurita Rhisostoma Pulmo Akdeniz'in sığ, çakıllı veya taşlık zeminli sularında kütle halınde bulunabilen deniz şakayıkı, Anemonia sulcata, yazlıkçıların el ve ayaklarında tıbbı müdahaleyı gerektiren yaralar açması ve bunun, sağlık sorunlarının yanı sıra turizm potansıyelini de etkilemesi sorun yaratmaktadır. Bununla birlikte deniz şakayıklarının neurotoksik etkili biyotoksini, diğer bazı organizmalarınkinin yanında oldukça zayıftır. Zoanthld pollp'lerden Palithoa'nın salgıladığı sümüksü maddede bulunan Palytoxin adlı bıyotoksin, temas edenlerin dudak ve dillerinde uyuşma oluşturduğu gibi bu biyotoksinin açık yaraya bulaşması ölümcül olabilmektedir. Deniz kestaneleri ve bazı deniz yıldızlarının sert ve sivri dikenierının derıden ka's dokusuna kadar girerek şiddetli yanma, ağrı ve ödem oluşturduğu, sahil bölgelerimizde iyice bilinmektedir. Ancak bazı türlerin biyotoksinleri, alınan doza bağlı olarak baygınlık, bulantı, baş dönmesi, zafiyet ve dudaklarda geçici paraliz oluşturabilir Şiddetli lodos rüzgârlarından sonra Marmara'ya yüzey akıntıları ile giren, Akdeniz'in en iri denizanalarından birisi olan Physalia physalis (Portekız savaşçısı) ile temas, çok daha ciddı sağlık sorunları yaratabilir. Bu türün, içersınde ısırgan otundaki dikenciklere benzeyen oluşumlardan milyonlarcası bulunan sümüksü salgısı, gözlere süründüğünde körlüğe kadar varabilen sorunlar ile derıde kızarma, ateş yükselmesi, baygınlık, baş dönmesi, bulantı ve kusma yaratabilir. Aslında bu mikroskobik dikenciklerin battıklan yer bir nokta kadardır, bunlardan binlercesi deriden vücuda girerek söz ko.nusu etkileri yaratırlar. Denizlerimizde cilt ve kas yolu ile zararlı etkiler yaratan başka meduz türleri de bulunmaktadır. Bunların tür çoğunluğu Doğu Akdenız bölgesinde olmakla birlikte Karadeniz de dahil tüm sulanmızda da bulunurlar. Karadeniz'de üreyen ve buradan Marmara'ya zaman zaman kütleler halınde gelen adi meduz (denizanası) Aurelia aurlta ile gene Karadeniz'de üreyen iri meduzlardan mor renkli Rlsostoma Pulmo, bazı mevsimlerde denize girenleri rahatsız edecek yoğunluklara erişirler. Özellikle Batı Akdenız pelagialinde bol bulunan sarı renkli Chrysaora hysoscella ile Cothylorhiza tuberculata, sakın koy ve körfezlerde bazen kılometrelerce alanı kaplayan masif bırıkimler oluştururlar. Bütün bu meduz türlerinde bulunan ve biyotoksin salgılayan ısırgan kapsülleri Physalia'dakine benzer etkiler yaratabilir. I ençleri biliıne özendirmeyi amaçlayan TÜBİTAK Bilim Adamı Yetistirme Grubu'nun her yıl düzenlediği Liseler Bilimsel Proje yarışmasının birincileri gençlerle konuşuyoruz. Biyoloji birincileri: Mukadder Orhan, Deneysel Tıp Araştırmalar Merkezinin imkanlanyla farelerde nasıl diabet oluşturduklannı ve sonra NAD etkisini arastırdıklarını heyecanla ve konusuna hakim profesyonel bir araştırmacı tavrıyla anlatıyor. İstanbul Özel Kültür Liseli. Yeşim Kurt ise Ankara Fen Liseli. Mogan Gölü'nde, balık yiyeceklerindeki mevsimsel değişiklikleri incelemiş ve kirliliğin etkilerini saptamış. Ölçümlerde universitenin olanaklanndan yararlanmış. Mutlu. Göle gidiş gelişler keyifli olmuş. Bir de birincilik gelince... Erhan Çubukçuoğlu Saint Benoit'lı, trifaze motorlar içinfaz kesilmesine karşı bir güvenlik sislemi geliştirmiş. Dediğine göre bu ilk yapılıyor. Kız birinciler bıcır bıcır. ama Erhan az konuşuyor. Evde tezgahı var. elektroniğe meraklı, elektronik çihazları tamir ediyor, söküp takıyor. Fizik okuyacak. Bilim adamhğt şimdiden gelip yerleşmiş üzerine. Kimya dalı birincisi Yavuz Tuncay Dereli, İzmir Özel Yamanlar Fen Liseli. Projesini bir arkadaşıyla birlikte gerçekleştirmiş. Fotoğrafık atıklardan elde edilen Ag2S'nin yarı iletken davranışını incelemiş ve bunun diot yapımında kullanma olanaklannı araştırmış. Mukadder Orhan, liselerde öğrencileri bilimsel çahşmaya yöneltecek bir mekanizmamn olmayışından yakımyor. Vniversitelerden liselere öğretim üyelerinin gelerek bilimsel araştırma konularmda yılda bir iki kez bile olsa konferans vermelerinin gereğini vurguluyor. Öğrencilere proje konuları verilmeli. bunun eksikliğiniduyuyoruz, ayrıca "DETAM" olmasaydı bu projeyi başka bir yerde gerçekleştiremezdik diyor. Haklı. Fareleri kesip biçecek bir laboratuvar ortamı kurmak kolay değil. Lise öğrencilerinin laboratuvar çalışmuları yapacakları yerlerin sayısının çok sınırlı oldugu belirtiliyor. Ama bakıyoruz lise öğrencileri okullurınm yardım ve katkılarıyla kararlaşlırdıkları araştırmaları çok da iyi gerçekleştirmişler. tstedikten sonra üniversitelerin, laboratuvarların vb desteği ile bilimsel projeler gayet iyi yapılabiliyor. Demek ki olanaklardan önce, istek ve irade gerekli. Liselileri özendirmek zorunlu. TÜBİTAK'ın bilimsel proje yansmalarımn çok olumlu sonuçlar ve ürünler verdiğini, liseler arasında heyecan yarattığmı, bilimsel çalışma yapan arkadaşlarım gören diğer liselilerde de merak ve ilgi uyandırdığını görüyoruz. Teşvik ve yarış. Dostçu, arkadaşça ve bilimsel... Geleceğin bilim adamları, araşlırmaalan buralardan geçerek büyüyecekler, yetisecekler. *•* Gelecek cumartesi yeniden hulusmak umuduyla, sağlıklı günler dileklerimizle... OKURDAN Çağrımıza kulak verilmedi Ben elektrikle ilgili bilimsel çalışmalar yapan bir öğrenciyim. Size daha önce de SBM grubu olarak bir mektup yollamıştık. Ama herhalde önerimiz dikkate alınmadı. Bizim yaptığımız "bilimsel çalışmalarla ilgili bir köşe açılıp burada tüm gençlerin yolladığı çalışmalarla ılgılı yayınlar yapılması" şeklındekı onerıye kulak asılmıyor, gerçekleştırılmese bıle "Okur Köşesinde" yer veriimiyor. Gençler geleceğin biliminin haritasını çizecek birer hayat pınarıdır. Biz gençlerin bilimsel düşünce ve çalışmalarımızı yayımlayarak, hem bilimsel gelişmeye hizmet etmiş, hem de bazı gençlerin içinde bulunan, ama uyumakta olan bılımsellık ruhunu harekete geçirmiş olursunuz. BİZE Sizin gibi her şeyin temelinde bilim olduğuna, bilim olmadan hiçbir şeyın olmayacağına inandığını düşündüğümüz bir derginin bu sese kulak vereceğini umuyor ve bekliyoruz. Sözünü ettiğimiz konu ile ilgili bir sayfa açarak tüm gençlereyapacağınız çağrı Turkiye'nin en etkili ve geleceğe donuk, yüzu aydınlık bir bilim platformu olacaktır. SBM Grubu adıno Mahlr Tenga Karf lyaka İZMİR Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Kurucusu Yunus Nadi, • Genel Yayın Yönetmenı: Hasan Cemal • Muessese Mudürü: Emine Uşaklıgll • Yazı Işleri Müdürü: Okay Gönensln, • Yayın Yönetmenı. Orhan Bursalı, • Grafik Yönetmeni Tülos Hasdemir • 2233
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle