21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PSİKİYATRİ Heykel sanatıyla ruhsal tedavi Sovyet psikiyatrist Nazloyan, hastalarını, portre heykellerinl yaparak tedavi ediyor. Yazaıı: Fyodor Podkolodny Çeviri: Selami Aksoy sahibi olduğu belirtiliyor. S ovyet psikiyatristi Dr G. Nazloyan ülkesinde sanata düşkünlüğü ile tanınmaktadır: Heykeltıraş psikoterapisi yöntemini geliştirmiş ve günümüzde de kullanmaktadır. Sanata ilgisi ailesinden kaynaklanan Nazloyan on yıl kadar önce kimseyle iletişim kurmayan, kendine ait bir dünyada yaşamını sürdüren bir hastasının portreheykelini yapmaya karar vermiş Hastasını bir model gibi kullanan terapist bu süreç içinde hastanın kendisiyle İletişim kurmaya başladığını görmüş Bu örnekten umutlanan Nazloyan. diğer hastalarına da bu yöntemi uygulamaya başlamiş. Günümüze kadar portreheykelini yaptığı üç bin kadar hastasının bu yöntemden yararlandığını belirten tetapist, yöntemin ilk zamanlar çok eleştirildıgini, kabul görmediğini ancak günümüzde heykeltıraş psikoterapisine (Sculptural psychotherapy) ilginin giderek arttığını ve daha geniş kullanım alanı bulduğunu belirtiyor. Yöntemin hastanın kendisiyle olan iletişimini normale döndürdüğü, benlik görüntüsünü yeniden yapılandırdığı ileri sürülmekte. Nazloyan insan rulıunu anlamanın, derinliklerine inmenin, çözebilmenin bir bilim olduğunu ve sanatında bu bilimde yerini alacağını söylüyor. Bilimin döngüselliği ve tekrarı içerdigini söyleyen Nazloyan bireyin tekrar edilemeyeceğini, sadece sanatın bireyselliği yansıtabileceğini vurguluyor. odaklaştırılmıştır. Heykeltraş psikoterapisi ise hastada sınırsız bir iletişim duygusu oluşturmakta. Sorulara yanıt vermesi için aceleye getirilmeyen hastanın hastalığı dikkate alınmamakta, O'nunla dostça ve samimi bir şekilde konuşulmaktadır O'na bir hasta gözüyle bakılmamaktadır Yoğun duygu boşalımı Ruhsal bozukjuğu olanlarda görülen düşünce ve davranışlarda gariplik, içe kapanma, gerçeği değerlendirmenin bozulması gibi belirtilerin bu yöntemin uygulanmasıyla düzeldiğı belirtiliyor. Portreheykel yapımıyla hastanın düşüncelerine ulaşmanın, O'nunla iletişim kurmanın kolay olmadığını söyleyen Nazloyan hastanın düzelmeslnin portre üzerinde de olsa terapistin O'na dokunmasıyla başladığını belirtmekte. Bu yöntemle hastayla kurulan iletişim zamanla adım adım derinleşiyor. heykeltıraş psikoterapisi zamanla sınırlı değil, kurulmaya çalışılan iletişimin ölçütleri yok, bir seans iki üç gün sürebilmekte. Geleneksel yöntemlerdeyse hasta ile terapistin iletişimi zamanla sınırlı, belli amaçlara yönelik, törenleştirilmiş ve sembolize edilmiştir. Çoğunlukla da hastanın hastalığına 2236 önceleri yakınları ve terapistleri O'nunla konuşurken hastalığını temel alarak konuşmuşlardı. Görüldüğü gibi heykeltraş psikoterapisinin diğer terapi yöntemlerinden (arkı, hastayla kurulan iletişimin farklılığıdır; zamanla sınırlı değildir ve kurulacak iletişim önceden yapılandırılmamıştır. Tedavi süresince hast? yorumlar yapabilmekte, terapiste bazı önerilerde bulunabilmekte ve hatta yardımcı olabilmektedir. Hasta terapi süresince aktıf rol alabilm6ktedir Sonuçta hastanın mizacında düzelmeler olmakta, iç dünyasıyla olan iletişimi normalleşmektedir. Hastanın portre heykeli son şeklini aldığında beklenmedik yoğun bir duygu boşalımı olmakta Bu duygu boşalımını her hasta değişik şekillerde yaşamaktadır, bazıları hüngür hüngür ağlamakta, bazıları gülmekte, bazıları da saldırganlaşmakta. Yaklaşık on yıldtr bu yöntemi uyguladığını söyleyen Nazloyan, hemen her hastada 20 dk 6 saat arasında değişen sürelerde duygu boşalımının görüldüğünü belirtmekte. Bu fırtınalı donem geçtikten sonra hasta her şeyi unutmaktadır. Sonuçta hastanın düzeldigi gerçeği degerlendirme yetisini kazandığı ileri sürülen bu yöntemin başarısında portreheykelin tamamlanmasının çok önemli olduğu vurgulanıyor. Portrenin tamamlanmaması halinde psikopatolojık durumda olumlu bir değişiklik olmamaktadır. Nazloyan terapi süresince hastaya hem bir hasta gibi ve hem de bir model gibi bakmak gerektiğini, her iki bakış açısının da yararlı olduğunu, portreheykel yaparken bireye hep bir akıl hastası olarak bakmanın çok yorucu olduğunu, O'na estetik açıdan bir modelmiş gibi bakmanın her şeye çok farklı bir anlam kazandırdığını söylüyor. Başlangıçta bu tedavi yönteminde tam bir düzelme ve başarı Heykeltraş psikoterapisini ilk ortaya attığında çok eleştirildıgini. kimseden destek görmediğini, aşama kaydetmekte çok zorluk çektiğini vurgulayan terapist başarısını azimli olmaya, iyi malzemeye ve iyi bir studyoya sahip olmaya bağlıyor. Henuz çalışmalannı kendi olanaklarıyla sürdüren Nazloyan yönteminin giderek artan ilgi görmesinden çok memnun ve, heykeltıraş psıkoterapisinın hem kuramsal hem de uygulama açısından gelişmeye gereksinim olduğunu da kabul ediyor Heykeltıraş psikoterapisi yöntemiyle hastanın hem bilinç ve hem de bilınçaltı mental süreçlerine ulaşabilmenin olası olduğu vurgulanıyor. Günümüze kadar Sovyet psikiyatrisinin Freud'un klasik psikoanalizini kabul etmemesinin çok eleştirildiğini Nazloyan son değlflkllklerl sezinleyerek hastanın mizacını portre heykel üzerinde belMeyerek çalışmasını tonlandınyor. soyleyen Nazloyan uyguladığı yöntemin de bir tür modifiye psikoanaliz olarak kabul beklemediğini de vurguluyor. edilebileceğini belirtiyor. Hasta ile teraBu tedavi yönteminde, geleneksel yönpist arasında psikoanalizdekine benzer temlerde yaşamsal önemi olan doktor bir iletişim kurulduğunu, geleneksel dokimajı, otoritesi ve prestiji yok sayıhyor. tor imajının dışına çıkılarak hastaya daha Terapistin kendini bu imajdan kurtarmayakın olunabildiğini, terapi sonunda hassı gerekiyor. Hasta ile doktor arastnda taların özguvenlerinı kazandıklannı, terabir sınır olmamalı, birlikte üretken olabilpi süresince hastaların aktif rol alabildikmelidirler. Hasta terapi süresince aktifdir lerini vurgulayan Nazloyan, bu yöntemde ve her konuda terapiste yardımcı olabide psikoanalizde olduğu gibi hasta ile telır. Terapist hastanın kesin güvenini karapist arasında bir aktarımın oluştuğunu, zanmaluJır, aksi takdirde tedavi başarıhastanın ruhsal süreçlerinin derinlemesisızlıkla sonuçlanır. ne araştırılabildiğini söylüyor. PortreIdemik kurallara uyma zorunluluğuheykelinin yapılmasıyla hasta unutmuş nun olmadığını söyleyen Nazloyan ama gibi göründüğü bir çok şeyi anımsayabilca ulaşmak için yöntemin farklı olguları mekte. kendısıne ve çevresine bakış açı ve birleştirici bir süreci içerdigini vurgusında değişiklikler olabilmekte, sorunlarıluyor Bir terapi sırasında bir gün ila bir nın ve ruhsal yapısının anlaşılmasıyla kaç hatta sürebilmekte, terapiden sonra hastalık da düzelme olabilmektedir hasta ile olan ilişki devam etmektedir. Hastanın portreheykelinin yapılmasıYöntemi uygulamaya başladığından nın bilınçaltı bazı etkileri olabilir, kendi iç beri çok yüz güldürücü sonuçlar aldığını dünyasıyla sağlıklı bir iletişim kurması söyleyen Nazloyan terapi uyguladığı bir sağlanarak gerçeği degerlendirme yetisişızolren hastasının evlenmek üzere olduni tekrar kazanabilır Nazloyan uyguladığı ğunu duyduğunu ve buna çok sevindiğini yöntemin gelışmeye gereksinimi olduğubelirtiyor Bu hastasının daha önceleri nu, özellikle tedavisi zor olan olgulara uytek başına bir odada yaşadığını. yemegıgulanması gerektiğini, uygulanmasının nin bile kapısına bırakıldığını, hiç kimzor gibi görunmekle beraber ısteyen her seyle iletişim kurmadığını belirten teraterapistin bunu başarabileceğini vurgulapist aynı hastanın tedaviden sonra iş maktadır (Sclence In the USSR. 1991, No 1) Mental sürece müdahale
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle