Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AMERİKA'DAN BAKIŞ HAFTANIN GÜNDEMİ ABD'de "Profesör melankolisi" Üniversite profesörleri, kişlllk yapılan, çalışma çevreleıi ve işlerl nedeniyle özel blr tip ml oluşturmakta? Doğan Cüce/oğ/uLosAngeles P rofesorler eleştırmeyı severler, her ışi mukemmel yapmak ısterler, kendileri gibı başarılı ve eleştirmeyı seven diğer profesorler arasından pek takdir görmezler ve bu nedenle süreklı bir meslekı doyumsuzluk ve melankolı ıçınde bulunurlar Psıkolog Davkt F. Machell buna "profesör melankolisi" adını vermıştır Dr Machell, VVestern Cortnectıcut State Unıve/sity, Hukuk Fakultesi'nde yaaal psikolojı okutmakta ve aynı zamanda Amerika'nın her yöresınde profesörlerle mülakat yaparak verl toplamaktadır. tur Profesorlerın ışlerı, çevrelerı ve kişilıklerı "profesor melankolisi" nin oluşmasına yol açmaktadır Machell'le göre semptomla'dan biri "kendlnl değerslz görme" dir Psıkolog Machell konu üzerinde birçok konferans vermıştir, şu sıralarda bu konuda bır kıtap yazmaktadır " Psıkolog Machell'ın verıleri bilimsel değıldlr ve böyle bır ıddıası da yoktur Onun ıstediği, profesorler arasında blr bilinçlenme yaratabllmek ve daha düzenh bir gözlemle kışının kendını "profesör melankolısı"ne kaptırmasını önlemektır Melankolının temel nedenlerı şunlardır (1) Profesorler mesleklerine "ekmek parası kazanacak blr İş" olarak bakmazlar öğretmenlık, araştırmak ve yayın yapmak onların kendılerını tanımlamalarının, yaşama verdıklerı anlamın ozunu teşkıl eder Bu nedenle dığer meslek gruplarında gorulduğunden çok farklı bır gergınlık ve stres ıçıne gırerler (2) Diğer mesleklerde klmin amir kımın memur olduğu oldukça bellrgın olarak tanımlanmıştır, ne var kl, profesorler kendilerinin amırlerı durumundadırlar Nasıl ders vereceklerını, oğrencıyı nasıl değerlendıreceklerını, hangı konuları ne derınlıkte ınceleyeceklerını kendileri karalaştırırlar Bu nedenle kendı kendılerınden beklentılerı, dığer meslektekılere gore, çok daha yüksektır (3) Tıp, mühendislik glbi birçok meslek grupları, meslekı kuruluşlar ıçınde bır araya gelmeyı ısteyerek bır araya geldıklerı halde, profesorler aşırı eleştırı duşkunluklerı, fıkırlerının çalınacağı korkusu ve dığerlerıyle sureklı yarışma ıçınde oldukları duygusu yuzunden kendı kendilerlnı yalnızlığa gömerler (4) Butün yaşamları boyunca mukemmelıyetçı olmuşlardır, sadece oğrencı ve meslektaşlarını değıl, kendılerını de sureklı eleştırmışler ve sürekll "daha mükemmeh" ıstemışlerdır Her bır başarı, bır anlamda mükemmeliyete erışememe yönunden bır başarısızlık olmuş iş çevresl getirmektedir Psıkolog Machell'e göre, "profesor melankolisi" uç aşamadan geçer llk aşama doktorasını yeni almış ve profesörluğe yenı atanmış genç bllim adamlarında rastlanır Bu klşiler doktora programlarını başarıyla bıtırmışler, bır anlamda "yenl partayan ytkfcz" olarak görulmuşlerdır Profesor olarak ünıversıtede ışe başlayınca doktora programındaki anlayış ve destek yerine eleştiri ve rekabet bulurlar Kendilerinin heyecanla araştırdıkları konuları anlatırken oğrencilerın ilgısız yuzleri ve anlamayan bakışlarını gorurler Bu ızlenımler yalnızlığın başlangıç adımlarını oluşturur Genç profesorler kıdem ve dokunulmazlık (tenure) alabilmek için surekli araştırma ve yayın yapmak isterler Bu devrede büyuk bir başarısızlık korkusu ve gergınlığı ıçındedirler. Bu korkunun etkısıyle kendileri gıbı gergın ve kızgın dığer profesörlerle sureklı bu konuları konuşurlar Ikincı aşamada profesörlerin yalnızlığı artar ve hem meslektaşları hem de öğrencılerı kendılerine karşı, ilgısız, yeteneksız olarak gormeye dersler tekrar olarak gormeye ve ders vermekten zevk almamaya başlarlar Uçuncu aşamada profesorler oğrencılerden nefret etmeye başlarlar, hem idarenin hem de öğrencılerın sureklı kendı aleyhlerınde konuştuklarını zannederler Butun bu mutsuzluklarına rağmen mesleğı bırakamazlar, çunku başka bır ış bulabıleceklerıne güvenlerı yoktur Bu devrede alkol ve dığer uyuşturucu madde kullanımı artar Bazı kımseler oğrencılere saygısızlığı, onlara cınsel ılgı göstererek belırtir, bazıları depresyona gırer, bazıları ıntihara kalkar Mesleğın ve unıversıte ortamının getırdiğı bu gızlı tehlıkelerı bılen profesorler, "profesor melankolisi" ne kendılerını kaptırmamakta daha başarılı olmaktadır Machell'e göre, melankoliden kurtulmanın en önemli adımlarından blri, profesorluk mesleğını yaşamın tümu olarak gormemek, yaşamı aıle, spor, gezı, manevıyat gıbı ttım boyutları ıçınde algılamaktır Down Sendromlu (mongolizm) ınsanlarda karacığerde glukoz değışımınde onemlı bır enzımı sağlıklı ınsanlara kıyasla beş kez daha fazla çalıştığı goruldu Bu hıperaktıvlık karacığerde glukoz duzeyının sureklı duşuk olmasına yolaçıyor Mongollzm ve şeker Üç aşama • ransa nın yenı kadın Başbakanı Edith Cressun 'ıtn. İngiltere 'de erkeklerin başlarım çevirip sokakta yürüyen kadınlura baknıadıkluıııu, çünkü çoğunun homoseksüel olduklannı söylemesi, avrıca Almutı erkeklermt de İngilız erkeklere benzetmesı, çok sıradun bır "benını erkeğim lyidir" mahalle dalaşmasının ötesınde anlam taşıyor. Futboi terimiyle "ezelirekabeün", Avrupa toprakları üzerinde yenı filizler vereceğini görüyoruz.. Edith Cresson, Avrupa'da ilk kez bir "süper hakanlık" oluşturarak, sanayi ticaret ve haherleşme bakunlıklarını. maliye bakanlığına bağladı. Bu siyasi tercihin amacı, devletin yüksek teknolojiye, sanayi ve araştırmaya daha büyük paralar ayırarak destek vermek. Bakanhklar arasında yüksek teknolojiye yönelik bu eşgüdümun yamsıra, sanayi dışı araştırma ve teknoloji ıçin bağımsız bir bakanlık daha kuruldu. Fransa, A vrupa Toptuluğu ıçinde kendine özgü milli bir ekonomik ve dış politikası olan bu iddialı ülke, ekonomisini, bilim, araştırma ve teknolojipolitikasını birleştirerek ve önplana çıkartarak Almanya ve İngiltere karşısında güçlü bir konuma yükselmeyi amaçlıyor; bundan daha önemlisi bu reorganizasyonu ABD ve Japonya ya karşı bir meydan okuma olarak görmek gerek; Japonya'nın Avrupa içineyüksek teknoloji ürünleri ile saldırmasına, bir Fransız yanıtıdır bu. Ayakta kalmanın başka bir seçeneğiyok... Sanayi ülkelehnin, "yumuşayan dünya"da bilime, araştırmaya, teknoloji geliştirmeye çok daha fazla mali kaynak ayırmaları beklenmektedir. Ekonomik rekabet bunu zorunlu kılıyor. Araştırmalar hızlanırken, özellikle de sanayi araştırmalanyla ticaretin gereksinitnleri birleştiriliyor. Bütün bu gelişmelerden Türkıye için kıssadan hisse çıkartmaya gerek var mı bilmiyoruz. El meydanda bız de meydandayız..Her şey o kadar açık seyrediyor. Türkiye'de bilim çevreleri, bir bilim politikasının saptanması ve uygulanması için uzun süredir mücadele veriyor. Bu uğurda haflalar düzenlendi, şuralar yapıldı. 1leri teknolojiler üzerinde yoğunlaşmak oklar bu hedefe doğrultulmadan, atışların boşagitmesi veya sonuç vermemesi çok normal karşılanmalı,, *** Gelecek cumartesiye kadar, sağlıklı bir hafta dıleklerimizle.. OKURDAN iki yanlış Dergınızın 2127 ncı sahılesınde. "körluğa karşı erken glbkom tedavısı" başlıklı çevınde ıkı onemlı yanlışa rastladım, mazeretım nedeniyle bunları yazmam gecıktı 1) Bu sahıfenın 4 ncu sutununun ustten 11 ncı satırında Aşıyla tuzlu ." denılmekte, sanırım doğrusu "Bulbus kon/onktıvası altına, başka bır deyışle Subkonjunktıval tuzlu bır kanşım (? Serum tızyolojik olabılır) zerk edılme veya yapılmakta" olması gerekır, zıra "aşı" kelımesı mıkrobık hastalıklardan korunmak ıçın mıkrop ve/veya vıruslerın canlı, olu veya etkılerının zayıflatılarak (attenue) hazırlanmış ağızdan vel veya parenteral yollarla insan , ve/veya hayvan vucuduna bunların yapacaklan hastalıklardaç korunmak ıçın verılen solusyonlardır (sıvılardır) 2) Bu yazının 4 ncu sutununun alttan 3 ncu satırında "Kon/onktıva'dan larklı olarak kornea sinır taşımadığı ıçın herhangıbır ılave yapılırken zarar gormuyor" cumlesınde de "korneanın sınır taşımadığı" ıfadesı çok yanlış olduğu gıbı okuyucuyu da çok yanıltıcıdır, zıra kornea sınır yonunden çok zengın olup, bunların hepsı duyu sınmdır ve V ncı kafa çıftl (Kranıal sı BİZE nırın) Nervus Ttrıgemınus'un Oftalmık Dal'ındangelırler Konjonktıvanın sınırlerı de duyu sınırlerıdır. Kornea duyu sınırlerınden oldukça zengındır, ayrıca korneayı korumak ıçın refleks vardır, korneaya herhangı bır yabancı cısım temas ettığinde kapaklar hemen kapanır, cuzzam hastahğında kornea duyu sınırlerı de zarar gorduğu ıçın goze yabancı cısım kaçtığında hıssedemez, goz kapaklannı kapatamaz ve hastalık tedavı edılmedığı ve onlem alınmadığı taktırde kornea saydamlığı bozulur, korluğe kadar gıder Goz tansıyon blçumlerınden, yabancı cısımlerı çıkarmadan ve/veya operasyonlardan once yuzeyel anestetık goz damlası damlatılır, duyu ıptal edılır, tansıyon olçulur ve/veya dığer gınşımlerde bulunulur Op. Dr. Sallh Uğur TANRIVIRDİ Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazeteclllk T.A.Ş. • Kurucusu Yunus Nadi, • Genel Yayın Yönetmenı Hasan Cemal • Muessese Muduru Emlne Uşaklıgil • Yazı işlerl Müdürü: Okay Gönensln, • Yayın Yönetmenı Orhan Bursalı, • Graflk Yönetmenı Tüles Hasdemir • 2233