17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A R K E O L O J İ İ N S A N BİLİM Bereket tanrıçası ve erkek tanrı nasıl doğdular? Dişinin yavrusunu koruma içgüdüsü ve kapalı mekantarın doğuşu... Erkek kadınla dengeyi nasıl, ne zaman kurdu ve ataerkil toplum oluştu? Halikamas Balıkçısı'nın Saygın Anısına... Ana Tanrıça kimdir? (2) Mine Timur Bragner I ncelememızın bu bölümünde Ana Tanrıça'nın yaşam öyküsünün ikinci evresi olan Bereket Tanrıça'sı motifinin doğuş ve gelişme nedenlerini araştıracağız. çünkü tanrıçanın içeriği gittikçe zenginleşmiş ve yeni kavramlarla beslenmiş. Kanımca bu sorunların yanıtlarını bulmaya, mimarinin nasıl doğduğunu araştırarak başlamak gerekli, çünkü aile ile mimari arasında bağlar olduğunu görmekteyiz. Kapalı mekân Içgüdüsü Neolitik çağda (M.Ö. 80005000) dogduğunu gördüğümüz bu kavram, tarım devriminin doğması ve gelişmesi ile birlikte oluştu ve özünde kadıntoprak lllşklsinl içermektedir. Beraberinde başka kavramların da oluşmasına olanak sağlayan bu düşünce sistemi, tarım devrimi nedeni ile ortaya çıktı. Uygartık tarihinin bu dönemlerine gelindiğinde, yeni sorularla karşılaşıyoruz. örneğin: Alle kavramı nasıl oluştu? Mlmari nasıl doğdu? Bu Ikl kavram arasındaki bağlar nelerdlr? Anaerkllllk nasıl kurumlaştı glbl...? Tüm bu soruların yanıtlan ile Ana Tanrıça arasında bağlar olduğunu görüyoruz, II. BÖLÜM: Bereket Tanrıçasının Doğuşu Tüm yüksek memeli canlılarda çok belirgin olarak görülen, dişinin yavrusunu koruyabilmek için gereksinim duyduğu kapalı mekân içgüdüsü, çok gelışmiş bir memeli olan HomoSaplens kadınında da vardır. mağradan çıktıktan sonrakı evrede bu dürtü, onun gelişmiş zekâsı ve yaratıcılığı ile birleştiğinde, tümüyle kendine ait olacak (ki mülkiyet kavramımn ilk doğuş sinyalleri) kapalı bir mekân arayışına sokmuş ve sonuçta mimarinin tlk ömeklerl olan barınaklar doşmuştur (Doğada var olan barınakların dışında...) Çevresinde bulduğu ağaç dallan, zalar gibi doğal malzemeyi kullanarak yaptığı bu bannkta kimler yaşaycak? Doğal olarak anne ile doğurduğu tüm çocukları... Ve işte böylece aile kavramımn ilk örnekleri oluşmaktadır. Tüm bunlar geliştirilip, kotarılırken son derece önemli başka bir olay daha yaşanmaktadır: tarım devriminin doğuşu... Birçok arkeolog ve antropolog tarafından da benimsendiği gibı kadın ile tarım arasında büyük bağlar vardır. öyle olmasa Bereket Tanrıçası asla doğmazdı zaten... Erkek mağara çağlarından gelen kültürünün devamı olarak avcılık ve toplayıcılık görevini sürdürürken, kadın da çocukları ile birlikte yaşadığı bannağın etrafındaki yabani meyva ağaçlan ile buğday ve arpa gibi tahılları "ehlileştırmeye" çalışmıştır. Çok uzun yıllar boyunca denemeyanılma yontemleri ile kavranıp, geliştirilmeye çalışılan tarımın, gelişım sürecinde emek, üretim gibi yeni kavramlar ve buna bağlı gelişen sosyokültürel ve sosyoekonomik değerler istemleri de oluşmuştur. Bu sistemleri kendi içinde toparladığımızda son derece önemli, simgesel bir üçgenin doğduğunu görmekteyiz. KadınToprakÜretlm... Bu simgesel üçgenin gelişmesi toprağın ne denli önem kazandığını ve varolmanın temel okuşlları arasına girdiğinı anlatmakta. işte bu noktada kadının doğurganlığı ile toprağın doğurganlığı (Doğum kavramı) bırbiri içinde eritilerek algılanmaya başlamış, bu görüş Bereket Tanrıçasının doğmasına neden olmuştur. Bu sonucun yaşama uygulanmış biçimi ise anaerkil aile düzenidir. Bu düzen kurumlaşarak sosyal bir form, bir kimlik kazanmıştır. Kurulan bu düzen, nüfusun hâlâ çok az olan Anadolu topraklarında, büyük bir kabul görerek yaşamış ve arkeolojide, "yerli kültür olgusu" diye tanımlanan ve kendinden sonra gelen kültür katlarına ivme kazandırarak, devinim kaynağı olan olğuyu yaratmıştır. Sözünü ettiğimiz bu çağlarda (M.Ö. 10.0003.000) sayısız yeni buluşlar peşpeşe insanların yaşamına girmiş, ana Tanrıça ise tüm görkemi ile saltanat sürerken ıçerıgme Bereket tanrıçasının da katılması ile simgeledıği değerlerin çapı ve etki alanı iyice büyüdüğünden tapınma biçimleri, libasyon gelenekleri, bahar ve hasat ayinleri ile gerçek bir külte dönüşmüştür. Göğüslehnı tutan Ana Tanrıça heykelciği Alacahöyük mezar buluntusu olan eser, gümüşten yapılmış olup, MÖ 3. bın yılın, ikinci yarısmda tarihlenmektedir. masıdır. O günlere değin kadının emek ve üretim gücüne dayalı gelişen kapalı ekonomik sistemin, madenle beslenerek, daha gelişmesine, çapının daha açılmasına, olanak sağlanmış. Ekonomiyi böylesine etkileyen madenin ifade ettiği anlam ve güç nedir? Bunu şoyle açıklıyabiliriz; günümüzde petrol ne anlam taşıyorsa ve hangi gücü simgeliyorsa, o çağlarda da maden aynı anlam ve gücü simgeliyordu Bunun yanı sıra madenin kazılması, çıkarılması gibi ağır ve zor çalışların yapılması, emek ve üretim gibi kavramlara yeni değerler katarken, yeni iş alanları ve pazarlar da getirmiştir. Gerçekten çok ağır bir işçilik gerektiren bu üretim alanında kimler çalışacak? Erkekler... Erkek, kas gücü gerektiren bu ağır işçiliğin sorumluluğunu üstlenirken, kendisini tanrılaşmaya götürecek yolun kapısını da aralamıştır. Bu çağdaki siyasi gelişmelere getince; çok önemli değişimler yaşandığını görmekteyiz. örneğin kent devletleri oluşmuştur. Bölgesel etkınlikte görev yapan bu kent devletlerınin kesin sayısını bilemiyoruz, ama bu dönemle çağdaş bir Ortadoğu krallığı olan Akkatların kralı Naramsinln, Eski Akatça ile yazılmış çivi yazılı bir tabletınden önemli bilgiler ediniyoruz. Yaklaşık olarak bugünkü Irak'ın sınırları içinde kurulmuş olan bu krallığın kralı Lütfvn Myfayı çevirtnlz Tanrılaşmaya giden yol III. BÖLUM Erkek Tanrının Doğuşu: Tanrı heykelciği, Kültepe kazılannda bulunan eser kurşundan yaptlmıştır. MÖ 1800 yıllanna tarihlenmiştir (Yanda) Üstte bir aile komposizyonu... MO 18. yy'da yapılrnış olan bu heykelcik kalıbı olup anne, baba ve çocuklardan oluşan tek eşli aile kavramımn güzel bir örneğini oluşturmaktadır. Erkeğe, tanrılaşmaya giden yolun kapısının ne zaman açıldığını henüz kesin olarak saptayamıyoruz. Ana Tanrıça hevkelleri ile birlikte çok az sayıda tanrı heykelleri bulunuyorsa aa, Kazııarın sayısal azlığı, bu tanrının da ilk doğuş tarihi için kesin görüş getirmemizi engelliyor. Elimızdekı kazı buluntularına bakttğmızda erkeğe, tannsal yolu açan olayların eski Tunç Çagı diye tanımlanan M.Ö. 30002000 yılları arasında yaşanan bin yıllık evrede geliştiğini görüyoruz. Bu çağın en önemli özelliklerinden biri, madenin günlük yaşama sokulmuş cA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle