24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NÖROLOJİ Nöroloji Kongresi'nden izlenimler Uyku,başağrıları,parkinsonaumut Çeşitli konuların tartışıldığı kongrede, öğleden sonra yarım saatlik uyku, gece uykusu süresini azaltıyor. İsmail Murat mesi, bu bozuklukta çevresel faktörlerin rolü olabileceği varsayımını destekliyor. Deprenll adlı yeni ilacın Parkinsonda ilerlemeyı durdurması son zamanlarda araştırmacıların gözünde umut ışığı oldu. istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Uyku Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen 3. Nöroloji Kongresi, 811 kasım tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleşti. Yabancı araştırmacıların da konuşmacı olarak katıldığı kongrede Alzhelmer ve Parkinson hastalıklarında yeni gelişmeler, serebrovasküler hastalıklar, epitepsi ve yasal sorunlar, beyin ölümü kavramında değişımler, uyku bozuklukları, migren başağrılan ve nörolojlde manyetik rezonans görüntülemesi gibi konular ele alındı. Çok sayıda bildiri ve posterin sunulduğu kongrede, istanbul çapında yürütülen başağrısı çalışmaları ilgi çekiciydi: Yaş' ları 12 ile 50 arasında değişen 2340 kişi üzerınde yapılan araştırmada, başağrısına rastlanma sıklığının %93 olarak bulunduğu belirtildi. Bunlardan %30'unda başağrısı, iş görmeyi engelleyecek şiddetteydi. Araştırmanın sonuçlarına göre kadınlar erkeklere kıyasla, ilkokul mezunları yüksek öğrenimlilere kıyasla başağrısı nedenlyle daha fazla doktora başvurmaktalar. Öğleden sonra uyku Nöroloji kongresinde yer verilen konulardan biri de uyku bozukluklarıydı. Araştırmacılar, gece uyku süresini kısaltmak ısteyenlere öğleden sonra vücut ısısının en düşük olduğu saat 15.00 sıralarında 30 dakika 1 saatlik bir uyku öneriyorlar Öğleden sonra uykuları, gece uyku süresini azaltmanın yanında günlük aktivasyonu daha yararlı hale getiriyor. Ayrıca uyku süresi ile vücut ısısı arasında önemli bir bağıntı söz konusu. Şayet vücut ısısının düşmeye başladığı sırada uykuya dalınırsa uyku süresi uzuyor. Vücut ısısının artışıyla birlikte uyku süresi azalıyor. Uyku araştırmacıları, toplumda üç kışıden birinin uykusuzluk yakınması olduğunu, bunların yarısında ise son 1 yılda ciddi uykusuzluğun söz konusu olduğunu belirtiyorlar. Fazla uykudan yakınanlar ise genel nufusun yuzde 1 'ini oluşturuyor. Uyku bozuklukları arasında sayılan uyurgezerlik, en sık 512 yaşları arasında ortaya çıkıyor. Uykuya dalıştan 33.5 saat sonra görülüyor ve ertesi gün hatırlanmıyor. uykunun çokluğuyla şekillenen bozukluklar kı bunlar arasında özellikle uykuda solunum bozuklukları ve horlama ile başvuranlar çoğunlukta. Üçüncü grupta, yani uykuda gelen bazı anormal olaylarla ilgili şikâyet grubunda ise uykuda yatağını ıslatma, uyurgezerlik, gece korkuları, uykuda konuşma gibi ve daha çok çocukluk çağında görülen vakaları laboratuvarda incelemeye ve rahatsızlığı tfcşhıs etmeye çalışıyoruz. Bunun dışında uyku ile ilgisi olmayan nedenlerle teşhis amacıyla bize hastalar geliyor. Bunlardan biri epilepsi. Sara (epilepst) hastalarında uyku sırasında çekilen beyin elektrosu (EEG) çok değerlı bulgular sağlıyor. Erkeklerde cinsel iktıdarsızlığın psikolojik mi yoksa organik bir nedene mi bağlı olduğunun incelemesi de uyku laboratuvarının önemli çalışma alanları arasında. özel aygıtlar yardımıyla cinsel Iktidarsullk yakınması olan erkeklerin bu sorunlarının kökeni uyku sırasında ereksiyon ıncelenerek ayırt edilebihr. Erkeklerde uykunun belli dönemlerinde reflekş ereksiyonlar oluyor. Uyku laboratuvan, iktıdarsızlık sorunuyla ilgili yakınmalarda önemli bilgiler sağltyor. Uyku laboratuvannda incelemeye alınan hastalara herhangi bir llaç verlllyor mu? Hayır. Hastalar laboratuvarda doğal bir uyku uyuyorlar. Uyuyan hastaları inceleyen aygıtlar sabaha kadar çalışıyor. Hastanın solunumu, kalp atışları, kas aktiviteleri, kolbacak hareketleri, göz hareketleri aym anda kaydediliyor. Ekip, ertesi gün bir araya gelerek bu verıleri değerlendiriyor ve hastaya teşhis koyuyor. Oldukça yoğun bir çalışma temposu bu: Bazen 36 saat sürekli incelemeye aldığımız hastalar var. Ama inanıyorum ki bu tempo hızla düzene giriyor. Birçok eksiğimiz var. Bunların büyük kısmı aygıt ve finansman eksikliği. Bunları da yakında gidereceğimize inanıyorum. D Doç. Dr. Erbil Gözükırmızı ile söyleşi Beyîn ölümü Bilimsel programda yer alan "beyin ölümü", kongrenin ilginç konuları arasındaydı. Organ nakillerinde organ vericisi adayı olarak belirlenenlerin durumunu saptamada kullanılan "beyin ölümü kriterleri", kişinin tıbben ve yasal olarak ölü sayılmasıyla ilgili ölçütler. Konuşmacılar, beyin ölümü kriteri olarak elektroensefalogramın (EEG, beyin elektrosu) düz çizgi çizmesinin artık beyin ölümü teşhisi için yeterli olmadığını, bunun yerine beyin sapı ölümünün önemli olduğunu vurguladılar. Ayrıca kan beyin akımının anjiyografi ve sintigrafiyle saptanması, beyin sapı uyarılmış potansiyelleri ve apne testi, beyin ölümünü teşhiste yeni kriterler. Beyin ölümünü daha kesın bıçımde belirleyecek yöntemlerin geliştirilmesi, organ nakline elverişli vakaların doğru seçimi açısından büyük önem taşıyan bir konu. Beyin damarlarını görüntOleyerek hastada beyin kan akımına bakılması, sintigrafide hücre etkinliğinin araştırılması gerekiyor. Her türlü uyku sorunu araştırılıyor Dr. Nadiye Karlıca Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji Anabilim Dalı Uyku Laboratuvarı'ndan Doç. Dr. Erbil Gözükırmızı sorularımızı yanıtladı. Sayın Gözükırmızı, Uyku Laboratuvan ve Uyku Araştırmaları Derneği ne zaman faaliyete geçti? Uyku laboratuvan kurulalı üç yıl oldu. Dernek ise 1 yıldır faalıyette Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabılirn Dalı bünyesınde 3 yıl önce böyle bir laboratuvar kurmaya karar verdik. iki yıldır bu laboratuvarda hasta kabul ediyor ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Demeğın kuruluş amacı, Türkiye'de konuyla ilgılenen kışilerın bir araya getirılmesi ve yurtdışına açılımı sağlamak. Uyku araştırmaları laboratuvan, çok sayıda disiplinin bir arada çalışmasını gerektiren bir konu. Başka ülkelerde psikiyatri ve solunum hastalıkları dallarına bağlı uyku laboratuvarları var. Uyku laboratuvan ne amaçla kuruldu? Uyku laboratuvarında biz öncelikle uyku bozukluklarını inceliyoruz. Ayrıca uyku bozukluklarıyla gelen hastaları her çarşamba günü öğleden sonra poliklinikte kabul ediyoruz. Uyku bozukluğu nedeniyle gece uykuda incelemeye gerek duyulan hastaları laboratuvarda ınceltyoruz Tüm uyku bozukluklarını laboratuvarda ıncelemek mümkün değil. Bu bakımdan zor bir ış. Uyku araştırmaları için haftanın üçdört gecesinı laboratuvarda hastaları inceleyerek geçiriyoruz. Ayrıca laboratuvarda uykuya iiişkin temel bilimsel araştırmalar yapıyomz. Uyku laboratuvarında çalısan eklp hangi elemanlardan oluşuyor? lyi yetişmış bir teknısyenimiz var. Benim dışımda bir nörolog ve psikiyatri uzmanı görev yapıyor. Bunun dışında göğüs hastalıkları anabilim dalı ve ürolojiyle ortak çalışmalar yapıyoruz. Oldukça yoğun bir hasta trafiğimiz var. Çeşitli tıp dallarının ortak katılımıyla bilimsel toplantılar düzenliyoruz. • Uyku laboratuvannda ne tür hastaları inceliyorsunuz? Kongrede anlatmaya çalıştığımız gibi uykunun azlığı, çokluğu veya uyku sırasındaki anormal olaylarla şekillenen rahatsızlıklar uyku laboratuvarında incelenen bozukluklar. Bunları üç grupta toplayabiliriz. Birinci grup, uykunun azlığıyla gelenler. ikinci grup Çevre ve Parkinson Parkinson hastalığı alanında çevresel faktörlerin önemine değinen konuşmacılar, söz konusu hastalıkta özellikle MPTP adı verilen toksinin hücrelerin enerji santralı mitokondrilerin ölümüne yol açarak etkili olabileceği görüşünü savundular MPTP benzeri maddeler, beyaz şarap, peynir ve koka gibi besinlerin yapılarında da b"lunuyor. Parkinson hastalığının daha ziyade sanayileşmiş ülkelerde görül
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle