Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J EOLOJ İ Y AŞ A M deniz havzasının Messina döneminde bir tuzlulETT krizi yaşadığı, Akdeniz ile Atlas Okyanusu arasındaki ilişkinin yönünün değiştiği, Afrika tablasının Avrupa'ya doğru yükselmesinin bu süreçte ro) oynadığı kesindir. Çukur ovalarda bulunan tuz çökeltileriyle şimdi su yüzünde olan Sicilya'daki Caltanissetta, Cezayir'deki Şellf havzaları arasında bağlantı kuruldu. Su yüzeyinde kalmış topraklarda, tuz yataklarının attının incelenmesi, kriz öncesinde Akdeniz'in açık bir deniz olduğunu doğruluyor. Deniz dibindeki ve su yüzeyinde kalmış topraklardaki tortulların çözümlenmesi ise, tuz yataklarının arasında deniz tortullarının bulunduğunu ortaya çıkardı. Foraminiferler (delikliler: Tek hücreli hayvanlar), kokolitier ve diyatomeller (mikroskopik algler) bulundu. Bu, önemli miktarlarda tuzlu su girişimi ve deniz suyunun tüm kriz süresince varlığını sürdürdüğünü gösteriyordu. Hsü: nün ileri sürdüğü gibi, Akdeniz çoğu zaman bir çöl değildi. Deniz suyunun kesintili, fakat yeterince sık olarak taşınması tuz yataklarının neden bu derece kalın olduğunu da açıklıyor. Bu deniz suyuyla beslenme, önemli miktarda tuz çökelmesiyle bir karşıtlık oluşturmuyor; buna çarpıcı bir örnek tuzlalardır. Tuzlalarda su, aşırı tuzludur. Hızluluk krizi, kurak iklimin yerini nemli bir iklime bırakmasıyla son buldu. Tuz yataklarının oluşmasının ardından, 5 milyon yıl öncesine doğru, deniz yeniden oluştu. En kalın tuzyatakları çukur ovalarda bulunuyor. Bu, dördüncü jeolojik dönüşümlere karşın, havzanın yapısının 6 milyon yıl önce oluştuğunu gösteriyor. Sismik araştırmaların sonuçlarına göre, doğu havzasında bulunan çukur ovalarda tuz yataklarının kalınlığı 3000 m'yi geçmiyor. Bugüne kadar denizin dibindeki tuz katmanları tamamen geçilemedi, bu yasak. Bu su geçirmez tuz yatakları, hidrokarbür yataklarının örtüsünü oluşturabilir. Teknik olanaklar, tortul yatakların önemli derinliklere kadar delinmesini sağlamasına karşın, bir kaza sonrası petrol fışkırması durumunda, 80 yılda kendini yenileyebilen bir denizin kirlenmesi karşısında çaresiz kalıyor. Üstelik, tüm Akdeniz'in dibini örten tuz yataklarının aynı anda oluşmadıkları biliniyor. Öte yandan, üçüncü dönemin sonunda Antarktika'da buz tepelerinin yükselmesi okyanusların su düzeyinin alçalmasına yol açtı; bu da Akdeniz'in izole olmasına ya da yeniden suyla dolmasına katkıda bulundu. Böylece, şema tamamlanmış oluyor. Messina döneminin başııida, 65 milyon yıl önce, Akdeniz'in yapılanması geniş anlamda tamamlanmıştı. Havza daha az derindi. Akdeniz, Cebelitarık'ın çeşitli yerlerinde, Ispanya ya da Fas tarafında bulunan fazla derin olmayan su kanallarıyla Atlantik Okyanusu'yla bağlantı halindeydi. Sonra tektonik hareketler havzanın izole olmasına neden oldu. Öte yandan, okyanusların bir ya da birden fazla kez seviyelerinin alçalması buna katkıda bulundu. Son olarak, kurak iklim koşulları suyun yavaş yavaş buharlaşmasına yol açtı. Bazen, tuz konsantrasyonu o kadar ar Akdeniz Çukur ovalar Eş(k(er Derin çukurlar Az derin havza Buharlaşma Buharlaşma Tuz Tuz Antarktika'da gözlemevi kuruluyor ntarktika, gökbilimciler için uluslararası bir merkez haline dönüşebilir. Gökbilimciler, burada kurulacak bir gözlemevlnin yerden elde edilebilecek en iyi görüntüleri sağlayacağını kızılaltı ve milimeı.e altı ışımaları gözlemlemek için çok uygun olacağını düşünüyor. ABD'nin Antarktika Araştırmaları Bilimsel Komitesi toplantısı sırasında (temmuzda) getirdiği öneri, birçok ülkenin ilgisini çekti. Antarktika'nın en çekici yanı, aşırı soğuk sıcaklıkların su buharını dondurması. Su buharı, özellikle kızılaltı ve milimetre altı ışımalarını emiyor. Bu dalgaboylannı incelemek isteyen gökbilimciler, yüksek dağlarda, atmosferde bulunan su buharımn önemli bir kısmının üstünde teleskop inşa etmek zorunda kaldı. Düşük sıcaklıkların ikinci bir avantajı, arka plandaki ısısal kızılaltı ışımaların azalması; böylece daha sıcak bölgelere göre gökyüzü daha az "bulanık" oluyor. Gökbilimciler, gözlemevinin Doğu Antarktika'da 40004200 metre yükseklikte olmasını planlıyorlar. Burada hemen hemen deniz seviyesinde olan Güney Kutbu'na göre daha az su buharı bulunuyor. Fransa, italya ve Sovyetler Birliği, böyle bir gözlemevi projesine katılabileceklerini belirttiler. ingiliz araştırmacılar fazla ilgi göstermedi, çünkü Batı Antarktika'da gerçekleştirmek istedikleri proje üstünde çalışıyorlar Gözlemevinin yıl boyunca 810 araştırmacının çalışabileceği bir prefabrike istasyon olması düşünülüyor. Bilim adamları, atmosferik fizik, güneş fiziği, uzay fiziği, auroralar, meteoroloji ve jeoloji alanlarında da çalışabilecekler. A 3 bin metrellk tuzlar Tuz Tuı Cebelitank Boğazı'nm kaprlslerl 1. Akdeniz açıkken Bundan 6.5 milyon yıl önce Akdeniz Atlas Okyanusu'yla bağlantı halindeydi. 2. Denizin /zo/s olması 6 milyon yıl önce Afrika plakası Avrupa 'ya doğru ilerledi. Aynı zamanda Kuzey Kutbu'nda buzlann hacmi artıyordu. Bu, okyanusların su seviyesinin düşmesine neden oldu. Bu iki olay Akdeniz'in izole olmasına yol açtı. Akdeniz ile Atlas Okyanusu arasındaki su değiş tokuşu tamamıyla (ya da hemen hemen tamamıyla) kesildi. 3. Buharlaşma ve tuzların çökmesi Bundan sonra havzanın içinde bulunan su buharlaşmaya başladı Gerı kalan suyun tuz konsantrasyonu yüksek olduğu ıçin tuzlar çökelmeye başladı. 4. Yeniden suyla dolma Okyanusların su seviyesi değışiyordu ve bazen Atlas Okyanusu'yla Akdeniz arasında bağlantı kuruluyordu. Böylece Akdeniz yeniden suyla doluyordu. 2, 3,<4 süreçlerı birçok kez tekrarlandı. Bu, denizin dibindeki tuz çökellerinin kalınlığmı açıklıyor. 5. Kesin olarak bağlantı kurulması 5 milyon yıl önce Cebelitank Boğazı tamamen açıldı. Atlas Okyanusu'nun suları Akdeniz havzasına aktı ve deniz yeniden oluştu. tıyordu ki evaporitler çöküyordu. Kriz sırasında, havzaların çoğu suyla doluydu. Ancak, kıyılarda kalan havzalar büyük engebelerle izole olduğundan, uzun bir süre boyunca tuz çölü olarak kalmış olabilir. Bugün, okyanus suyuyla beslenmenin kesilmesi, tektonik etkenlerden çok, okyanusların seviyelerindeki değişmelere bağlanıyor. Messina döneminin sonuna doğru, halâ izole olan Akdeniz bir göldenize dönüş tü. Bunda, yağmurların şiddetlenmesi sonucu tatlı suların taşınmasının etkisi vardı. Sonunda, Akdeniz ile Atlantik Okyanusu arasındaki ilişki, kesin bir bıçimde kuruldu. Böylece, 82 milyon kıyı sakininin, 120 milyon turistin mutluluğu, "denlzlerin en mavlsl" oluştu. Bugün, Akdeniz oturmuş gözüküyor. Fakat, kıta tablalarının etkisiyle, Afrika ile Avrupa arasında hafifçe büzülüyor. (Sclanc» at VI», 8/90)