Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOTEKNOLOJİ Biyologlara bu ülkede yer yok mu? Biyologlar, ülkemize tarım ve orman mühendisi kadar gereklidir. Dr. Barbaros Çetin gün artan çevre sorunlarının, ülkelerin sadece coğrafi smırları içerisinde kalmadığı, herhangi bir ülkeden kaynaktanıp diğer bir ya da birçok ülkelere sıçradıgı bir gerçek. Problemler, Birleşmiş Milletler, UNESCO, Avrupa Konseyi vs, gibi kuruluşlarda ele alınıyor. Avrupa Konseyi'nin ilgili birimlerinden yapılan açıklamalara göre 2000 yılı cıvarlarında Avrupa Topluluğu üyeleri arasındaki kişilerde, çevre ve doğa ile ilgili konuların en belli başlı kriterleri oluşturacağı belirtilmekte. Ulkemiz, diğer birçok konunun yanında, ekolojik problemlerini çoğunlukla çözebilir hale gelen, bir ülke olarak hazırlanabilecek mi? Bu olaylarla yakından ilgilenecek biyolog (botanikçi, zoolog), çevre mühendisi, peyzaj mimarı, arkeolog vs. gibi meslekleri, toplumun ilgili organları kapsamında uygun bir biçiminde istihdam edebilmiş durumda mıyız? Ülkemizde biyologlar, fen fakültelerinin biyoloji bölümlerinden ikili lisans (botanikzooloji) eğitimi alarak yaklaşık 35 yıldır mezun olmaktalar. Bugün binlerce sayıda olan bu meslek sahibi kişilerin tahminen % 30'u ilgili kurumlarda çalışabilmekte. Bu oranın büyük birçoğunlugunu, ortaokul ve liselerde biyoloji öğretmenliği yapanlar oluşturuyor. Diğer geriye kalan kısmını ise çoğunlukla hastaneler ya da özel laboratuvarlarda görmek mümkündür. Fakat botanikçi ve zoolog olarak çalıştıkları alanlar (Orman Bakanlığı ilgili birimleri) ise çok azdır. Oysa ülkemiz gerek tarımsal gerekse doğal bitki ve hayvan kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. özellikle biyolojik zenginliklerin ülke kalkınmasında kullanılabilmesi ve ekonomik potansiyel olarak harekete geçirilmesi konusunda, öncelikle bu zenginlikler bakımından 2 • a a f % a f % a f % ' ' yı'lara yakl ff I I I I I şırken, d n a üy\ 0 \ 0 ^ 0 md h r e e ı a eg ç n z ne durumda olduğumuzu bilmemiz gerekir. işte bu noktada botanikçi ve zoologların önemi kendiliğinden ortaya çıkar. Onlar, en az bir tarım ya da orman mühendisi kadar gereklidirler. Yurdumuz, doğası, tür zenginliği nedeni ile yaklaşık 150 yıldır özellikle yabancılar tarafından (bazı dönemlerde sürekli bir biçimde) talan edilmektedir. Bizim insanımız da yaklaşık son 1020 yıldır yanlış bir biçimde sanayileşme ve yerleşme, aşırı derecede tarım ilaçları kullanma, orman yangınları ve kesmeler vs. gibi nedenlerle yoğun bir biçimde ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Doğa ve çevre konularındaki eğitim ve bilgi eksikliği büyük oranlardadır. Gelişmiş Batı ülkelerine bakıldığında biyologların yaklaşık 100 yıldır, ülkelerinin kalkınmasındaki temel meslekler arasında yer aldığı görülür. ingıltere'de sadece botanikçiler, halkla ilişkilerden arkeolojiye kadar 25 farklı yerde görev yaparlar. Eğer biyologlara genelde biyoloji ile ilgili bilim dalları açısından bakacak olursak, (mikroblyolog, krlmlnal teknolo|i, besln biyolojlsi, ekolog, medikal biyolog, hldrobiyolog vs.) çok daha farklı alanlarda hizmet verdikleri görülür. Ya da isveç'te de 30'a yakın alanda görev yapmaktadırlar. Demiryolları şirketinde bile yol boyunca gelişen bitkilerle mücadele için, botanikçiler kadrolu olarak yer alırlar. Fakat gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerde botanikçilerin, biyologların öneminin iyi anlaşılamadığı görülür. Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: 2000'li yıllarda çevre ve doğa sorunlarını büyük ölçüde çözmüş, nüfus artış oranını dengeli bir hale getirmiş, biyolojik zenginliklerini iyi koruyabilen ve değerlendiren, gelişmiş bir Türkiye görmek istiyorsak, biyologları kalkınmada seferber etmek zorundayız. D ürkiye'nin bilim hayatına, üniversitelere tepeden inme giydihlen YÖK gömleği, daha çok, zamanın karşı durulmaz gücü karşısında paralamnca, 'nasıl bir üniversite' tartışması yine başladı. Yakın tarihe bir göz atın: Üniversitelerimiz, siyasi, özellikle de askeri ve çok düzenli olarak da polisiye gündemdeki yerlerini hep korumuş, genellikle "kıyım" türü çözümlerle karşı karşıya kalmıştır; öğrencisi, öğretim üyesi, demokratik hak ve özgürlükleri, düşünce özgürlüğü hep kıyılmıştır. Ya siyasi ya da askeri otorite tarafından, bazen de üniversitenin kendi içinden. Sonunda, lise devamı bir eğitimin yapıldığı, araştırmanm ve bilimsel düşüncenin en alt düzeyde seyrettiği, profesör unvanlt bir dizi "işadamının" doluştuğu, "astüst" disiplin ve anlayışının hüküm sürdüğü... bugünkü yapı ortaya çıkmıştır. Bir türlü kurumlaşma sürecini tamamlayamayan, bunu başarmış bazı üniversitelerin de bu niteliklerini kaybettiği böyle bir çatı altında bilim niçin üretilsin? Daha doğrusu, böyle bir talep niçin olsun?.. Üniversitelerimiz, "bilim kurumlan" olabilme şansını yakalayabilirler. Yeni üniversite yasası için toplumda, özellikle akademik çevrelerde geniş ve yoğun bir tartışma başlamıştır. Sayın milletvekilleri "biz yaptık oldu" tutumuyla yasayı, "kolay profesörlük" yasası gibi "geçirmezlerse", demokratik tartışma olumlu sonuçlara varabilir ve nihayet ülkemizde de bilim ' 'kurumlaştırılabilir''. Gerçi, ellerinde yine çeşitli "hazır gömlekler"le ortalığa dökülenler var. Ancak gerçek bir "bilim eğitimi, öğretimi, üretimi" ve bunlara uygun bir yapılaşma ve kurumlaşma isteyen sağduyu, çağdaş düşünce niçin egemen olmasın ve kendini kabul ettiremesin? Gelecek cumartesiye kadar, sağlıklı günler dileriz... T H A F T A N I N G Ü N D E M İ O K U R D A N Kalp ve bir yanlış 23 Arahk 1989'da (146. sayı) yayımlanan "CumhuriyetBilim ve Teknik"te "Sporcu kalbi: İri ve güçlü" başlıklı yazıyı okudum. Altbaşlık ise şöyle idi: "Normal insan kalbi dakikada 20, bir mukavemet sporcusunun kalbi ise 40 litre kan pompalıyor." Cümlede dikkatimi çeken nokta, normal insan kalbinin dakikada 20 It kan pompalamasıydı. FİZYOLOJİ * A. GUYTON'ın dünyada başvuru kitabı olarak kullanılan eserine baktım (Türkçe çeviri 1. baskı Cüven Yayınlan Ânkara). Bölütn 23 * Kalb debisi, ven dönüşümü ve bunlann düzenlenmesi * "Kalb debisinin normal değerleri": Normal sıhhatli genç bir erkekte kalb debisi otialama olarak 5.6 Itldk'dır. Fakat bütün yetişkinleri, yaşlılan, kadın ve erkekleri beraber alırsak, oıialama kalb debisi dakikada 5 It'ye çok yakındır. "Metabolizma ve ekzersizin etkisi": Kalb debisi bütün vücut metabolizması ile orantılıdır. Şiddetli eksersizlerde gençlerde, idmanlı atletlerde kalb debisi ariarak, dakikada 3035 It/yi bulduğuna dikkat ediniz. Normal bir insanın 20 Itldk kan pompaladığının BİZE yayımlanmasının sadece bir dizgi natası olduğuna inanıyorum. A. Murat KAYNAR Yazışmak mümkün mü? Cumhuriyet Bilim Teknik önemli bir hizmet yapıyor. Hele matematiksel sorulannız küçük okurlarınızın sayısını arrtınyor. Yayın hayatınızda başanlar diler, bence eksik olan şu konunun halledileceğini umanm. Gazetenin ve derginin açık adresini bilmiyoruz, bazen köşe yazarlan ile yazışmak istiyoruz, çünkü ilginç olarak çok olaylar yasıyoruz. Ama bu mümkün olmuyor. cğer bu adresleri öğrenmemizi sağlarsanız benim gibi olan birçok okurunuzun sorununu çözümlemis olursunuz. Hakim Çelikkanlı DivriğilSivas Adres: Cumhuriyet Gazetesi ya da Cumhuriyet Bilim Teknik, Türkocağı Caddesi 39/41 Cağaloğlu I İstanbul, 34334 Cumhuriyet Blllm Teknik • Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadlr Nadl • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal • Muessese Müdürü: Emlr» Uşaklıgll • Yazı işleri Müdürü: Okay Oonansln • Yayın Yönetmeni: Ortıan BurHlı • Grafik Yönetmen: Tül«« HMd*mlr • CILTKAPAĞI5 Cumhuriyet BİLİM TEKNİK'in 105130. sayılannı kapsayan beşinci cilt kapağı hazırlanmıştır. Cilt kapakları, Cumhuriyet Kitap Kulübü ve Kltap Kulübü temsflclllklerinden, Cumhuriyet Gazetesi bürolarından 6000 TL karşılığı edinilebilir. Posta ile isteyen okurlarımız ise 7000 TL'yi, "Posta çekl No: 14 87 84 Cumhuriyet Matbaacılık Gazeteclllk TAŞ"ye havale ettikleri taktirde, ciltler bekletilmeden adreslerine postalanacak. Lütfen "cilt kapağı" kodunu yazınız...