02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tl P H AFTANI N GÜ N DEMI Sivrisinek, AIDS bulaştırır mı? Sivrisineklerin AIDS virüsünü hortumu ile bulaştırması teorik olarak olası görülebilir, ama... Bio. Dr. Nurdan özer Hacettepe Ünlversitesl Biyoloji Bölümü zı'.Dlojının ilgınç konularından bındır Böcek, vırusle enfekte kanı aldıktan sonra, vırus konakçı ıçınde replıke olur, yanı çoğalır ve sonunda tukruk oezlerıne gıder, bu yolla son konakçısı ınsana ulaşır Fakat sarıhumma, dengue, ateşli vlral hastalıklarda olduğu gıbı, AIDS vırusunun sıvrısınekte replıke olduğuna daır bır delıl yoktur, bu oimayınca da transmısyon olanaksızdır Mekanik taşıma olayında, ıse, sınek ya da bocek hastalık etkenı organızmanın gelışıp çoğalacağı zorunlu bır konakçı olmayıp, ayak, hortum ya da dığer vucut parçalarına bulaşan etkenlerı yaymaları söz konusudur Sivrisineklerin AIDS vırusunu hortumu ile alıp bulaştırması teorik olarak olası görulebılır Oysa, sıvrısınekte beslenme kanalı ile tukruk bezı kanalı ayrı olup, basıt bır şırınga ile kıyaslanamayacak şekılde komplıkedır Bır kanaldan tukruk bezı bırakılırken, dığerınden kan emılır Kan daıma tek yonlu akar Ayrıca kan hacmıne dayalı hesaplar da bu olasılığı çurutmektedır Sıvrısıneğın ağız parçaları ınfektıf dozda vırus verebılecek kadar kan taşıyamaz Şoyle kı, şayet sivrisinek 1000 unıt AIDS vırusu taşıyan bır hasta uzerınde beslenıyor ıse, beslenme olayını tamamlamadan yenı bır konakçıda devam etmesıyle, tek bır unıt vırus nakletme olasılığı, 1 10 mılyon olacaktır oğada, sıvrısınekler başlıbaşına kan emerek zararlı organızmalar olmalarının yanı sıra pekçok önemlı hastalık etkenlerıne de taşıyıcılık yaparlar Bunlardan sıtma etkenının taşıyıcısı olduklarını hepımız bilıyoruz AIDS paylaşılan ığnelerle alınıyor ıse, nıye sıvnsıneklerle olmasın? Florıda Medikal Entomolojı laboratuvarında yapılan çalışmalarla, sivrisineklerin yuksek konsanlrasyonlarda HIV (Human Immunodefıcıency VırusAIDS vırusu) kan emmelerı sağlandı, 48 saat sonra hâlâ sivrisinek vucudunda ınfektıf vırusun bulunduğu gosterıldı Rapora göre, sıvrısınekler ısırır, kan ve vırus partıkulerını alırlar, hatta vırusü barındırırlar Fakat vırusun sivrisinek ıçınde çoğaldığı ve dığer ınsana geçırebıleceğıne daır hıçbır kanıt yok ## D Kongrede tartışıldı 8 Hazıran 1987'de ABD'de duzenlenen bir toplantının konusu, "AIDS vlrusu boceklerte geçebillr ml?" ıdı Bılım adamları soruyu, "geçmemesı gerek" şeklınde yanıtlıyorlar ve bu olasılık uzerıne çok kuçuk bır kapı aralığı bırakıyorlar Ayrıca, bu geçış AIDS yayılmasında bır faktor olsa bıle, çok onemsız bır oranda olacağını vurguluyorlar Amerıka Bırleşık Devletlerı'nde hastalık, rısk grupları (ho moseksueller, damar ıçı ılaç kullananlar) arasında yaygın olmaya devam edıyor Şayet kan emıcı böcekler bır faktöı ıse, çok sayıda çocuğun da vırusle enfekte olması beklenır kı, böyle bır durum söz konusu değıl Fakat,aynı tolantıda AIDS'ın kan emlcl böcekler ile de transfer olabileceğine inanan bılım adamiarı da vardı Kuzey Mıamfden katılan ıkı bılım adamı, AIDS'ın yayılmasında çevre faktorlerının buyuk onemı olduğu uzerınde ısrar etmışler Oysa, 24 Ekım 1986 tarıhlı Sclence Dergısı nde, AIDS'ın Belle Glade'dekı yuksek ınsıdansından sivrisineklerin çokluğunun değıl, seksuel ılışkı ve enjektorlerın sorumlu olduğu bıldırıldı Genel olarak kan emen böceklerın hastalık yaymaları ıkl yolla olmaktadır Biyolojik ve mekanik. Bıyolojık taşıma olayında, sınek ya da böcek, hastalık etkenının gelışmesı ıçın zorunlu bır arakonaktır Belırlı böcek turlerının, yalnız belırlı hastalık etmenlerını taşımaları, yıllar boyu suren evrım surecı ıçınde oluşmuş olup, bu özgulleşme olayı para ı armara ölüyor... Marmara Denizi, Ahırkapı önlerindeki Guney Kolektör deşarjlarından sonra 10 kat kirlendi." lstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi'nce, Güney Haliç Kolektörü'nün devreye girmesinden önce ve sonra yapılan ölçümler ve incelemeler, böyle dehşet bir tablo ortaya koyuyor. Konu, Dergimizin önceki sayılarında yayımladığımız "Denizlerimiz Dosyası"nda haftalarca tartışılmıştı. lstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ne yaptırdığı araştırmalar sonucu, Marmara'mn altında, Boğaz'dan Karadeniz'e uzanan bir alt kanal (ODTÜ Kanalı) olduğu ileri sürülmüş ve atıkların bu kanala verilerek Karadeniz'in zehirli dip sularına akacağı varsayımı üzerinde durulmuştu. Böylece Marmara kirlenmeyecekti. Biyolojik arıtma gibi pahalı bir yatırım yapılmasına da gerek yoktu... Ancak, lstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Fikret Baykut ve Sayın llham Artüz, hatırlanacağı gibi, bu uygulamaya karşı çıkmışlar, ODTÜ kanalı üzerinde endişelerini dile getirmişler ve atık suların Marmara'mn kirlenmesini hızlandıracağını belirtmişlerdi. Bu endışeler doğru mu çıktı? lÜ'nün R/S ARAR araştırma gemisiyle yapılan ölçümlerin sonuçlarına bakılacak olursa, evet. Bu ölçümler, deşarjların, ODTÜ kanalını "bulamadığını", Marmara'ya dağıldığını, kirlilik oranını arttırdığını gösteriyor. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün ise ilk görüşlerinde ısrarlı olduğunu ve atık suların Marmara'yı kirletmediği görüşünü savunduğunu öğreniyoruz. İki bilim kurumumuzun birbiriyle taban tabana çelişen ölçümler yapması ve görüşler öne sürmesi, lstanbul ve Marmara için büyük talihsizliktir. Ayrıca, bilim adına da büyük bir talihsizliktir. Günde 1,5 milyon metreküp kirli su hâlâ Marmara'ya akmaktadır ve tstanbul'un yeni yönetimine, lstanbul Üniversitesi'ne göre, ölüm, Marmara ve lstanbul için hükmünü sürdürmektedir. Bu durum karşısında belediyenin hemen biyolojik arıtma için kolları sıvaması gerekmez mi? • • • Gelecek cumartesiye kadar, hoşçakalm!.. M Virüsü sindiriyor mu? New Brunsvvıck'den W J Crans'ın kayıtlarına gore vırus bocek tarafından sındırılmektedır Vıruslu kan uzerınden beslenmış sıvrısıneklerde, 23 gun vırusun taşındığı gösterılmıştır Fakat bu surenın vırus çoğalması ıçın yeterlı olmadığı ıddıa edılmıştır örneğın, dığer kan emıcı böceklerle taşınan hastalıklarda, etkenın taşınma suresı, epıdemık tıfusta 45 gun, chagas'ta 810 gun, malarya'da 912 gun, vebada 1821 gun, encephalıt vıruslerde 1025 gun kadardır AIDS'ın uzun ınkubasyon peryodo (kuluçka evresı) ve artan vakalara rağmen yuksek rısk gruplarına dahıl olmayan hastaların varlığı, kan emıcı böcekler ya da daha başka transmısyon yolları uzennde, daha ozenh çalışmalar gereğını yaratacaktır Aslında bılım, ıstatıstıklere, kesın venlere dayanırsa da herzaman ıçın bılınmeyen fenomen olasılığı göz onunde bulundurulmalıdır i j O K U R D A N B İ Z E Evrim konusunda konuşur, iman gücüyle Avrupa medeniyefine ulaşabileceğimizden söz ederdı. Bu öğretmenden ne beklenir ki? Unıversıte sınavında acaba eşitlik var mı? Fen liselerinden, Anadolu liselerinden mezun olanlarla, bir ilçe liseiiriden mezun olanlar bir mi? öğrencileri dogmalarla değil, bilim if ığında eğitmeliyiz. Çağdaş uygarlığa asla erışemeyeceğiz yoksa... Sugvi ALPIISTANBUL İTÜ Matematik Cumhuriyet Bilim Teknik • Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadlr Nadl • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal • Muessese Muduru Emlne Uşaklıgll • Yazı Işlerı Muduru Okay Gönensin • Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı • Grafık Yönetmen. Tüles Hasdemlr • Marmara Araştırma Enstitüsü'nün çalışmalarmı bekliyoruz 113. sayınızda, Sayın Ali Akuraal'ın "Ülkemızde Teknolojı Üretıminin Onündeki Enaeller Ne/erf" adındaki yazıtını okudum. Dergınızde Marmara Arastırma Enstifusu nun çaltşmalarına daha çok yer venlmesinı rica edeceöim. Bır de sunu dilerım. Derginiz, bu ensfitü için bir bağış kampanyası açsın. Çok bağış olacağını umuyorum. Bunun, MAE'nin parasal sıkıntısına kaikısı olabilir. Mustafa DEMİR Cumhuriyet Bılım Teknık eklerının 86104 sayılannı kapsayacak Dördüncü Cılt kapağımız hazırlanmıştır. Cılt kapakları, onumuzdekı hafta, Cumhuriyet Kitap Klübü ve temsılcılıklerınden, Cumhuriyet Gazetesı burolanndan 4000 TL. karşılığı edınılebılir. Kıtap Kulubu temsılcılıkleri ve buroların bulunmadığı yorelerdekı okurlarımız, posta masrafları dahıl 5500 TL'yı, "Posta çeki No 148784 Cumhuriyet Matbaacılık GazeteclllkTAŞ'ye havale ettikleri takdirde cıltler bekletılmeden adreslerıne postalanacaktır. CİLTKAPAĞI Dogmalara hayır! TÜBİTAK'to olanlar ortado. Türkiye'de bilim ne yazık ki yok. örneğm fizik dersinde öğretmenimiz evliyanın menkıbelerini anlafırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle