26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DOĞ A ARASTIRMA Bilim adamları, doğanın belki de en kontrol edilmez felaketi olan dev fırtınaların pesinden koşuyor... Amaçları, nasıl oluştuklarını yakından inceleyerek kavramak. Der/eyen: Melih Cılga Kasırgaların peşinde koşanl içinde olup biten dev fırtınalar olduklarından, radyodan kasırga alarmını duyan bir gözlemcınin fırtınaya yetişmesi genellikle mümkün olmuyor. Bu yüzden kasırgaların peşindeki bir uzmanın başarılı olabilmesi için, çok sayıda fırtınayı yakından izlemesi, çok şanslı olması ve hangi tür fırtınaların kasırgaya dönüşebileceğini kestirebilmesi gerekiyor. Bluestein ve arkadaşları, ayrıntılı meteoroloji raporlarını çok iyi inceledikten sonra, araç gereçlerini jiplerine yükleyip yola çıkıyorlar. Bu aletlerin içinde en önemlisi, trafik polislennın kullandıklarına benzeyen bir tür radar. Fırtınaların büyümesınde ortamın aşırı nemli olması önemlı rol oynuyor. Şiddetli fırtınaların çoğunluğu farklı nemlilikteki hava kütlelerinin karşılaştığı yerlerde doğuyorlar. Bluestein, çok kuru ve çok nemli hava kütlelerinin çarpışmalarının fırtına oluşturmasını, "atmosferin denge kurma savaşı" olarak nitelendiriyor. Ona göre, "bu denge kurma savaşı sürekli şiddetli patlamalar biçiminde gerçekleşiyor. Topografik ve atmosferik olaylar "kasırga şeriti" denilen bölgeyi dünyanın en şiddetli hava akımlarının yaşandığı yer haline getiriyor. Doğuya doğru hareket eden nemsiz batı rüzgârları, sıcak havalarda Kayalık Dağları'nın üzerinden taşıyorlar. Mekslka Körfezi'nden gelen nemli hava da dağların zirvelerinin arasından geçerek, kendine yer ediniyor. Böylece nemli ve kuru hava arasında "kuru hat" denilen, çok çabuk değişmeye eğilimlı meteorolojik bir sınır oluşuyor. Batıdaki dağlar ortabatı düzlüklerinden çok daha yüksek S atte 400 km'ye varan hızlarla dönen hortumlar yaratan, arkasında yüzlerce ölü ve milyarlarca liralık zarar bırakan kasırgaların beklenmedik ziyaretlerı Amerıkalılar tarafından doğal karşılanıyor Anlayamamaktan ve karşı koyamamaktan kaynaklanan çaresiz bir kabulleniş bu. Fakat "gerekli koşullar sağlandığında bılınısel yöntemlerle açıklanamayacak olay yoktur" tezinden yola çıkan araştırmacılar bu kasırgalara bile başkaldırıyorlar. Oklahoma Üniversıtesi'nden Hovvard Bluestein yaşamının on iki yılını şiddetli fırtınaların peşinde koşarak geçirmiş bir uzman. Ünıversitedeki ve diğer araştırma laboratuvarlarındaki arkadaşlarıyla yürüttüğü çalışmalar Bluestein'a yeterli gelmiyor. Laboratuvarda bir kasırganın, ancak hortum aşaması modellenebiliyor. Bilgisayarda oluşturulan matematiksel modeller de bir kasırgaçevriminın tamamını sergileyemiyorlar: Güneşli gökyüzünden fırtınalı havaya, oradan kasırgaya ve sonra yeniden mavi gökyüzüne kadar devaın eden kasırga çevrimi hakkında bilgi edinmek için "olayı yerinde izlemekten başka çare kalmıyor." Bir kasırga nasıl doğar? Amerika'da her yıl 50 bin100 bin fırtınanın arasında ortalama 770 tane kasırga patlak veriyor. Bunların çoğu meteorologların "kasırga şeriti" dedikleri beliıli bir yerde gerçekleşiyor: Bu bölge, Teksas'tan başlayıp, Oklahoma, Kansas, Missouri, Nebraska ve Güney lllinois'den geçip, Kuzey lovva'da bitiyor. Kasırgaları yakından izleyebilmek için açıkça onların pesinden koşmak gerekiyor. Çünkü bunların çoğu 1520 dakika Kasırga şeriti Kasırga, farklı hava parçalan çarpıştığı zaman oluşuyor. Fırtına, üst sıcak katmanlardaki nem (kavunlçl) bulutlar ve yağmur olarak yoğunlaşınca şiddetleniyor. Sistemin çevresinde dönen rüzgârlar (yeşil), enerji katıyor. Hızla hareket eden hava (mavi) sıcak havayı itince rüzgâr bir girdap silindiri oluşturuyor (kırmızı). Yüzeydeki havayla (mor) itilen silindir fırtına nın çekirdeğine doğru yükseliyor. Bu andan itibaren hızla tohlikeli bir burgaca dönüşebilir. Durağan haldeki bu sistemde böyle bir patlamanın olabilmesi için sisteme dışarıdan bir etkinin gelmesi gerekir. Bazen atmosferin üst katmanlarından soğuk birhava akımı aşağılara iner ve orada öylece bekleyen kuru hava katmanın soğumasına yol açar. Soğuyan hava da yoğunlaşır ve tabii ki, aşağı iner. Artık "sibobun" altındaki sıcak havanın büyük bir patlamayla yukarı doğru çıkmaması için hiçbir engel kalmamıştır. Fakat sistemin durağanlığını bozan etki, genellikle aşağılardan gelir: Su buharı yoğunlaştığında dışarıya enerji verir ve o bölgedeki havanın ısınıp, hızla yükselmesini sağlar. Yoğunlaşan su, ortamdaki nemin artmasına ve atmosferin alt tabakalarında kalın bulutların oluşmasına neden olur. Sistemin aşağı tarafında bulunan nemli körfez kökenli hava kütlesi güneşin ısıttığı topraktan yeterince ısı soğurabilirse, oldukları için, kuru hava kütlesi nemli hava kütlesinin üzerine yığılıyor. Bluestein'a göre işte bu durum "kuru hattı" bir cehenneme çevirebiliyor. Normal olarak, daha soğuk olan batı kökenli hava kütlesi aşağı ıner ve daha sıcak olan körfez kökenli hava kütlesi de soğuyuncaya kadar yukarı çıkar. Eğer havada yeterince nem varsa, nem bulutların içinde yoğunlaşır ve yağmur olarak aşağıya düşebilir. Fakat eğer batı kökenli hava, körfezden gelen kütlenin yukarı çıkmasına izin vermeyecek kadar sıcaksa, aşağıdaki hava kütlesi orada sıkışıp kalır. Kuru havanın üzerindeki katman, bir düdüklü tenceredeki sibop gibı bir işlev görmektedir ve sıcak, nemli havayı sıkıştırılmış olarak tutar. Böyle bir sistem saatlerce durağan kalabilir. Fakat yukarıdaki hava katmanında bir geçit açıldığı anda, Kasırga şeridi adlı bölgenin uyduyla alınan görüntüsünde, fırtınalar demeti, Oklahoma 'nın hemen kasırgaya dönüşebilecek bir fırtıgeniş bir bölümünü kaplayan büyük bulut oluşturuyor. na patlak verir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle