Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EĞİTİM Liselerde astronomi yeniden okutulmalı Prof. Dr. Fatma Esin İ.Ü.F.F. Astronomi ve Uzay Bilimteri ilim Teknik Dergisi'nde hemen her hafta bir astronomi konusu bulunmakta; bazı haftalar bu sayı ikiye çıkmaktadır. Bu çok doğaldır. Çünkü astronomi ınsanlık var olıiuğundan beri en ilgi çekici konu olmuştur. İnsan gök cisimleri ile iç içe yaşamaktadır; Günlük yaşam Güneş'in günlük hareketine göre düzenlenir. Pek çok kişi Ay'ın dolunay safhasında daha duygusal olur. Şehir ışıklarından uzak olan yerlerde, yıldızları seyretmemek, hele gökyüzünü gözleyip gökyüzündeki düzenin farkına varıldı ise bu düzenin nasıl sağlandığını merak etmemek olası değildir. Bu doğal ilginin sonucu olarak, sadece astronomi gelişmekle kalmamış, bu k o nu, diğer bilim dallarının, özellikle matematik ve fiziğin gelişmesine de neden olmuştur. Gezegenlerin Güneş etrafında Kepter yasalarına göre hareketi, Newton'un "Genel Çekim" yasasını keşfetmesini sağlamış, gök cisimlerini daha iyi gözleyebilme isteği, Galllei nin dürbünü geliştirmesine neden olmuş, Elnsteln, evren nedir sorusuna yanıt ararken "Genel Relativite" Yasası'nı bulmuş, yıldızlar enerjilerini nasıl sağlıyorlar sorusu Nükleer fiziğin gelişmesini sağlamıştır. Böylece "Uzay Çağı"na ulaşılmıştır. 1957'de ilk kez uzaya yapma uydu yollanmış, 1969'da Ay'a insan ayağı değmiştir. Bugün Güneş sistemi içinde, doğal gök cisinılerinin yanı sıra, pek çok yapma uydu bulunmaktadır. Ayrıca, Güneş sistemi dışında ilginç buluşlar birbirini izlemektedir. Diğer taraftan, ülkemizde, bu doğal ilgiyle, teknik ve bilimsel gelişme ile çelişki oluşturan, rasyonel düşünce ile bağdaşmayan bir uygulama ile karşı karşıyayız: Lise programlarından astronomi deral kaldırıldı. 1970'li yılların sonlarına kadar liselerın son sınıflarında astronomi dersi okutulurdu. Kesin yılını saptayamadığım bir tarihte kaldırıldı. 1980 yılında İstanbul, Ankara ve Ege üniversiteleri fen fakültelerinin astronomi dalı başkanları Mıllı Eğitim Bakanlığı'na müracaat ederek bu dersin yeniden programlara konulması için girişimde bulundular. Olumlu bir sonuç olmadığına göre girişim başarılı olmamış. Bu dersin kaldırılma gerekçesi neydi? Bilemem. Fakat bir an evvel yeniden programa konulması bir zorunluluktur. Aşağıdaki gerekçelerden bu zorunluluk açıkça görülebilır B "yıldız kayması" olarak isimlendirilen bir meteorun dünya atmosferine girmesi olayı, gökyüzünde bir yıldızın yok olması olarak yorumlanır. Pek çok kişi Güneş'in, kış ve yaz aylarında aynı noktadan doğmadığını fark etmez, fark etse de nedenini bilmez. Acaba kaç kişi gece gökyüzünde Kutupyıldızı'nı bulabılir ve gitmesi gereken yönü buna göre saptayabilir? Bütün bunlar ve bunlara benzer pek çok bilgi astronomi konuları içindedir ve lise öğrenimli kişilerin bilmesi gereken bilgilerdir. Matematiğe destek 2 Okullarda fen derslerinin, özellikle matematiğin sevilmemesinin nedeni, kanımca konunun soyut olmasıdır. Oysa astronomi, matematiğin ve fiziğin uygulama alanıdır. Öğrenciler bu derste, bu soyut kavramların uygulanabılirliğini görecek ve ilgisi artacaktır. İlgi artınca dersler hem sevilir hem kolay öğrenilir. ünya, denizleriyle, karalanyla, suları, havası ve atmosferiyle geri döndürülmez bir yaşanmazlık sürecine mi girdi? Yaşamm önce suda başladığını düşünürsek, balinalann, fokların, çeşitli balık türlerinin kitlesel ölümlerini; yaşamm başladığı yerde yok oluşunun uç belirtileri, karşıt sürecin başlangıcı mı saymalıyız? Nehirlerin kirlenmesi, asit yağmurları sonucu ormanların tahribi, büyiik kentlerde havanın solunmazlığı derken, kirlenen denizlerde AIDS'e benier bir ölüm virüsünün kol gezmeye başlaması yeryüzü yaşamı için S.O.S. işaretleridir. Vahşi sanayileşmenin yaşamm dokusunu parçalamasımn sonuçlandır bunlar. Milyonlarca yıl süren canlıdoğa uyumu ve birlikteliği bir insan ömrii ile sınırlı, sadece yüz yıllık bir sürecik içinde bitti; yerini doğanın alabildiğine sömürülüşü aldı. özellikle Batılı ülkeler, vahşi sanayileşmelerini yeryüzündeki yaşamm temel taşları üzerinde yükseltti. Alttan gelen çığlıklara kulak tıkayanların bugün ölü toplayıcılığı görevini üsüenmekten yakınmamaları gerekir. Türkiye, yeryüzünden yükselen bu S.O.S işaretlerini "alabilecek", "yorumlayacak" ve "yardıma koşacak" duyarlıklarla donatılmamıştır. Yarını düşünen politikacımız, sanayicimiz bir elin parmakları kadardır. Ülkemizde de yürürlükte olan vahşi sanayileşmeyi, doğanın vahşi sömürüluşünü dizginlemezsek gelecek nesle nelerin kalacağtnı düşlemek bile gerekmemektedir. Bu sayımızda diş sağlığını konu alan yazımız, bildiğiniz bir gerçeğin altını bir kez daha, ama ayrıntılarıyla çizerken, çocukların bu alışkanlığı henüz 12 yaşlannda edinmeleri için ana babalara sorumluluk yüklediğini de anımsatmak istiyoruz. Fiziğin mikro dünyasını merak edenler, bu bilim dalının bugün ulaştığı düzeyi, sorunlarını ve öğrenmek isteyenler Sayın Tekin Dereli ile yaptığımız söyleşiyi kaçırmasınlar. Gelecek cumartesiye kadar iyi haftalar... • ¥ ¥ D H AFTAN I N G Ü N D E M İ Amatörlor için 3 Bugün ileri toplumlarda, insanların meslekleri dışında uğraş verdikleri bir ilgi alanları vardır. Müzik, resim gibi sanat dalları, kolekslyonculuk, bahçe işleri vb. Bu alanlarla uğraşılırken, hem dinlenir hem zevk duyar hem de duygu dünyalarını zenginleştirirler. işte bu alanlardan biri de amatör astronomluktur. Batı ülkelerinin çoğunda "amatör astronomi dernekleri" vardır. Küçük gözlemevleri kurarlar, gözlem yaparlar, konferanslar düzenlerler, astronomi yayınlarmı izlerler, Güneş tutuimalarının izlenebileceği ülkelere gezi tertiplerler vb. Buradan şu sonuç çıkar: Astronomi salt bilgi vermenin ötesinde, öğrendikçe zevk alınan, duygu dünyasını etkileyen, zenginleştiren bir konudur. Gençlerimizi bu bilgilerden, bu zevkten yoksün bırakmamamız gerekir. Diğer taraftan, astronomi Öğretımi yapılan 6 üniversitede, bu dala kayıt yaptıran gençler, bu konu ile (bilim kurgu filmlerınin dışında) ilk kez ÖSYS kitapçıklarında karşılaşıyorlar. Tercih listelerinin sonlarına doğru, ya da en sonunda bu dalı yazarken, sadece o dala girmek için gerekli puanı göz önünde tutuyorlar. Boyle bir uygulamanın sonucu ise çok açıktır. Halbuki, astronomi dersi okutulmuş olsaydı, pek çoğu bu dalı tercih listelerine yazmayacak, buna karşın, birçok öğrenci de bilinçli olarak bu dalı seçecek. Sonuç olarak, insanlarımızı boş ınanışlardan, bilim kurgu türü fılm ve yayınlarm verdtği yanlış bilgilerden korumak, gençlerimize üzerinde yaşadıkları dünya kadar, içinde yaşadıkları evrenı tanıtmak, hakkında düşünecekleri ilginç konuları önlerine sermek ve görüş ufuklarını genişletmek istiyorsak, liselere astronomi dersi yeniden konulmalıdır. Sadece liselere değil, öğretmen okullarına da konulmalıdır. Çünkü, öğretmenler ilkokul programlarında bu konuları işliyorlar. Bilmedikleri konuları nasıl öğretebilirler? Astronomi bugün 30 yıl evveline göre çok daha günceldir ve dünyada astronom sayısı hızla artmaktadır. Eğer ülkemizde de dünya standartlarında astronom yetişmesini istiyorsak, bu bilim alanını bilinçli olarak seçecek öğrenci sağlamak için lise programlarına astronomi yeniden girmelidir. D OKURDAN Diş sağlığı Tüm bir bilim dünyasının bildiği gibi insan ariık ne sadece baştır ne de gövde ve ayak. insan, saçının telinden ayağınm tırnağına organikanorganıkruhsal bir bütündür. Buna en basifinden bir örnek vermek istersek, diş ağnsı tutmuş bir insanın bütün vücudunun nasıl sarsıldığını ya da sarsılabileceğini düşünmemiz kâfi gelir. veya ayakta duran bir insanın, diyelim ki başını sağa çevirmesi durumunda sol bacağının sağdakine oron/o milimetrik boyutlarda kısalabileceğini de düşünmemiz yeter. Demek oluyor ki, bilim ve teknik sayesinde artık iyice bilinmektedir ki insan gerçekten bir bütündür. İşte bu gerçeğin bilincinde olan Bilim Teknik eki insana ve aynı şekilde algılanması gereken insan sağlığına, (tabii ki bir bütün olarak) ilişkin ulusal ya da uluslararası içerikte her türlü konuyu, çalışmavı, araştırmayı didik didik edip okurıarının bilgilerine sunmaktadır, kutlarız. Ancak Bilim Teknik ekinin tüm bu başarılı çalışmalarınarağmen yine de büyük bir noksanı ve ayıbı olmaktadır ki, o da, genel insan sağlığının çok önemli bir parçası olan ağız ve diş sağlığına, dolayısıyla diş hekimliği mesleğinin alanına şimdiye dek ne ucundan ne de kenanndan uzanmış olmasıdır. Unutmamak gerek, "bir insanın ağız sağlığı yerinde değilse, o insanın genel sağlığı da yerinde değildir". Ayrıca, ağız ve diş sağlığına ilişkin B İ ZE konulara şöy/e bir el atılsın, o zaman görülecektir ki, diş hekimliği mesleğinde sadece diş ve ağrı değil, Bilim ve Teknik'in ilgisini çekecek dolgu ve protez maddeleri, bununla ilişkili olarak sosyal maliyet sorunları, çevre kirlenmesi, gülerken güzelleşen ya da çirkinleşen Türk insanının görüntüsü gibi, üzerinde durmaya değecek, cevherimsi daha neler, ne olgular vardır. Halil ERDAL "Evrim" hakkında Gazetenizin abonesi ve taraftan olmamakla beraber kendi gazetemden (Milli Gazete) sonra ilk okuduğum ve araştırdığım Cumhuriyet Gazetesi. Aynı zamanda diğer gazetelerden de ciddi buluyorum. Ama hayvandan insana uzanan yol diyerek evrim safsatasını tekrar gündeme getirmeniz ciddi (!) bulduğum Cumhuriyet'e hiç yakışmadı. Bir de bu insanın tarihini hilinen tarafıyla okurlarınıza sunsanız çok iyi olacak ve de beğeni kazanacaktır. Neden hâlâ ata olarak, ilk insan olarak, ilk yaratık (insan) olarak, ilk peygamber olarak Adem'i (AS) kabul edemiyorsunuz? Zeköi MENGENÜ BOLU Gökyüzünü bilir miyiz? 1 Lise programları, öğrencilere meslek seçiminde faydalı olacak bilgilerin yanı sıra, genel kültür ve bilgi vermeye de yöneliktir. Eski çağlar tarihinin okutulması, coğrafya derslerinde, Asya'daki sıra dağların uzunluğu, ya da Amerika'daki nehirlerin hangi denizlere döküldüğü, şeklinde bilgiler verilmesi gibi. Astronomi konuları ise sadece genel bilgi değil, bunun ötesinde her an güncel olan konuları içerir. Her insan ayın 29 gün süreyle sürekli şeklini değiştirdiğini görür. Fakat ay safhaları denilen bu değişik görünümlerin nasıl oluştuğunu, pek çok lise öğrenimlı kişi bilmemektedir. Bu nedenle de, insanların çoğu Ay'ı hilâl safhasında görünce dilek ler. Yaz aylarında sık sık gözlenen ve Cumhuriyet Bilim Teknik • Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadlr Nadi • Genel Yayın Müdürü: Hesan Cemal • Müessese Müdürü: Emlne Uşakhgll • Yazı İşleri Müdürü: Okay Gönenaln • Yayjn Yönetmeni: Orhan BurMlı. Grafik Yönetmen: Tület Hasdemlr