24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S O R U N Y A N I T L A Y A L I M B İ L İ M K Ü L T Ü R Hangi işlerde çalışabıliriz? AntakyaHatay'dan Fevzl Çolak, Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi ile ilgili bilgi isteyerek sorularını yöneltiyor: • Açık Öğretim Fakültesl'nden mezun olanlar hangl İşlerde çalışabllirler? (Kamu ve özel sektör dahil) • Açık öğretim Fakültesl'nden mezun olanlar askerllklerlni yedeksubay olarak yapablllrler ml? • Bu fakülteden alınacak olan diploma, hangi branş diplomasıyla eşdegerdedlr? • Bu fakülteden mezun olanlar ünlversitelerln hangi bölümlerinde öğretim üyesl olarak kalabilirler? Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi TRT aracılığıyla 4 yıllık lisans eğitimi vermektedır. • Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nin İktisat ve iş İdaresi Bölümleri bulunmaktadır. Bu bölümlerden İktisat'ı bitirenler, işgücü piyasasında iktisatçı olarak aramrlar. iktisatçılar son yıllarda en çok bankalar ile eğitim ve araştırma kurumlarında istihdam ediliyorlar iş idaresi Bölümünde okuyanlar ise "işletmeci" unvanı ile çalışırlar. işletmeciler kamu ve özel kuruluşlarda yer alabilirler. • Açık Öğretim Fakültesi'nden mezun olanlar askerliklerini yedeksubay olarak yapabilirler. • Açık öğretim Fakültesi'nin Açık Böiümü'nden alınacak olan iktisat ve iş idaresi diplomaları, öteki üniversitelerin benzer bölümleriyle eşdeğerdedir... Ancak pıyasada öteki üniversite mezunlarına göre iş bulma şansları daha azdır. • Lisansüstü eğitimi tamamladıktan sonra herhangi bir üniversitede kadroya göre öğretim görevi yapılabilir. n Sibernetikle ilgili son söz "S Vehbi Belgil ibemetikle ilgili son söz" başlığı iki bakımdan yanlış: Kurulalı henüz 40 yıl olmuş (19481988) bir bilimin kendisi sürekli gelişme halinde iken son sözden söz edilemez. Sonra, bizim buradakı açıklamalarımız, bilımlerin bu en genci hakkında verilen bilgilerin hepsi değil. Daha pek çok bölümü dışarda bıraktık Bu bakımdan da bilimimiz hakkında son söz söylenmiş olamaz. Fakat, haftallk bir derginin bir köşesini de sonsuza dek bu konuya ayıramayız. Bizim burada yaptığımız, bu yapay zekâ biliminin tanımı, başlıca konuları, terimleri, yardımcı bilimleri ve elde ettiği sonuçları en geniş şekilde anlatmak oldu. Kalan bahisler ilerde yeni yazı konusu yapılacaktır. Sibernetik= 13 D Ü Ş Ü N Kızarmış Ekmek Aynı anda iki dilim ekmek alan blr tavada, her bir yanı 30 saniyede kızaran üç dilim ekmek kaç dakikada kızartılabilir? BUL Bilmeceyi kazanan 20 okurumuza "Blr Metafor Olarak Hastalık" kitabını armağan olarak vereceğiz. Bu açıklamadan sonra, bugüne kadar anlattıklarımızı şöyle özetleyebiiiriz: Sibernetik, canlıların yaratıcılık ve ıletışim özellıklerinı inceleyerek bu özellikleri makinelere aktaran bilimdir. Her canlı, varlığını sürdürmek için durmadan buluş yapmak, karşısına durmadan çıkan sorunlara çözüm getirmek ve deneyimlerini başkalarına aktarmak zorunda. Canlı, bunu, duyu organlarının kendisine verdiği bilgileri beyninde işleyip davranışa çevırerek yapıyor. Buna "bilgi kuramı" denıyor. Ancak, bu bilgi kuramı, Felsefe'nin konusunu oluşturan bilgi kuramının aynı değil. Canlı, bulduğu çözümlerle çevresini değıştirmek için yaptığı her işte duyu organlarının ikinci bir yardımından yararlanıyor. Buna da "durum bildirme" (Feedback) deniyor Bu kavram Sibernetiğin ikinci büyük konusunu oluşturuyor. Örneğin, kaçarak düşmanından kurtulamayacağını anlayan canlı, hemen teslim olmuyor, davranış değiştirerek yeni çözümler buluyor, şaşırtmacalara başvuruyor, son aşamada da boğuşmayı göze alıyor. Bunu, duyu organlarının "bildirdiği durumlardan" anlıyor. Açıklamalarımız, Sibernetiğin hiç de anlaşılmaz bir yanı olmadığını, hatta, yüzyıllardır Sibernetik uyguladığımız halde bunun farkına yeni vardığımızı gösteriyor: Kibarlık Budalası'nda Mösyö Jurden'in, "Hayret. Demek ki ben 40 yıldır hep nesir konuşuyormuşum da farkında değılmişim. Bana bunu öğrettiğiniz için size çok minnettarım." demesi gibi. Durum anlaşıldığına göre bu işi bundan böyle bilinçli olarak yapmamız gerekır Yanı, bu yepyeni bilimi öğretim kurumlarımıza sokarak. Bunun için de okullardan din ve ah lak derslerini kaldırmak gerekir. Din ailede, ahlak gündelik yaşamda oğrenılır. Ülkemızın seçkin insan ihtiyacını karşılaması gereken lise ve üniversitelerimizde çağdışı, akıl dışı bilgilerle kafa karıştırmaktan başka bir şeye yaramayan şeylerin okutulması yersizdir Ama ne görüyoruz? Batının ilerlemesınde en büyük rolü oynayan demokrasi bızde gerı kafalı ne kadar adam varsa hepsini başa geçirdi. Bunlar Tanzimat karşı devrimcilerinin günümüzdeki uzantıları. Ülkemiz son 40 yıldır bunların elinde. Astronomınin Uzayçağı nedeniyle bir tür "deneysel bilim" biçimine girdiği bir zamanda okullardan bu bilimi kaldırdılar; madenlerimiz hakkında çok az şeyler bıldığımız bir sırada Jeolojiyi yasakladılar. Felsefeyı, mantığı kendi ideolojileri doğrultusunda destek sağlayan bilgiler durumuna getirdiler. Şimdi Batı dillerini kaldırıyorlar. M}UM< H » * ' » , ^ tn./SA Tfct ttot rft**W 6U> DİNof tfÇHVJA İAiMI <MM IX. llUŞrtJA 06İOJ T$\ m* ıri jı, Tit.it Batı bilimi Batı teknolojisinin ülkemize getirilmesi gözümüzü boyamasın. Bu teknolojinin temelinde Batı bilimi, felsefesi ve günümüzün felsefesi olan "Sibernetik" yatıyor. Bu, bizi, Batının sürekli müşterisi olmaktan kurtaramaz Batının yıllardır üretip dünya pazarlarını tuttuğu bir dönemde bizim de aynı ürünlerı satmak için çaba harcamamı^değirmende yoğurt öğütmekle birdir. Yeni tekniklere. yüksek tekıiolojilere yönelmemiz gerekir. Dünya ticaret ve siyasetinde Uzak Doğu dönemi başlamış bulunuyor. Buradakı ülkeler bu söylediğimiz yolda giderek dünyayı yüksek teknoloji ürünlerine boğuyor, bu yolla kendi refah düzeylerini yükseltiyorlar. istanbul'un bir kazası büyüklüğündeki Hong Kong (1031 kilometre kare, istanbul 5.000) yirmı birınci çağın ürünlerini üretip satıyor. Ezan okuyan, mevlit okuyan, her zaman ve her yerde Kıble'yi, namaz vakitlerini gösteren "çınçın"lı saatler Japonya'dan Arap ülkelerine akıyor. 1853'e kadar dünyaya kapılarını kapamış çok geri bir ülke olan Japonya, Amerika'nın zoru ile dünyaya açıldı, en kısa zamanda "perestroykr.'sını gerçekleştirerek(kendisini baştan başa yenileyerek) o Amerika'nın en büyük rakibi oldu. Ne sayede? En son teknıklere, en modern bilgilere kendini vererek. Sibernetiğin uygulama ürünleri değil kendisi, bütün yan bilimlerı ile ülkemize getırilmeli, gençliğimiz Matematlğe, Fiziğe, Kimyaya, Biyolojiye, Astronomiye yöneltilmelidir. Okul kitaplarımız eski bilgilerle dolu Dahası, bunların hiçbirisi insanı okumaya özendirecek biçimde basılmıyor. Üniversitelerimizde birçok dersin yalan yanlış da olsa kitabı yok Çarpıcı bir örnek: İktisat Fakültemizde (istanbul) yıllarca ders okutmuş bir profesör kitap yazmadığı gibi, öğrencilerce tutulan notlardan oluşturulmuş kıtabın başına, "Bu kitap derste öğrencilerce tutulan notlardan oluştuğu için beni bağlamaz" gibi de bir not düştü. Ülkemiz çağdaş bilgilere ılgısızlik yüzünden batmıştı. Bugün de aynı yoldayız. Bizi bu yola sürükleyen iç ve dış düşmanlarımız var. Tanzimat dönemimizin Fuat Paşası, bir yabancı diplomata, "En güçlü biziz: 600 yıldır siz dışardan. biz içerden yıkmaya çalıştık, yıkamadık" demişmiş. Ama, sonunda gerçekleşti bu. Atatürk önayak olmasa idi bugün hâlâ Yunan'ın, Bulgar'ın, ingiliz'm Fransız'ın, İtalya'nın yumruğu ve çizmesı altında inleyecektik. Durum bildirme "Uygarlığın gelişmesinde bu "durum bildirme" en büyük rolü oynuyor: Önce taşı, pişirilmiş kili, ceylan ve koyun derisini kullanan insan sonra papirüsü, daha da sonra kâğıdı yazı maddesı olarak kullanıyor Bunu plak, teypizliyor... Biryerden bir yere gitmede at, araba, buharlı, motorlu araçlar ve raydan yukarda giden trenler, sesten 30 kez hızlı uçaklar izliyor. Bütün bunlar, her yeni buluşun kusurlarının düzeltilmesi ile oluyor. işte buna "durum bildirme" diyoruz. Paul Valery, bunu şöyle söylüyor: "Duşünür, düşünülmüşlerin yeterince düşünülmediği kanısı ile yeniden düşünen kimsedir." Çözüme verilen bu önem, yaratıcılık kurallarının incelenmesine yol açıyor. Bu yolla, 1) Genel çözüm yolları (höristik), 2) özel çözüm yolları (algorıtm), 3) Oyun kuramları (games theory) geliştiriliyor. Bilimimizin uygulama alanı olarak otomatik makineler, bilgisayarlar, modelcilik (yeni bulunan bir aracın önce modeli yapılıp işletilmesi) önem kazanıyor. Tabii, her yapılan aracın tıkır tıkır işlememesi, bilımimizde "Entropi" (bozulurluk) kavramının ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu, bozulmaz araç yapmayı zorunlu kılıyor ve bozulmayan, hiç olmazsa uzun süre bozulmayan, bozulsa da kendi kendisini onaran araçların yapılmasını sağlıyor. Geçen haftanın çözümü Konferans kaçta başladı? Aşağıdaki şekil, konferansın başlangıcında saatin akrep ve yelkovanımn olası yerlni göstermekte. Konferans 6'dan sonra başladığına göre yelkovan y dakika, akrep ise (x30) dakika ilerlemiştir. Yelkovan akrepten 12 kez daha hızlı döndüğünc göre, Kazanan okuyucular Turgut Çoriu Ankara, Kenan önder istanbul, Tülay Aydın Bursa, Tlmur Bir istanbul, Türkkan Gülyurdu Balıkesir, Necah Büyükdura Ankara, Zeynep Şlmşek Aydın, Kani Karaca Nigde, Abbas Karakaya istanbul, Kazım Gülbağ İstanbul, Serdar Taşeli Bursa, Yusuf Karaşahin Antalya, Nihat Kösedağı Sıvas, Uygar Demlr Muğla, Selçuk Fldan Mardin, S.Mete Özbalaban Malatya, Hayrettin Ünsal Hacıbektaş, Charles Mllet İstanbul, Devrlm Önder izmir, Ahmet Slnan Küçük İstanbul. y=12(x30) Konferansın sonunda ise akreple yelkovan yer değiştirmişlerdir. Bu durumda akrep, saat 9'dan sonra (y45) dakika ilerlemiş, buna karşılık yelkovan da x dakika ileri gitmiştir. Dolayısıyla, x=12(y45). İki denklemi birleştirerek, x = 12(12(x30)45)=144x4860; TEXMİX 15 km/SA. KRANX Köprüsünün kalan L 6 sını koşup kurtulduğunda; Texmix de (onun 3 katı hızla) J sı kadarını koşmuş olacak. 6 Yani tren köprüye girdiği anda o da çıkıştan 5 3 = 2 köprü uzunluğu mesa6 6 6 fede olacak. Trenin bütün köprüyü geçtiği sürede ( 6 ) o da kalan * yı koşmuş 6 6 olacak. Yani trenin üçte biri hızla 15 km/SA Sibernetik ve biz Sibernetiğin ikinci uğraş alanı "iletişim", Anlambilim'in (Semantiğin) önemini ön plana çıkarıyor. Konuşma, anlam iletme biçiminde karşımıza çıktığına göre yanlış anlamaya yol açan durumlar üzerinde duruluyor. Tabii, bu arada, iletişim araçlarının çeşitliliğı, iletişim mekanızmaları ayrı ayrı bölümler biçiminde bilimimizi zenginleştiriyor. y=12(x30)47Jl| dakika. Buna göre konferans 6.47l^to başlamış ve 9 33}±L'te bitmiştir. 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle