13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÇEVRE Bİ L İ M Y AYI N Çamaşır deterjanı: Fosfat katkısı neye yarıyor? Fosfat suyu yumuşatıcı etkişinin yanı sıra temizliğe aktif olarak katılan bir etkiye de sahip. Çevre sağlığı ile uğraşan uzmanlar, 'Çevre sağlığını koruyan bir deterjan yoktur' diyor. Örneklerie Basic Programlamaya Giriş G eçen ıkı yıl ıçınde fosfatı az, daha doğrusu fosfatsız deterjan kullanımı konusunda gerçek bir gelişme kaydedildi. Fosfatsız deterjan yapımcılarının verdikleri bilgiye göre bugün fosfatsız deterjanların piyasadaki payı %40'a ulaştı. Daha 1979'da Federal Almanya akarsularında fosfatlı deterjanlardan gelen fosfatı n payı %40'tı 1984 yılının sonuna kadar bu pay %25 oranında düştü, yani bu dönemde %15 civarındaydı. Almanların akarsularındaki fosfat miktarı 280 bin tondan <1977) 160 bin tona (1984) düştü. 1980 yılında deterjanda bulunmasına izin verilen en yüksek fosfat miktarının belirlenmesi konusunda Berlin'deki Çevre Dairesi'nin değerlendirmeleri sonucu çıkan karar önemli bir olaydı. Buna göre katılacak fosfat, deterjan miktarının yalnızca yüzde biri olacaktı. cu veriyordu, ancak bıyolojik olarak tam çözümlenemediğinden ekolojik açıdan sakıncalıydı. Birleşik Devleller Sağlık Dairesi 'Food and Administration' (FDA) un bir araştırmasına göre NTA, kalıtım üzerinde zararlı etkiler yaptığı şüphesi altında bulunuyor. Karlruhe'deki bir Atom Enerji Araştırma Merkezi'nin belirlemesine göre NTA çökeltilerdeki kadniyum, kurşun, çinko gibi ağır metallerin serbest kalarak çevreyi sarmasına neden oluyor. Diğer katkı maddeleri Polikarboksilat denilen gruptan geliyor. Bu maddeler çok az miktarlarda fosfat payının yüzde 1.5ı kadar kalsiyum çökmesinin önlenmesi amacıyla katılırlar. Ama Polikarboksilatlar da bir görüş kavgasına neden oldu. Polikarboksilat'ın dostları kimseyi şaşırtmıyor yapımcılar oldular. Ureticiler bu maddenin yüzde 9095'inın durulama suyundan kaldığını savunuyorlar. Polikarboksilat karşıtları ise bu maddenin en küçük miktarının bile ağır metalleri harekete geçirmeye yettığini ıddia ediyorlar. Her iki taraf için de problem şuydu: Üzerinde tartışılan madde organik diğer maddelerin eriğiyinde pek zor olarak ve miktarında oranlı bir şekilde görülebiliyordu. Ekolojik açıdan gayet mantıklı olan "şüpheliye karşı bir tereddüt durumunda" kuralı uyarınca kullanan tarafından görülemeyen pratiğe ters olarak Polikarboksilat kullanılmamalıydı. Fosfatlı katkı maddelerinin sayıca pek fazla olmayan çeşitlerine bakıldığında bu güne kadar en iyı ve en eski olanı Zeolith A adlı katkı maddesi. Piyasadaki adı ise sasil. Bir kimya kuruluşu olan Hankel 1973 yılında sasil için patent başvurusunda bulundu. Kimyasal açıdan sodyum alürninyum sılikatı. Bu gruptan bir balçık olan Bentonit, Çernobil faciasından dolayı acıkh bir üne sahip. Bentonit Çernobil'de hayvan yemi olarak kullanılıyordu. Bundan amaç ise radyoaktif lyonları değişikliğe uğratmaktı, tıpkı çamaşır yıkama ışleminde olduğu gibi. NTA ve polikarboksilat 'ın tersine Zeolith A kompleks oluşturucu değil. Suyu yumuşatma özelliği iyon değiştirme prensibinden kaynaklanıyor. Bu aynı zamanda kireçten arındırma tesislerinde de kullanılan bir sistem. Zeolith A Sodyum iyonlarını yıkama suyuna verir, suyu sertleştiren kalsiyum ve magnezyum iyonlarını "yakalar". Durulama tesislerinde, hatta daha öndurulama kaplarında bu madde henüz çözülmemiş olarak büyük bir kitle halinde dibe çöker ve dipte çamurla birlikte atılır. Şimdi ise çevre sağlığını koruyanZeolith A ile hiç bir fosfatlı katkı maddesinin rekabet edemeyeceği görüşü hakim. Benzeri arandı Kökleşmiş üretici firmalar fosfat içeren deterjanlar için bir yandan aynı temizliğı sağlayacak diğer yandan ekolojik açıdan sorun oluşturmayacak katkı maddeleri geliştirmeye başladılar. Ama tam da bu noktada sorunlar başladı. Çünkü tüketici tarafından, yeni formüle edilmiş deterjanın çevre kirlilığıne yol açmaması değerlendirilmesi görülmüyordu. Katkı maddelerinin görevi, suda sertlik teşkil eden maddelerin (özellikle kalsiyum ve magnezyum) kolay çözülür birleşimler haline dönüştürülmesinı sağlamaktır. Bu kompleks oluşturucunun en mükemmeli olan fosfat, suyu yumuşatıcı etkişinin yanı sıra aynı zamanda temizliğe aktif olarak katılan bir etkiye de sahipti. Çamaşır makinesi ve çamaşırlar için sertlik sorunu ortadan kalkıyordu. Olası bir fosfat taklidi, bir sodyum tuzu şeklinde bazı Avrupa devletlerınde fosfat katkı maddesı ve suyu yumuşatıcı olarak kullanılan nitro triasetikasitti (NTA). Bu madde Almanya'da yasak değildi, ancak deterjanlara katılmıyordu Bunun nedenleri ise şunlardı: Bir katkı maddesi olarak NTA iyı bıryıkama sonu Her şeyden önce problem yalnızca sasille fosfatın yıkama atkifli bileşimlerinin başarısına erişilememesi. Eşitliği sağlamak için fosfatsız deterjanlarda diğer kompleks oluşturucu ve/ veya başka tensidler var. Böylece şeytan başka bir şeytana kovulmuş oluyor. Alman Kimyagerleri Derneği Deterjan Kimyası Meslek Grubu'nun tespitleri bugün henüz yürürlükte: "Her isteğe yanıt veren, çevre sağlığını koruyan bir çamaşır deterjanı yoktur." Çamaşır deterjanlarının çevre sağlığına uyumunu daha iyi hale getirebilmek için yıkama aktivitesi, kullanım miktarı, bozulabilirliği ve deterjanı oluşturan maddelerin zehirliliği arasında denge ayarı gerekiyor Fosfat katmamakla elde edilen bir çok yarar, diğer katkı maddeleriyle elden çıkarılıyor. Kabaca sorun, fosfat yükünün yalnızca evden atılan pis suya yüklenememesi. Su uzmanları tarımsal alanda kullanılan gübrelerdeki fosfat miktarının derhal azaltılmasını istiyorlar. Burada deterjanlardaki toplam fosfat katkılarından oluşacak zarardan daha büyük bir zararın sularda meydana gelmesı söz konusu. Fosfat miktarının azaltılması arıtma tesislerinde fosfat çökeltme birimlerinin kurulmasını gerektiyor ki bu da temizlemenin üçüncü aşaması oluyor. GünümüzAImanyasında belediyeye ait 150 arıtma tesısınde bu tip bir ünite var. Bu yolla evin tuvaletinin yıkanmasıyla bırlikte insan dışkısından kaynaklanan fosfat yükü bertaraf ediliyor. Bundan dolayı Alman Çevre Dairesi arıtma tesislerınden çıkan maddelerde bir fosfat sınırı belirlenmesini istiyor. Ancak uygun bir artık su düzenlemesi şimdilık ütopya. Bu arada çamaşır deterjanı üretıcılerınden istenen daha fazla saydamlık askıda kaldı. Daha önceleri fosfat İçeren çamaşır deterjanlarının nasıl bir uzmanlaşma ile fosfatı azaltılmış veya fosfatsız deterjana dönüştürüleceği şımdılik bellı değıl. Yenı çamaşır ve temizleme deterjanlarının çevre sağlığına uyum sağlayacak son yeniliklerı merakla bekleniyor. içlerinde Vücut ve Çamaşır Deterjanları Endüstrisi Derneğinin de bulunduğu dört endüstri derneği üretip piyasaya sürdükleri mamullerin, miktarları, biyolojik yapıları ve zehirlilik derecelerinı bıldiren bılgileri Federal Almanya Çevre Bakanlığı'na bildirmek için yazılı anlaşma yaptılar. Bakanlık bu temelde çamaşır ve temizleme deterjanlarının çevreye uyumluluğu konusunda genış kapsamlı bir yargıya varılacağı umudunda. l J Üçüncü bir temizleme aşaması zorunlu Gürcan Banger. Beta, Istanbul 1987. 207 s. Gürcan Banger'in bu yapttı, 'Mikrobilgisayarlar ve Türkiye'deki Bilgisayarların Yapısı ve özellikleri' alt başlığında da özetlendiği gibi, okura Basic dilinin ötesinde bilgiler sunan bir çalışma. Nitekim yapıtın önemli bir bölümü, bilgisayarlarla ilgili temel bilgilere ayrılmış; bu bölümlerde bilgisayarlarjn yapısı, işlemlerde kullanılan sayı sistemi, mantık, yazılım türleri ve mikroişlemcilere ilişkin konularelealınmakta. Çoğu mikroişlemcilerde kullanılan Basic dili ise temel komutları ve basit program örnekleriyle açıklanmakta. Bllglsayan Çeşltll Yanıyla Tanıtan Bir Yaprt Ülkemizde bilgisayar kullanıcıların çoğu (özellikle bilgisayarı '.hobi' olarak değerlendiren genç kullanıcıların çoğu) bilgisayarlara ilişkin sistematik bilgiden yoksun. Örneğin, bilgisayarın işleyışine olanak tanıyan Boole cebiri, ikili sayı sistemi, bilgisayar mantığını özel bellekli bir elektronik işlemcıye dönüştüren (çoğu tümleşik devrelerden oluşan) öğeler konusunda yeterli bılgisi olan kullanıcı sayısı çok azdır. Bilgisayardan tam anlamıyla yararlanabilmek ve yaratıcı olabilmek için ise bu tür bilgiler gereklidir. Banger yapıtında bilgisayar tarihinden Boole cebirini gerçekleştiren elektronik kapıların işleyişlerine kadar geniş bir alanda sistematik bilgiler sunmakta. Yapıtın £>ilgisayarlar konusunda fazla bilgisi oimayan okurlar açısından önemli bir yanı da, bilgisayar pazarında adı geçen birçok modeli özellıkleriyle tanıtması. Ele alınan modellerden birçoğu bugün artık piyasadan çekilmış olsa bife, bu tür bilgi, okurun bu özellikleri karşılaştırarak kendisine daha uygun bir bilgisayar seçmesine olanak tanımakta. örnek problemler ve bir 'mini bilgisayar sözlüğü' de içeren bu yapıt, bilgisayarlar konusunda temel bilgi edinmek isteyen olanların yararlanabileceği bir çalışma. YA B A N C I YAYINLAR Why We Sleep James Horne. Oxford University Press. 1988. 319 s. Women and Environment In the Thlrd World Irene Dankelman ve Joan Davidson. Earthscan, 1988, 210 s. The Primeval Universe Jayant Narlikar. Oxford University Press, 1988. 241 s. The Hole In the Sky John Gribbin. Corgi, 1988. 160 s. Küçük lotoğratta yapısal modeli görülen sasil, foslatın yenne ilk tercih edilen madde oldu. Yandaki foloğrafta ise sasılın kristalinin 10 bin kez büyütülmüş hali.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle