Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YEŞİL SAYFA Leke iîaçları tehlikeli olabilir Leke ilaçlarını özellikle çocuklardan uzak tutun. Dilek Zaptçıoğlu • ş.çıkışı Galata Köprüsü'nden geH çerken kimi zaman birikmiş inH san kalabalıkları çarpar gözünüze. H Kaldırıma serılmış kazaklardan H ayakkabılara, "ne alırsan 500'e" aletedevattan "beş dakikada foto"ya kadar bir dizi hizmet sunulur burada... Satıcıların arasında en çok dikkat çekenler de, elindeki küçük şişedeki sıvıyla her türlü lekeyi nasıl çıkarttığını gösterenlerdir. Eczanelerde ve aktarlarda da bulunabilen bu "mucizevi ilaçlar", sanıldığı kadar zararsız değildir. Çünkü hepimizin tahmin edebileceği gibi, güçlü etkilerini çoğunlukla ihtiva ettikleri kimyasal maddelere borçludurlar. Piyasada satılan leke sökücü ilaçların içinde, kuru temizlemede de kullanılan triklor etilen, perklor etilen ve metilen klorid gibi klorlu kimyasal bıleşimler vardır. Bu bileşimler, örneğin ilaç yanlışlıkla içildiğinde, öldürücü zehirlenmelere yol açar. Ayrıca uzun sürelerle teneffüs edildiğinde özellikle ciğerlerde ağır tahribat yaratır. Leke sökücü ilaçların yaygın olarak kullanıldığı ülkelerde. uzmanlar halkı uyarıyor ve en inatçı lekelerin bile daha doğal yollardan giderilebileceğine isaret ediyorlar. Aşağıda çeşitli lekelerı "mucizevi" ilaçlara başvurmadan nasıl yok edebileceğimizi görüyoruz: Bira, dondurma, bal, tatlı ve suluboya: En kolay çıkan lekeler arasındadırlar. Leke olur olmaz hemen sıcak suyla çalkalamak kafi gelecektir. Kan, protelnli yiyecekler, kakao: Bir gece ılık çamaşır suyuna yatırın. Sonra sıcak sabunlu suylayıkayın. Leke eski ise benzin veya amonyakla silin. Yağ: Bir fincana ispirto veya amonyak koyun, içine bir miktartuz katın. Lekeyi bununla sildikten sonra sabunlu suyla yıkayın. Beyaz çamaşırlannızı kaynatın. fsplrtolu kalem: Kalemin değdiği yeri yoğurdun içine yatırın. Leke çıkmıyorsa ispirto veya sirkeyle silin. Meyve suları, çllek, dut: Çamaşırınız beyazsa, kaynatmak yeterlidir. Kaynatamadığınız çamaşınnızı amonyakla veya limon suyuyla silebilirsiniz. Çilek ve dut lekeleri zor çıkar. Son çare olarak kesilmiş süte yatırmak gerekir. Krem, guneş yağı, makyaj malzemeleri: Yağlı maddelerde, yukarıdaki saklanmış bölgenin sınırları dışında park yeri bulamayan sürücüler, arabalarını kaldırımlara bırakıyorlar. Yasağı çiğneyenler ise, 65 bin lira para cezasına çarptırılıyorlar. Bu arada çeşitli kesimler ise durumdan yakınıyorlar. Dukkân sahipleri 10.30'a kadar hiç satış yapamadıklarını söylüyorlar. Vatikan gazetesi L'Osservatore Romano dahi, sürücülere arka çıkarak, park yerlerinin ve toplu taşımacılığın yeterli düzeye getirilmesini "yağ"konusuna bakın. Yağsız lekeleri çıkarmak için, sıcak sabunlu suyla yıkamak yeterlidir. Makyaj malzemesi çıkmıyorsa, ispirtoyla silin. Ruj, kahve ve çay: Biraz pamuğa saf alkol damlatın ve lekeyi silin. Sonradan sabunlu suyla yıkayın. Mum: Önce mum tabakasını kazıyarak çıkartmaya çalışın. Sonra üstüne bir kâğıt mendıl koyun ve kızgın ütüyle üzerinden geçın. Mendili sık sık değiştirmeyi unutmayın! Makine yağı: Amonyakla iyice silin, sıcak sabunlu su ile yıkayın. Süt: En kolay çıkan lekelerdendir. Sıcak sabunlu suyla yıkamak kafidir. Pas: Pas lekesinin üstüne sıcak limon suyu dökün veya içine gliserin kattığınız suda bekletin. Leke hafifledikten sonra yıkayın. Kırmızı şarap: Lekenin üstüne tuz dökün, bekletin, yıkayın. Şarap döküldükten hemen sonra bol kolonya serperseniz en iyı sonucu alırsımz. Ayakkabı boyası: Terebentinle iyice sildikten sonra yıkayın. Mürekkep, tükenmez kalem: Lekeli parçayı önce sirkede, sonra ispirtoda bekletin. Pamukla sildikten sonra suyla durulayın. Domates: Sıcak sabunlu suyla yıkamak yeterlidir. Şeicer: Sıcak suyla çalkalayınca hemen çıkar. L] Avrupa'da araba ve otoyol düşmanlığı Güzelim Alp ormanlarının hastalanması üzerine, İsvlcre'de, Âvrupa'ya da taşan ulusal bir tartışma başladı: Arabaya evet mi, hayır mı? Murat Ann B ugün İsviçre iki kampa bölünmüş durumda: Bir yanda egzoz gazıyla hem havayı kirleten hem de endüstriyel artıklar ve zehirlerin yardımıyla ormanların hastalanmasına yot açan araba sahipleri, öte yanda % 50'si ciddi olarak hastalanmış ağaçları korumaya çalışanlar bulunuyor. Oysa isviçreliler, araba sayısının diğer Avrupa ülkelerine göre fazla olmasıyla övündükleri günlerde, Alp ormanlarının güzelim yeşillikleriyle mistik bir ilişkiyi sürdürüyorlardı. Ancak bu güzellikler yavaş yavaş kaybolurken, ulusal bir soruna dönüşen tartışrnalar giderek büyüyor. Isviçre'nin açtığı yolu izleyen Batı Avrupalı çevre bilimciler de arabaların kullanımını azaitarak doğayı korumaya çalışıyorlar. Batı Almanya'da hükümet, arabaların zehirli gazların çıkışını azaltan katalitik konverterle donatanlara vergi indirimi uyguluyor. Italya'da yöneticiler, Roma'nın merkezine özel arabaların girmesini yasaklıyorlar. Her ne kadar, karar, arabalarını ölecek kadar seven italyanları kızdırdıysa da, çoğu Romalı, yayaları ve kirlenmeden zarar gören eski yapıları da kurtardığı için yasaklamayı onaylıyor. Hiçbir ülke, olayı isviçre kadar ileri götüremiyor. Avrupa Konseyi, 9O'lı yıllara kadar, çevreyi koruma amaçlı önlemlerin pekiştirilmesıni reddederken, isviçre, otomobillerin egzoz dumanlarından kurtulmak için en sert önlemleri almaktan çekinmiyor. Zürih, kente giren arabaların sayısını azaltmak için yollara bariyerler koyup, trafiği yavaşlatmak amacıyla kırmızı ışıkların süresini uzatırken, 52 milyon dolarlık (yaklaşık 40 milyar TL.) harcamayı göze alıyor. Zürih kantonu bununla da kalmayarak, benzin alımını bir çeşit karneye bağla mak ve arabaların pazar günleri yola çıkmasını yasaklamak için federal hükümete başvuruyor. Sol görüşlü İlerici Parti, "yolu öldürmek, ağacı kurtarmaktır" düşüncesinden hareketle, bütün yol yapımlarının durdurulması için çağrıda bulunuyor. Bütün bunlara rağmen, daha radikal önlemler alınması için baskılar sürüyor. Zürih ve Bern'de, aşırılar otoparkları işgal ederek arabaların camlarını kırıyorlar. Zürih dışındaki otobanda, yolu kesen kayak başlıklı kişiler, sürücülere toplu taşıma taşıtlarıyla yolculuk etmelerini öğütlüyorlar. Halk da gelişmelere çok çabuk uyum sağlıyor. Ulusal demiryolu şirketinin biletlerin yarı fiyatına alınmasını sağlayan pasoyu çıkartmasından sonra, üç ayda yarım milyon paso satıldı. İki av önce Zürih'te yapılan bir ankette, katılanların % 6O'ı, ayda bir pazar günü araba kullanılmamasını onaylıyor. İsviçre'de alınan bu önlemler, Roma'daki çevrecilere de cesaret veriyor. Sanat tarihçileri, asit yağmurunun ve titreşimin kentin eski yapılarına zarar verdigini belirtiyor. Geçen yıl trafik polisleri, sağhksız çalışma koşullarını protesto etmek için yüzlerine ameliyat maskeleri takmışlardı. Yapılan bir araştırmada, trafiğin yoğun olduğu saatlerde, kent içindeki hava kirlilik düzeyinin, insan sağlığına zararlı olabilecekten 8 kat daha fazla olduğu saptandı. Bunun üzerine sert önlemlerin alınmasına karar verildi. Otobüs servislerinin yeniden düzenlenmesini ya da yeni park alanlarının açılmasını beklemeksizin, yöneticiler, kent içindeki sokakları 7.0010.30 arası özel araçlara kapıyorlar. Gürültünün ve trafiğin azalmasına karşın, otobüsler o kadar kalabalık oluyor ki, bazen kapılar kapanamıyor. Ya Alternatif yemek Bezelye püresî boy soğan, 1 demet dereotu, 1 defne yaprağı, 30 gr. tereyağı, 1 yumurta sansı, tuz, karabiber. Şi: Bezelyeleri bir gece ılık suda bırakın. Yarım soğan, dereotu ve defne yaprağını da katarak düdüklü tencerede 15 dakika pişirin. Soğanı ve defne yaprağını içinden alıp, bezelyeyi püre haline gelinceye kadar elde veya mikserle çırpın. Büyükçe bir süzgeçten geçirin. Tereyağını eritin, yumurta sarısıyla beraber pürenin içine ilave edin. özellikle et yemeklerinin yanında değişik bir garnitür olarak servis yapılır. M a l z e m e : 300 gr. bezelye, 1 orta savunuyor. Bugünlerde en çok anlatılan fıkraysa şu: Kargaşanın kol gezdiği bir sabah, sürücülerden biriyle polıs memuru arasında şu konuşma geçıyor. Sürücü: "Afedersiniz, arabamı nereye park edebilirim?" Polis: "Ben park bekçisi değllim." Sürücü: "Yoksa siz cerrah mısınız?" Roma'nın hissedilir şekilde temizlenen havasında, trafik polisleri artık maske takmıyorlar. (Tlme) 12