Katalog

6 20 NİSAN 2021 SALI HABER Okmeydanı’nda kentsel dönüşüm tartışması sırasında ‘AKP’liler silah çekti’ iddiası: Silahla tehdit ettiler CHP’Lİ YAVUZYILMAZ İFŞA ETTİ KARDEMİR’deki maaşlar da dudak uçuklattı CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, KARDEMİR Yönetim Kurulu’ndaki AKP’li bürokratların 2021 yılı aylık maaşlarını ifşa etti. Buna göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar’ın KARDEMİR Yönetim Kurulu (YK) Başkanlığı’ndan ve Kardökmak YK Başkanlığı’ndan “huzur hakkı” parası ile toplam aylık geliri 77 bin 140 TL. CHP’li Yavuzyılmaz, Turkcell Yönetim Kurulu’nda görev yapan ve yıllık 100 bin Avro maaş aldıkları belirtilen AKP’liler ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun ne kadar maaş aldıklarını ortaya çıkarmasının ardından bu kez de KARDEMİR Yönetim Kurulu’ndaki AKP’li bürokratların 2021 yılı aylık maaşlarını ifşa etti. Yavuzyılmaz, kaynak olarak da KARDEMİR Genel Kurul tutanakları ve Kalkınma Bankası Genel Kurul tutanağını gösterdi. Twitter hesabından paylaşım yapan Yavuzyılmaz, maaşların detaylarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Alparslan Bayraktar: Kardemir YK Başkanı ücreti: 39 bin 423 TL, Enerji Bakan Yrd. maaşı: 27 bin 717 TL, Kardökmak YK Başkanı huzur hakkı: 10 bin TL (birkaç gün önceye kadar), Toplam: 77 bin140 TL. Erdal Erdem: Kardemir YK Başkanvekili ücreti: 39 bin 423 TL, Kalkınma Bankası YK üyesi maaşı: 22 bin 980TL, Karçel YK Bşk. huzur hakkı: 10 bin TL (birkaç gün önceye kadar) Toplam aylık maaş: 72 bin 403 TL.” l Haber Merkezi Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi Dereiçi Sokak’ta önceki gün aralarında Beyoğlu Belediyesi görevlileri, AKP’li belediye meclis üyeleri ve AKP mahalle temsilcilerinin de bulunduğu iddia edilen bir grup, kentsel dönüşüme onay vermeyen yurttaşları sözleşme imzalayarak evlerini boşaltmaları konusunda “ikna” etmek için ziyaret etti. Yurttaşlar, evlerini boşaltmayacaklarını belirterek AKP’li gruba tepki gösterdi. Mahalle sakinlerinin cep telefonu ile kaydettiği görüntülerde bu sırada iki kişi belindeki silahı çekerek mahalle sakinlerine doğrultuyor. Görüntülerde bazı kişilerin silah çeken arkadaşlarını olay yerinden uzaklaştırdığı da görülüyor. Olayın ardından mahalle sakinleri karakola giderek silah çeken kişilerden şikâyetçi oldu. Mahalle sakinlerinden Ş.K., verdiği ifadede, olayın 18 Nisan’da yaşandığını belirterek şahısların belediye encümeni olduklarını öğrendiklerini söyledi. Ş.K. şöyle devam etti: “Çevreden duyduğum kadarıyla isimlerinin O.N. ve C.P. olduğunu öğrendiğim şahıslar ile yanlarındaki 1015 kişilik grup, ‘Burada kentsel dönüşüm olacak, bayramdan sonra burayı boşaltacağız, sizi buradan süreceğiz lan’ şeklinde konuşmaya başlayınca evlerimizi vermeyeceğimizi söyledik. Aramızda sözlü tartışma çıkınca O.N. ve C.P. isimli şahıslar bellerinden silah çıkararak ‘Hepiniz çıkacaksınız, çıkmamanız durumunda sizi öldürürüz, hepinizin kafasına sıkarız’ diyerek hakaret etmeye başladı. Şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.” CHP VE İYİ PARTILILERDEN SEMTE ZIYARET CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, dün Beyoğlu İlçe Başkanı Şahin Dil, CHP’li ve İYİ Partili Beyoğlu Belediyesi meclis üyeleri ile birlikte mahalleye giderek yurttaşlarla görüştü. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a seslenen Kılınç, “Bir kentsel dönüşüm mahallelilerin, mülk sahiplerinin rızalarıyla gerçekleştirilir. Ama burada bir zor kullanma, tehdide varan ifadeler var. Halkın istemediği, halkın rıza göstermediği, halkın tarafı olmadığı ayrıca bölge sakinlerinin temsilcilerinin içinde bulunmadığı, İstanbul’da halkın meşru temsilcisi olan İBB’nin bulunmadığı bir çalışma, bırakın başarılı olmayı burada dün yaşandığı gibi gerginliğe neden olmaktadır” dedi. Kılınç, silah çeken kişiler hakkında da çok yönlü soruşturma başlatılmasını istedi. ‘Para istiyorlar’ CHP İBB Meclis üyesi ve eski Beyoğlu İlçe Başkanı İnan Güney ise mahalle halkına rağmen kentsel dönüşüm projesi yapılmak istendiğini belirterek “Beyoğlu Belediyesi kendi içinde çelişkili davranıyor. Önceki Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Okmeydanı’nda dairesi olana daire, dükkânı olana dükkân vereceklerini ve dönüşümün parasız olacağını söylüyordu. Şimdi ise yurttaşlardan 200 ila 300 bin lira arasında değişen miktarda para isteniyor” diye konuştu. Güney, silah çekme olayı ile ilgili ise söz konusu kişilerin meclis üyesi olmadığını ancak AKP’de daha önce temsilcilik yapmış kişiler olduğu yönünde bilgileri olduğunu belirtti. l İç Politika T.C. MERSİN 16. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2020/518 Esas KARAR NO: 2021/118 Mahkememizin 2020/518 Esas sayılı dosyanın sanığı Suriye uyruklu İbrahim ve Nura oğlu, 14/01/1989 doğumlu, YASİN YASİN tüm araştırmalara rağmen bulunamamış, adresi tespit edilememiş ve mahkememizce verilen hükmün tebliği mümkün olmadığından ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla; Resmi Belgede Sahtecilik suçundan sanık YASİN YASİN hakkında Mahkememizce görülen davada verilen 18/02/2021 tarih, 2020/518 Esas, 2021/118 Karar sayılı ilamı ile; “1CMK’nın 12/1 maddesi gereğince mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, 2Sanıkların iddianameye konu Resmi Belgede Sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 53/12 maddeleri uyarınca yargılamasının yapılması için dosyanın yetkili ve görevli ADANA ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,” karar verilmiştir. İş bu ilanın neşredildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde Mersin Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine CMK’nın 267271. Maddeleri gereğince itiraz edebileceği ilanen tebliğ olunur. 12.04.2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1356762) T.C. KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/844 KARAR NO: 2020/481 DAVALI: FERDA EĞİTİM İNŞAAT TURİZM SAN VE TİC A.Ş. Çifte Merdiven mah. Alaaddin Bulvarı Serter Apt No: 2 K:3/301302 KONYA Davacılar Erkan DOĞAN, Makbule ŞEKER tarafından davalılar FERDA EĞİTİM İNŞAAT TURİZM SAN VE TİC A.Ş. ve Yaşar ŞAHİN aleyhine mahkememizde açılan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizce yapılan ayrıntılı araştırmaya rağmen yukarıda isim ve adresi yazılı davalının adreslerinetebliğ yapılamadığından, gerekçeli kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. HÜKÜM: DAVANIN KABULÜ İLE; davacıların davalı şirketin ortağı olmadıklarının tespitine. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Son ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra iş bu tebliğin yapılmış sayılacağı ve bu sürenin bitimi ile öngörülen sürenin başlayacağı hususları tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1357643) T.C. NURDAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO: 2018/381 Esas DAVALI: SÜLEYMAN ERTOSUN 46651073956 Kurudere Mah. Şevket Birgücü Cad. No:111 İç Kapı No:1 NURDAĞI/GAZİANTEP Davacılar tarafından aleyhinize açılanBoşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. 1H.M.K.’nın 137. Madde hükmü gereğince ön inceleme aşamasına geçilerek, bu hususta gün verilmesine, 2Sulh için gerekli hazırlığın duruşma gününe kadar yapılmasına, 3Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi halinde gelmeyen tarafından HMK 139 maddesi gereği yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğine, 4Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgelerin (ve dayanılmış ise tanık listesinin) mahkememize ibraz edilmesi veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirilebilmesi için açıklama yapılması için tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dayanılan fakat ibraz edilmeyen bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarına, 5HMK 147. Maddesi gereğince taraflara belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri, tahkikatın sona erdiği duruşmada sözlü yargılamaya geçileceği, sözlü yargılama için duruşmanın ertelenmesi halinde taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği ve HMK 150 nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla yokluklarında hüküm verileceğinin ihtarı ile bu ihtarı içeren davetiye tebliğine, Duruşma Günü: 02/06/2021 günü saat 13:55’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi, Tensip Zaptı ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 13/04/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1357705) T.C. KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2020/ 489 ESAS DAVALILAR:ABDULLAH KODAMAN, Musalla Bağları Belh Cad. No.77 Selçuklu/Konya NİZAMETTİN ÖZDEMİR, Musalla Bağları Belh Cad. No.77 Selçuklu/Konya HÜSEYİN YILMAZ, Musalla Bağları Belh Cad. No.77 Selçuklu/Konya EROL KARACA, Musalla Bağları Belh Cad. No.77 Selçuklu/Konya MEHMET ÖZKAYA,(1978 doğumlu)Innsbruck Avusturya MUSTAFA SERDAR ÖZDEMİR, (T.C. 371*****594) Mahkememizin 10/11/2015 gün ve 2013/382 E. 2015/751 K. sayılıilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/02/2020 gün ve 2020/262 E. 2020/942 K. sayılı ilamıyla bozulmakla davanın Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılmıştır. Davacı Orhan Ersoy, Kaldera (Kamer) Holding A.Ş. ve o dönemdeki yöneticileri aleyhine dava açarak, davalı şirkete yatırılan paralardan dolayı haksız fiil hükümlerine göre alacak (tazminat) talebinde bulunmuştur. Mahkememizce yapılan ayrıntılı araştırmaya rağmen yukarıda ismi yazılı davalıların adreslerine veya kimlik bilgilerine ulaşılamadığından tebligat yapılamamış, duruşma gün ve saati ile bilirkişi heyeti raporu özetinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Alınan 05/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “davacı tarafın dosyaya sunduğu tahsilat makbuzlarına göre dava tarihi itibariyle alacağının 58.798,57 EURO karşılığı 161.078,68 TL. olduğu (hisselerin nominal bedellerinin düşmesi halinde alacağın 148.636,75 TL. olduğu), SPK raporlarından davalı şirketin ikincil muhasebe kayıtları kullandığının, muhasebe kayıtlarının gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunun belirlendiği, davacının sunduğu hisse senedi fotokopilerindeki numaralar ile davacı tarafın sunduğu tahsilat makbuzundaki numaraların uyumlu olduğu” açıklanmıştır. Rapor özetinin ilanen tebliğinden itibaren 2 hafta içeresinde Mahkememizin bu dosyasına yazılı itiraz edilmesi mümkündür. Mahkememizin duruşması 14/07/2021 tarihinde saat 09:40’da Mahkememiz duruşma salonunda yapılacaktır. Yukarıda ismi yazılı davalıların belirtilen gün ve saatte Mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunmadıkları veya kendilerini bir vekil ile de temsil ettirmedikleritakdirde, yokluklarında yargılama yapılacağı, duruşmaya gelmedikleri takdirde diğer tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluklarında yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri ve muvafakatleri olmadan diğer tarafın iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ve ayrıca yokluklarında karar verilebileceği İLANEN TEBLİĞ/İHTAR OLUNUR.Başkan 35241 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1358035) Kıbrıs bağımsız bir devlet miydi? Saray iktidarının, ülkemizde Anayasa Mahkemesi’ne, kararlarına hatta yasalara çok da saygılı olmadığını geçmişteki örneklerinden biliyoruz. Tek adam, Anayasa Mahkemesi’ne “kararını tanımıyorum” bile demişti. Hukuk Profesörü Ersan Şen, 50 anayasa maddesine ülkemizde uyulmadığını açıklamıştı. İktidarın küçük ortağı, Anayasa Mahkemesi’nin ortadan kaldırılması gerektiğini bile bir kampanya biçiminde gündeme getiriyor. Anayasa Mahkemesi, toplumsal sözleşmenin atardamarı olan anayasa aykırılıklarını, başvuru halinde inceler ve karar verir. Aslında Anayasa Mahkemesi, bence kendisine başvuru olmadan iktidarların anayasaya uygunluğunu araştırabilmeli ve her yıl bir rapor yayımlayabilmelidir. Kimse, hiçbir iktidar ve kişi anayasadan üstün değildir. Bu açıdan, Anayasa Mahkemesi her şeyin üstündedir ama ne yazık ki Mahkeme böyle bir yetkisi olmadığı gibi siyasetin baskısı ve güdümündedir. Söze buradan girdik, ama konumuz Kıbrıs Türklerinin Anayasa Mahkemesi, Saray ve adamlarının en kaba bir şekilde ve adeta tehdit kokan açıklamaları... Bu açıklamalar, Kıbrıs bağımsız bir devlet midir, haklı sorusunu gündeme taşır. Bu açıklamalar, Kıbrıs’ın devlet ol(a)madığının somut kanıtı olarak dünya başkentlerinde, kendilerini haklı çıkaracak şekilde değerlendirmeye alınmıştır. Yarın bir şekilde Ankara’nın önüne konacaktır. Bu açıklamalarla Kıbrıs’taki Türk devleti ve Türkiye’nin politikası ağır bir yara almıştır. Peki, ne oldu? Olan şu: Kıbrıs Anayasa Mahkemesi, iki yıl kadar önce bir başvuruyu görüştü ve her türlü eğitimin Milli Eğitim’in denetiminde yapılması gerektiğini belirtti. Birden Kuran kursları yasaklanıyor diye Saray ve adamları kıyameti kopardı. “İlkel ve ideolojik laiklik anlayışı, bu karar değişmeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı laikliği öğrenmeli, Türkiye’de neyse orada da aynısı olmalı, karar değişti değişti, asla müsamaha edemeyiz..” Başvuruyu yapan ve Hizmet Sendikası ise “Laiklik çatışması yok. Kuran kursları ile ilgili açılan bir dava da değil. Hizmet Sendikası üyelerinin özlük haklarının alınmasıyla ilgili açılan bir dava ve bu davada Anayasa Mahkemesi bizi haklı görmüş ve bu dava kararında üyelerimizin özlük haklarının iade edilmesi konusunda karar veriyor..” diye açıkladı. Birileri Ankara’yı dolduruşa getirmiş anlaşılan. Rum tarafının neler yazdığını tahmin edebilirsiniz. Birkaç noktayı öne çıkaralım: 1) Türkiye’yi yöneten iktidar ve adamlarının “bağımız” Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nin Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşı çıkması, ders vermesi, “karar değişti değişti, yoksa müsamaha etmeyiz”, biçiminde açıklama yapması mümkün olabilir mi? 2) Akla, yani “karar değişmezse” ne yapar Ankara, sorusu geliyor. Müdahale mi eder? KKTC Anayasa Mahkemesi’nin feshedildiğini mi duyurur? Yaptınız yaptınız, yoksa size bundan sonra metelik vermeyiz mi der? Bunu demez de başka araç ve gereçleri devreye sokup hadlerini bildirir herhalde. 3) Kıbrıs üzerine Cenevre’de yapılacak görüşmeler önce bu kaba siyasi saldırı ve kırılan büyük diplomatik potun tamiri mümkün değil. Kıbrıs Türkiye ilişkilerinin ne olduğu konusu dosyalara girmiştir. Zaten bilinen bir gerçeğin belgesi verilmiştir. Aman da Kuran kursları 4) Ankara için en önemli konu “Kuran kursları”... Türkiye’nin dört bir yanını, Diyanet kurslarının ötesinde cemaatler, tarikatlar sarmıştır. Nerede bir bebe fark etseler hemen “ele geçirilecek beyin” olarak görüyorlar. 5) Kuran kurslarına bir düzenleme getirilmesini veya kursların kaldırılmasını ima edecek herhangi bir olay duydular mı ortalığı nasıl yaktıkları Kıbrıs’a ilişkin örnekte görüldü.. Kıbrıs’ın görünüşteki “bağımsızlığını” da yaktılar! İktidar tüm Kuran kurslarına ve cemaatlere alabildiğine destek veriyor. Biliyor ki tüm bu tür tekkeler, tarikatlar eninde sonunda kendi siyasal ideolojilerini destekleyecek elemanlar yetiştirmektedir. HHH Anayasa Mahkemesi mi, çek kuyruğunu gitsin, ne demek ki o! Komünist başkandan ücretsiz internet Kamuoyunda “Komünist Başkan” olarak bilinen Fatih Mehmet Maçoğlu’nun başkanlığını yaptığı Tunceli Belediyesi, kentin çeşitli noktalarında ücretsiz kablosuz internet erişim noktaları kurdu. Tunceli Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, bilgiye erişimin temel bir hak olduğu anlayışından yola çıkılarak kentte ücretsiz, kablosuz internet istasyonlarının kurulduğu belirtildi. Yurttaşların yoğun olarak kullandığı yerlerin yanı sıra bazı mahallelerde de kablosuz internet istasyonlarının kurularak uzaktan eğitim gören öğrencilerin internetten faydalanmasının amaçlandığı ifade edildi. l Haber Merkezi Yeditepe Üniversitesi, yüksek lisans öğrenci kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. GIZEM KERMEN ÜĞÜDÜCÜ