02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 20 NİSAN 2021 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.0780 0.2 kuruş 9.7160 4 kuruş 11.2980 13.3 kuruş 17.91 0.33 puan 1377 30.91 puan 3103.00 3.68 lira 460.88 77 kuruş Geçen yıl hayatdışındaki poliçe sayısı yüzde 5.5 azalışla 65.4 milyona indi Salgın poliçeyi eritti ‘Dijitaldeki veriler için 7/24 tehdit taraması’ Siber sigorta ürünlerini yaklaşık dört yıl önce satışa sunan Anadolu Sigorta’nın, bireyleri olduğu kadar şirketleri de bu tür risklere karşı güvence altına aldığı belirtildi. Şirket, bu kapsamda nisan ayı boyunca geçerli yüzde 20 indirim ve özel hizmet kampanyası başlattı. Pandeminin, beraberinde siber güvenlik risklerini de gündeme getirdiğine dikkat çeken Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, şöyle devam etti: “Dijital dünyadaki veriler için 7/24 tehdit taraması yaptığımız ‘Bireysel Siber Güvenlik Sigortası’ ve ticari işletme ve KOBİ’leri çok uygun primlerle siber risklere karşı koruyan ‘Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası’ ürünlerimiz ile bu konuda güvence sağlıyoruz.” Levent Sönmez SEKTÖRDEN KISA KISA l MAPFRE Sigorta’nın, iş ortaklarının performansını ödüllendirmek için iş geliştirme alanında fırsat, sürpriz hediye ve ayrıcalıklar sunan yeni sadakat programı “Liderler Kulübü”nü hayata geçirdiği açıklandı. l Allianz Teknik, Türk Akreditasyon Kurumu akreditasyon sürecini tamamlayarak akreditasyon belgesini aldı. Böylece merkezde yürütülen tüm testlerin uluslararası ve yerel standartlara uygunluğu tescillendi. l Magdeburger Sigorta’da yeni oluşturulan hasar ve hukuktan sorumlu genel müdür yardımcılığına Alpaslan Tanrıver, teknik ve bilgi teknolojilerinden sorumlu genel müdür yardımcılığına İlkay Demirel atandı. l Mobilexpress Üst Ürün Yöneticisi (CPO) Erhan Ula, güvenlik uyarısı yaparak “Hassas kart bilgilerini PCI DSS Level 1 uyumlu ortamlarda muhafaza eden ödeme altyapılarının tercih edilmesini öneriyoruz” dedi. l Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik, kadının güçlenmesi konusunda somut adımlar atmaya devam ederek UN Global Compact ve UN Women’ın ortak girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) imzaladı. Hayatdışının alt branşlarına bakıldığında, kasko ve zorunlu trafikte yıl sonuna doğru toparlanma görülüyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) 2020 yılı poliçe verileri, özellikle Covid19 salgınının hayatdışı branş üzerindeki etkisini çarpıcı şekilde ortaya koydu. Verilere göre, hayatdışı branşında 2020’de 2019 yılına kıyasla yüzde 5.5 düşüşle 65 milyon 447 bin 453 adet poliçe (dönem içi yazılan) kesildi. Poliçe sayısı 2019’da yaklaşık 69.3 milyonla zirve yapmıştı. Öne çıkan detayla ise şöyle: n Kesilen poliçe sayısı, en büyük branş olan zorunlu trafik sigotasında (yeşil kart hariç) yüzde 4.2 artışla 18 milyon 143 bin 297 adet, kaskoda yüzde 11.2 artışla 6 milyon 307 bin 759 adet oldu. Veriler bu iki branşın yıl sonuna doğru kendini toplanladığını gösteriyor. n Salgın nedeniyle gözde branş haline gelmesine rağmen, sağlıkta da yüzde 4 azalış oldu ve 2 milyon 777 bin 795 poliçe kesildi. Ayrıca kısıltmalar nedeniyle büyük yara alan seyahat sağlıkta poliçe sayısı yüzde 63.4 azalışla 1 milyon 50 bin 445 adede indi. n Önemli branşlardan ferdi kazadaki yüzde 18.2’lik azalış da dikkat çekti. Poliçe sayısı 8 milyon 519 bin 880 adede indi. Evden çalışmanın yaygınlaşması, ekonomik faaliyetlerdeki aksama branşı etkilemiş görünüyor. Kredili ’hayat’ n Hayat braşında ise kesilen poliçe (dönem sonu yaşayan) sayısı yüzde 16.2 artışla 5 milyon 172 bin 215 adet oldu. Ekonomiyi tüketimle canlandırma politikası nedeniyle özellikle bireysel kredilerin teşvik edilmesi, bu artışla önemli rol oynadı. Örneğin kredi kapsamında uzun süreli vefat sigortası poliçe sayısı yüzde 78.2 artışla 2 milyon 257 bin 79 adede çıktı. ‘Sigorta Tahkim’le standart yükseliyor’ Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, gerek sektörün gerek sigortalıların Sigorta Tahkim Komisyonu’na (STK) olan güveninin her geçen gün arttığını belirterek şu noktaya vurgu yaptı: “Tahkim sistemi gerek maliyet gerek sürat açısından mahkemelere göre çok daha avantajlı bir sistem ve mahkemelerimizin üstündeki yükü büyük ölçüde azaltıyor. STK’nin göreve başladığı günden bu yana sektörün kalite standartlarını daha da yukarı çekerek önemli bir işleve de sahip olduğu unutulmamalı.” ‘BABY ON BOARD’A ZORUNLU TRAFIK EKLENDI Ray Sigorta’nın, kasko branşında çocuklu ailelere özel geliştirdiği “Baby on Board” ürününün zorunlu trafik sigortası kapsamında da sunulacağı açıklandı. Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, “Bu ürünle ilk etapta sağladığımız maliyet avantajıyla ailelerin finansal yüklerini bir nebze azaltarak ev ekonomisine yardımcı oluyoruz. İkinci adımda ise hasarı olmaması durumunda finansal avantajları devam ettirerek, hasarsızlık motivasyonunu daha da artırmış oluyoruz” dedi. Ürün 06 yaş grubu çocukları kapsıyor. Koray Erdoğan ‘DOLUYA ÖZEL SIGORTA POLIÇESI GELIŞTIRDIK’ Küresel iklim şartlarında yaşanan değişimlerin, artık her mevsimde dolu yağışlarıyla karşılaşmaya neden olduğunu belirten RS Servis Üst Yöneticisi Ünal Ünaldı, şu bilgiyi verdi: “2 yıllık çalışmanın ardından sigorta şirketleriyle işbirliği yaparak ortaya çıkardığımız doluya özel ilk sigorta poliçesiyle, kaskosu olmayan araç sahiplerinin endişelerine çare olacağız. 4 şirketle anlaşma yaptık. Kasko olmayanlar, artık ortalama 200 TL bir bedelle araçlarını dolu yağışlarına karşı koruma altına alabilecek.” Richard Marriott GIDA VE İÇECEĞE GİRDİ Amazon’un Türkiye stratejisi uzun vadeli Amazon, Türkiye’de gıda ve içecek kategorisini de faaliyete geçirdi. Türkiye Ülke Genel Müdürü Richard Marriott, Amazon’un Türkiye için uzun vadeli bir stratejileri olduğunu açıklayarak “Önümüzdeki dönemde yapılacak çok işimiz var. Hedefimiz, müşterilerimize harika bir hizmet sunarken ürün seçkimizi çoğaltmak, hızlı ve güvenilir teslimat seçenekleriyle ihtiyaçları olan ürünleri ulaştırmak. Açılış sürecinde ürün seçkimiz, alkolsüz içecekler ve atıştırmalıklar, makarna, buğday, konserve yiyecekler gibi soğuk zincir gerektirmeyen uzun raf ömrüne sahip ürünlerden oluşacak” dedi. l Ekonomi Servisi GERİ DÖNÜŞÜM İŞBİRLİĞI Hollanda ile tekstilde çevreci üretim adımı Türkiye ve Hollanda, tekstil sektöründe sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm konularında kapsamlı bir işbirliği modeli ile döngüsel ekonomiye hazırlanıyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Hedefimiz sıfır atık. Kullanılmış tekstil ürünlerinin geri dönüştürülmesi çevreye daha duyarlı bir ekosistem için bizlere önemli imkânlar sunuyor. Türkiye’yi bu alanda dünya lideri yapabilecek kapasiteye sahibiz” dedi. Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart Van Bolhuis ise “Hollanda, bu döngüsel ekonomide Avrupa’da önde gelen ülkelerden” dedi. l Ekonomi Servisi İTO, perakendeciyi kira konusunda rahatlatacak düzenleme istedi Kira yükü ağırlaşıyor Pandeminin başlangıcından itibaren en çok etkilenen sektörlerden biri olan perakendecinin, mağaza sahipleri ve alışveriş merkezi (AVM) yatırımcıları ile yaşadığı kira sorununa İstanbul Ticaret Odası (İTO) el attı. Perakendecilerle bir araya gelen İTO Başkanı Şekip Avdagiç, kira ve AVM’lerdeki ortak giderler konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu açıkladı. Perakende sektörü temsilcileri ile mağazacılıkta özellikle kira süreçleriyle ilgili yaşanan sorunların ele alındığını belirten Avdagiç, genç nüfusun istihdamı için sektörün önemine dikkat çekti. “Bu sektörde çalışanların neredeyse yüzde 90’ı, 30 yaşın altında. Dolayısıyla mağazacılık ve perakende sektörümüzün genç istihdamına büyük katkısı var. Biz de bu sektöre gerekli desteği vererek aynı zamanda gençlerimizin işlerini korumalarını sağlamış olacağız” diyen Avdagiç şöyle devam etti: “Tedbirler kapsamında, mağazaların açık kaldıkları süre, haftada 40 saatin altına indi. Kira bedelleri işletmelerin yükünü ağırlaştırıyor. Kiraya vereni de kiracıları da mağdur etmeyecek bir yöntem geliştirmek gerek. Şu anda mağazalar, alışveriş merkezlerine kira ile birlikte ayrıca cirodan pay ödüyor. Markalar, ‘ciro kirası sistemi’ şeklinde taŞekip Avdagiç nımlanan kira yerine cirodan verilen payı artırma görüşünde birleşiyorlar.” Alışveriş merkezlerindeki ortak giderler konusuna da değinen Avdagiç, “Ortak alan giderleri adı altında aidat toplanıyor. Ancak bu tutarlar birbirinden çok farklılık gösteriyor. Birbiri ile aynı lokasyondaki iki alışveriş merkezinin birinde ödenen aylık ortak gider metrekare başına 22 TL iken diğerinde 70 TL’yi buluyor. Bunu anlamak çok güç.” Cezasız çıkış istiyoruz AVM’lerde hizmet veren perakendecilerin kiralarda indirim veya ceza bedelsiz kontrat iptali gibi talepSinan Öncel leri olduğunu dile getiren Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel ise kira bedellerinin yanı sıra bazı yabancı AVM yatırımcılarının “yönetim bedeli” adı altında yüksek fiyatlı faturalar kestiğini de dile getirdi. Öncel, “Biz AVM’de kira ödüyoruz, AVM’nin ortak giderlerini ödüyoruz, AVM’nin yöneticileri ve personellerinin maaşlarını ödüyoruz. Bütün bunların üstüne bir de AVM’yi yöneten şirketin kendi şirket yönetim bedelini de ödüyoruz. Bunlar yıllık 1015 milyon TL gibi rakamlar oluyor. Bu faturaların ne için kesildiğini sorduğumuzda da ‘ticari sır’ deniliyor ve hiçbir bilgi verilmiyor” dedi. Kadınlara ‘kooperatif’ desteği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bu yıl yeni bir projeyi hayata geçireceklerini belirterek “Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi kapsamında kadın istihdamının artırılması ve kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi amacıyla 8 bin kişiye farkındalık eğitimi vermeyi hedefliyoruz” dedi. Selçuk’un verdiği bilgiye göre yeni proje, kooperatif kurmak isteyen, kooperatiflere ortak olma potansiyeli bulunan kadınlar ile halihazırda bu çalışmaların içinde yer alan kadın ve erkeklere yönelik olarak geliştirildi. l Ekonomi Servisi Döviz satışı şeffaf olmayınca şaibe kaçınılmaz Sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a da 128 milyar dolarlık rezerv konusundaki suskunluğunu bozdurdular. Bakan Elvan, bu satış işleminin yasal olduğunun altını çizerek, yapılan işlemleri normalleştirmeye çalıştı ama niye normal yollar varken bu yola gidildiğini açıklayamadı. Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki şeffaf olmayan yöntemlerle yapılmayan işlemlerin şaibeyi beraberinde getirmesi kaçınılmazdı. Yanı sıra klasik yöntemlerle yani önceden kamuoyuna bilgilendirilerek yapılan döviz satışları piyasaların ve ekonomideki tüm aktörlerin önlerini görebilmeleri, buna göre hesap yapabilmeleri açısından piyasanın ihtiyaçlarına göre bulunan ve uygulanan yöntemlerdir. Yani birilerinden saklayarak, herkesin eşit biçimde haberi olamadığı yöntemlerle devlet döviz satışı yaparsa, bunu arkasında bir şey aranması çok doğaldır. Bakan Elvan, işin siyasi olarak kullanılmasının yanlış olduğunu söylemiş. Halbuki artık kendisi de politikacı ve bunun sadece teknik değil siyasi bir konu olduğunu da çok iyi biliyor. Kendisi muhalefette olsa, böyle bir yöntemle 128 milyar dolarlık rezerv eritilse, iktidarı eleştirenlerin başında geleceğine hiç şüphem yok. Çünkü kendisi de faizler yükselmesin diye artan dövizleri el altından durdurmaya çalışmanın, sonunda rezervleri eritip faizlerin daha da yükselmesine neden olacağını, bunun da ülke ekonomisini iyice zora sokacağını çok iyi bilir. Bu nedenle de tasvip edemeyeceği bir yöntemdir. Elvan’a bu açıklamayı yaptıranlar, zayıflamış olmakla birlikte itibarı olan, son kalan bir iki kişinin itibarını da yok etmek istiyorlar, herhalde. Çünkü 128 milyar doların neden faizleri yükseltmemek için, kurları da frenleme amacıyla yapıldığı ortada. Bunun adı kötü yönetimdir. Kötü yönetim nedeniyle ülkenin zor zamanlar için biriktirdiği döviz rezervlerini eritmektir. Bunun adı rezerviniz olmadığı için ülkenin dışarıda güven kaybetmesi, kritik konularda dışarıya karşı elinizin kolunuzun bağlanmasıdır. Bunun adı döviz rezervini eriterek ülkeyi ve vatandaşlarını zor duruma sokmaktır, yani aynı zamanda, çok sevdikleri tanımlama ile beka sorunudur. Tüm bu sonuçları doğurmuşken 128 milyar dolarlık rezervin siyasi konu olmadığını söylemek ise ancak birilerinin zoruyla savunulacak bir argümandır. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun Anadolu Ajansı’nın “sözde soruları”nı yanıtlamasının danışıklı dövüş algısı yaratması üzerine Bakan Elvan, 128 milyar doları savunmak için belli ki NTV’yi, yani bir kademe iyisini seçmiş. Uzun uzun eskiden döviz müdahalelerinin nasıl yapıldığını anlatıp 2017 yılında buna Hazine ile Merkez Bankası döviz satışıyla ilgili imzalanan protokolün eklendiğini, bunun yasal olduğunu söylüyor. Kimse bu işlemlerin yasal zemini olmadığını söylemiyor ki; neden buna ihtiyaç duyulduğunu, neden gizli protokol yapılıp buna göre işlem yapılacağının kamuoyuna açıklanmadığını soruyor. Satışı bilen kârlı çıktı Başka bir soru: Madem döviz satışı ihtiyacı doğmuş, neden normal yollar yerine böyle bir yola gidiliyor? Bence yerel seçimler öncesi girilen bu yol sayesinde döviz rezervinin eridiği hemen gözükmeyeceği için, “Kardeşim rezerv satacağına faizleri artırsana” eleştirileri, seçim öncesi döviz satıldığı duyulmasın diye bu yola gittiler. Daha sonra da el altından iş görmeyi şiar edinmeye karar verince bu yönteme devam ettiler. Bakan Elvan, aslında bunların bilançolarda gözüktüğünü, çünkü Merkez Bankası üzerinden döviz alan bankaların TL yatırdıklarını, Merkez Bankası bilançosunda bunun gözüktüğünü söylüyor. Halbuki Hazine’nin dövizleri Merkez Bankası bilançosunu girmiyor; Merkez Bankası, Hazine’nin dövizini terminal üzerinden, muhabir kamu bankalarına sattırdığı için, sadece kendi bilançosunda TL tahsilat görülebiliyor. Gizli kapaklı döviz satışını ilk keşfeden iktisatçı Haluk Bürümcekçi, döviz yönünden erimeyi buluyordu ama TL açısından birkaç ay sonra, o da iğneyle kuyu kazarak, hesapların hangi kalem altında saklı olduğunu arayıp bularak TL büyümeyi bulabiliyordu. Yani bakanın dediği gibi öyle bilançolarda açıkça gözükmüyor. Kaldı ki swap’ların açıklanmaması, 2019 ve 2020 yıllık raporlarında “sistemin nakit açığı”nın detaylı verilmesinden vazgeçilmesi de, bu saklama amacını açıkça gösteriyor. Bakan Elvan, terminal üzerinden yapılan işlemlerde yetkili bankalar olduğunu, kişi bulunmadığını söylüyor. Zaten olmasını kimse beklemiyor ki mühim olan kamu bankasının gizlice döviz sattığını bilen kişilerin, bankalarına talimat verip o gün veya şu değerden kendisine döviz alınması talimatını vermesidir. Önemli olan bu gizli saklı operasyonu halkın veya kamuoyunun açıkça görmemesi, bunu bilenlerin ise haksız kazanç sağlama imkânına kavuşmuş olması. Özetle; bu sistemdeki kurallar ve yöntemler bellidir, şeffaf olmalı, el altından işlem yapılmamalıdır. Yapılıyorsa şaibe aranması doğaldır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle