02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 20 NİSAN 2021 SALI Tiyatrodan sinemaya 60 yıl Sanata hayatını adayan bir usta daha aramızdan ayrıldı maalesef... Tiyatro sanatçısı ve oyuncu Erol Demiröz’ün 81 yaşında Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği haberi sevenlerini üzdü. Eski kuşak, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen olarak uzun yıllar emek veren sanatçıyı tiyatrodan ve Yılmaz Güney’in “Sürü” adlı filminden tanır. Yeni kuşak ise “Beyaz Melek”, “Güneşi Gördüm” ve “Mucize” adlı yapımlarda canlandırdığı karakterlerden... Usta oyuncu Genco Erkal, dostunu kaybetmesinin üzüntüsünü sosyal medya hesabından şu kelimelerle dile getirdi: “Sevgili dost, değerli oyuncu Erol Demiröz, anılarımızda yaşayacaksın. Tiyatroya ve sinemaya verdiğin yılların emeği unutulmaz.” Mahsun Kırmızıgül ise filmlerinde yer alan sanatçıyı kaybetmenin acısını yaptığı paylaşımda anlattı. Kırmızıgül, paylaşımda “Tiyatro ve sinema dünyasının en büyük ustası Erol Demiröz babamız vefat etti. Benim için çok değerli olan bir abiyi, babayı, ustayı, hemşerimi kaybettik. Ahhh Erol baba ah.. Duruşun, fikirlerin, asaletin, insanlığın bize çok şey kattı. Bendeki yerin çok başkaydı. Seni unutmayacağız” ifadelerini kullandı. l Kültür Servisi Erol Demiröz SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR Erol Demiröz, 29 Mayıs 1940 tarihinde Diyarbakır’da doğdu. İlkokul (1952), ortaokul ve liseyi (1958) Ziya Gökalp okullarında okuyarak bitirdi. Yükseköğrenimini Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde (Gazi Üniversitesi İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi) tamamladı. Askerliğini kısa süreli olarak İzmir Gaziemir’de yaptı. Demiröz, 1961 yılında Halkevleri Genel Merkezi’nde tiyatro çalışmalarına başlamıştı. 1968 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda (AST) oyuncu ve yönetmen kadrosunda yer alarak yüzlerce oyunda rol almıştı, onlarca oyunu sahneye koydu. Ayrıca Yılmaz Güney’in “Sürü” filmi başta olmak üzere on beş kadar sinema filminde oynamıştı. Türkiye’de ilk televizyon çocuk dizisi “Harun” başta olmak üzere birçok senaryoya da imza atmıştı. “Babalar ve Oğullar” adlı televizyon dizisinde rol almıştı. Mahsun Kırmızıgül’ün senaryolarını yazıp yönettiği “Beyaz Melek” ile “Güneşi Gördüm” adlı filmlerde de önemli roller üstlenmişti. Sanat yaşamını İstanbul’da sürdüren Erol Demiröz, 1977 yılında “Ulvi Uraz En İyi Yönetmen Ödülü”nü almıştı. Yorglass Barış Çocuk Senfoni Orkestrası, kurulduğu günden bu yana 4 yılda İzmir’de 100 çocuğa ulaştı 10. Yıl Marşı’ndan Mozart’a 23 Nisan’a özel konser İmkânları kısıtlı çocukları müzikle buluşturan Yorglass Barış ÇoYorglass Barış Çocuk Senfoni Orkestrası cuk Senfoni Orkestrası, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ORHUN Çocuk Bayramı’nı özel bir ATMIŞ konserle kutluyor. 30 yetenekli çocuğun dernek binasında ve YouTube üzerinden vereceği konserde, 10. Yıl Marşı, İzmir Marşı ve Mozart’ın Eine kleine Nachtmusik’i gibi unutulmaz eserler çalınacak. Konser, 21 Nisan saat 15.00 ile 15.30 arasında Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği, Zoom ve YouTube üzerinde eşzamanlı olarak yapılacak. Dört senelik bir orkestra olan Yorglass Barış Çocuk Senfoni Orkestrası, bugüne kadar İdil Biret, Borusan Quartet, Gürer AyHedef 1000 kal, Can Çakmur ve Howard çocuk Griffiths gibi dünyaca ünlü müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştı, yani büyük müzisyenlerin desteğini aldı. Orkestra, İzmir’in Kadifekale, Eşrefpaşa, İkiçesmelik ve Agora bölgelerindeki sosyoekonomik açıdan imkânları kısıtlı ailelerin yetenekli çocuklarından oluşuGülfem Yorgancılar Perçin Projenin nasıl ortaya çıktığını ve İzmir’de nasıl karşılandığını anlatan Perçin, “Dernek kurucu başkanımız Selmin Günöz’ün öncülüğünde başlattığımız projede, temelleri yor. Venezüella’da uygulanan Yorglass Yönetim Kurulu Başkan El Sistema modelini baz alaYardımcısı ve Yorglass Barış Çocuk Orrak bir orkestra kurduk. Sadece kestrası Derneği Başkanı Gülfem Yor 20 minik kemancı ile çıktığımız bu yolgancılar Perçin, sorularımızı yanıtladı. culuk, projeyi duyan gönüllülerin bağışlarıyla çello ve kontrbaslar eklenerek, ilk yılın sonunda Rotary’nin ‘Barış’ alanındaki ‘En İyi Proje’ ödülüne layık görüldü. 2018 yılında ise TUSEV’in bir çalışmasında ‘En İyi 3 Projeden Biri’ olarak ödüllendirildi” dedi. İmkânları kısıtlı çocukların sanata katılımındaki engelleri ortadan kaldırmak istediklerini dile getiren Perçin, “Sistemi işletmek çok kolay değil. Ailelerin bakış açıları, çocuklarımızın okul derslerinin yoğunluğu nedeniyle işler zorlaşıyor. Ancak yaptığımız büyük çaplı konserler onların hem aidiyetini artırıyor hem de motivasyon sağlıyor. Temel felsefesi bu çocuklarımızın kendilerine yararlı olacak müzikle barışı sağlamak olduğu için hedefimizde konservatuvara çocuk yetiştirmek yok ancak aradan tabii ki çok kabiliyetli yetenekler çıkıyor, onların çoğalması bizim için gurur kaynağı oluyor” diye konuştu. Orkestra, eğitimini aynı zamanda kurucu ve onursal başkan olan opera sanatçısı Selmin Günöz liderliğinde gönüllü öğretmenler tarafından eğitiliyor. Hatta pandemi döneminde dijital ortamda eğitim almaya devam ediyorlar. Perçin, “Bu eğitime kendi imkânlarıyla ulaşamayan tüm çocuklara kapımız açık. Hedefimiz, bugün 120 olan çocuğumuzun sayısını binlere ulaştırmak” diyor. Atatürk’ün ilkeleriyle... Yorglass olarak projeyi sahiplenmekten mutluluk duyduklarını dile getiren Perçin, “Yorglass Barış Çocuk Orkestrası Derneği’nin, şirketimizin birinci değeri olan ‘insana verilen değer’ ile de örtüştüğünün altını çizmek isterim” değerlendirmesini yaptı. Perçin, sözlerini şöyle noktaladı: “Bugünden yetişen çocuklarımız ileride herhangi bir ortama girdiklerinde icra ettikleri müzik ile farklılık kazanacaklar. Enstrüman çalmanın verdiği özgüven ile hayatta önlerine gelebilecek zorlukları daha rahat aşacaklarına inanıyorum. Yorglass Barış Çocuk Orkestrası Derneği olarak çocuklarımıza ulu önder Atatürk’ün çağdaş, uygar, sanata değer veren ilkeleriyle müzik eğitimi vermekten gurur duyuyoruz.” ‘Eleştiri’ ne zaman ‘hakaret’ oldu? Tiyatro sahnesinde geçen 60 küsur yıl. Evet, tam 63 yıldır tiyatro ile içli dışlı Genco Erkal. Önde gelen kurucularından biri olduğu Dostlar Tiyatrosu da 53 yaşında... Birkaç gün önce, cumhurbaşkanına hakaretten hakkında soruşturma açıldı Genco Erkal’ın ve adliyeye çağrıldı sanatçı. 2016’dan beri sosyal medya hesabından attığı mesajlar incelenmeye alınmış ve hakaret unsuru bulunmuş! Bugün 2021’deyiz! Şaşmamak elde değil. Ama artık hiçbir şeye şaşırmamaya alışıyoruz galiba. Hep mi böyleydik? Belki de... Umarım yanılırım ama bu yazı çıktığında olur ya, dün soruşturmayı yapanlar “Pardon bir yanlış anlama oldu” diyerek dosyayı kapatmış olabilirler ki hiç sanmam. Ya da iki kıymetli sanatçımıza, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e yapıldığı gibi, Genco Erkal’la da bir hesaplaşma sürecine girilir. Birinci şıkkın olabilmesi için “Eleştiri nedir, ne değildir” sorusunun cevabını bilmek gerekir. Eleştirinin ne olduğunu özümsemiş olmak gerekir. Aynı yanlışa Akpınar, Gezen davasında da düştüler! Önümüzdeki çeşitli örnekler bugün iktidarda olanlarının eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizginin bilincinde olmadıklarının kanıtları zaten. Aksi takdirde, insan haklarını, demokrasiyi, özgür düşünceyi böylesine göz ardı eden uygulamalarla kıskaca almazlardı çevremizi diye düşünüyorum. Yine de Bernard Shaw’dan zeki bir deyişle noktalıyorum “eleştiri” konusunu: “Bir eleştirmen, günün koşullarını benimsediği an, dinamik gücünü yitirmiş demektir. Saati durmuştur artık...” Genco Erkal, saati hiçbir zaman durmayanlardan. Toplumcu sanat politikası Yıllardır izlediği toplumcu sanat politikasından asla ödün vermeden yol alan bir sanatçı Genco Erkal. 2019 yılında Prof. Ayşegül Yüksel’in yazmış olduğu Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni: Güneşin Sofrasında adlı kitabında belirttiği gibi, Dostlar Tiyatrosu repertuvarında yer alan yazarlar, oyunlar “Türk toplumunun ve Türk sanatının demokratikleşme sürecine katkıda bulunmak” amacını güden çalışmalardır. Aziz Nesin’den Can Yücel’e, Bertolt Brecht’ten Nâzım Hikmet’e ya da “Soruşturma”dan “Rosenbergler Ölmemeli”ye, “Galileo Galilei”ye, “Sivas 93”e seyirciyle buluşturduğu tüm yazarlar, tüm oyunlar toplumsal, politik, ekonomik sorgulamalar üzerine odaklanmıştır. Genco Erkal, kendisinin de sıkça vurguladığı gibi, yaptığı tiyatroda irdelediği sorunları aklın süzgecinden geçirerek taşır sahneye. Taşımaya da devam edecektir… Şu noktada sadece “Geçmiş olsun sevgili Genco Erkal” diyorum. Çünkü sözün bittiği yerdeyiz. Çocuklar için festival zamanı 17.Çocuk Filmleri Festivali çevrimiçi olarak başladı. Türkiye’nin 81 iline yayılacak festival filmleri cocukfestivali.com adresinde minik sinemaseverlerle buluşacak. Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra çocuklarla çevrimiçi atölyeler de TÜRSAK Vakfı YouTube kanalından takip edilebilecek. Açılış filmi geçen yıl Filmimin Hikâyesi yarışmasını kazanan Fatma Yoksul’un yönetmen Emre Kavuk ile birlikte çektiği Bizim Köyde Macera olacak. Programdaki diğer filmler arasında ise “Asteriks: Sihirli İksirin Sırrı, Ay Bekçisi, Çılgın Köpekler, Elektrik Gökyüzü, İçgüdü, Kıyıdaki Yaşam, Kirpi ve Saksağan: Sevimli Uzay Kahramanları, Küçük Ayakkabıcı, Küçük Kahraman, Maestro, Mido ve Şarkıcı Hayvanlar, Son Jeton, Şifreni mi Unuttun?” ve “Yaprak” yer alıyor. 20 Nisan Salı günü saat 17.00’de ANFİYAP’ın (Animasyon Film Yapımcıları Derneği) katkılarıyla Aslan Tamjidi ile Animasyon Atölyesi çocuklarla buluşacak. 21 Nisan Çarşamba günü saat 14.00’te Zeynep Bayat ile Oyunculuk Atölyesi düzenlenecek. Oyuncu Zeynep Bayat ile buluşacak çocuklar, oyunculuk hakkında merak ettiklerini öğrenecek. Aynı gün düzenlenecek bir diğer atölye de saat 17.00’deki Adam Biernacki ile Bir Senaryo Oluşturmanın Temelleri Atölyesi olacak. Yönetmen, senarist, tiyatro eğitmeni ve öğretim görevlisi Adam Biernacki’nin vereceği atölyede bir araya gelecek çocuklar, bir dramanın, peri masalının ve hikâyenin taslağını oluşturmanın yöntemlerini ve seyircinin dikkatini çekmenin kurallarının ne olduğunu öğrenecek. 22 Nisan Perşembe günü ise festival kapsamında iki atölye düzenlenecek. Günün ilk etkinliği saat 13.00’te Yekta Kopan ile Hikaye OkurYazarlığı Söyleşisi olacak. Yazar Yekta Kopan ile çevrimiçi olarak buluşacak çocuklar, deneyimli isimden hikâye okuryazarlığında dikkat etmeleri gerekenleri öğrenecek. Günün ikinci etkinliği ise saat 17.00’de düzenlenecek olan Hüseyin Aytuğ Çelik ile Geleneksel Karagöz Oyunu Atölyesi. Moskova’da bir Türk heykeltIraş Moskova’da Gallery Fine Art’ta açılan Ahmet Yiğider’in “Intellect” isimli heykel sergisi, 9 Mayıs’a kadar gezilebilecek. Sanat, tasarım ve mühendislik gibi farklı disiplinleri sentezleyen çalışmalarıyla bilinen, özellikle “koku” gibi duyusal mecraları sanat alanına taşıdığı özgün üretimleri olan Ahmet Yiğider’in son heykel projesi “Intellect”, Moskova Gallery Fine Art’ta Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar’ın katılımıyla açıldı. Sergiye ismini veren “Intellect” serisindeki eserler, insanoğlunun gelişimine tarih ve zaman faktörünü de dahil eden bir açıdan bakmaya çalışıyor. Projenin ikinci evresindeki heykeller ise sanatçının “Detraktif Anatomiler” olarak tanımladığı yeni bir anatomi anlayışını ortaya koyuyor. Bu evre, insanın var olma çabasını ve anatomisini tek bir kavramsal ve biçimsel dilde kaynaştırma arayışından yola çıkıyor. Moskova Gallery Fine Art küratörü Timofey Smirnov ise Ahmet Yiğider’in heykellerinde üst düzey ve incelikli bir malzeme kavrayışı kadar oldukça özenli seçilmiş denge ve bakış açılarını gözlemlediğini ve bundan çok etkilendiğini anlatıyor: “Burada söz veya kelime kullanmaya gerek duymayacağınız evrenselliğe sahip imgeler görüyoruz. Sanatçı bir yandan da malzemenin dönüşümü, ahşabın doğasında bulunan eşsiz ve değerli doku ve ekolojik zorunluluğun incelikleri gibi konulara değiniyor. Ahmet Yiğider, figüratif olmayan heykel geleneğini çok iyi anlıyor. Onun heykelinde biçimin, malzemenin ve dokunun çok daha ötesinde olan bambaşka bir şey var.” Sanatçının eserlerindeki sadelik ve minimalizmin malzemeyle bütünleşmesi ise ayrıca dikkat çekiyor. Artvin doğumlu Ahmet Yiğider, YTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde lisans, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde tasarım alanında yüksek lisans yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde tasarım yönetimi dersleri verdi. Profesyonel olarak marka ve iletişim alanında çalışan Yiğider, yaratıcı süreçlerden sorumlu olduğu koku ve tat tasarım şirketi olan Seluz’da marketing direktörü ve icra kurulu üyesi olarak 2015 yılından bu yana görev yapıyor. Bunlara paralel olarak, 2007 yılında kurduğu bağımsız atölyesinde sanat ve tasarım merkezli disiplinler arası çalışmalar yürütüyor. ıntellect l Kültür III Servisi Cannes Film Festivali, ‘Annette’ ile açılacak 74.Cannes Film Festivali, 7 Temmuz’da Leos Carax’ın romantik müzikal filmi “Annette” ile açılacak. Filmin başrollerinde Adam Driver ve Marion Cotillard yer alıyor. Yarışmada da bulunan film, eşzamanlı olarak Fransa’da sinemalarda gösterilecek. Carax’ın ilk İngilizce filmi olan “Annette”de Sparks grubunun şarkıları da yer alıyor. Normalde mayıs ayında düzenlenen festivalin 74’üncüsü bu yaz 617 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Hatay’a yeni sinema müzesi... Yetmişli yıllarda çekilen Ezo Gelin ve Adak filmleriyle tanınan, başrolünü Kemal Sunal’ın oynadığı, Şener Şen, İlyas Salman, Müjde Ar ve Adile Naşit gibi oyuncuların da rol aldığı Kibar Feyzo filminde kurgusal karakter Maho Ağa’nın evi olarak üne kavuşan Fatih Aliye Müderris Konağı, sinema müzesi olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle